1.
yoksul semtlerde yetişen kişi, yaşadığı mahallenin fedaisi. bir durum karşısında karar verirken bu faktöre göre hareket eder.
semt çocuğu sonunu düşünmez yapar.
semt çocuğu ispiyonlamaz.
semt çocuğu satmaz.
semt çocuğunun dostu yoktur kardeşi vardır, kardeşi dışındaki herkes düşmanıdır.
semt çocuğu gerekirse kan döker içeri girer.
semt çocuğu esnafına selam verir.
semt çocuğu köşe başlarının efendisidir.
semt çocuğu büyüklerine saygı duyar, küçüklerine abilik yapar.
semt çocuğu tanımlayamadığı cisim farkederse sorguya çeker. (hayırdır kardeş ne arıyon burda?)
semt çocuğu mahallenin karısına kızına sahip çıkar. (işi gücü olmadığından herhalde.)
semt çocuğu böyledir işte, sillesini yemiştir hayatın ama yıkılmamıştır.
semt çocuğu sonunu düşünmez yapar.
semt çocuğu ispiyonlamaz.
semt çocuğu satmaz.
semt çocuğunun dostu yoktur kardeşi vardır, kardeşi dışındaki herkes düşmanıdır.
semt çocuğu gerekirse kan döker içeri girer.
semt çocuğu esnafına selam verir.
semt çocuğu köşe başlarının efendisidir.
semt çocuğu büyüklerine saygı duyar, küçüklerine abilik yapar.
semt çocuğu tanımlayamadığı cisim farkederse sorguya çeker. (hayırdır kardeş ne arıyon burda?)
semt çocuğu mahallenin karısına kızına sahip çıkar. (işi gücü olmadığından herhalde.)
semt çocuğu böyledir işte, sillesini yemiştir hayatın ama yıkılmamıştır.
devamını gör...
2.
bir baltaya sap olamamış , ellerinden hiçbir iş gelmediği için; bari gelene gidene kaynak olayım düşüncesinde, üzerlerine vazife olmayan her işe karışan, yaşadıkları semtte kendi kendilerine misyonlar edinen, kısaca serseri kişilerdir.
devamını gör...