1.
tüketim psikolojisini anlayabilmek için tüketim davranışına bakmak gerekir.
tüketim çılgınlığının yani aşırı tüketim davranışının sebebi bireylerin bencilliği ya da bitmek bilmeyen tüketim isteği değildir. bireyleri incelerken buna dikkat etmek gerekir.
''fazla tüketildiği için mi fazla üretiliyor yoksa fazla üretildiği için mi fazla tüketiliyor,'' hala bir tartışma konusudur lakin kapitalizm denen, bireyin iç dünyasını bilen bir canavar olduğu da su götürmez bir gerçektir. zaten birçok propaganda ustası ve ürünlerini pazarlamak isteyenler freud'dan, bireyin iç dünyasını anlayabilmek için yararlanmış, onun kitaplarını okumuştur.
sigmund freud'un ''bilinç dışı'' kavramı burada da karşımıza çıkar. freud, unutmaların, dil sürçmelerinin, kazaların ve rüyaların tesadüf olmadığını dile getirir. bunlar içimizdeki arzu, nefret gibi duyguların ortaya çıkmasına olanak sağlar. tüketim de öyledir. ''diğer insanların gözündeki ben''i değiştirmek ister tüketici. reklamlar da buna oynar zaten.
reklamlar öyle bir oyun oynar ki, asla sınırını bilmez. ürünü pazarlamak için cinsiyetçilik yapar. kadını bir dondurma reklamına ya da araba reklamına koyuverir. arabanın özelliklerini sıralayan bir reklamdan ziyade kadınların olduğu bir araba reklamındaki arabanın satılması daha kolaydır. çünkü tüketme davranışı hislerle olur ve bilinçdışına hitap eder. bilinç dışına hitap eden ürünün alınması daha kolaydır. gerçi sadece kadınlar değil, bir bisküviyi neden kolları kaslı ve yarı çıplak bir erkek yapar ki mesela? bisküvi yapımı ile kaslı vücut birbiriyle tamamı ile alakasızdır.
tüketimi bir ''anlam'' aracı olarak gören de vardır. mesela hafta sonu ikea gezmek bir anlam mıdır?
fight club (film)'da da bahsedildiği gibi, eşyaya sahip oluyoruz derken onun bize sahip olması hayatın anlamı olabilir mi?
bir de şey var mesela ''ölmeden önce görülecek 10 yer'' ya da ''ölmeden önce yapılacak 10 şey'' listeleri. 10 yer değil 1000 yer de görsen hayatın anlamına ulaşamazsın oysa. hayatın anlamı, insan ilişkilerinde gizlidir bir bakıma.
tüketim çılgınlığının yani aşırı tüketim davranışının sebebi bireylerin bencilliği ya da bitmek bilmeyen tüketim isteği değildir. bireyleri incelerken buna dikkat etmek gerekir.
''fazla tüketildiği için mi fazla üretiliyor yoksa fazla üretildiği için mi fazla tüketiliyor,'' hala bir tartışma konusudur lakin kapitalizm denen, bireyin iç dünyasını bilen bir canavar olduğu da su götürmez bir gerçektir. zaten birçok propaganda ustası ve ürünlerini pazarlamak isteyenler freud'dan, bireyin iç dünyasını anlayabilmek için yararlanmış, onun kitaplarını okumuştur.
sigmund freud'un ''bilinç dışı'' kavramı burada da karşımıza çıkar. freud, unutmaların, dil sürçmelerinin, kazaların ve rüyaların tesadüf olmadığını dile getirir. bunlar içimizdeki arzu, nefret gibi duyguların ortaya çıkmasına olanak sağlar. tüketim de öyledir. ''diğer insanların gözündeki ben''i değiştirmek ister tüketici. reklamlar da buna oynar zaten.
reklamlar öyle bir oyun oynar ki, asla sınırını bilmez. ürünü pazarlamak için cinsiyetçilik yapar. kadını bir dondurma reklamına ya da araba reklamına koyuverir. arabanın özelliklerini sıralayan bir reklamdan ziyade kadınların olduğu bir araba reklamındaki arabanın satılması daha kolaydır. çünkü tüketme davranışı hislerle olur ve bilinçdışına hitap eder. bilinç dışına hitap eden ürünün alınması daha kolaydır. gerçi sadece kadınlar değil, bir bisküviyi neden kolları kaslı ve yarı çıplak bir erkek yapar ki mesela? bisküvi yapımı ile kaslı vücut birbiriyle tamamı ile alakasızdır.
tüketimi bir ''anlam'' aracı olarak gören de vardır. mesela hafta sonu ikea gezmek bir anlam mıdır?
fight club (film)'da da bahsedildiği gibi, eşyaya sahip oluyoruz derken onun bize sahip olması hayatın anlamı olabilir mi?
bir de şey var mesela ''ölmeden önce görülecek 10 yer'' ya da ''ölmeden önce yapılacak 10 şey'' listeleri. 10 yer değil 1000 yer de görsen hayatın anlamına ulaşamazsın oysa. hayatın anlamı, insan ilişkilerinde gizlidir bir bakıma.
devamını gör...
2.
çağın her değeri metalaştırılır. insan ilişkileri bile tüketime veya faydacılığa dayanır.
devamını gör...