﴾5﴿
haram aylar çıkınca, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, esir alın, kuşatın ve onları her geçit yerinde gözetleyin. şayet tövbe ederler, namazlarını kılarlar ve zekâtlarını verirlerse artık onları serbest bırakın. allah yarlığayıcıdır, bağışlayıcıdır.
devamını gör...
şüphesiz ki allah, cennet karşılığında müminlerden canlarını ve mallarını satın almıştır. allah yolunda savaşır, öldürür ve öldürülürler. (bu) tevrat, incil ve kur’ân’da allah’ın hak olan vaadidir. kim allah kadar sözüne bağlı olabilir ki? (o hâlde) yaptığınız bu alışverişten dolayı müjdelenin. en büyük kurtuluş budur işte! (9/tevbe, 111)
devamını gör...

“ey iman edenler! müşrikler bir pislikten ibarettir. onun için, bu yıldan sonra mescid-i harama yaklaşmasınlar...”
(tevbe, 9/28)
devamını gör...

(bundan böyle) yeryüzünde dört ay (istediğiniz gibi) gezip dolaşın. (fakat şunu da) bilin ki, allah’ı aciz bırakamazsınız. ve şüphesiz ki allah, kâfirleri rezil rüsva edecek olandır.
(9/tevbe, 2)
devamını gör...
berâe suresi olarak da bilinen, kutsal kitabımız kur'an'ın dokuzuncu suresidir. sure 129 ayetten oluşur. tamamı medine'de indirilen indiriliş sırasıyla 113. suredir. sure ismini, allah'ın kendisine samimiyetle inanan ve tövbe edenleri affedeceğini bildirdiği 104. ayetinden almaktadır.
başında besmele olmayan tek suredir. surenin başına besmelenin yazılmamış oluşunu bazı bilginler, onun bir önceki surenin devamı mahiyetinde oluşu ile açıklamışlardır. surede başlıca, yaptıkları antlaşmalara bağlı kalmayan düşmanlarla ilişkilerin kesilmesi, antlaşmalara bağlı kalanlara karşı ise antlaşmalara bağlı kalınmasının gerekliliği; tebük seferine hazırlık, tebük seferi öncesi ve dönüşü sırasında münafıkların sergilediği iki yüzlü tavır, ehl-i kitapla ilişkiler, cizye ve zekât hükümleri, çölde yaşayan arapların kur’an talimatı karşısındaki tavırları, kur’an’ın müslümanlar üzerinde oluşturduğu etki ve hz. peygamber’in müslümanlar adına duyduğu endişe söz konusu edilmektedir.

surede yer alan başlıca konular şunlardır: antlaşmalarını bozan müşriklere fesih bildirimi yapılıp mescid-i harâm çevresinin putperestlerden arındırılması, allah ve resulüne bağlılığın ve iman kardeşliğinin diğer bütün dünyevî bağların üstünde tutulması gerektiği, allah’ın nimetlerini ve yardımlarını hiçbir zaman göz ardı etmeksizin iman mücadelesindeki azim ve kararlılığın korunması, özellikle tebük seferi’ne hazırlık, tebük’e gidiş ve dönüş sırasında münafıkların sergiledikleri davranışlar, müslümanların böyle sıkıntılı durumlarda hataya düşme ihtimallerinin artması, ehl-i kitap’la ilişkiler, cizye ve zekât hükümleri, bedevî araplar’ın dinî bildirimler karşısındaki tavırları, yaptığı kötülüklerden samimi pişmanlık duyanların tövbelerinin kabulü hususunda yüce allah’ın ne kadar lutufkâr olduğu, resûlullah’a canla başla destek olan ilk müslümanların ve onların yolunu izleyenlerin allah katında çok üstün bir mertebeye sahip oldukları, hz. muhammed’in müminlere karşı engin şefkati, bu gerçekleri görmezden gelenlere karşı arşın sahibi yüce allah’a sığınmak, o’na güvenip dayanmak gerektiği.

tevbe suresinin 60. ayetinde allah'ın alim ve hakim sıfatları yer alır. sadaka ve zekat vermenin her müslümana farz olduğu anlatılır. yolda kalmışlara, muhtaçlara ve yoksullara yardım edilmesinin ne kadar önemli olduğu vurgulanır.


﴾1﴿ allah ve resulünden, antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere karşı fesih ­bildirimidir!
﴾2﴿ yeryüzünde dört ay daha serbestçe dolaşın; fakat bilin ki asla allah’ı âciz bırakamazsınız ve allah inkârcıları er-geç rezil rüsvâ edecektir.
﴾3﴿ yine allah ve resulünden bu büyük hac günü insanlara duyurudur: allah ve resulünün müşriklerle hiçbir bağı yoktur. şayet tövbe ederseniz, bu kendi iyiliğinize olur; eğer sırt çevirirseniz bilin ki siz allah’ı âcizliğe düşüremezsiniz. (resulüm!) inkârcıları elem veren bir azapla müjdele!
﴾4﴿ ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklerden bilâhare yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren ve sizin aleyhinize kimseye arka çıkmayanlar müstesna; onlara verdiğiniz söze süresi doluncaya kadar riayet ediniz. allah haksızlıktan sakınanları sever.
﴾5﴿ haram aylar çıkınca, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, esir alın, kuşatın ve onları her geçit yerinde gözetleyin. şayet tövbe ederler, namazlarını kılarlar ve zekâtlarını verirlerse artık onları serbest bırakın. allah yargılayıcıdır, bağışlayıcıdır.
﴾6﴿ ve eğer müşriklerden biri senden korunma isterse, allah’ın sözünü duymasına fırsat vermek için onu koruma altına al; sonra onu kendi güvenlik bölgesine ulaştır. bu uygulama, onların bilmeyen bir topluluk olmalarından dolayıdır.
devamını gör...
bu surenin beşinci ayeti, kılıç ayeti olarak da adlandırılır ve yorumu konusunda tartışmalar vardır.
devamını gör...
islamın gizlenen gerçek vahşi yüzünü ortaya çıkaran ayettir. tevbe suresi, medeni surelerdendir yani medine döneminde indirilmiştir.
bu sure; kardeşi kardeşe, aileyi aileye, sevgiliyi sevgiliye, dostu dosta, anneyi-babayı evladına vs. düşman eder. uyuşturucu ve diğer kötü alışkanlıkların yapamadığını bu iki cümlecik yapar. ortalığı kan gölüne çevirir ahlaksız kureyşli bir arab'ın fitnesi. din; iflah olmaz bir akıl hastalığıdır, peygamberler de aşağılık dolandırıcılardır. uzak durun.
ilgili ayetler:
tevbe 5: "haram aylar çıkınca bu allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." diyanet işleri yeni meali
tevbe 23: "ey iman edenler! eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. içinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir." diyanet işleri yeni meali
tevbe 123: "ey iman edenler, önce yakın çevrenizdeki kâfirlerle savaşın ki, sizde bir güç ve kuvvet olduğunu görsünler. ve iyi bilin ki, allah müttakilerle beraberdir." elmalılı hamdi yazır meali
kaynak: kuranmeali.com/
uzak durun adına kur'an denilen çirkef, vahşi kitaptan,
inan ki bu din, tanrı, peygamber olayının hepsi yalan.
devamını gör...
kur’an’ın dokuzuncu suresidir. 133 ayetten oluşan surenin son 2 ayeti hariç tamamı medine’de indirilmiştir.
devamını gör...
islamın gizlenen gerçek ve vahşi yüzünü gösteren kur'an'ın çirkef, pislik bir ayeti. tevbe suresi gibi sureler; müslümanlığın aslında özgürlükçü, barışçıl ve insancıl değil tam tersine zorba, gaddar ve vahşice olduğunu gözler önüne seren cümlelerdir. bu sure; kur'an-ı kerimin 10. cüzünde bulunup, 129 ayetten oluşur. tevbe suresi, kuran'da besmelesiz başlayan tek sure olup medine döneminde inmiştir yani medeni/medine dönemi surelerindendir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bu sureyi cımbızlayarak "bakın allah müşrikleri gördüğünüz yerde paramparça edin diyor gev gev gev" diyenler ya bilgisiz cahildir, ya da ahlaksız yalancıdır.

şimdi sureyi bir inceleyelim bakalım gerçekten yukarıdaki karikateist arkadaşın dediği gibi miymiş olay?

1 - allah ve resulünden, antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere karşı fesih ­bildirimidir!
(yani müşriklerle bir anlaşma yapılmış ve bu anlaşma bir savaş, saldırı nedeniyle bozuluyor)

4- antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinizde
başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye
kadar tam bir şekilde koruyun. şu bir gerçek ki allah, sakınanları sever.
( yani adamlar antlaşmalarına uyuyorlarsa onlara saldıramazsın yani savaşı başlatan sen bile olamazsın! hatta yaptığınız antlaşmaya belirlediğin süreye kadar uymak zorundasın! ateistler 3 maymunu oynuyor burada)

5- o haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. yakalayın
onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. bunun ardından tövbe eder,
namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. kesin olan şu ki, allah
gafûr'dur, rahîm'dir.
(ateistler liked this.)

6 -eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak
isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, allah'ın kelamını dinleyebilsin.
sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. böyle yapmanın gerekçesi şudur: bunlar
bilmeyen bir topluluktur.
(yani savaş esnasında bir müşrik senden koruma talep ederse sen o adama saldıramazsın! hatta o adamı alıp güvenli bir yere kadar eşlik etmek zorundasın, ateistler 3 maymuna devam.)


ayrıca bir savaş durumunda ne yapılmasını bekliyorsunuz tam olarak? silahları bırakıp gelin bizi kesin denmesini mi bekliyorsunuz. tevbe suresinde allah ısrarla "antlaşmanız varsa antlaşmayı bozan siz olmayın, savaşı başlatan siz olmayın" diyor.

tevbe 5 artık savaşa izin veren ayet, çünkü bir saldırı esnasında yan gelip yatmak beklenemez.

ayrıca şu ayeti de paylaşıp yazıyı sonlandırmak istiyorum:

bakara-190: size karşı savaşanlarla siz de allah yolunda savaşın, fakat aşırılığa sapmayın; allah aşırılığa sapanları sevmez. (allah doğruyu söyledi)
devamını gör...
kur'an'ın skandallarından, saçmalıklarından, tuhaflıklarından birisidir. bu ayette açıkça allah, "allah onları kahretsin" diyor. bir tanrı, asla beddua vb. gibi diğer tarzlarda dua edemez; zaten dine göre allah olarak en üstün varlık sensin. duayı insan eder, tanrı değil çünkü dine göre insan, güçsüz bir kuldur; tanrı ise hiçbir şeye ihtiyacı olmayan sonsuz güç sahibi bir varlıktır. eyyy allah, yoksa senin üstüne bir başka tanrı mı var da böyle absürt konuşuyorsun? şu mantıksızlığın sonucu olan anlatım bozukluğuna bakar mısınız? kur'an, asla bir tanrı kelamı değildir; düpedüz cahil bir insanın uydurmasıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kuran'ın allah'ının "allah onları kahretsin" diye beddua ettiği tevbe 30 ayeti
devamını gör...
nefsi müdafaa savaşından bahseden harika bir suredir. zaten allah'ın tüm ayetleri kusursuzdur:

emre1974tr.blogspot.com/201...
devamını gör...
zamanında soru soran birine yazmıştım. madem o kadar yazdım burada da duruversin.
tevbe suresinin ilk 6 ayeti bir arada ahdinde sağlam duranlara karışma, ahdini kötüye kullananlara ise 4 ay mühlet ver. 4 ayın sonunda ise halen direten varsa son çare olarak hükmü uygula. tövbe edeni de affet demektedir.

yani ayette sokakta gördüğün her gayrimüslimi bıçakla demiyor.

cihad emriyle kafirler 3 gruba ayrıldı
1. barış ve anlaşma yapılanlar
2. harp edilenler
3. zımmiler.
1 gruptakiler ise 2'ye ayrılır
a) anlaşmasına sımsıkı bağlı kalanlar
b) her fırsatta anlaşmayı delenler.

tevbe suresinde anlaşmaya sağlamca bağlı kalanlara dokunmayıp istismar edenlere, orası burası oynayanlara mühlet ver diyor. (ki bu sure indirilmiş en son surelerdendir - yani islam devletinin en olgun en son merhalesinde inmiştir)

bir de hiç anlaşma yapılmamış olanlar vardı ki onlara da 4 ay mühlet tanındı. ancak mühlet bitmeden (yanlış değilsem) hepsi müslüman oldular.

zımmi olanlar ise egemenliği zaten kabul ettikleri için müslüman olmasalar bile öldürülmemişlerdi.

-- bu arada tam emin değilim ama galiba tevbe suresinin ilk 6 ayeti diğer ayetlerinden daha sonra indirilmişti yani sure, son döneme aitken bu 6 ayette sure içerisindeki en güncel hali idi. --

tevbe suresinin bir muhatabı da müslüman olmadıkları halde halen kabe'ye yaklaşan müşriklerdi, ve onlara "siz artık bu kutsal şehirde müslüman olmadıkça kalamazsınız verilen mühlet bittiğinde halen direnirseniz öldürülürsünüz" deniliyordu.

nitekim bu surenin inişinden sonrasına bakıldığında herhangi bir katliam yapılmadığını, bugüne kadar da devlet eliyle bu sureye dayandırılarak böyle bir katliamın yapılmadığını görerek aslında tevbe suresinin açıkça gayesinin katliam ya da intikam olmadığı anlaşılabilir.

kaldı ki mekke'de yaşayan bu müşrikler on yıllar boyunca işkence, abluka, boykot ve savaş ile müslümanlara her daim karşı gelen kişiler olmasına rağmen mekke fethi'nde intikam alınmamış kimselerdi. ve halen (ocak 630 mekke fethi, ekim 630 tebuk seferi) tebuk seferi dönüşünde bu müşrikler kabe'yi çıplak tavaf ediyorlardı. buna rağmen her hangi bir katliam söz konusu değildi.

son olarak herhangi bir devleti ele alalım,
- kurallarınıza uymam
- vergi de vermem
- ülkeyi de terk etmem burada da yaşarım, kanunlarınızı da ezer geçerim kültürünüze de söverim
- e niyetim de bariz, ben size düşmanım, ülkenizde örgütlenir, fırsatını bulur bulmaz da isyan çıkartır tepenize çökerim
diyen birisine bu devlet nasıl bir tutum sergiler bir düşünün. adam her şeye rağmen bu tutuma devam ediyorsa artık sana harp açmış demektir.

ve bu müşrikler senin ülkende yaşıyorken sen bizans ile savaşa gireceksin. hatta ilk savaş sırasında bunlar "nasıl olsa bu savaştan dönemezler ya da zayıflamış dönerler" diyerek akidelerini bozacaklar ve sana ihanet edecekler.

ama buna rağmen ve verilen bu mühletlere rağmen halen tevbe suresini "müslüman olmayanları gördüğünüz yerde öldürün" diye yorumlamak iyi niyetten uzak bir davranıştır.

22 sene boyunca son ana kadar savaşan bu kişilerin tek yapmaları gereken tövbe etmek, bir anda tüm suçlarından arınacaklar ve artık tevbe/beraa suresinin bu ayetlerinin muhatabı olmayacaklar. ya da 22 yıl boyunca savaştıkları mekke'yi terkedecekler.

yani buna ortada bir kin, nefret, düşmanlık, intikam ya da barbarlığın varolduğundan hala bahsetmek artık art niyettir.

orman kanunlarının geçerli olduğu ortaçağ'tan bahsediyoruz burada.

şu anda medeniyet diye anılan amerika, ingiltere ve fransa'nın son 200 yılda özellikle amerika'nın son 20 yılda milyonlarca insanı ve özellikle de müslümanları acımasızca katletmelerine rağmen yere göğe sığdırmazken, orman kanunlarının geçerli olduğu 600'lü yıllarda böylesine adilane bir davranışı sergileyen islam'ı halen bu sure üzerinden eleştirmek kesinlikle iyi niyetten uzaktır.

sırf ırak'a giren amerika'nın kendi verdiği itiraf gibi rakamlarda beşyüzbin çocuğu öldürüp binlercesine tecavüz ettiklerini görmezden gelip halen tevbe suresinin verdiği mühlete barbarlık demek ne şekilde nitelendirilir ben bilmiyorum.

ha bu demek değildir ki islam sağ yanağına vurana sol yanağını uzatan herkese gül dağıtan mıymıntı bir bir dindir. ahzab savaşında anlaşmalarına rağmen "bu savaştan müslümanlar sağ çıkmazlar nasıl olsa" diyerek savaşın ortasında ihanet eden beni kurayza kabilesinin ihanetlerinin sonucu olarak kendi (yahudilik) şeriatlerinde de bulunan hüküm gereği ölüm cezası verilmiş ve rakamlar muhtelif olmakla beraber 400-600 kişi olarak ölümle cezalandırıldıkları özellikle savaşta hainliğin affedilmeyeceğini göstermektedir.

ki dine dayalı olsun ya da olmasın, tüm medeniyetlerde, tüm devletlerde, tüm asırlarda savaşta hainliğin cezası ölümdür. bugün de olsa bu böyledir.
devamını gör...
“bana allah yeter. o’ndan başka ilâh yoktur. yalnız o’na dayandım, o’na güvendim. o, büyük arşın rabbidir.”
129
devamını gör...
besmelesiz başlayan tek sure diye biliyorum
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tevbe suresi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim