insan yapısı itibariyle sosyal ve topluluk halinde hayatını sürdürme eğiliminde olan bir canlıdır. içinde bulunduğu toplum genelindeki huzur ve düzenin sağlanması süreci zaman almış, çoğunluğun doğru bulduğu kavramların uygulanışıyla sonlanmıştır. bu bütün, karşımıza norm olarak çıkmaktadır.

sosyolojide norm, belli bir grup üyelerinin belirli bir bağlamda nasıl davranacağına dair çıkan kural ve ilkeler bütünüdür. yazılı ve yazılı olmayan olarak ikiye ayrılan normlar; kati kurallarca belirlenmiş ya da toplum genelinde kabul gören olarak iki parçaya ayrılır. yazılı olan kısma kanun, tüzük, anayasa gibi unsurlar girerken, toplum nazarında kabul görmüş lakin her zaman kesin karşılığı olmayan kısım ise toplumsal doğruluk ile ifade edilir.

suç, yasalarda açıkça belirlenmiş kuralların aksi eylemler yani yasaklardır. sapma ise, yasal karşılığı olmamasına karşın toplum tarafından kabul edilmeyen davranış ve eylemler bütünüdür. suç kavramıyla birlikte irdelenen ve sıklıkla karıştırılan bir kavramdır. her suç bir sapma olmadığı gibi, her sapma da bir suç unsuru olarak karşımıza çıkmamaktadır.

sapmanın incelemesinde yazılı olmayan toplumsal normlar göz önünde bulundurulmalıdır. yasaların dışında kalan toplumsal denetim mekanizmasına ters davranış biçimleri sapma olarak addedilir. bu da yine örf ve adetler, genel toplum yaşamı ve sosyal, dini, kültürel doğrularla tutarlılık sağlamaktadır. bu sebeple bir toplum içerisinde sapma olarak nitelendirilebilecek bir davranış; başka bir toplumda karşımıza normal olarak çıkabilmektedir.

sapmanın tersi olarak karşımıza çıkan toplumsal kontrol ya da bir diğer deyişle denetimci mekanizmalar; bireyin toplum içerisindeki çizgilerine dair bir fikir sahibi olması amacıyla vardır. her toplumda örneklerine rastlanır. toplumsal kontrol çerçevesinde nelerin bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilmeyeceği de değişkenlik gösterir.

toplumu, içerisinde bulunan bireyler ve bireylerin kendi aralarındaki dayanışma oluşturur. yani bir noktada küçük küçük milyonlarca taşın bir araya gelip dağları oluşturmasına benzetilebilecek bir durum söz konusudur. bireylerin zaman içerisinde değişen davranışları da, toplum normlarını ve ne tür davranışların sapma olarak nitelendirileceğini etkiler. yine aynı şekilde toplum bütününe uygun davranışlar ödüllendirilirken, toplumsal doğruya ters davranışlar yine toplumca cezalandırılır. bu cezalar aktif değil, kınama, dışlama ve yok sayma gibi pasif cezalar olarak karşımıza çıkar.

sapmanın belirlenişinde rol oynayan başlıca unsurlar din kuralları, gelenekler, töre, görgü kuralları ve subjektif-objektif olarak ayrılmak üzere ahlak kurallarıdır. toplum bütününde etkisi görülen dini buyruklar ve yaşam tarzı, atalarından miras kalan gelenek ve yaşayış biçimi ya da içinde bulundukları aile yapısından süregelmiş olan örflere ters davranışlar sapma olarak nitelendirilmeye açıktır.

ilgili kuralların geçerliliğinin olmaması durumunda ise kişinin vicdani pusulası, yani sağduyuyla ortaya çıkan ahlak anlayışı çerçevesinde neyin sapkınlık olarak değerlendirilebileceği kanısına varması beklenir. bu noktada emilé durkheim’ın da kaleme aldığı; ahlak pusulasının, toplumsal suç ve sapkın davranış kavramının işleyişinin değiştiği durumlara da değinmek gerekir.

normun işleyişinde bir sekte olmayan ideal toplum düzeninde işlenen bazı suçlar sapkınlık olarak nitelendirilebilirken, olağanüstü ya da yine durkheim’a göre “anomi” durumunda bu kavramlarda karışıklık meydana gelebilmektedir. örneğin normal şartlarda birinin öldürülmesi toplum standartlarında hem suç hem sapkın bir davranışken; savaş koşullarında normal bir durum olarak değerlendirilebilmektedir.

üzerinde durulması gereken bir diğer kavram ise suç ile karıştırılan sapmanın, kötü davranışlar ile özdeşleştirilmesidir. her sapma olumsuz değildir ve suçla ilişkilendirilmez. durkheim, analizlerinin merkezine toplumsal olgu kavramını koyar. yine kendisinin değindiği bir diğer unsur olan dayanışma ile bağıntı içerisinde olan; olumlu sapma örnekleri vardır.

toplum çoğunluğunca kabul görmüş doğruların işleyişinde sorun olduğunun farkındalığına erişmiş toplum ötesinde bireylerin bu düşünceleri de sapma olarak değerlendirilebilir. örneğin köleliğin toplum tarafından kabul gördüğü bir dönemde hümanizmi savunan birisi sapkın olarak nitelendirilir, nitekim toplum haklıdır çünkü bu sapma davranışının bir örneğidir. normlara karşı bir görüştür fakat olumlu sapma örneğidir.

sonuç olarak; norm dışı davranışlar olarak karşımıza çıkan sapma olumlu ya da olumsuz örneklere sahip olmakla birlikte; toplum bütünündeki düzenin devamı için gerekli bir unsurdur. belli temellere dayanan toplumsal davranış çizgilerinin belirlenmesi, toplumun bir parçası ve aynı zamanda temeli olan bireylerin huzur ortamının korunması demektir.

kolektif bilinç ışığında ortaya çıkmış bir değer olan vicdan ve doğruların belirlenmesinde normlar önemli bir faktördür. emile durkheim'ın da dediği gibi;

"vicdanımızın sesi, toplumun bizdeki yansımasıdır.".
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"toplumsal sapma" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim