süleyman çakır

bi polat uğruna yok edilen adam. benim için kv = çakır.

herşeye eyvallah hırlıya eyvallah hırsıza eyvallah dolandırıcıya eyvallah kan emiciye eyvallah ama namussuza duuur.

ölüm yıldönümünde saygıyla anıyorum.

adamın tanımı bir dizi karakteri idi. huzurla uyusun.

ölüm yıldönümünde saygı ve sevgi ile anıyorum.
rip istanbulun sefiri.

allah rahmet etsin iyi adamdı.

günün anlam ve önemi için..

işine gelince çakır adam temizle, işine gelince çakır kumarhane aç, işine gelmedi mi istanbul'u terket! ne güzel istanbul be.

kurtlar vadisi dizisindeki mafyatik karakter.

kayınpederi olmasa mafya babası değil şamar oğlanı olurdu.

baldızı olmasa mafya babası değil mafya kralı olurdu.

oğlu dedem sünnetime niye gelmedi deyince üzülme oğlum pilava katar yollarız demişti. laz ziyaya kapak olmuştu duyunca.

yeri geldiğinde bir istanbul beyfendisi yeri geldiğinde önüne çıkanı ezen bir kabadayı.

kılıç hep çakır fevridir derdi. çakırı öldüren de halit'e karşı fazla fevri davranmasıdır.

kendisini öldüren şey osman sınav'ın bir yerlerde misafir edilip kulağının çekilmesidir .

vefatının 19. sene-i devriyesinde saygı ve rahmetle andığım büyük türk düşünürü. teoriyi sevmez, pratik adamıdır. insanları seven ve saygı duyan kişilere örnek olarak verilebilecek bir numaralı insandı. iyi bir aile babası, iyi bir eş (eşini aldatmaya yeltense de takım taklavatı kaldıramayıp, becerememiştir) ve istanbul'a iyi bir sefir olmuştur. mekanı cennet olsun.

olum bende ciddi ciddi gogıla yazıp kimmiş lan bu diye aratıyorum. yapmayın bunu...

merhum ziya yılmaz'ın (laz ziya) damadı,
nesrin hanımın eşi, meral yılmaz'ın eniştesi,
polat alemdar'ın can dostu ve ortağı,
memati, abdülhey ve erhan'ın arkadaşı,
merhume derya çakır'ın abisi,
seyfo dayının manevi yeğeni,
selvi ve pusat'ın babaları olan, 19 yıl önce kaybettiğimiz unutulmaz isim.
nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun.

aç adamı sevmez. hele ki ferman gibi yemek yiyeni hiç sevmez. adam sanki savaş kıtlığından çıkmış (bkz: swh).

hiçbir karakter onun kadar sevilmedi. ekranlardan çıkıp yanı başımıza gelebilen tek karakterdi belki. ölümünden sonra gazetelere başsağlığı ilanı verildi, mevlüt okutuldu. ruhun şad olsun çakır.

al işte. haddini bil haddini.

az önce hakkında şerefsiz olduğu ile ilgili başlık açılan, bu konu hakkında parağraflarca yazıp gönder tuşuna bastıktan sonra bu başlık yönetim tarafından silindi uyarısı aldığım dizi karakteri. o entrymi buraya yabıştırayım madem.


oglum adam mafya babası. hem de kurgusal bir mafya babası ve dizi içinde bu hale nasıl evrildiği açıkça anlatıldı. ya nolacağdı? türbe de lokma mı dağıtacaktı? kısaca hatırlayalım.

henüz çok küçükken babasının şadırvanda sırtından vurularak öldürüldüğünü görmüştür. o gün allah ile arasına mesafe girmiş, camii fobisi oluşmuştur. anası ve kız kardaşıynan sitanbol'a gelip o yaşta nohut-pilav satarak ekmek kazanma peşine düşmüştür. ancak zalım bir zabıtanın kız kardeşini döğmesi ile tamamen karanlık tarafa geçmiş ilk cinayetini işlemiştir. cinayet mi self defence mi o da ayrı tartışılır ya neyse.

sonra hapishanede duran emmi'yi şişlemesi işi taşere edilmesine rağmen yapmamış, mertliği ve raconu ilk elden en sağlam kaynaktan öğrenmiştir. ardından hapiste memati'ye kol kanat germiş, namını yaymağa başlamıştır. ziya beğ'in kızı ile evlenmesi ile konferans liği'ne çıkmıştır. orda da oyunu kurallarına göre oynamış racon neyse ona göre davranmıştır.

dizide geçen iki cümle var. çakır'ın böyle şerefsiz, salt kendini düşünen biri gibi gözükmesine altyapı olan.

1- itaatsizliğin raconunu biz koymadık ama biz uygularız.

bakın şimdi öyle yada böğle bu aleme girdiyseniz o alemin getirdiği nizam, kural ve racona uyacaksınız. uymazsanız eğer ikinci kural devreye girer.

2- kurtlukta düşeni yemek kanundur.

racona uymaz da kaydın düşülürse, kalemin kırılırsa, kuyruğunu da başını da dik tutmaz isen kız seni yerler yerler.

bu alemi de bu raconları da o koymamıştır. bu alemin ve raconların oluşmasında ve dahi çakır'ın bu aleme düşüp başlıkta zikredildiği gibi biri olmasında çakır kadar devletin/kanun koyucu-uygulayıcılar da suçlıdur.

ayrıca kendinden başkasını düşünmeyen biri olduğu öne sürülen çakır; düzene karşı çıkabileceği ilk anda (sefir olduktan sonra) okullardan uyuşturucuyu kazımış, hüsrev ağaya karşı bu ülke gençlerini uyuşturucudan uzak tutmalı demiş, freud fethi'yi insanları rızası dışı fuhuşa sürüklediği/18 yaş altı kızları zorladığı için şerefsiz fethiye yapmış (polat yaptı eyv ama son kertede onaylamıştır). yine polat ve duran emmi marifetiyle olsa da arazilerine çökülmek istenen mahalle sakinlerinin hakkının korunmasında başat rol oynamıştır. tombalacı'nın 50 melyonuna çöktüklerinde parayı kendi yiyebilecekken büyük çoğunluğunu fakir fukaraya dağıtmıştır.

ses sistemini kuran deyyusu öldürtmüş, kumarhane müdürünün oğlunun ölüm emrini vermiş olabilir ancak madde 1. itaatsizliğin raconunu onlar koymadılar. ancak uygulamak zorundadırlar.

evet çakırın ilksel öncelikleri arasında dünya barışı, bir/iri/güçlü tr yoktu belki ancak kendisi isviçre'de yaşamadığımızın farkında olan ve bu doğrultuda hareket eden gerçekçi/cesur/mert bir adamdı.

deli manyak meral; babası laz ziya beğ'e sıktıktan sonra eşi nesrin ile bi konuşmaları vardı. nesrin kardeşimi kurtar koru yoksa ben babam beğe rest çekerim triplerine girince çakır abimiz diyordu ki; hiç kimse yoksa çocukların var, kendine gel. çakır abimiz önceliğinde ailesini, onurunu ve çıkarını tutmuştur evet. ama türkiye cumhuriyeti; anayasada yazdığı gibi sosyal bir hukuk devleti değil.

ayrıca son bir not: kurtlar vadisi de deli yürek de hatta ve hatta godfather da bu insanları yüceltmek için değil, son kertede düştükleri durumu, yaşadıkları son derece yıkıcı olayları yansıtmak ve insanları bundan uzak tutmak için çekilmiş yapımlardır. çakır; kurşun yemiş, kız kardeşi kollarında ölmüş, eşi ve çocuklarını kendi elleriyle öldürmenin kıyısından dönmüş, hapis yatmış, kardeşinin katilinin elini öpmek zorunda kalmış, testere/laz ziya/tombalacı/şevkö/savcı/emniyet müdürü tarafından itin mabadına sokulup çıkarılmış çok kez acınacak duruma düşmüş bir karakterdir. özellikle böyle yazılmış bir karakterdir. bunu ve tekrar ediyorum, isviçre'de yaşamadığımızı göz önünde bulundurarak yorum yapmakta fayda var.