#ödüllü filmler
aksiyon / bilim kurgu / kült-efsane
7.5 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

2005 çıkışlı star wars filmi.

bunu sevmeyen, kabullenmeyen star wars fanı çok ama ben seviyorum.

--! spoiler !--

obi-wan : you were the chosen one! it was said that you would destroy the sith, not join them! bring balance to the force... not leave it in darkness!

anakin skywalker : (aga burası bağırarak, all caps düşünün.) ı hate you!

obi-wan : you were my brother, anakin! i loved you!


şu sahne insanın ciğerini söküyor be. al besle büyüt, ihaneti gör. anakin'e de kızamıyorsun. ah ulan kader. püüü.

--! spoiler !--
devamını gör...
aceleye getirilmiş, basmakalıp, paldır küldür anakin dönüşümü anlatmış dandik film. bundan bin kat derin fan kurguları vardı oysa.

bu seri ile birlikte yıldız savaşlarında seyirciyi gerizekalı yerine koyma anlayışı başlamış ve yıllar içinde yuvarlanarak, ikonik bir evreni pazar plastiğine çevirmişti.

yine de episode 1 yanında bu, rus klasiği gibi kalır. ucundan izleyin. doğru izleme sırasını da unutmayın: ıv- v- ıı - ııı - vı.
devamını gör...
ya o bu değilde bu ırzına koyduğum padmesi ne saikimde ölüyor durup dururken. dümbük sanki bana afganistan’a sürgün edilmiş gibi bian da aa öleyim hadi diyip ölüyor.
devamını gör...
yalan yok serideki en sevdiğim film bu film. mükemmel bir dünyası var. çok güzel mesajları ve konusu da öyle. tek sıkıntısı hikayeyi daha iyi anlatacakken dolandırmışlar elbette hayranlar bu duruma tepkiler gösterir.
devamını gör...
ben küçüklüğümden beri bütün star wars filmlerini baştan sona birçok defa izlemişimdir ben kendim için 4-5-6’yı izlemeyi daha çok tercih ederim ama hiçbir filmi konusunda ayrımcılık yapmam 3. film 70’lerde çekilmiş olan şimdiki 4’e göre uyarlanması gerektiği için kimisi tarafından verilmiş kararlar hoş görülmeyebilir.
devamını gör...
nedense berbat grafiklerine rağmen serinin en sevdiğim filmdir, dünyası, havası, bir şekilde çok hoşuma gidiyor. üstelik anakin'in hikayesinin de kilit noktası gibi, üzümlü kekim obi wan'ın acısı da cabası. comfort filmidir.
devamını gör...
bence episode 5 sonrası en güzel star wars filmidir ki (zaten ep 5 sonrası ve mandalorian öncesinde hiçbir sw yapımı olumlu eleştirilmedi) biraz hakkı yenmiştir ayrıca benim de en sevdiğim sw filmi olup 2 trilogy arasındaki geçişi güzel sağlamıştır. sw'de iki merak ettiğim şey olarak jediların nasıl yok edildiği ve anakin'in dönüşümüydü. bu filmde güzelce görüyoruz.
devamını gör...
zor kazandığınız parayı revenge of the sith'in yeniden yayınlanmasını görmek için harcayacak mısınız? buradan

sith'in intikamı benim en büyük ımdb mesaj panosu trolümdü.
lucas'ın filmin tüm konusunu tolkien'in lotr'sinden çaldığını iddia eden detaylı bir konu açtım. günlerce sürdü ve binlerce binlerce cevap geldi. hiçbir zaman karakterimden çıkmadım.

ama o filmi tekrar izlemek için asla para ödemem
devamını gör...
kamu spotu: 20 yıllık film spoiler'ı içerir. konuşma üslubu ile yazılmıştır.

öncelikle belirtmek istiyorum ki benim gözümde george lucas, iki şeyle prequels serisinde sıçmıştır bunlardan ilki midi-chlorians denen dangalaklığın tanıtılması, ikincisi padme'nin öldürülmesidir, iddia ediyorum hadise uzamasın diye yapmadiysa ben bir şey bilmiyorum, halbuki senatör origana ile evlense ki hatırladığım kadarıyla evli olduğuna dair herhangi bir bilgi öncesinde yoktu ya da padme origana'larin evlatlık kızı olsa bu hadise çok daha mantıklı ve kaliteli olacaktı ve 6. filmi de bozmayacakti, şimdi 6. filmde luke ve leianin arasında geçen konuşma ultra tetra bir manasizliga dönüştü, "luke niye durup duruken leia'ya evlatlık anasını sorsun lan" diyor insan, aha unuttum jar jar binks denen garabet bir başka sebeptir prequel serisine uyuz olmama, etti mi üç? oysa ki fanlarından feyz alıp jar jar karakterini "darth pleguis the wise" yapsaydı, bambaşka bir film elimizde olurdu.

velhasıl kelam konumuz olan filme başlayalım, bu prequel filmleri hep bir basit macera filminden öteye gitmek istediğini en başından beri belli etti, ipler her zaman sidious karakterinin elindeydi, ilk filmden itibaren ve bu tema filmimizde de devam ediyor, daha yetişkin olmaya çalışıyor film belli, ama tabanı yok, büyümesini görmediğimiz bir filmin yetişkin olmaya çalışmasına baktığımızda bir şeyler eksik geliyor, bir olmamışlık vasıl oluyor ve toplu halde "hadi lan oradan" çekiyoruz izlerken. filmi bu gün bir kez daha sinemada izlerken fark ettim ki, gerçekten büyük ekran için çekilmiş, bir çok kare bir çok detay, evinizde 65" televizyonunuz olsa bile kayboluyor, fakat büyük ekranda izlediğiniz zaman hataları da daha fazla göze batar hale geliyor. filmin başından itibaren şansölyenin anakin'i manipüle etmeye çalıştığını ve hatta başardığını görüyoruz, fakat sorun şurada, geçtiğimiz 5 film boyunca bize bu sidious şekillisinin dilini force ile kullanabildiğine dair gram bilgi yok ama teee ilk filmde alec guiness el silkip "jedi'lar zayıf beyinleri etkileyebilir" dediği için oradan buraya paralel hat mı çekmeliyiz, keza 3 film boyunca anakin şekillisinin yaptıklarını bana sadece sözlerle yaptırdı derseniz inanmam, kimse yapamaz onu, bu adamı dogmayla beynini yıkayarak yetiştirdiler, bu herif politik hamlelere bu kadar kör olamaz, tek çözüm karakteri çok genç, ve geliyoruz bir başka soruna, evladım hayden christensen bu karakteri oynarken 24 yaşında, hadi de anakin tiplemesi 22 yaşında olsun, (kontrol ettim yirmi ikiymiş hakikatten) bu durumda sorun hem hayden christensen hem de yönetmen koltuğunda oturan george lucas'ta keza anakin'de 22 yaşında erkek evlat, toy naif'liği görmüyoruz, aksine bayağı bayağı savaş görmüş, sert tavırları olan (hatta padme'ye bayağı höt zöt çeken) bir adam var karşımızda, hal böyle olunca sırf sözleri ile sidious denen şembelek anakini kendi tarafına çekti, yıllarca ilmek ilmek ördü diyene "hadi lan oradan" demekten başka hiçbir şey gelmiyor elimden. daha önce de dedim ya, altı dolu değil bir çok 'büyük' olmak isteyen sahnenin, bir sahtelik akıyor yerlerinden o yüzden, daha opera sahnesinde anakin'in "ne diyon lan sen değişik" diyerek ışın kılıcını çekmemiş olması başlı başına bir eğlence, burada tabii ki george lucas'ı suçlayarak "senin ellerine biber sürerim çocuk, nasıl şeyler yazıyorsun sen?" demek geliyor içimizden tabii, konuyu dağıttım toplayalım, tee ilk filmden jar jar binks karakterine yer edeceklerine konuyu daha düzgün yazsalardı bunların tek bir tanesine bile ses çıkaramayacaktık tabii, şansolyenin sesinin anakin'in kafasında yankılandığı sahneler, anakin'i sadece öldürmek değil başka daha küçük şeylerde bile yardım ederken gözünü bulutlandırdığı sahneler filmlerin içine serpiştirilmiş olsaydı, o zaman bambaşka bir şey izliyor olurduk zaten, inanırdık bu leblebi tozunun çocuğun her yerine işlediğine. ama kazın ayağı öyle değil maalesef ki, gel gelelim o malum karanlığa geçme anına, güneş batarken aydınlık tarafta olan anakin efendi gece olanda karanlığa geçer, güzel bir motif ve betimleme, ancak yine burada ya yine hayden christensen'i bence direkt george lucas'ı suçlamak gerekiyor, keza mace windu ile sidious'un kapıştığı sahne, bildiği herşeye ihanet etmiş adamın yükünü vermiyor izleyiciye, değerleri yıkılmış adam gibi bakmıyor hayden christensen, kızgın bir adam gibi bakıyor sadece, beyni küçük parçalara bölünmüş, dünyası kararmış, artık önünde yol olarak sidious leblebisini gördüğünü film izleyicisine veremiyor, ve bunu takip eden jedi tapınağının 'temizlenmesi' bölümünde de yapamıyor.

ha "hep mi kötü hiç mi sevmedin ulan bu filmi" derseniz derim ki padme ile anakin arasındaki sahneler aslen giderek kötüleşen, toksikleşen bir bir ilişkiyi güzel gösteriyor ama george lucas ilk filmden beri padme'yi nasıl yazmak istediğine karar veremediği için ton kayması görüyoruz.
öte yandan sidiou karakterinin bütün bir galaksiyi nasıl parmak ucunda oynattığını görüyoruz, ilk filmde kendi çırağını ölümüne göndererek anakin'i ele geçirme amacından, ikinci filmde bütün bir savaşı sırf kontrolü eline geçirebilsin diye çıkarmasından, kont dooku'yu ayarmatsından tutup da vakti gelince bir başka çırağını kurban ederek emellerine ulaşmasından görüyoruz ki adam metodik bir şekilde çalışıyor ve planlı, tam bir sosyopat ve bunu çok başarılı bir şekilde yapıyor, en başından beri diyorum ya film de çok çok güzel olma ihtimali varken bunu kaçırıyor ya insanı en çok o sinirlendiriyor belki de, amma velakin bu filmin son yarım saati bir şaheserdir, kelimenin tam anlamıyla sanat eseridir, ki bu görüşte yalnız değilim camille paglia sanat tarihi profesörü de benimle aynı fikirde hatta bir kitabında bundan bahsetmekte.

bazen düşünüyorum, arkadaş bu filmin son 30 dakikasını çeken de george lucas, geri kalan iki saat 15 dakikasını da, arkadaş böyle bir fark nasıl oluştu, mustafar gezegenine adım atıldığı andan, yoda ve sidious'un savaşına ve hatta anakin'in bir mangal kömürüne döndüğü ana kadar, film sizi alıp başka diyarlara götürüyor, bir anda kendinizi gerçekten mustafar'da hissediyorsunuz, hayden christensen bütün bir gezegeni öldürürken, bütün herşeyini kaybedip kendini nefrete, savaşa ve öfkeye teslim etmiş bir adam rolünü büyük bir başarıyla oynuyor, ve george lucas bütün bir gezegeni öldürdüğünü filmdeki hologramlarla gösteriyor direkt değil, inanılmaz bir bakmazsan görmezsin taktiği uyguluyor. öte yandan hem ewan mcgregor hem de hayden christensen ateş ve lavın içerisindeki çatışmalarında sizi filmin içine çekip, "hadi be oğlum be" diye izletiyor, kamera yoda ve sidious'a geldiğinde ise, kılıç dövüşünde yoda'nın ne kadar kabiliyetli olduğu görülse de, sidious senatonun koltukları sökerek etrafında sanki bir atomun etrafında dönen elektronlar gibi fıldır fıldır döndürmeye başladığında anlıyoruz aslen ne biçim bir güce sahip olduğunu ve diyoruz ki "vay kepaze vay her şeyi nasıl da saklamış." şimdi aklıma geldi, acaba george lucas sırf naboo padme'nin cenazesi ve jar jar binks denen garabeti son bir kez daha bize göstermek için padme'yi öldürmüş olabilir mi?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"star wars: episode iii - revenge of the sith" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim