türk milletinin gereksiz kutsallaştırdığı şeyler

siyaset ve futbol.
partizanlık ve fanatizm.

en başta akrabalık. türk erkeği için anne fetişliği. türk kızı için koca.

futbol.futbol.futbol. ... siyaset.siyaset.... bekaret, kızlık zarı, evlilik hazırlığı,evlilik....

araplar ve içinde arap kelimesi geçen her şey. ulan adamlar bizi sevmiyor, faaliyetleriyle de bunu gayet açık anlatıyorlar ama biz öyle mankafalıyız ki bir arap seviciliğidir gidiyor. adam arapça anamıza bacımıza sövse o kağıdı alıp öpüp üç kere alnımıza koyarız.

hee ama arap sabunu güzel temizliyor bak. onun hakkını yemeyeyim.

gerekli gördüğü için kutsallaştırmıştır yoksa rüzgarda savrulup gidecek kadar köksüzdür her insan gibi.
kutsallaştırma tutunacak dalı olmayanların kendilerine hayali bir tutunacak dal yapmalarıdır.

kemalizm ve siyasal islam

“türk milletinin gereksiz kutsallaştırmadığı şeyler” olarak düzeltilmesi gereken tespit. bir de putperestlik en büyük günah derler. ekmeği bile yere düştü diye üç kere öpüp alnına değdiren var hala.

yaşlılara saygı duyma sorunsalı. saygı yaşla değil kültürle, başarıypa kazanılır. tanımadığın birine duyduğun saygıyı bu dediğimle karıştırmamak gerek. otobüste yer vermekle derdimiz yok ama sadece yaşlı olduğu için de cahil birine saygı duymamız bekleniyor.

sakalı şerif ve hırkaı şerifi ziyaret edenlerin kendini kaybetip, yerlere yatıp, ağlayanları gördükten sonra daha ötesi yok diye düşünüyorum.

- türk olmanın bizatihi kendisi... hiçbir hakikiliği olmayan uydurma bir ulus olgusunu bu kadar sahiplenip şişiren çok az insan topluluğu vardır. atalarımız da atalarımız, bayrak da bayrak, millet de millet, osmanlı da osmanlı, denize döktük de denize döktük, yedi düvel de yedi düvel, türk'ün gücü de türk'ün gücü... safsata ve komedi... cehalet ve acınılasılık...
- devlet... bir organizasyondan ibaret olan bu kavram türklerde anlaşılması güç bir kutsallığa tekabül eder. sorgulatmazlar, eleştirtmezler, yokluğunu akıllarından bile geçirmezler... devlet kutsal olunca, ona dair her şey de bu kutsallıktan nasibini alır. ordu, polis teşkilatı, mahkemeler, devleti yönetenler, kıçıkırık bürokratlar ve daha neler neler...

kadınlara evlenene kadar bakire kalmasının dayatılması ve genel olarak cinsel hayat üzerine tabular...
bırakın millet rahat rahat sevişsin.

ekmek mübarek, mukaddestir. üç defa öpülüp anla koyulması bence çok hoş /anlamlı bir rituel. o sadece senin kafa gözünle gördüğüm ekmek değildir. nimettir, şükürdür.. allah a verdiği nimetlerin karşılığında teşekkür etmenin en bilindik yoludur.

kavramları ve sözcükleri sadece anlamları ile değil, o anlamlarım arkasında saklı olan keşfedilmeyi bekleyen manasınıyla da düşünelim. yoksa ne?

camiler, seccade, ekmek, ramazanda oruç tutmak, arapça.
bunların içinden sadece ekmek kısmı israfı sevmediğim için bana bir nebze mantıklı geliyor ama gitmedikleri camilere, anlamını bile bilmediği dile bu kadar saygılı olmak ahmaklıktan başka bir şey değil.
bir de devlet kurumu var, iş verdi bize, maaş verdi diye seviniyorlar adeta tapma derecesine geliyorlar. e bunlardan fazlasını yapmak zorunda, sanki devlet kurumunun sağladığı bu şeyleri cb kendi cebinden çıkarıp veriyor.

annelik.

devleti gereksiz kutsallaştırıyor türk milleti. genel hatlarıyla bakacak olursak devlet insanların refahını ve düzenini sağlamak için insanlar tarafından kurulmuş bir yapı. bizim insanımız devletin insanın refahı için kurulduğuna değil de insanların devletin yaşatılması için doğup büyüdüğüne inanıyor. tabi bu algının oluşmasında sağ muhafazakar ve milliyetçi partiler tarafından yapılan propagandaların rolü büyük. neyse bana göre bu problem göz önünde olmayan ama çok büyük sorunlara sebep olan bir problem . umarın ilerde türk halkının çoğunluğunun bu kafadan kurtulduğu günleri görürüz.

akrabalık ilişkisi.

tarikat liderleri.

laiklik

(bkz: mustafa kemal)

ilk üç tanım arka arkaya ne kadar da doğru sıralanmış.
benim için de sünnet düğünü .