2021 yılı yapımı türk filmi. kasabalarında turizmin canlanması amacıyla çalışmalar yapılırken, sahilde dalgaların getirdiği bir heykel bulunur: lenin heykeli. heykeli kasaba meydanına dikmeye karar veren kasaba halkı, yurt çapında gördüğü ilgiden memnundur. ama lenin heykeli esrarengiz bir şekilde çalınınca, 2 polis ,hırsızı bulmak için kasabada görevlendirilir. imdb puanı: 7,2/10.
yönetmeni: tufan taştan
oyuncular:
barış falay
saygın soysal
melis birkan
serdar orçin
nur sürer
salih kalyon
hasibe eren
özgür çevik
binnur kaya
oyuncular:
barış falay
saygın soysal
melis birkan
serdar orçin
nur sürer
salih kalyon
hasibe eren
özgür çevik
binnur kaya
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "the raven and blue irises" tarafından 24.11.2021 01:11 tarihinde açılmıştır.
1.
daha önce kısa filmleriyle tanıdığımız yönetmen tufan taştan'ın ilk uzun metrajlı filmi "sen ben lenin" (you me lenin). filmin senaryosunu da tufan taştan ve barış bıçakçı birlikte kaleme almışlar.
melis birkan dışında oyuncu kadrosunu çok beğendim (melis birkan'ı genel olarak sevmem, yoksa bu filmdeki performansını bilmiyorum henüz filmi izlemediğim için). filmde kimler yok ki. usta oyuncular nur sürer, salih kalyon, barış falay, serdar orçin, saygın soysal, binnur kaya, serkan keskin, hasibe eren, sarp akkaya, sarp aydınoğlu, bige önal...
film, ahşap bir lenin heykelinin kıyıya vurduğu bir sahil kasabasında gelişen olayları konu alan bir kara mizah öyküsü. ki bu yönüyle de ilgimi çeken bir film çünkü sinemamızın kara mizah türüne çok yatkın olduğunu ve bu janra daha çok ağırlık vermemiz gerektiğini düşünenlerdenim. bu topraklar kara mizah yapmaya çok uygun bir zemine sahip ve bu bir lütuf sinemamız açısından.
prömiyerini 40. istanbul film festivali'nde yapan film, dünya prömiyerini ise 43. moskova film festivali'nde yaptı ve son olarak da 32. ankara film festivali'de "onat kutlar en iyi senaryo ödülü"ne değer görüldü.
ben henüz izlemedim filmi. izlediğimde yazımı günceller ve film hakkındaki görüşlerimi paylaşırım sizlerle naçizane.
melis birkan dışında oyuncu kadrosunu çok beğendim (melis birkan'ı genel olarak sevmem, yoksa bu filmdeki performansını bilmiyorum henüz filmi izlemediğim için). filmde kimler yok ki. usta oyuncular nur sürer, salih kalyon, barış falay, serdar orçin, saygın soysal, binnur kaya, serkan keskin, hasibe eren, sarp akkaya, sarp aydınoğlu, bige önal...
film, ahşap bir lenin heykelinin kıyıya vurduğu bir sahil kasabasında gelişen olayları konu alan bir kara mizah öyküsü. ki bu yönüyle de ilgimi çeken bir film çünkü sinemamızın kara mizah türüne çok yatkın olduğunu ve bu janra daha çok ağırlık vermemiz gerektiğini düşünenlerdenim. bu topraklar kara mizah yapmaya çok uygun bir zemine sahip ve bu bir lütuf sinemamız açısından.
prömiyerini 40. istanbul film festivali'nde yapan film, dünya prömiyerini ise 43. moskova film festivali'nde yaptı ve son olarak da 32. ankara film festivali'de "onat kutlar en iyi senaryo ödülü"ne değer görüldü.
ben henüz izlemedim filmi. izlediğimde yazımı günceller ve film hakkındaki görüşlerimi paylaşırım sizlerle naçizane.
devamını gör...
2.
the raven and blue irises 'ın #1511114 şu girisinde de belirtilmiş olduğu gibi, film tam bir yıldızlar geçidi. sevdiğim ilk oyuncu barış falay. ismini görür görmez tamam, izlenir dedim. sonra salih kalyon, binnur kaya, hasibe eren. yani nasıl desem bilemiyorum bu kadar güzel ve değerli sanatçıyı nasıl bulup buluşturup bu filmi çektiniz diye düşündüm. beklentim çok yüksekti aslında. ki festival filmi olduğunu film bittikten sonra öğrendim. bilerek izlemeye başlamış olsam, belki beklentiyi ona göre kurardım ama, buda benim hatam oluversin.
filme gelecek olur isek,
genel olarak tek mekan kullanılmış. bir binanın toplantı salonu, bir polis karakolunun 2 masalı odası. başka mekan yok. konusu geçip duran heykeli görmedik, büstü görmedik, tören meydanını bile görmedik. uzun bir masa, ucunda oturan tanıklar habire rüzgardan açılan bir fransız balkon kapısı ve beyaz perdeler dışında çok bir dekorda göze çarpmadı film boyunca. birtek (spoiler olabilir sizin için) hoşuma giden nokta alt metinde rüzgarla açılan o pencerenin manzarasına değişik imgeler yerleştirilmiş olmasıydı. denizde yüzen kocaman bir kağıt gemi, cenaze namazı kılan bir cemaat ve birkaç konu ile ilintili detay daha. ince bir dokunuştu açıkcası.
ana karakterlerimiz ise birer polis, küçük kasabaya ankara'dan gönderilmişler, çalıntı büstü bulmaları için. biri mutsuz, birazda aksi. diğeri ise genç ama temizliğe biraz takıntılı. ıslak mendili var her daim ellerini temizliyor.
filmde aşırı rahatsız edici bir konu da barış falay ve küfürleriydi. ben küfür etmenin bir oyuncuya bu kadar yakışmadığını da ilk defa bu filmde gördüm. hani şu serseri, küfür ağzından düşmeyen bir komser olacakmışta barış falayın canlandırdığı karakter, hanım evladına zorla küfür ettirirlermiş gibi olmuş. ondan olmamış, tam oturmadı bir türlü, çiğ durdu ve rahatsız etti.
filmin konusu ile ilgili ise, gerçekten emin olamadım hiç. konu tam olarak büst müydü, kominizm miydi, bir büst karşısında çıkar gözeten devlet erkanları mıydı yoksa bunların hepsi bu ülkede oldu hanım! çığlığı mıydı çözemedim. unutmadan yazayım, heykel mevzusu gerçek. denizden lenin çıkmış, hala belediye binası deposunda imiş. hiç heykeli dikmeyi düşünmüşler mi araştırmadım. ama yine de, film çok sade ve anlamsızlık noktasına varacak kadar karışık anlamlar barındırıyordu. salonda hepi topu zaten sekiz kişiydik, iki kişi filmin ikinci yarısının başında, iki kişi ise arada filmden çıktı. ben büst nerede diye merakımdan kaldım açıkçası, birde oyunculukları izlemek güzeldi aslında. sonu biryere bağlanmadı zaten, şey gibi bitti, 2.sezonu olan diziler gibi.
özetle başı da sonu da ortası da tam bir festival filmine yaraşır hazırlanmıştı. gişeye çok hitap etmedi o yüzden, biraz daha butik salonlarda, daha sanatla ilgilenen çevrelerce izlenir ise, değeri bilinir bir yapıt olabilir.
filme gelecek olur isek,
genel olarak tek mekan kullanılmış. bir binanın toplantı salonu, bir polis karakolunun 2 masalı odası. başka mekan yok. konusu geçip duran heykeli görmedik, büstü görmedik, tören meydanını bile görmedik. uzun bir masa, ucunda oturan tanıklar habire rüzgardan açılan bir fransız balkon kapısı ve beyaz perdeler dışında çok bir dekorda göze çarpmadı film boyunca. birtek (spoiler olabilir sizin için) hoşuma giden nokta alt metinde rüzgarla açılan o pencerenin manzarasına değişik imgeler yerleştirilmiş olmasıydı. denizde yüzen kocaman bir kağıt gemi, cenaze namazı kılan bir cemaat ve birkaç konu ile ilintili detay daha. ince bir dokunuştu açıkcası.
ana karakterlerimiz ise birer polis, küçük kasabaya ankara'dan gönderilmişler, çalıntı büstü bulmaları için. biri mutsuz, birazda aksi. diğeri ise genç ama temizliğe biraz takıntılı. ıslak mendili var her daim ellerini temizliyor.
filmde aşırı rahatsız edici bir konu da barış falay ve küfürleriydi. ben küfür etmenin bir oyuncuya bu kadar yakışmadığını da ilk defa bu filmde gördüm. hani şu serseri, küfür ağzından düşmeyen bir komser olacakmışta barış falayın canlandırdığı karakter, hanım evladına zorla küfür ettirirlermiş gibi olmuş. ondan olmamış, tam oturmadı bir türlü, çiğ durdu ve rahatsız etti.
filmin konusu ile ilgili ise, gerçekten emin olamadım hiç. konu tam olarak büst müydü, kominizm miydi, bir büst karşısında çıkar gözeten devlet erkanları mıydı yoksa bunların hepsi bu ülkede oldu hanım! çığlığı mıydı çözemedim. unutmadan yazayım, heykel mevzusu gerçek. denizden lenin çıkmış, hala belediye binası deposunda imiş. hiç heykeli dikmeyi düşünmüşler mi araştırmadım. ama yine de, film çok sade ve anlamsızlık noktasına varacak kadar karışık anlamlar barındırıyordu. salonda hepi topu zaten sekiz kişiydik, iki kişi filmin ikinci yarısının başında, iki kişi ise arada filmden çıktı. ben büst nerede diye merakımdan kaldım açıkçası, birde oyunculukları izlemek güzeldi aslında. sonu biryere bağlanmadı zaten, şey gibi bitti, 2.sezonu olan diziler gibi.
özetle başı da sonu da ortası da tam bir festival filmine yaraşır hazırlanmıştı. gişeye çok hitap etmedi o yüzden, biraz daha butik salonlarda, daha sanatla ilgilenen çevrelerce izlenir ise, değeri bilinir bir yapıt olabilir.
devamını gör...
3.
gösterime girdi. senaryosunu barış bıçakçı yazdığı için ilk dikkatimi çekti. sonra fragmanı izledim. konusunu okudum. sonra oyunculara baktım. her şey muhteşem görünüyor. henüz izlemedim ama pandemi sonrası sinema salonuna ilk bu filme gideceğim sanırım.
devamını gör...
4.
ikinci yarısında uyuduğum film.
gerek oyuncu kadrosu gerekse senaristlerden birinin barış bıçakçı olması sebebiyle çok yükseldiğim bir filmdi aslında. fakat film bir metafor geçidi; o neydi bu şu muydu diye yakalamaya çalışırken akıp gidiyor. sıkıntı şu ki bu senaryodan müthiş bir hikaye olabilirmiş. filmin başladığı sahne ile biten bir döngüden oluşması gibi detaylar buralardan bir barış bıçakçı geçmiş havası uyandırıyor ama film olarak çekilmesi hikayeyi iki boyuta indirgemiş bence. bazen bazı betimlemeler insan zihninin esnek özümseme sürecinden uzakta katı bir görsellikte sunulduğu zaman havada asılı kalıyor. bu filmde de havada asılı kalmış, hatta askıda kalmış.
gerek oyuncu kadrosu gerekse senaristlerden birinin barış bıçakçı olması sebebiyle çok yükseldiğim bir filmdi aslında. fakat film bir metafor geçidi; o neydi bu şu muydu diye yakalamaya çalışırken akıp gidiyor. sıkıntı şu ki bu senaryodan müthiş bir hikaye olabilirmiş. filmin başladığı sahne ile biten bir döngüden oluşması gibi detaylar buralardan bir barış bıçakçı geçmiş havası uyandırıyor ama film olarak çekilmesi hikayeyi iki boyuta indirgemiş bence. bazen bazı betimlemeler insan zihninin esnek özümseme sürecinden uzakta katı bir görsellikte sunulduğu zaman havada asılı kalıyor. bu filmde de havada asılı kalmış, hatta askıda kalmış.
devamını gör...
5.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/10/04/qwqqr1wh73ax9wmg-t.jpg)
tek bir mekanda geçmesine rağmen hiç sıkmadan akıp gidiyor. oyuncu kadrosu mükemmel. güzel bir hikaye, harika dialoglar mevcut. izlenilesi.
2. izmir uluslararası film ve müzik festivali'nde en iyi film seçilmiştir.
sevdiğim bir repliği bırakayım:
küçük bir hatayı büyütmenin yolu ısrar etmektir.
devamını gör...