sevişmek

bıktıysan başka başlığa git. sanki zorla okutuyorlar allah allaah.
sevişmek güzeldir, naiftir, narindir. sex yapmak, çiftleşmek gibi hunharca yapılmaz ayrıca cinsel birleşme olması şart değildir.

öğretilmiş ve öğrenilmiş güzelliklerin yaşanan ve yaşanacak güzelliklere dönüşme sürecidir. kirlenmek kaçınılmazdır tabi. şeytan temizlenince yok olup gitmez. şeytanı hiç yaratmamak gerekir. ki sevişilirken bize katılmasın..

dünyanın en güzel aktivitesi. ikincisi de yemek yemektir.

günah böyle şeyler, yapman guzum.

senin olman için yapılan eylemin bir önceki adımı. çok eğlenceli diyolar

işteş fiildir. yani karşılık yapılan eylemdir. sevmek ve sevilmek eşittir sevişmek.

yağmurlu havada bir başka oluyor dediğim eylem

sevişmek sanattır.
bundan böyle savaşma seviş sloganına ilaveten
savaşma çiz
savaşma yaz
savaşma ......

arkadaşlar çok pardon ama önce bir kahkaha atmam gerekiyor ahahahah.

kadın erkek ayırmaksızın %72.9'unun (dsö verilerine göre) sevişmeyi bilmediği için,yalandan zevk alıyormuş gibi yapıp,max 1 saat süren adına sevişme denilen şeydir.

hayatı keyifli kılan bir aktivite.

seks gibi tekniklere ve kurallara bağlı değildir, serbesttir. kararlı bir şekilde, karşılıklı fingirdemektir. çoğulcudur. kimi zaman kolektiftir. içeriğinde seks barındırabilir...

hayatımda en az 1 kere, güzel bir kızla yapmak istediğim fiil. çok zevkli bir şey olduğuna eminim.

2 dk 13 sn basketbol için uzun bir süre.

yarınlar yokmuşçasına, tutkuyla ve aşkla yapılması gereken bir eylemdir.

uyyyhhhh başlığı okurken bile irkildim.

seks öncesi çok önemli olan eylem.

birey gibi davranılmalı.

çok ayıptır.

kafan rahat, o kadar rahat ki, an'dasın. yakmayan bir güneş var. ve kendini çok güzel/yakışıklı * olduğunu hissediyorsun. yeşil yeşil otlar, envai çeşit bitkiler, rüzgarda sallanan sapları onların. havaya karışan çiçek tozları. ayağın yere basıyor, bir adımını kaldırıp öbürünü atıyorsun. bak, karşıda bir ağaç var, genç yetişkin bir ağaç, sağlıklı. gövdesinin rengi açık kahverengi. yaprakları ışıl ışıl ve şıkır şıkır. rüzgar yapraklarını salladıkça sanki o yaprakların hepsi küçük birer dilmiş gibi bir şey zikrediyorlar. bak, bir vızıltı, yanımızdan, kulağımızın dibinden bir bal arısı geçti. o da ne? kuş cıvıltıları duyulmaya başlandı. sanki bir orkestra var ve tüm bu temayı yöneten bir şef var. şarkı hiç bitmiyor, bulutlar, birazcık parçalı, kapladı masmavi gökyüzünü. güneş göz kırptı, sen gölgenin altına geldin. elinde kırmızı bir elma var. ağacın dalları omzuna sarkıyor. ve sen, oturuyorsun canım, sessiz ,sedasız. bir ısırık alıyorsun elmadan ve gülümsüyorsun *