1.
suzanne collins'in yazdığı açlık oyunları kitap serisinin beşinci ve taze çıkmış kitabı.
açlık oyunlarının ikinci çeyrek oyunlarını konu alan kitap, üçlemeden tanış olduğumuz haymitch abernathy abimizi alkolik yapacak olan olaylar silsilesini anlatmakta. kendisi 12. mıntıka'nın alkol imalat ve ulaşımından sorumlu genç ve biraz asi olan bıçkın delikanlısıdır. asi dediysem de serserilik yaptığı düşünülmesin. babasının ölümünden sonra çamaşır yıkayarak ev geçindirmeye çalışan annesine maddi ve manevi destek olur. işlerden kaytardığı kısa sürelerde ise de biricik sevdiceği lenore dove baird'in yanına giderek çayırlarda vakit geçirir. küçük erkek kardeşi, annesi, sevgilisi ve arkadaşlarıyla güzel günler geçirse de; her hasat zamanı yaşanan gerginlik, senede bir defa yüreklerin sıkışması için yeterli gerginliği yaşatır. kaderin cilvesi olacak ki, haraçların toplandığı hasat vakti aynı zamanda doğum günüdür. bu sebeple doğum günleri ölüme giden haraçların neden olduğu toplumsal kederin burukluğu, seçilmemenin kısa süreli rahatlığı ikileminde geçer.
sıradan yılların aksine, her çeyrek zaman diliminde farklı bir kural uyarınca haraçların toplanması capitolce kararlaştırılmıştır. ikinci çeyrek oyunları için belirlenen bedel, mıntıkalardan iki kat fazla haraç alınması kararına binaen, risklerin ikiye katlandığı ve gergin bir sene olacağı en baştan bellidir. kura çekimlerinde adı çıkmayan haymitch'in kısa süreli rahatlığı, seçilen ikinci erkek haracın başarısız kaçma girişimi sonucu öldürülmesiyle yerini korkuya bırakır. yaşanan kaosun ortasında sevgilisini koruma maksatlı barış muhafızlarının üzerine atılması, silah zoruyla talihsiz son haraç olarak seçilmesiyle sonuçlanacaktır.
oyunların açılışında capitol'deki geçiş töreni esnasında yaşanan trajik bir ölüm; haymitch'in capitol düşmanlığını körükleyecek, oyunlar tarihinde ilk defa arena içinde yaşanacak sabotaj girişiminin baş aktörü olmasıyla sonuçlanan olaylar zinciri başlamış olacaktır.
tüm girişimlere rağmen capitol'ün sabotaj görüntülerini saklamayı başarması, george orwell'in 1984 romanında olduğu gibi, kaçınılmazlık ve çaresizlik hissini yansıtıyor. tüm çabalar, gücü elinde bulunduran başkan snow ve çevresinin basit medya manipülasyonlarıyla başarısızlığa uğruyor. göze alınan riskler ve ödenen bedellere rağmen uygulanan algı yönetimi, fedakar bir isyancı değil bencil bir pragmatist yanılsamasını gerçekmiş gibi gösterebiliyor. haymitch'in aldığı en büyük ceza da kaybına şahit olduğu insanların anılarıyla yaşamaya devam ederek bir ibret tablosuna dönüşmesi. kendisine yaklaşan herkesin öldürüleceğini anlamasıyla, ölenlerin hayaletleri ve kabuslarıyla baş başa kalıyor. ta ki 74. oyunlara kadar..
açlık oyunlarının ikinci çeyrek oyunlarını konu alan kitap, üçlemeden tanış olduğumuz haymitch abernathy abimizi alkolik yapacak olan olaylar silsilesini anlatmakta. kendisi 12. mıntıka'nın alkol imalat ve ulaşımından sorumlu genç ve biraz asi olan bıçkın delikanlısıdır. asi dediysem de serserilik yaptığı düşünülmesin. babasının ölümünden sonra çamaşır yıkayarak ev geçindirmeye çalışan annesine maddi ve manevi destek olur. işlerden kaytardığı kısa sürelerde ise de biricik sevdiceği lenore dove baird'in yanına giderek çayırlarda vakit geçirir. küçük erkek kardeşi, annesi, sevgilisi ve arkadaşlarıyla güzel günler geçirse de; her hasat zamanı yaşanan gerginlik, senede bir defa yüreklerin sıkışması için yeterli gerginliği yaşatır. kaderin cilvesi olacak ki, haraçların toplandığı hasat vakti aynı zamanda doğum günüdür. bu sebeple doğum günleri ölüme giden haraçların neden olduğu toplumsal kederin burukluğu, seçilmemenin kısa süreli rahatlığı ikileminde geçer.
sıradan yılların aksine, her çeyrek zaman diliminde farklı bir kural uyarınca haraçların toplanması capitolce kararlaştırılmıştır. ikinci çeyrek oyunları için belirlenen bedel, mıntıkalardan iki kat fazla haraç alınması kararına binaen, risklerin ikiye katlandığı ve gergin bir sene olacağı en baştan bellidir. kura çekimlerinde adı çıkmayan haymitch'in kısa süreli rahatlığı, seçilen ikinci erkek haracın başarısız kaçma girişimi sonucu öldürülmesiyle yerini korkuya bırakır. yaşanan kaosun ortasında sevgilisini koruma maksatlı barış muhafızlarının üzerine atılması, silah zoruyla talihsiz son haraç olarak seçilmesiyle sonuçlanacaktır.
oyunların açılışında capitol'deki geçiş töreni esnasında yaşanan trajik bir ölüm; haymitch'in capitol düşmanlığını körükleyecek, oyunlar tarihinde ilk defa arena içinde yaşanacak sabotaj girişiminin baş aktörü olmasıyla sonuçlanan olaylar zinciri başlamış olacaktır.
tüm girişimlere rağmen capitol'ün sabotaj görüntülerini saklamayı başarması, george orwell'in 1984 romanında olduğu gibi, kaçınılmazlık ve çaresizlik hissini yansıtıyor. tüm çabalar, gücü elinde bulunduran başkan snow ve çevresinin basit medya manipülasyonlarıyla başarısızlığa uğruyor. göze alınan riskler ve ödenen bedellere rağmen uygulanan algı yönetimi, fedakar bir isyancı değil bencil bir pragmatist yanılsamasını gerçekmiş gibi gösterebiliyor. haymitch'in aldığı en büyük ceza da kaybına şahit olduğu insanların anılarıyla yaşamaya devam ederek bir ibret tablosuna dönüşmesi. kendisine yaklaşan herkesin öldürüleceğini anlamasıyla, ölenlerin hayaletleri ve kabuslarıyla baş başa kalıyor. ta ki 74. oyunlara kadar..
devamını gör...