tarih kitaplarının anlatmadığı detaylar

tarih kitapları genelde savaşların kazananlarını, büyük anlaşmaları ve siyasi liderleri yazar. ama ya günlük hayatın küçük detayları? mesela orta çağ’da insanlar nasıl flört ediyordu? osmanlı’da pazarlık sırasında kullanılan deyimler nelerdi? ya da 1900’lerde mahalle kahvelerinde hangi geyikler dönüyordu?
tarih aslında sadece büyük olaylardan ibaret değil; sokakta oynayan çocuğun hayali, akşam yemeğinde yapılan muhabbet ya da sabah pazara giden kadının kaygıları da tarihin bir parçası. o yüzden, yazılmayan tarih insanın hayal gücüne bırakılmış bir boşluk gibi. belki de en güzel hikayeler o boşluklarda saklıdır.

-osmanli dönemi balkanlarda evlilik ve osmanli valilerinin ilk gece hakki uygulamasi (ingiliz valilerin iskocyadaki ilk gece hakki gibi düşünün..william wallace falan hani)
-bizans kroniklerinde ulubatli hasan die birinin olmamasi
-osmanlida escinsellik
-osmanli zamaninda yok edilen gayrimüslim köyleri
-osmanli dönemi nüfus politikalari ve sürgünler
-osmanlida devşirme uygulamalari ve kültürel-dini etkileri
-osmanlida harem kavrami ve haremin kuralları (+18)
-osmanli fetih kavramini kılıf olarak mi kullandı?
-osmanli-rus savaslarinda gerçekler
-rusların çerkes soykiriminda , osmanlinin izledigi politika gerçekten çerkes yanlisi miydi? (orta ve bati anadolu'da çerkeslerin basina gelenler)

...

daha da yazilir da ..bosverin caniniz sıkılır..

genelde cogu seyi islerine geldigi gibi yazarlar. evet.

osmanlı'nın 'yunan bağımsızlığına bakışı'.

bu pilav çok su götürür çoook

tarih çok geniş bir kavram olduğu için binlerce alana ayrılıyor. dolayısıyla bu tür bilgiler her tarih kitabında anlatılmayabiliyor. ancak kimi kitapta bu tür bilgilere dolaylı yoldan değinilir. mesela spartalıların bir dönem evlenmesinin yasak olduğunu, hatta kamptan kaçarak kız arkadaşıyla bir gece geçirmek için yollara düşen spartalı askerin cezalandırılmasını dahi bulabilirsiniz. okuduğunuz kitapla alakalı bir durum aslında.

bu bir yana, osmanlı’da fetih kılıf mıydı, efendim işte harem vardı falan… e ingiliz kralı 14 tane eş alınca ‘hocam batı yaaa’ kılıfına tutunmayı marifet zannediyoruz. orta çağ dünyası, bu tür durumlara gebedir. çok eşlilik, fetih veya istila.

tarih okuyorsanız, okuduğunuz dönemin bilincinde olun. haçlı seferleri sırasında doğu avrupa köylerinin dönemler boyu haçlı askerleri tarafından yağmalandığını da, osmanlı’daki köylülerin fakirlikle boğuşurken yalnız olmadığını da bilmek ve buna göre yorumlamak gerekir. yanlış yanlıştır, ancak dönemi neyse ona uygun konuşulur.

ingiliz prens(şimdiki kral) charles'ın sünnetli ve ehli mümin müslüman olduğu, shakespeare'in aslında şeyh pir ünvanlı bir müslüman mübarek zat olduğu, dinsiz komünist stalinin, kabeden getirttiği ayetel kürsi okunmuş tonlarca kumu, alman ordusunun üstüne dökerek almanları yendiğini, çanakkale svaşını aniden beliren yeşil sarıklı evliyaların kazanıp bir anda yok olduklarını.... vd vd.. anlatır, yazar mı tarih kitapları: yazmaz tabi ki.. (ne ilgisi var bunlar deli saçması yahu mu diyorsunuz.. nası yav, yani kafaya fes taksak da mı olmuyo.. hadi ya..e devlet yöneten zevatın tarih hocası olsa bile mi..!)
işe bak.! prens charles hakkında ancak karısının bileceği detaylar bile işe yaramıyo ha..
şu tarih çok kafa karıştırıcı bişey sanırım. yine en iyisi karşılaştırmalı değerlendirmelerle yetinmek ve objektif bakış açısı o zaman..