türk halkı

yeniliğe kapalı, gelenek görenek sevdalısı ve sıkı bir devlet destekçisidir.

son 1,5 ayda dolar bilerek ve isteyerek 2 katına çıkartıldı.

böyle tarihe geçecek bir süreçti.
özeti (bkz: biz bu noktada ekonominin kitabını yazdık)


bir konuşmayla örtülü faizli bir yatırım aracıyla dolar düştü ve düşüyor.
dövizde ve borsada parası olan kişiler zarar etti.
"dövizim ya da hissem yok" diyenler de zarar etti. çünkü hemen hemen her şey en az %50 zamlandı.

twitter'a bakınca görülenler genelde övgüler ve kutlamalar. bunları yazanlar sadece yandaş ve trol değilse türk halkı da #yinehaklıçıktı diyorsa söylenecek tek şey

"bir delil ile 40 alimi yendim; ama 40 delil ile bir cahili yenemedim."
mevlana

dövizle yatıp kalkan millettir.

genelleme yapmamakla birlikte hatrı sayılır bir oranda kulluk etmeyi seven bir topluluktur.

çalışıp, okuyup, araştırıp kendini ve çevresini ileriye götürmektense, birinin gölgesi altında kul köle olmayı tercih etmektedir.

ne kadar zor şartlarda da yaşasa, vur ensesine al lokmasını da olsa, yine de belli bir yerde bitmiş kıl olmayı dileyebiliyorlar. ülke ekonomisini papağana bıraksa daha iyi yönetecek birine, gülüşüne bu can feda diyecek kadar alçalmaya seviyor.

istisnaları bir kenara bırakacak olursak; baştan aşağıya asimile olmuş, benliğini, kültürünü, örf ve adetini unutmuş, kaybetmiş bir halk. vatanperverliğini kaybetmiş, nereden koparsam kardır diye düşünerek, sadece kendisine kazanç sağlayacak olan partileri takım tutar gibi tutarak siyaset yapan halk. yardımseverliğin ne olduğunu unutmuş, bir düşene bir tekme atmanın hakkını veren halk.
bir yarısı batı hayranlığı içerisindeyken diğer yarısı arap hayranı olmuş, türklüğü ve türk kültürünü gözardı etmiş bir halk.

destanlarda, hikayelerde okuduğumuz mert insanların sadece destanlarda ve hikayelerde kaldığını bize her gün bıkmadan, usanmadan hatırlatan halk. trafikte dahi hak yemeden duramayan, olağanüstü durumlar için oluşturulmuş emniyet şeridini kullanmaktan geri durmayan, hak yemeyi tatlı yemekten daha tatlı bulacak hale gelmiş bir halk.

tahammül seviyeleri düşük, misafirperverlikten de hoşgörüden de nasibini alamamış, kurala uymamanın akıllılık olduğunu düşünen, çevreye ve insana saygısı olmayan bir halk.

biz çocukken öğretmenlerimiz bizlere türk halkının misafirperver, yardımsever, saf ve temiz olduğunu anlatıp dururlardı.
tarih derslerinde türk devletlerinin ve halklarının ne kadar mert olduğunu, cesur olduğunu, namertlerin ise sadece düşmanların olduğunu öğrettiler. tüm bu namertliklere rağmen türk devleti ve halkının mertliğini terk etmemesini okuduk, öğrendik. çanakkale savaşında yaralanmış ve yardım dileyen düşman askerini kurtaran mehmetçiği tanıdık. bize onu örnek gösterdiler. biz de türk halkını ve türk devletini severek, her sabah "türk'üm, doğruyum, çalışkanım" demeyi gurur olarak kabul ettik. hala daha ediyoruz, her şeye rağmen. orası ayrı konu...
büyüğümüzde ise o anlatılan türk halkının geçmişte kaldığını gördük. ergenlik yıllarımda karşılaştığım kötü örneklere "istisna" diyordum. askere gitmeden önce karşılaştığım "kötü" insanların fazlalaşmasına ise "anadolu halkı böyle değildir." diyordum. sonra askere gittim ve anadolu halkının da bir farkının kalmadığını gördüm. ve açık söylemek istiyorum ki içimde kalan milliyetçi duyguların bu kadar istismar edilmesine rağmen, hala türk milliyetçiliğimi, belki de bundan yüzyıllar önce yaşayan atalarım için korumaya çalışıyorum. sırf onların hatrına, sırf atatürk'ün hatrına ne mutlu türküm diyene diyebiliyorum.

sözün özü;

bu halkı tanıdıktan sonra şunu öğrendim ki, bize anlatılan o mert, yardımsever, gazi, kahraman türk halkının son üyesi dahi çanakkale savaşında şehit düşmüş. yoksa şu gün dışarıda gördüğümüz insanların o kitaplarda yazan insanlarla en ufak bir benzerliği yok.
umarım bir gün türk milleti eski günlerini hatırlar ve şu andan daha farklı şeyler yaşayabiliriz.

şimdi genelleme yaptığım için belki içinizden kızacak insanlar olabilir. ama sözlerimin başında dediğim gibi istisnaları bir kenara bırakarak yazdım bunları. nitekim istisnalar kaideyi bozmuyor.
eskiden ben de böyle genellemelere kızıyordum ancak aktif olarak her gün işe gidip gelen, insanlarla bir şekilde muhatap olan çoğu insan söylediklerimi anlayacaktır. nerede yanar döner adam var bizim memlekette arkadaş. ne yazık ki öyle...

kötü ekonomik koşullar beraberinde ahlâkı çöküntüyü de getirir. nereden vursam çırpsam olayının bir değişiği sovyetler çökünce tavan yapan fuhus sektörü olmuştur.

özetle biraz şeydir. hala her seyi devletten bekleyem memur kafalı. cocuklarini ticaretten uzak tutar oku adam ol diye büyütür. sonra çocuğu lise mezunu birinin şirketinde sabit ücretli çalışan olur. girişimcilik nedir bilmiyoruz, bu işte gelecek yok diyerek çocuklarımızı yeteneklerinden uzak tutuyoruz, inovatif değil çok geleneksel düşünüyoruz, çoğu şeyi yanlış biliyoruz. batılılaşmayı, atatürkçü olmayı batı özentisi olmak sanıyoruz; müslüman olmayı iran, afganistan misali terlik giymek sanıyoruz.

son olarak bir sitemim var. devlet bizim için var. biz onun için değil. devlete neden baba deriz ? çünkü babalar çocuklarını korur, büyütür. şu an durum tam tersi şımarık bir çocuk gibi hep istiyor hep istiyor hiç vermiyor. şu an devlet işçi babasının aldığı iphon u got cebine koyan dar kotlu şımarık kız gibi.

ayrıca cihangir elitleri susarsa iyi olur. evinden çıkmayıp bu halkı eleştirmesinler. biraz insan içine karısın awk.
evet cahil bir toplum ama kötü kalpli değil. kendisi aç da olsa arakan a yardım yapan bir halk. ilginç ve komik.
son olarak bursa da dükkanı gece soymak için girip kasada bulduğu bayrağı öpüp alnına koyan sonra paraları alan o elaman sözüm sana. özetimiz gibisin ehehehehe.

2002'den beri ektiği rüzgârı fırtına olarak biçen halk. müstahaktır.

sinirli,öfkeli,pişman,ve kin dolu.
delirmeye başladı, ama birbirimizi katletmek yerine sakin kalmalıyız.
kin doluyuz evet, biliyorum sebeplerini nedenlerini.
yalnız, burak'a, cengiz'e mehmet'e melis'e funda'ya değil, bu kinimizi düşman devlet askerlerine yakında boşaltacağız. kıyım yapacağız.
andreas'a, igor'a, sasha'ya, john'a.

adeta fani dünyanın cazibesi tarafından fethedilmiş de dünyayı elde etmek için her şeyi verecek hale gelmiş gibi. abd'deki zencilere benzememize ramak kalmış. bu gidişle biz de almanya'nın zencileri gibi bir hale geleceğiz. dünya'ya az meyledelim ve dünyanın ne nimeti varsa bunları düşmanımız bilelim.

siyasilere suriyeli almayın rus almayın afgan almayın ülkeye diye isyan ediyor, evlerini bunlara yüksek fiyatlara kiraya verip satıyor. bunları ucuz işçi olarak çalıştırıyor. sonra isyan ediyor niye böyle oldu. valla tebrikler.

biraz objektif davranmayı becerebilse aslında ülke daha da iyi yerlere gelebilir.