"ve eğer müşriklerden biri senden korunma isterse, allah’ın sözünü duymasına fırsat vermek için onu koruma altına al; sonra onu kendi güvenlik bölgesine ulaştır. bu uygulama, onların bilmeyen bir topluluk olmalarından dolayıdır." (tevbe-6)

kur'an'dan cımbızla tevbe suresi 5. ayeti alanlar tarafından asla bahsedilmeyen ve bu yüzden de; bu kişilerin ne denli kötü niyetli ne denli iki yüzlü olduklarını bize gösteren ayet.

edit: sure adı ve ayet numarası eklendi.
devamını gör...
korunma istemezlerse bulduğumuz yerde öldürebiliyor muyuz hocam diye sordurandır.
devamını gör...
'bilmeyen topluluk' cahil cühela tipler demek

''yazık lan şu salaklara hemen infaz etme'' anlamında bir 'olaydan ibret' çıkarın tavsiyesi/emri
devamını gör...
iüslam barış diniyse başlığı açan arkadaşın kendi inancını paylaşmayanlara karşı agresif tutumu ve sürekli olarak cahil demesi nedir? inanması gerektiğini düşündüğü insanlara güzellikle anlatmak yerine cahil deyip durmakta. kuran da hakaret etmektedirler, bazı arkadaşlar inanmayanların kuran okuduğuna inanmaz ama bu tip hakaretleri görünce birkaçı aklıma geldi mesela; bakara 171, muhammed 12, furkan 44'te hayvan ve hatta daha aşağıdırlar/ne yapacağını bilmezler hakaretleri, cin 15'te cehennem odunu gibi hakaretler var. bilim hakkında, bilimsel bilgiye inanıldığına dair akıl, şuur almayan bir iddiada bulunup bilimsel bilginin kabul edilecek bir şey olduğunu bilmeden hakaretler yağdırmak haklı yapmaz. lafa cahil diye başlayanın lafı dinlenmez. meramınızı sakince anlatmanız gerek ki muhatap bulasınız.
devamını gör...
surenin ilk ayetlerini okuyun. falanca ayet filanca ayet diye tartışmaya gerek kalmaz:

1. allah ve resûlünden, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere kesin bir uyarıdır:

2. yeryüzünde dört ay daha dolaşın. şunu bilin ki, siz allah'ı âciz bırakacak değilsiniz; allah ise, inkârcıları perişan edecektir.

3. hacc-ı ekber gününde(1), allah ve resûlünden bütün insanlara bir bildiridir: allah ve resûlü, allah'a ortak koşanlardan uzaktır. eğer tövbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. ama yüz çevirirseniz, şunu iyi bilin ki, siz allah'ı âciz bırakabilecek değilsiniz. inkârcılara, elem dolu bir azabı müjdele!

4. ancak allah'a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın. şüphesiz allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.

5. haram aylar çıkınca bu allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

6. eğer allah'a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, allah'ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.

7. allah'a ortak koşanların allah katında ve resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? ancak mescid-i haram'ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın. çünkü allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.

8. onların bir ahdi nasıl olabilir ki! eğer onlar size üstün gelselerdi, sizin hakkınızda ne akrabalık (bağlarını), ne de antlaşma (yükümlülüğünü) gözetirlerdi. ağızlarıyla sizi hoşnut etmeye çalışıyorlar, oysa kalpleri buna karşı çıkıyor. onların pek çoğu fasık kimselerdir.

9. allah'ın âyetlerini az bir karşılığa değiştiler de insanları o'nun yolundan alıkoydular. bunların yapmakta oldukları şeyler gerçekten ne kötüdür!

10. bir mü'min hakkında ne akrabalık (bağlarını), ne de antlaşma (yükümlülüğünü) gözetirler. işte onlar taşkınlık yapanların ta kendileridir.

11. fakat tövbe edip, namazı kılar ve zekâtı verirlerse, artık onlar sizin din kardeşlerinizdir. bilen bir kavme âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.

12. eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün elebaşlarıyla savaşın. çünkü onlar yeminlerine riayet etmeyen kimselerdir. umulur ki, vazgeçerler.

13. yeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü ilk defa kendileri başlatan bir kavimle savaşmaz mısınız? yoksa onlardan korkuyor musunuz? oysa allah, -eğer siz gerçek mü'minler iseniz- kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.

14,15. onlarla savaşın ki, allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü'min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin.

kuran-ikerim.org/meal/diyan...

benim anladığım şu: eğer müşrikseniz, kafirseniz, allah'a inanmıyorsanız babayı yediniz. kelleniz gitti. şöyleydi, böyleydi diye lafı evirip çevirmeye gerek yok. zaten 1400 yıllık din pratiği de bu sözümün doğru olduğunu gösterir on binlerce kanıtla dolu.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tevbe suresi 6. ayet" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim