#ödüllü filmler
yönetmen koltuğunda akira kurosava'nın yer aldığı 1954 yapımlı aksiyon/drama filmidir. konu; fakir bir köyün, haydutlar tarafından mesken tutulmasını ele almaktadır. yedi samuray ise bu köyü korumak için savaş vereceklerdir.
yönetmen:akira kurosava
oyuncular: toshiro mifune
takashi shimura
seiji miyaguchi
daisuke katō
ısao kimura
yoshio ınaba
so matsuyama
oyuncular: toshiro mifune
takashi shimura
seiji miyaguchi
daisuke katō
ısao kimura
yoshio ınaba
so matsuyama
silver lion
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "10pele" tarafından 15.12.2020 09:57 tarihinde açılmıştır.
1.
orjinal adı shichinin no samurai olan 1954 yapımı film olup, japon yönetmen akira kurosawa'nın en iyi filmlerinden biridir. türkiye' de zamanında kanlı pirinç adıyla oynatılmıştır. epik film tarzının en iyi örneklerindendir. konusuna gelirsek:
--! spoiler !--
haydutların saldırdığı fakir bir köyü korumaya çalışan yedi samurayın hikayesini anlatır. köyün en yaşlısının tavsiyesi ile köylüler kendilerini savunacak samuraylar aramaktadırlar, ancak verecek doğru düzgün paraları yoktur. usta samurai kambei yi bulan köylüler önce onu ikna ederek, ustanın bulduğu altı samuray ile birlikte artık haydutlara karşı kendilerini korumayı öğreneceklerdir. filmin sonunda bu köylülerin aslında hiçte öyle gariban, sefil, beş parasız olmadıklarını, "tipik köylü kurnazlığı" ile hareket ettiklerini de anlarız. filmde her sahne özenle yaratılmış ve çekilmiştir. şu sahne gibi ikonik sahnelerin mevcut olduğu filmde zaten şu afiş filmin nasıl bir şey olduğu hakkında size fikir verebilir. "delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu" atasözününde bu filmin ana temalarından biri olduğunu, çokta spoiler vermeden belirtmekte fayda var, seyretmemişseniz fazla detay filmin tadını kaçırır, filmi seyrederseniz niye böyle yazdığımı zaten anlayacaksınız. bu arada toshiro mifune nin oynadığı aslen samurai olmayan "sahtekar" kikuchiyo karakteride filmin en dikkat çekici karakterlerindendir. spoilerda belirtme ihtiyacı duyuyorum.
--! spoiler !--
pek çok filme ilham kaynağı olmuş, sinema sanatını neredeyse her alanda etkilemeyi başarmış bir filmdir. günümüzde izlediğimiz hemen hemen her savaş filminin, her aksiyon filminin hatta o büyülenerek izlediğimiz uzun dövüş ve savaş sekansları içeren filmlerin hemen hemen hepsinde esintisi mutlaka vardır. ayrıca pek çok otorite ve sinema kuruluşunun yaptığı "en iyi yabancı dildeki film" sıralamalarında hep bir numaradadır.
alt tarafı samuray filmi, bundan ne çıkabilir ki diyebilirsiniz ancak film hiçte göründüğü gibi değildir. kurosawa pek çok kişinin hem fikir olduğu gibi tartışmasız gelmiş gelmiş en büyük yönetmenlerden biridir. her filminde olduğu gibi kameranın arkasında tam bir ustadır, lakabı "imparator" dur. bugün ayıla bayıla filmlerini seyrettiğimiz steven spielberg, george lucas, martin scorsese, brian de palma gibi yönetmenler bu adama taparlar. george lucas meşhur star wars filmi için "imparator" un orjinal adı kakushi-toride no san-akunin, daha bilinen adı ile the hidden fortress (1958) filminden ilham almıştır.
genelde, japon kovboyları olan ama aslında arkasında derin bir felsefe barındıran samurai filmleri ile ünlenen yönetmen , bu filmlerde sadece kılıç, dövüş, kan vaad etmez. aslına bakarsanız daha 300 senelik tarihi olmayan abd nin kovboyları aslında abd li samuraylardır*. babası eski samuray ailelerinden birinin üyesi olan yönetmen kurosawa bu filmi çekerken kovboy filmleri ile meşhur olan abdli yönetmen john ford' dan ilham aldığını hiç saklamaz.
aslında her ne kadar basit bir konu olsa da filmin işleniş şekli tüm önyargıları kırmaktadır. orjinali 3 saat 27 dakikalık bir filmden bahsediyorum. ancak öyle bir tempo ve anlatım var ki değil 3 saat 27 dakika, 7 saat olsa şahsen yine de sıkılmadan izlerdim. eşi benzeri olmayan bir akıcılık var filmde. oğlumu bu filmi seyretmeye zor ikna etmiştim. 207 dakika üstelikte siyah beyaz olan bir japon filmi olması nedeniyle ön yargılıydı ama filme başladığımız zaman film bir çırpıda bitti ve çok beğendi.
aynı zamanda gerçek anlamda kurosawa' nın samuray filmlerinin ilkidir. diğerleri yojimbo (1961) ve onun devam filmi sanjuro (1962) dur.
her kurosawa filminde olduğu gibi kostüm ve sanat yönetmenliği üst seviyededir, film 1954 de çekilmiş, 1957 yılında bu dallarda akademi ödüllerine aday olmuş ama kazanamamıştır. 1954 de çekilen filmin 1957 de akademi ödüllerinde aday gösterilmesinin sebebi ise abd de, çekildikten sonra ilk kez iki sene sonra gösterime girmiş olmasıdır. ancak abd pazarı için orjinali kısaltılmıştır*.
senaryoyuda yazan ekipte olan yönetmen kurosawa filmi en başta; bir samurayın sabah yataktan kalkması ile başlayan ve gün sonunda da kahramanın harakiri yapması ile bitecek bir şekilde tasarlamış olsa da , daha sonra köyü savunan "altı samurai" fikrine dönmüş, en sonunda yedinci samurai olarak toshiro mifune nin oynadığı kikuchiyo karakterinide filme ekleyerek takımı yediye tamamlamıştır. şimdinin süper kahraman filmlerinde "avengers, assemble" diyorlar ya gerçek manada "takım, toparlan" ilk kez bu filmde kullanılmıştır.
filmin sinema sektöründe etkileri o kadar çok olmuştur ki pek çok versiyonu ve onların devam filmi çekilmiştir. bir çok ülke, kendi sinemasında bu fimden esinlenmiştir diyebiliriz. .bu filmlerin başlıcaları;
- the magnificent seven (1960).
- the magnificent seven (2016) . yukarıdaki filmin remake dir.
- return of the seven (1966) .
- guns of the magnificent seven (1969) .
- the magnificent seven ride! (1972).
işin bokunu nasıl çıkartırız diyen hollywood durmamış, bilim kurgu olarak ;
- battle beyond the stars (1980) .
komedi olarak;
- the three amigos! (1986) .
gene bilim kurgu olarak;
- galaxy quest (1999) .
animasyon olarak;
- a bug’s life. (1998) . filmlerinide çekmiştir.
bizim yeşilçam durur mu, yılmaz güney'inde oynadığı türk filmi olan on korkusuz adam (1964). filmini çekmiştir.
bir de televizyon dizisi yapak mı demişler bunun üzerine the magnificent seven dizisi çekilmiştir.
sonuç olarak ;
amannnn çok uzun 3 saat 27 dakika dayanamam,
ıyyyy siyah beyaz fim katlanamam,
neee japon filmi mi ?
yok artık samuray mı ?
gibi filmden kendinizi soğutan önyargılarınızı kırıp seyrederseniz pişman olmayacağınız bir şaheserdir.
haa samurai felsefini anlatan en az bunun kadar iyi bir film arıyorum diyorsanız size birde orjinal adı seppuku (1962) olan şu filmi de öneririm.
--! spoiler !--
haydutların saldırdığı fakir bir köyü korumaya çalışan yedi samurayın hikayesini anlatır. köyün en yaşlısının tavsiyesi ile köylüler kendilerini savunacak samuraylar aramaktadırlar, ancak verecek doğru düzgün paraları yoktur. usta samurai kambei yi bulan köylüler önce onu ikna ederek, ustanın bulduğu altı samuray ile birlikte artık haydutlara karşı kendilerini korumayı öğreneceklerdir. filmin sonunda bu köylülerin aslında hiçte öyle gariban, sefil, beş parasız olmadıklarını, "tipik köylü kurnazlığı" ile hareket ettiklerini de anlarız. filmde her sahne özenle yaratılmış ve çekilmiştir. şu sahne gibi ikonik sahnelerin mevcut olduğu filmde zaten şu afiş filmin nasıl bir şey olduğu hakkında size fikir verebilir. "delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu" atasözününde bu filmin ana temalarından biri olduğunu, çokta spoiler vermeden belirtmekte fayda var, seyretmemişseniz fazla detay filmin tadını kaçırır, filmi seyrederseniz niye böyle yazdığımı zaten anlayacaksınız. bu arada toshiro mifune nin oynadığı aslen samurai olmayan "sahtekar" kikuchiyo karakteride filmin en dikkat çekici karakterlerindendir. spoilerda belirtme ihtiyacı duyuyorum.
--! spoiler !--
pek çok filme ilham kaynağı olmuş, sinema sanatını neredeyse her alanda etkilemeyi başarmış bir filmdir. günümüzde izlediğimiz hemen hemen her savaş filminin, her aksiyon filminin hatta o büyülenerek izlediğimiz uzun dövüş ve savaş sekansları içeren filmlerin hemen hemen hepsinde esintisi mutlaka vardır. ayrıca pek çok otorite ve sinema kuruluşunun yaptığı "en iyi yabancı dildeki film" sıralamalarında hep bir numaradadır.
alt tarafı samuray filmi, bundan ne çıkabilir ki diyebilirsiniz ancak film hiçte göründüğü gibi değildir. kurosawa pek çok kişinin hem fikir olduğu gibi tartışmasız gelmiş gelmiş en büyük yönetmenlerden biridir. her filminde olduğu gibi kameranın arkasında tam bir ustadır, lakabı "imparator" dur. bugün ayıla bayıla filmlerini seyrettiğimiz steven spielberg, george lucas, martin scorsese, brian de palma gibi yönetmenler bu adama taparlar. george lucas meşhur star wars filmi için "imparator" un orjinal adı kakushi-toride no san-akunin, daha bilinen adı ile the hidden fortress (1958) filminden ilham almıştır.
genelde, japon kovboyları olan ama aslında arkasında derin bir felsefe barındıran samurai filmleri ile ünlenen yönetmen , bu filmlerde sadece kılıç, dövüş, kan vaad etmez. aslına bakarsanız daha 300 senelik tarihi olmayan abd nin kovboyları aslında abd li samuraylardır*. babası eski samuray ailelerinden birinin üyesi olan yönetmen kurosawa bu filmi çekerken kovboy filmleri ile meşhur olan abdli yönetmen john ford' dan ilham aldığını hiç saklamaz.
aslında her ne kadar basit bir konu olsa da filmin işleniş şekli tüm önyargıları kırmaktadır. orjinali 3 saat 27 dakikalık bir filmden bahsediyorum. ancak öyle bir tempo ve anlatım var ki değil 3 saat 27 dakika, 7 saat olsa şahsen yine de sıkılmadan izlerdim. eşi benzeri olmayan bir akıcılık var filmde. oğlumu bu filmi seyretmeye zor ikna etmiştim. 207 dakika üstelikte siyah beyaz olan bir japon filmi olması nedeniyle ön yargılıydı ama filme başladığımız zaman film bir çırpıda bitti ve çok beğendi.
aynı zamanda gerçek anlamda kurosawa' nın samuray filmlerinin ilkidir. diğerleri yojimbo (1961) ve onun devam filmi sanjuro (1962) dur.
her kurosawa filminde olduğu gibi kostüm ve sanat yönetmenliği üst seviyededir, film 1954 de çekilmiş, 1957 yılında bu dallarda akademi ödüllerine aday olmuş ama kazanamamıştır. 1954 de çekilen filmin 1957 de akademi ödüllerinde aday gösterilmesinin sebebi ise abd de, çekildikten sonra ilk kez iki sene sonra gösterime girmiş olmasıdır. ancak abd pazarı için orjinali kısaltılmıştır*.
senaryoyuda yazan ekipte olan yönetmen kurosawa filmi en başta; bir samurayın sabah yataktan kalkması ile başlayan ve gün sonunda da kahramanın harakiri yapması ile bitecek bir şekilde tasarlamış olsa da , daha sonra köyü savunan "altı samurai" fikrine dönmüş, en sonunda yedinci samurai olarak toshiro mifune nin oynadığı kikuchiyo karakterinide filme ekleyerek takımı yediye tamamlamıştır. şimdinin süper kahraman filmlerinde "avengers, assemble" diyorlar ya gerçek manada "takım, toparlan" ilk kez bu filmde kullanılmıştır.
filmin sinema sektöründe etkileri o kadar çok olmuştur ki pek çok versiyonu ve onların devam filmi çekilmiştir. bir çok ülke, kendi sinemasında bu fimden esinlenmiştir diyebiliriz. .bu filmlerin başlıcaları;
- the magnificent seven (1960).
- the magnificent seven (2016) . yukarıdaki filmin remake dir.
- return of the seven (1966) .
- guns of the magnificent seven (1969) .
- the magnificent seven ride! (1972).
işin bokunu nasıl çıkartırız diyen hollywood durmamış, bilim kurgu olarak ;
- battle beyond the stars (1980) .
komedi olarak;
- the three amigos! (1986) .
gene bilim kurgu olarak;
- galaxy quest (1999) .
animasyon olarak;
- a bug’s life. (1998) . filmlerinide çekmiştir.
bizim yeşilçam durur mu, yılmaz güney'inde oynadığı türk filmi olan on korkusuz adam (1964). filmini çekmiştir.
bir de televizyon dizisi yapak mı demişler bunun üzerine the magnificent seven dizisi çekilmiştir.
sonuç olarak ;
amannnn çok uzun 3 saat 27 dakika dayanamam,
ıyyyy siyah beyaz fim katlanamam,
neee japon filmi mi ?
yok artık samuray mı ?
gibi filmden kendinizi soğutan önyargılarınızı kırıp seyrederseniz pişman olmayacağınız bir şaheserdir.
haa samurai felsefini anlatan en az bunun kadar iyi bir film arıyorum diyorsanız size birde orjinal adı seppuku (1962) olan şu filmi de öneririm.
devamını gör...
2.
kurusawa , bizlere birey-toplum ilişkisini ve zorbalığa karşı mücadelenin nedenli önemli olduğunu vurgulamaya çalışır. filmin başında eşkiyaların yağmasına maruz kalan köylünün "tanrılar ölmemizi istiyorlar... ve yöneticiler bizi korumak için hiçbir şey yapmıyor." yorumu zorbalıktan bıkmış toplumu simgeler. samurayların köye gelmesiyle birlikte köylülerin özdeğer duyguları geri kazanılmıştır. samurayların lideri olan kambei'nin zayıfları koruma emri de zorbalığa karşı erdemliği ifade eder.
shichinin no samurai ve kurusawa 50'lerin sonunda ve 60'ların başında yavaş yavaş gelişmeye başlayan, bir sanat olarak sinemanın ciddiye alınması eğiliminin gelişmesinde önemli bir yere sahiptir.
shichinin no samurai ve kurusawa 50'lerin sonunda ve 60'ların başında yavaş yavaş gelişmeye başlayan, bir sanat olarak sinemanın ciddiye alınması eğiliminin gelişmesinde önemli bir yere sahiptir.
devamını gör...
3.
bu film aslında, samuray kültürünün yerini bıraktığı toplumu anlatır. yenildik diyen kambei, kendi kültürlerinin kaybettiğini düşünerek söylemiştir. toplumsal düzenin değişimine yönelik bir ağıttır seven samurai.
devamını gör...
4.
akira kurosava'nın 1954 tarihli kültleşmiş filmidir. filmin kovboy versiyonu 1960 yılında amerika'da the magnificent seven adı ile yayınlandı. amerikalılar doyamadı 2016 yılında remake yaptılar. hatta 1980 tarihli battle beyond the stars filminin uzayda geçen yedi samuray filmi olduğu belirtilir. konusu yedi samuraydan olabilir ama ismi star wars'a kafa atmak için koyulmuş sanki. yıldızların ötesindeki muharebe nedir arkadaş.
devamını gör...
5.
akira abimizin izlediğim üçüncü filmi oldu, ilk izlediğim filmi rashamon ile inanılmaz büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştım, ikinci filmi ikiru ile daha da sıkıcı bir hal almaya başlamıştı filmleri lakin bu film ile kendisine olan ön yargım yerini büyük bir hayranlığa bıraktı...
öyle güzel, öyle hoş bir film ki bu, sinematografi olarak beni bildiğin havaya zıplatıp yere vurdu, akira kurosawa'dan hiç beklemediğim kadar iyiydi diyebilirim, sadece sinematografi kısmı mı iyiydi? hayır! oyunculuk! o 7 samuray abimizin hepsiyle tek tek bütünleştim, onların ruh hallerini öyle iyi anlatmış ki, verdikleri tepkileri bile tahmin edebilecek bir hale büründüm. sadece samuraylar değil, çiftçiler de öyle harika oyunculuk çıkarmışlar ki, bir zaman makinası ile geçmişe yolculuk edip hepsinin traşlanmış kafasından öpmek istedim!
gelelim senaryo kısmına, film akıyor. film 3 saat 30 dakikalık bir süreye sahip, dün akşam "1 saat kadar izler yarın devam ederim." dememe rağmen sabaha karşı filmi bitirmiş ve kendimi tavanı izlerken buldum... özellikle çiftçilerin ne kadar kurnaz, ne kadar sıkıntılı olduklarını çok güzel anlattığı noktalar mevcut, harika bir köylü eleştirisi de getirmiş film, izlerken aklımda "köylüleri neden öldürmeliyiz?" şiiri canlandı...
sadece bu kadar mı? yoo... çok sevdiğim bir albüm kapağını gördüm filmde... evet, çok hoşuma giden bir albümün çok hoş kapağının nereden esinlendiğini gördüm, bildiğiniz dilim tutuldu; "döşe, bööö-döö öjööö" diye bağırdım... size göstermek istiyorum.
resmen aydınlanmış hissettim bu sahneyi görünce, hem film hem de albüm bende daha farklı bir yere kavuştu...
film en sevdiğim beş filmin içerisine rahatlıkla girebilecek bir film. keşke 5 saat olsaydı diye iç geçirdim...
aferin lan kurosawa, arada iyi filmler de yapmışsın anladığım kadarıyla kerata seni.
öyle güzel, öyle hoş bir film ki bu, sinematografi olarak beni bildiğin havaya zıplatıp yere vurdu, akira kurosawa'dan hiç beklemediğim kadar iyiydi diyebilirim, sadece sinematografi kısmı mı iyiydi? hayır! oyunculuk! o 7 samuray abimizin hepsiyle tek tek bütünleştim, onların ruh hallerini öyle iyi anlatmış ki, verdikleri tepkileri bile tahmin edebilecek bir hale büründüm. sadece samuraylar değil, çiftçiler de öyle harika oyunculuk çıkarmışlar ki, bir zaman makinası ile geçmişe yolculuk edip hepsinin traşlanmış kafasından öpmek istedim!
gelelim senaryo kısmına, film akıyor. film 3 saat 30 dakikalık bir süreye sahip, dün akşam "1 saat kadar izler yarın devam ederim." dememe rağmen sabaha karşı filmi bitirmiş ve kendimi tavanı izlerken buldum... özellikle çiftçilerin ne kadar kurnaz, ne kadar sıkıntılı olduklarını çok güzel anlattığı noktalar mevcut, harika bir köylü eleştirisi de getirmiş film, izlerken aklımda "köylüleri neden öldürmeliyiz?" şiiri canlandı...
sadece bu kadar mı? yoo... çok sevdiğim bir albüm kapağını gördüm filmde... evet, çok hoşuma giden bir albümün çok hoş kapağının nereden esinlendiğini gördüm, bildiğiniz dilim tutuldu; "döşe, bööö-döö öjööö" diye bağırdım... size göstermek istiyorum.
resmen aydınlanmış hissettim bu sahneyi görünce, hem film hem de albüm bende daha farklı bir yere kavuştu...
film en sevdiğim beş filmin içerisine rahatlıkla girebilecek bir film. keşke 5 saat olsaydı diye iç geçirdim...
aferin lan kurosawa, arada iyi filmler de yapmışsın anladığım kadarıyla kerata seni.
devamını gör...
6.
1954 yapımı akira kurosawa filmi. uzun süreli sessizlikten sonra heyecanın dorukta olduğu sahneleri izlemeyi sevenler için öneririm. baştan söylemesi film, 3 saat 27 dk. her ne kadar ara ara saate baksam da bu tamamen savaş sahnelerinden kaynaklandı. pek sevmem kavgalı dövüşlü filmleri. ama dönemine göre kılık kıyafet, yiyecek azlığı, fakirlik harmanlamasında zirveyi görmüş bir film olduğunu söylemeliyim. günümüzdeki bir çok filme epik sahneler açısından örnek olmuştur. filmi hat safhaya ulaştıran ise kikuchiyo karakteriydi. sanırım doğaçlama oynuyordu. ya da yönetmen bırakın çıkarsın içindeki canavarı demiş olmalı. yoksa bu kadar hoş bir oyunculuk daha önce izlediğim filmlerde hiç görmedim.
filmde kent-köy ayrımına dair ilginç tespitler de vardı. bu ayrım bana şükrü erbaş'ın köylüleri niçin öldürmeliyiz? adlı şiirini hatırlattı. kikuchiyo kendi ağzıyla;
"peki, sen çiftçiler hakkında ne düşünüyorsun? evliya olduklarını mı? saçma! onlar kurnaz yaratıklar! "pirincimiz yok, buğdayımız yok, hiçbir şeyimiz yok!" derler. ama vardır! her şeyleri vardır! evlerin altlarını kazın! ya da ambarlarını arayın! bir servet bulacaksınız! pirinç! tuz! fasulye! saki! dere yataklarına bakın! saklanmış çiftlikler bulursunuz! evliyalar gibi davranırlar ama yalan tüm hayatlarını kaplamıştır! ve bir savaş kokusu aldıklarında, yenilmiş olanları avlarlar! dinleyin! çiftçiler- cimri, kurnaz, aşağılık, pis, aptal ve, acımadan öldüren! allah kahretsin! işte onların yaşam tarzı bu! ayrıca! onları birer canavara dönüştüren kim? siz! siz samuraylar! köylerini yakarsınız! çiftliklerini yerle bir edersiniz! yiyeceklerini çalarsınız! onları zorla çalıştırırsınız! kadınlarını ellerinden alır karşı çıkanları da öldürürsünüz! çiftçiler ne yapsın yani?"
der.
özünde kikuchiyo samuray olmamasına rağmen ailesi samuraylar tarafından öldürüldüğü için intikam almak ister. bu süreçte farkında olmadan samuraylarla bütünleşir. deli dolu tavırları, aklına eseni yapması onu çakma bir samuray yapsa da filme renk katmıştır bence.
akira kurosawa filmleri izlemek isteyenler için harika bir başlangıç diyebilirim. ayrıca kurosawa'nın ikiru filmindeki başrol oyuncusunu seven samuray'da görmek beni sevindirdi. izlemek isteyenlere iyi seyirler :)
filmde kent-köy ayrımına dair ilginç tespitler de vardı. bu ayrım bana şükrü erbaş'ın köylüleri niçin öldürmeliyiz? adlı şiirini hatırlattı. kikuchiyo kendi ağzıyla;
"peki, sen çiftçiler hakkında ne düşünüyorsun? evliya olduklarını mı? saçma! onlar kurnaz yaratıklar! "pirincimiz yok, buğdayımız yok, hiçbir şeyimiz yok!" derler. ama vardır! her şeyleri vardır! evlerin altlarını kazın! ya da ambarlarını arayın! bir servet bulacaksınız! pirinç! tuz! fasulye! saki! dere yataklarına bakın! saklanmış çiftlikler bulursunuz! evliyalar gibi davranırlar ama yalan tüm hayatlarını kaplamıştır! ve bir savaş kokusu aldıklarında, yenilmiş olanları avlarlar! dinleyin! çiftçiler- cimri, kurnaz, aşağılık, pis, aptal ve, acımadan öldüren! allah kahretsin! işte onların yaşam tarzı bu! ayrıca! onları birer canavara dönüştüren kim? siz! siz samuraylar! köylerini yakarsınız! çiftliklerini yerle bir edersiniz! yiyeceklerini çalarsınız! onları zorla çalıştırırsınız! kadınlarını ellerinden alır karşı çıkanları da öldürürsünüz! çiftçiler ne yapsın yani?"
özünde kikuchiyo samuray olmamasına rağmen ailesi samuraylar tarafından öldürüldüğü için intikam almak ister. bu süreçte farkında olmadan samuraylarla bütünleşir. deli dolu tavırları, aklına eseni yapması onu çakma bir samuray yapsa da filme renk katmıştır bence.
akira kurosawa filmleri izlemek isteyenler için harika bir başlangıç diyebilirim. ayrıca kurosawa'nın ikiru filmindeki başrol oyuncusunu seven samuray'da görmek beni sevindirdi. izlemek isteyenlere iyi seyirler :)
devamını gör...