sing for absolution
başlık "hypnotized narcissist" tarafından 26.01.2023 23:59 tarihinde açılmıştır.
1.
sözlükteki muse diskografisi eksikliğini yavaş yavaş kapatma yolculuğumdaki yeni durağım.
önce linki bırakalım, aramaya inanmayan neslin gönlünü eylemiş olalım.
***
muse'un her albümünde açtığı "karanlık bir ikinci anlamı olan tutkulu aşk parçası" kontenjanını absolution'da dolduran bu güzide şarkı, albümün genel teması olan "bağışlanmak arzusuna" yönelik meta bir yaklaşımla matt'in şarkı söylemeye ve müzik yapmaya bir kurtuluş, kendini ortaya attığı bir "ben buyum, alın beni n'aparsanız yapın" ferahlaması olarak bakması şeklinde yorumlanabilir. bu, şarkının diğer -ve en yaygın- yorumlanış biçiminin (kaybedilen bir aşka ağıt ve artık hak edilmediği düşünülen sevgiliden dilenen özür) altına gizlenmiş kısmı.
üçüncü, ve benim en sevdiğim yorum ise bu iki çıkarımın çarpık bir birleşimi: aşık olduğu kadının kendisi için fazla iyi olduğunu bilen ama saplantı seviyesine getirdiği aşkını sönümleyemediği bir gün sevgilisini öldüren ve ay ışığıyla yıkanan odada onun yanına çöküp sevgilisinin moraran dudaklarına bakarak özür dileyen bir adamın yaşadığı birkaç dakika. lirikal anlamda şarkıdaki her kelime, hiçbir ek anlam arayışına girmeden kusursuz bir uyumla yerleştiği için asıl hikayenin bu olduğunu düşünüyorum ama tabii albüm tanıtımlarında anlatılması pek hoş bir "arka plan" olmadığı için yukarıda bahsettiğim yorumların ön plana çıkarılmış olması da mantıksız değil.
tabii, bu güzel şarkının sözlerini tamamen görmezden gelirsek bile insanı içine çeken, ürperten ve tüyleri diken diken eden bir müziği olduğunu inkar etmek zor. ne var ki albümün diğer popüler şarkılarının arasında öyle bir kaybolup gitmiştir ki, sıkı hayranların mutlak favorilerinden olmasına rağmen çok çok nadiren canlı performanslarda yer verilir. hatta o kadar az çalınır ki, 2017'de hayranların istek parçalarının çalındığı bir konserde matt şarkının sözlerini bir anlığına karıştırır. *
önce linki bırakalım, aramaya inanmayan neslin gönlünü eylemiş olalım.
***
muse'un her albümünde açtığı "karanlık bir ikinci anlamı olan tutkulu aşk parçası" kontenjanını absolution'da dolduran bu güzide şarkı, albümün genel teması olan "bağışlanmak arzusuna" yönelik meta bir yaklaşımla matt'in şarkı söylemeye ve müzik yapmaya bir kurtuluş, kendini ortaya attığı bir "ben buyum, alın beni n'aparsanız yapın" ferahlaması olarak bakması şeklinde yorumlanabilir. bu, şarkının diğer -ve en yaygın- yorumlanış biçiminin (kaybedilen bir aşka ağıt ve artık hak edilmediği düşünülen sevgiliden dilenen özür) altına gizlenmiş kısmı.
üçüncü, ve benim en sevdiğim yorum ise bu iki çıkarımın çarpık bir birleşimi: aşık olduğu kadının kendisi için fazla iyi olduğunu bilen ama saplantı seviyesine getirdiği aşkını sönümleyemediği bir gün sevgilisini öldüren ve ay ışığıyla yıkanan odada onun yanına çöküp sevgilisinin moraran dudaklarına bakarak özür dileyen bir adamın yaşadığı birkaç dakika. lirikal anlamda şarkıdaki her kelime, hiçbir ek anlam arayışına girmeden kusursuz bir uyumla yerleştiği için asıl hikayenin bu olduğunu düşünüyorum ama tabii albüm tanıtımlarında anlatılması pek hoş bir "arka plan" olmadığı için yukarıda bahsettiğim yorumların ön plana çıkarılmış olması da mantıksız değil.
tabii, bu güzel şarkının sözlerini tamamen görmezden gelirsek bile insanı içine çeken, ürperten ve tüyleri diken diken eden bir müziği olduğunu inkar etmek zor. ne var ki albümün diğer popüler şarkılarının arasında öyle bir kaybolup gitmiştir ki, sıkı hayranların mutlak favorilerinden olmasına rağmen çok çok nadiren canlı performanslarda yer verilir. hatta o kadar az çalınır ki, 2017'de hayranların istek parçalarının çalındığı bir konserde matt şarkının sözlerini bir anlığına karıştırır. *
devamını gör...