süryani şarabı

genelde güneydoğu anadolu taraflarında halkın kendisinin ürettiği, devlet tarafından geneli sahte içki olarak nitelendirilen şarap türüdür.
el yapımı olup, çoğunun içimi lezzetlidir.
en güzel süryani şarabını mardin ve hatay’da deneyimleyebilirsiniz.

eğer süryani şarabı içerseniz hayatınız boyunca başka şarap içemezsiniz.

mardin’de çok ünlü bir şarap. el yapımı olup bir çok şeye iyi geliyor. içimi yumuşak ve lezzetlidir.mardin’e yolunuz düşerse bulmamanız imkansız çünkü her sokak başında bir şarap evi mevcut.

mahlepli olanını içmiş biri olarak çok da bi numarasını görmediğim şarap...

tabi benim içtiğim shiluh markaydı...

hediye gelmişti, yılbaşı gecesi soframızı süsledi shiluh. beğendik. içimi yumuşak, rahat götürüyorsunuz. fakat yudumdan sonra damakta beklediğiniz o hoş mayhoş tat yok gibiydi.

degüstasyon eğitiminiz olmasa dahi bu şarabın standart, içmeye alışkın olmadığınız bir üzümü olduğunu düşünebilirsiniz. şarap etiketini okuduğunuzda ya boğazkere ya öküzgözü ya da bu ikisinden bi' kupaj olduğunu görmenize rağmen içtiğinizde farklı bir rayihası olduğunuzu fark etmeniz hiç zor değildir. işin sırrı mahlepte. süryani şarabını süryani şarabı yapan üzümü değil mahlepli olmasıdır.

şarap, yaş üzümün veya üzüm şırasının, tamamen veya kısmen alkol fermantasyonu ile elde edilir. teknik olarak her meyveyle yapılabilir. fakat "genellikle" yapımında hammadde olarak üzüm kullanılır.

şaraplar, rengine, tadına ve içeriğine göre değişiklik gösterir.

(1) şarapları içerdikleri şeker miktarına göre;
1.1. sek (dry) şaraplar,
1.2. dömisek şaraplar (yarı şekerli şaraplar)
1.3. tatlı şaraplar olarak kendi içinde üçe ayrılır.

(2) tatlı şaraplar;
2.1. tabii tatlı şaraplar,
2.2. mistel şarapları,
2.3. likör (çerez) şarapları olarak kendi içinde üçe ayrılır.

(3) rengine göre şaraplar;
3.1. kırmızı,
3.2. beyaz,
3.3. roze şaraplar olarak kendi içinde üçe ayrılır.

t: (başlıktan yola çıkarak) şarapları; milliyet, etnik köken vb. gibi bir sınıflandırmaya tabi tutmak ayrımcılıktır. örneğin, fransa'nın bordeaux bölgesi'ndeki bağlarda, château mouton rothschild isimli üreticinin yetiştirdiği, merlot ve cabernet sauvignon cinsi kırmızı üzümlerden karışımından, 1986 yılında üretilmiş kırmızı bir şaraptan bahsedilebilir: link. ancak bu şarap, "fransız şarabı" değildir; "fransa'da üretilmiş" (produit en france) bir şaraptır.

lezzetlidir şarapları.

espirisi manastır papazlarının tecrübesi olan tipik el - ev - yapımı şarap. ev yapımı şarapların tüm özelliklerini taşıdığını içtiğinizde anlıyorsunuz. lezzetlidir, alışkanlık yapar; okuyup üflüyor olabilir papazlar şaraba, bilemiyorum..

o kadar giiit almadan dön :/ benim şarapçılığımda bu kadar işte.. yine yineee gözümün nuru 'the pink wine' devam...

edit: aah şu okuduğunu anlamadan yazanlar.. *

denemek isterimdir. bilen varsa söyleyebilir.

diyarbakır süryanisi bir ağabeyimizin elinden, el yapımı, mekanda 1.000 liraya açılan, komik paraya aldığımız, ne içiyorsunuz dediklerinde, "şalgam efendim" dediğimiz, bir kadehte felek şaşırtan güzel bir şarabı size sunarım. *




mardin'den geleni içmiştim, bu daha iyi.
süryaniler bu işi çözmüşler. biz boşa rakı bira içiyoruz efendim.

çok çeşit şarap içtim. yunan, italyan, ispanyol, türk, şirince, kapadokya ve süryani şarapları. ama hiçbiri o kadar da farklı değildi ya. ben anlamıyorum herhalde bu meretin dilinden

alkol toleransım düşük olduğu için bir kadehi bile bitirememiştim. bana biraz sert geldi, aroması baya yoğun sanırım.

çok merak ederdim. bir gün samsun’da sıradan bir tekel bayii de denk geldik kendisiyle. shiluh ve aberna.
kesinlikle ikisi de bayıldığım şaraplardan oldu. düz mahlep şarabından daha ağırlar. tek sıkıntıları ağızda tuhaf bir his bırakmaları.

asidi biraz yüksektir, tarçınlı kokar.