solcuların saz çalmaması

abdal geleneğine bakıldığında bile bu durum gözler önüne serilir, ilahi aşka yakın olan ozanların saz elinden düşmez. ve içmeyi sevmezler.

solcu kimseler ise saz değil diğer müzik aletlerini ve içmeyi severler...

(bkz: bize böyle bir bilgi gelmedi)

(bkz: kuşlar yalan söyler)

(bkz: inanmak istemiyorum bilmek istiyorum)

eline, diline, beline sahiptirler. satın almayı yeğlerler.

solcular saz çalmayı belki bilmeyebilir ama sağcılar insanlardan çalmayı çok iyi bilir.

anketi nerede yaptınız? swh

(bkz: tespit gibi tespit)
(bkz: bütün kuşlar uçtu bir sazlar kaldı)
(bkz: büyük resmi görmek)
(bkz: söylenmeyeni söylemek)
(bkz: kocaman alkış)

sanırım saz diye söylenmek istenen bağlamadır. çünkü saz daha genel bir isimdir. sanat müziğinde daha çok kullanılan bir kelime “saz heyeti” içinde bağlama olmayan enstrümanlar için de kullanılır.

bağlamanın, türkülerin sağı, solu olmaz. kuzeyi, güneyi olmaz. bir türkü; sözleriyle, melodisiyle size dokunuyorsa, o türkü sizin için söylenmiştir.

(bkz: seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım)
ey zahit şaraba eyle ihtiram

biz içeriz bize yoktur vebali

külliyen yanlış tespittir.

hamiş-1: hamişe lüzum yok aslında. herhangi bir kapalı cezaevinin yakınından geçin duyarsınız yüksek duvarlar ardından gelen tellerin sesini. sözleri dinleyin sonra kendiniz karar verin hangi kulağınız çınlıyor, sağ mı sol mu? youtube'a da bakabilirsiniz binlerce örnek var.

hamiş-2: saz (bağlama) halk müziğinin temel enstrümanıdır. kendini ortanın sağında tanımlayanlar da dahil, halkın dinlediği bağlamadan çıkan tını, acının, yoksulluğun, ezilmişliğin, isyanın ve aşkın sesidir. anadolu'da saz çalıp türkü söyleyene aşık, ozan veya dengbej denir. aşıkının çaldığı ve söylediği"divan şiiri" değil, "halk şiiri"dir. "aşk" dediği şey de "ilahi aşk" değil, "beşeri ve bedeni aşk"tır.

hamiş-3: aşık ve ozan sağcıyım veya solcuyum demez, mesajını sazıyla ve sözüyle verir. sağcıyım diyen de solcuyum diyen de aynı türküyü dinler.

ne alaka diyeceğim fikir… ahmet kaya bağlama çalar mesela, kendisi solcudur da

aferin tespit mi yaptın çeeen? hadi şimdi mikrofonu ver abilere bakim

tanım: tümevaramamış yazar beyanı.

bir tespit de ben yapayım. ocu bucu şucu değilim ama hiçbir şey çalamam. yetenek yok çünkü. tek becerim flütle yağ satarım bal satarım çalabilmek. şimdi ben ne oldum?

selda bağcan edip akbayram şimdi ilk aklıma bunlar geldi. aslında tam tersidir.

o kadar sevmesem de:



neden solcu diyorsak da:

www.youtube.com/shorts/qyVm...

katılmadığım tespit.

solcuların halk kesimi için saz ve bağlama, sehpada tavla, elde tespih gibidir.
her yerde her zaman çalmayan çoktur. yeminler edip çalmayı bırakan çoktur. (babam da gençken saz çalarmış) çalmayı unutan ya da kendini yetiştirmeyen çoktur. sazlı müzisyenler ve müzik grupları ise türkiye'de sayılamayacak kadar çoktur.

sazı solculuğun değil de sağcılığın sofuluğun gereci olarak gösterme çabası sezmedim değil.
bir an düşündüm ve sazlar genel olarak solculuk peydah olmamışken geliştirilmiş araçlar olduğu için sağcılara ait olması normaldir diyecek gibi oldum..
hayır yani,
halkçılık, sazı, saray köşelerinden başka hiçbir yerde meşru olmadığı dönemlerde bile, eliyle göğe doğru yükselterek çalıyordu bu dünyada. daha sonradan, derebeylik, gericilik, softalık ve mülk sahibi devletler ile mücadele ede ede bugünkü solcuların halk kanadını oluşturdular ve ellerinden saz hiç düşmedi.

içki konusu ise oldukça bağıntısız, sazlar ile ilgili tartışmalarda.

(bkz: ne alaka ne alakaaa)