bir kadın, siyasi parti kurarak bunu aşmaya çalışıyor ama sesi az çıkıyor. hemcinslerinden de destek alamıyor. konu o değil. sadece örnek verdim.

genel olarak baktığımızda türk kadınının, devlet yönetme isteği yok, yönetilme isteği var.

erkeklere diyorlar ki: devleti ve bizi siz yönetin, strese siz girin, her sorunu siz çözün, biz de yan gelip yatalım keyfimize bakalım rahatlığı içinde hayatlarını sürüp gidiyorlar.

cumhuriyet tarihinde bu zamana kadar sadece bir tane başbakan seviyesinde kadın yönetici geldi. o da değil tek başına değil, koalisyon sayesinde kısa da olsa gelen başbakan tansu çiller'dir. (görev süresi ortalama 3 sene).

o'nun dışında cumhurbaşkanı veya başbakan seviyesinde başka bir kadın yönetici gelmedi. en fazla bakan ve milletvekili düzeyinde kaldılar.

ben de neden geri planda kalma isteklerini şuna bağlıyorum, türk toplumu olarak atalarımızdan beri kurduğumuz devletler, erkek egemen bir toplum olduğundan, devletin birliği ve dirliği için yönetimi kadına bırakmayacak kadar önemsiyor ve devleti yönetmenin erkek görevi olduğunu farkında olmalarından ötürüdür.

kısa geçmişimize bakarsak, osman bey (i. osman/osman gazi) döneminden tutun mustafa kemal atatürk'ten bu yana idare etme (yönetme) gücünün erkekte olduğunu tarih her zaman göstermiştir ve göstermeye devam ediyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türk toplumunda kadının yönetimde geri planda kalması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim