troll deyince akla gelen ilk şey

kötü senaryoda; maksimum birkaç senelik ömrü kalmış, sonra içi tümüyle boşaltılmış olacak mükemmel bir kelime. mükemmel bir insan türü.
gerçi bakıyorum da, bu "kavramların içinin boşalması" klişesinden yine ucuz kurtuldu troll ve troll'lük kavramları. öyle hayvan gibi sömürülmedi. biraz anlam kayması yaşandı, bozulmalar oldu o kadar. bu kelimemizin özgün kaderi de buymuş, ne yapalım. kötü niyetli, maksatlı, mamalanan kişiler için kullanılır oldu son yıllarda. fahrettin'in troll'leri, aktroll vs.

troll'lük ve troll'ler üzerine sayfa sayfa yazar, sayfa sayfa okuruz da, gerek yok şimdi. hiç o kafada değilim. ciddiyetsiz ve mal tiplerin kalitesiz bir şekilde saçmalayıp "haha nasıl troll'ledim ama" demesi bile bi kıpırtıya yol açmaz içimde.

taylan süper çocuk abi. efso. tam troll ya. ahaha. garson kız "ne alırsınız" dedi. bu da diyo ki "bilmem ne verebilirsin". tam troll ya p.ç.

o değil de iyi troll'e var ya, taparım ben. sözlüğün renklerinden biri değil direkt ana rengidir çünkü kaliteli troll'ler. troll'ler olmasa burası kocaman bi yankı odasına dönüşür ve küçük bir türkiye olurdu. ıyy. alıntı, edebiyat, siyaset, alıntı, spor, alıntı. her yer şiir amk.

ben.