yazar: sabahattin ali
yayım yılı: 1947
edebiyatımızın nahif yazarının vefatından bir yıl önce yayımlanan öykü kitabında 13 öykü ve 4 masal bulunmaktadır. devlet yönetimini eleştirdiği gerekçesiyle zamanında yasaklanmıştır. kitaba ismini veren masal, emeksiz yemek isteyen üç arkadaşın bir köyü sırça köşk vaatleri ile kandırmasını konu alır.
yayım yılı: 1947
edebiyatımızın nahif yazarının vefatından bir yıl önce yayımlanan öykü kitabında 13 öykü ve 4 masal bulunmaktadır. devlet yönetimini eleştirdiği gerekçesiyle zamanında yasaklanmıştır. kitaba ismini veren masal, emeksiz yemek isteyen üç arkadaşın bir köyü sırça köşk vaatleri ile kandırmasını konu alır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "beyaz gölge" tarafından 06.12.2020 01:54 tarihinde açılmıştır.
1.
konu sabahattin ali ve eserleri olunca içimde bitmek bilmeyen bir yazma isteği ve heyecanı oluyor. küçüklüğümden beri böyleyimdir ben zaten. çok sevdiğim ve ilgi duyduğum konularda hızlı konuşmaya, hızlı yazmaya, içime sığmamaya başlarım. işte aynı şey sabahattin ali hakkında konuşurken de oluyor. aslında çok fazla şey yazmak istiyorum fakat çok da çekiniyorum. çünkü biliyorum ne yazsam eksik kalacak.
sırça köşk, sabahattin ali'nin öykü kitaplarından biri. araştırmama göre ilk baskısı 1947'de çıkmış. içerisinde 13 öykü, 4 tane de masal bulunuyor. diğer 3 romanı kadar herkes tarafından bilinmez belki fakat hatırı sayılır okuyucusu vardır. öykü okumayı sevenler zaten okumuştur, okumadılarsa muhakkak okumalıdır. öykülerin yazıldığı dönemle şu anki dönem arasında hiçbir farklılığın olmaması insanı üzse de daha bir bağlıyor yazılanlara. çıkarlarını düşünenleri, zengin bir ailenin köpeğinin onda biri kadar iyi şartlarda yaşayamayanları, mahalle baskısının, kitle psikolojinin bir insanı nasıl olmak istemediği birine dönüştürdüğünü bu kısa öyküler sayesinde görüyoruz.
en sevdiğim öykü bahtiyar köpek olmuştu diye hatırlıyorum. masallardan da kitaba ismini veren sırça köşk muazzamdı.
''istediğin kadar güzel resim yap... anlayan, kıymetini bilen olmadıktan sonra...''
sırça köşk, sabahattin ali'nin öykü kitaplarından biri. araştırmama göre ilk baskısı 1947'de çıkmış. içerisinde 13 öykü, 4 tane de masal bulunuyor. diğer 3 romanı kadar herkes tarafından bilinmez belki fakat hatırı sayılır okuyucusu vardır. öykü okumayı sevenler zaten okumuştur, okumadılarsa muhakkak okumalıdır. öykülerin yazıldığı dönemle şu anki dönem arasında hiçbir farklılığın olmaması insanı üzse de daha bir bağlıyor yazılanlara. çıkarlarını düşünenleri, zengin bir ailenin köpeğinin onda biri kadar iyi şartlarda yaşayamayanları, mahalle baskısının, kitle psikolojinin bir insanı nasıl olmak istemediği birine dönüştürdüğünü bu kısa öyküler sayesinde görüyoruz.
en sevdiğim öykü bahtiyar köpek olmuştu diye hatırlıyorum. masallardan da kitaba ismini veren sırça köşk muazzamdı.
''istediğin kadar güzel resim yap... anlayan, kıymetini bilen olmadıktan sonra...''
devamını gör...
2.
sabahattin ali'nin kısa öykülerinden oluşan kitabıdır. kitaba adını veren sırça köşk son hikaye olarak okuyucuya sunulur.
sırça kelime anlamı olarak cam/camdan yapılmış demektir. köşk ise büyükçe ve heybetli bir yapıdır. iki kelimenin yan yana gelmesi hoş bir tezattır.
büyük ve heybetli olarak kabul gören bir şeyin aslında sanıldığı kadar dayanıklı, sağlam bir yapıda olmadığını anlatır.
hikayenin sonunda küçük bir cümle çoğu şeyin özeti gibidir.
"sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onu yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. en heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter."
sırça kelime anlamı olarak cam/camdan yapılmış demektir. köşk ise büyükçe ve heybetli bir yapıdır. iki kelimenin yan yana gelmesi hoş bir tezattır.
büyük ve heybetli olarak kabul gören bir şeyin aslında sanıldığı kadar dayanıklı, sağlam bir yapıda olmadığını anlatır.
hikayenin sonunda küçük bir cümle çoğu şeyin özeti gibidir.
"sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onu yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. en heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter."
devamını gör...
3.
sabahattin ali'nin hikayelerinden oluşan kitap. her bir hikayesi sizi o ortamda götür, oranın kokularını hissedersiniz. birçok toplumsal soruna değinir yazar, bir şeyleri farketme, göze sokma peşindedir. son olarak kitabın adı olarak konmuş olan sırça köşk masalı da çok yakından tanıklık ettığimiz bir masal aslında. kitabı okumasanız bile sırça köşkü aratın ve okuyun lütfen.
devamını gör...
4.
sabahattin ali klasiklerinden bir kitap. onu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği -bana göre- aşırı dram içeren, ayrılık, ölüm, hapis ve acılarla yoğrulmuş bir yazar olması ve bunu da kitaplarında yansıtmasıdır. bu kitabını da diğerleri gibi bir günde okudum ve beğendiklerim arasına aldım. kendine has türkçesiyle sabahattin ali iyi bir yazar olduğunu daima kanıtlamış bir insandır.
devamını gör...
5.
sabahattin ali okumayı sevdiğim bir yazar. her kitabı ruhuma dokunuyor . sırça köşkte onlardan biri oldu benim için.
epey oldu okuyalı ama ne zaman görsem o içindeki hikâyelere gider aklım...
benim en sevdiğim alıntısı:
bu dünya böyledir işte,kimi adam öldürdüğü için katil diye anılır, kimi adı katile çıktı diye adam öldürür.
epey oldu okuyalı ama ne zaman görsem o içindeki hikâyelere gider aklım...
benim en sevdiğim alıntısı:
bu dünya böyledir işte,kimi adam öldürdüğü için katil diye anılır, kimi adı katile çıktı diye adam öldürür.
devamını gör...