taksici
başlık "ilkokuldamasaaltındaunutulanresimcantasi" tarafından 16.11.2020 01:33 tarihinde açılmıştır.
1.
en az saygı duyulan mesleklerdendir, her türlü insan bulunabilir iyisinden kötüye fakat benimde saygımın fazla olmadığı ve trafikte çok umursamaz araç kullanan insanlardır.
devamını gör...
2.
son dönemlerde sıkça şiddet haberlerine konu olan meslek grubu.
devamını gör...
3.
işim gereği günde en az bir defa taksi kullanmam sebebi ile muhatap olduğum kişilerdir. yüzde doksanının trafik teröristi olduğunu düşündüğüm meslek grubudur. en çok karşılaştığım ve beni illet eden şeyler binmeden nereye gideceğinizi sorması ve aldığı cevap onu tatmin etmeyince kendi kendine söylenip yoluna devam etmesi, kısa mesafeye götürmemesi, yoğun saatlerde trafik olan yerlerde yolcu almaması, makas ata ata gideni, müşteriye rahatsız olup olmayacağını sormadan sigara içmesi, pos cihazı tagi olmasına rağmen nakit almak için pos cihazım yok demesi, fiş istediğimizde analarına sövmüşüz gibi davranmaları, yanlış park - bekleme yapmaları, ağızlarından küfür eksik etmemeleri, araç kullanırken birileri ile görüntülü konuşmaları, sürekli siyaset hakkında yorum yapıp karşıt görüşlüysen seni inandırmaya çalışmaları, sen araçtayken başka yolcu alıp müşterim de zaten inecek demeleri, memleketini sormaları ve aynı memleketten kötü veya ona kötülük etmiş birini tanıyorlarsa düşman kesilmeleri ( yahu nufüsu 270.000 olan bir yerde doğmuşum ve senin bir tane kötüsüne denk gelmen de benim suçum mu ) son ses müzikleri vs. vs. daha çok sayarımda yeter. yazdıklarım birden fazla denk geldiğim şeylerdir. ekmek parası ise herkes ekmek parasının peşinde ama ben hiç iş sebebi ile muhattap olduğum insanlara rahatsızlık vermenin yakınından bile geçebilecek davranışlarda bulunmadım. çünkü iş etiği bunu gerektiriyor. taksicilik bir meslektir fakat taksiciler yolcularına genel olarak zoraki misafirleri gibi davranıyor. en başta da dediğim gibi hepsi için geçerli değil ama yüzde doksanı bu dilimde maalesef.
devamını gör...
4.
20 yıldır istanbul'da sevmeyerek yaptığım mesleğimdir.
istanbul'a denizli'den taşınmıştım. bir akraba vasıtasıyla taksici oldum. ilk başlarda istanbul'a tamamen yabancı olduğum için müşteriyi bıraktıktan sonra taksi durağını bulamayıp birkaç kere edirne'ye gittim. her hatadan ders çıkararak bir süre sonra istanbul'un kurdu oldum. her yeri avucumun içi gibi biliyordum. turistlerle pratik yaparak sıfırdan akıcı ingilizce konuşmaya bile başladım. 10 yıl ingilizce kursuna gitsem böyle akıcı konuşamazdım.
işlerim iyi sayılırdı. maaşım bana yeterli geliyordu. turistleri fazladan dolaştırıp paralarına çöküyordum. istanbul beni acımasız hale getirmişti. bu şehirde yaşam çok zordu. mecburen sahtekarlık yapıyordum.
daha sonra uber diye bir şey çıktı. tüm müşterilerimizi elimizden almıştı. ayrıca işini layıkıyla yaptığı için bu ülkede fazlasıyla göze batmıştı. seçim malzemesi olarak uber'i harcadılar.
taksiciler olarak rahat nefes aldık derken pandemi patlak verdi. yabancı turistlerin sayısı oldukça azaldı. parasız kaldığım yetmezmiş gibi ingilizceyi de unutmaya başladım. evde hayriye ile pratik yapacak halim yoktu. dayanacak gücüm kalmamıştı. taksiciliği bırakıp üniversite öğrencilerine ingilizce ders vermeye başladım. hem pratik yapıyor hem de para kazanıyordum. pandemi bitip 30 milyon turist gelse de bu işi bırakmam. ne demişler bana bir simple present tense öğretenin twenty year be a slave.
istanbul'a denizli'den taşınmıştım. bir akraba vasıtasıyla taksici oldum. ilk başlarda istanbul'a tamamen yabancı olduğum için müşteriyi bıraktıktan sonra taksi durağını bulamayıp birkaç kere edirne'ye gittim. her hatadan ders çıkararak bir süre sonra istanbul'un kurdu oldum. her yeri avucumun içi gibi biliyordum. turistlerle pratik yaparak sıfırdan akıcı ingilizce konuşmaya bile başladım. 10 yıl ingilizce kursuna gitsem böyle akıcı konuşamazdım.
işlerim iyi sayılırdı. maaşım bana yeterli geliyordu. turistleri fazladan dolaştırıp paralarına çöküyordum. istanbul beni acımasız hale getirmişti. bu şehirde yaşam çok zordu. mecburen sahtekarlık yapıyordum.
daha sonra uber diye bir şey çıktı. tüm müşterilerimizi elimizden almıştı. ayrıca işini layıkıyla yaptığı için bu ülkede fazlasıyla göze batmıştı. seçim malzemesi olarak uber'i harcadılar.
taksiciler olarak rahat nefes aldık derken pandemi patlak verdi. yabancı turistlerin sayısı oldukça azaldı. parasız kaldığım yetmezmiş gibi ingilizceyi de unutmaya başladım. evde hayriye ile pratik yapacak halim yoktu. dayanacak gücüm kalmamıştı. taksiciliği bırakıp üniversite öğrencilerine ingilizce ders vermeye başladım. hem pratik yapıyor hem de para kazanıyordum. pandemi bitip 30 milyon turist gelse de bu işi bırakmam. ne demişler bana bir simple present tense öğretenin twenty year be a slave.
devamını gör...
5.
bazıları çok kafa olan bazıları ise keşke binmeseydim diyen tiplerden olan meslek.
devamını gör...
6.
yıllardır bitmek tükenmek bilmeyen, siyasilerin oy yüzünden ses etmediği taksici terörünün başrolleri olan meslek.
beş yüz yıldır falan taksi kullanıyorum ara ara. düzgün bi taksiciye 1 ya da 2 kez denk geldim, genelleme mi evet hem de kralı. çünkü böyleler.
kabadırlar, yolu uzatırlar, çok acele ve önemli bir durum olsa bile kısa mesafe almıyokkk diye ağlarlar vsvsvs.
ülkenin ortalamasını tam olarak yansıtan tiplerdir. medeniyetle yakından uzak alakaları yoktur yani. insan dolandırmaya yer arıyor zaten şeref yoksunları. bu uber, müşteri kavgaları, tehdit etme gibi konulardan hiç bahsetmiyorum bile.
birkaç zaman önce başıma gelen bi olaydan bahsedeyim. eve tek dönüş yolum metroydu ve ben kaçırdım sonuncusunu. saat 02.00 civarı. ulan dedim s..çtık, y..r..klara geldin lahmacun taksiye kaldın.. arkadaş, tamı tamına 50 dakika boyunca bir tanesi bile durmaz mı, duran da nereye gidiyorsun diyor şurası şurası diyorum "yolumun üzeri değil" diyor. cevaba bak a..k. lan taksisin sen taksi..
bir tek bana değil çevrede de bekleyenler vardı onlara da durup, neresi diye sorup almıyorlar. karaktersiz herifler. neyseki en sonunda bi tanesiyle yolumuz uyuştu da bindim gittim.
daha da tövbe, ne kadar uzak olursa olsun taksi maksi kullanmam. çabucak tüm taksiler ortadan kalksa da yeni bi sistem gelse keşke..
beş yüz yıldır falan taksi kullanıyorum ara ara. düzgün bi taksiciye 1 ya da 2 kez denk geldim, genelleme mi evet hem de kralı. çünkü böyleler.
kabadırlar, yolu uzatırlar, çok acele ve önemli bir durum olsa bile kısa mesafe almıyokkk diye ağlarlar vsvsvs.
ülkenin ortalamasını tam olarak yansıtan tiplerdir. medeniyetle yakından uzak alakaları yoktur yani. insan dolandırmaya yer arıyor zaten şeref yoksunları. bu uber, müşteri kavgaları, tehdit etme gibi konulardan hiç bahsetmiyorum bile.
birkaç zaman önce başıma gelen bi olaydan bahsedeyim. eve tek dönüş yolum metroydu ve ben kaçırdım sonuncusunu. saat 02.00 civarı. ulan dedim s..çtık, y..r..klara geldin lahmacun taksiye kaldın.. arkadaş, tamı tamına 50 dakika boyunca bir tanesi bile durmaz mı, duran da nereye gidiyorsun diyor şurası şurası diyorum "yolumun üzeri değil" diyor. cevaba bak a..k. lan taksisin sen taksi..
bir tek bana değil çevrede de bekleyenler vardı onlara da durup, neresi diye sorup almıyorlar. karaktersiz herifler. neyseki en sonunda bi tanesiyle yolumuz uyuştu da bindim gittim.
daha da tövbe, ne kadar uzak olursa olsun taksi maksi kullanmam. çabucak tüm taksiler ortadan kalksa da yeni bi sistem gelse keşke..
devamını gör...
7.
normal sohbet ederse eşlik ettiğim insan.
ama yok "o adamlar da ülkeyi bir şekilde yönetmeye çalışıyorlar..." falan gibi denyo konuşmaya başladığı anda tamam diyerek kulaklığı takıyor ve (yol haricinde) söylediği hiçbir şeye cevap vermiyorum.
eskiden tartışırdım, fikir alışverişi yapardım. artık işim olmaz. boğulsun kendi açlık ve cehaletinin içinde.
ama yok "o adamlar da ülkeyi bir şekilde yönetmeye çalışıyorlar..." falan gibi denyo konuşmaya başladığı anda tamam diyerek kulaklığı takıyor ve (yol haricinde) söylediği hiçbir şeye cevap vermiyorum.
eskiden tartışırdım, fikir alışverişi yapardım. artık işim olmaz. boğulsun kendi açlık ve cehaletinin içinde.
devamını gör...
8.
ankara'dan bildiriyorum çok kazanıyorlar. öyle böyle değil hayvan gibi kazanıyorlar. demin biriyle muhabbet ettim, plaka sahibiymiş. haftada 5 gün çalışsam 60 bin lira tek başıma kazanırım dedi. onun yerine 2 kişiyle çalıştırıyormuş taksiyi. 3 aileye yetiyor yani bir plaka.
devamını gör...
9.
allahın sevdiği kuluyum galiba, abartısız yazıyorum, bindiğim taksilerdeki taksicilerin hepsi inanılmaz kıyak, gizli bilge, muhabbeti saran tiplerdi.
hele birinin bir hayat hikayesi vardı, daha fazla dinliyeyim diye 2 tur daha attırdım.
o herifi bir daha bulamadım, bence o herif başka boyuttan bir kaşif falandı lan.
e:dolandırılmışsın diye düşünebilirsiniz, daha ucuza bile geldi üstüne herifin sigarasını da yedik.
hele birinin bir hayat hikayesi vardı, daha fazla dinliyeyim diye 2 tur daha attırdım.
o herifi bir daha bulamadım, bence o herif başka boyuttan bir kaşif falandı lan.
e:dolandırılmışsın diye düşünebilirsiniz, daha ucuza bile geldi üstüne herifin sigarasını da yedik.
devamını gör...
10.
yağmurlu havada müşteri almamak en zevkli hobisidir.
devamını gör...
11.
kör olası taksiciler aşkımı götürmüşler*
devamını gör...
12.
bazilari oyle adamdir ki paran yok diye para veremezsin onlar sana sigara verirler.
devamını gör...
13.
antalya havalimani dis hatlardan istisnasiz her binmeye calistigimda " ulan az kalsin dolandiriliyorduk he" dedirten meslek mensubu.
devamını gör...
14.
abi dedim özür dilerim ses açar mıyız?
anasını s. ti ya. abi dedim kıs kıs.
yok kısmam diyor. dört ayaklı müslüm gidiyoruz. ya dayı kıs allah aşkına ayıp.
cengiz imren açtı ya. abi bu üst düzey ama. hızlı da sürüyor. ambülanaaams.
anasını s. ti ya. abi dedim kıs kıs.
yok kısmam diyor. dört ayaklı müslüm gidiyoruz. ya dayı kıs allah aşkına ayıp.
cengiz imren açtı ya. abi bu üst düzey ama. hızlı da sürüyor. ambülanaaams.
devamını gör...
15.
londra'dayım.
siyah, arkası oldukça geniş bir taksi yanaştı.
içinden saçları hafif kırlaşmış, john adında bir abi "kralım" dedi. "ne tarafa?"
üstad dedim.
kasislerden geçerken hoplattığını, üstüne su dökülenlerin kıyafetlerini kuruttuğunu, parası olmayanların zor günlerinde hep arkasında olduğunu biliyorum.
seni yüreği kocaman insan dedim.
gittim camdan sarıldım.*
bu da böyle bir anımdır...
siyah, arkası oldukça geniş bir taksi yanaştı.
içinden saçları hafif kırlaşmış, john adında bir abi "kralım" dedi. "ne tarafa?"
üstad dedim.
kasislerden geçerken hoplattığını, üstüne su dökülenlerin kıyafetlerini kuruttuğunu, parası olmayanların zor günlerinde hep arkasında olduğunu biliyorum.
seni yüreği kocaman insan dedim.
gittim camdan sarıldım.*
bu da böyle bir anımdır...
devamını gör...