türk toplumunun ahlaksız olması

tartışmasız bir gerçek. toplumumuz malesef ahlaksızlığın kitabını yazar imza günü düzenler. öyle bir ahlaksızlıktan bahsediyoruz. konunun cinselliklede ilgisi yok üstelik. yalanla şantajla hak yemekle iftirayla hırsızlıkla adam kayırmayla ilgisi var bunların hat safhada olduğu bir toplumun ahlakından bahsedemeyiz. genelde her türlü ahlaksızlığı batıya yakıştırırız. onlar şöyle onlar böyle kadınları şöyle erkekleri şöyle hep cinsel tercih ve yaşama şekillerinden bahsederiz. ama yalan söylüyorlar hak yiyorlar şantaj yapıyolar diyemeyiz mesela. yada hükümeti destekleyip desteklemeyenleri ayrımcılık yapıyorlar çifte standart var vs diyemeyiz. kafamızda hep konu cinsellikle ilgili ahlak kurgusudur. ahlak batıda cinsellik üzerinden işlenen bir konu değildir. cinsellik ahlak dışıdır. (bazı konular hariç tabiki pedfoili ensest vs gibi bunlar her toplumda ahlaksızlık olarak algılanıdr ) bizim toplumumuzda iki yüzlülükten tutunda yukarıda bahsettiğim her şey ahlaksızlık olarak algılanmıyor kafayı cinselliğe takmış durumdayız.

sürekli bir küfür sürekli bir öteleme sürekli bir kendinden olmayanı kabulenmeme ilkel kabile kafasıyla yaşıyoruz. dakika başı her yerde küfür ediliyor şöyle koyarım böle koyarım sanki sanırsın adamın işi koymak üzerine jigolo falan sanarsın toplumun erkeklerinin yarısı sanki jigololuk yapıyor. nasıl bir organ varsa sürekli işleri güçleri koymak. bununla üstünlük sağlayacağını sanan birey olamamış zavallılar topluluğu. gel koy bakalım desen 1 dakika sürmeyecek eylemleri. nerden baksan ilkel nerden baksan ilk insanımsı bir cehalet.

ahlakı cinsellik ile ilişkilendirmek ne kadar saçma ise; küfür, kötü söz gibi şeylerle ilişkilendirmek de bir o kadar saçmalıktır. ben son derece küfürbaz, kız arkadaşımın yanında fifa oynarken bile ana avrat bacı dümdüz akan bir adamım ama hayatımda hiç bir zaman hırsızlık yapmadım, çalmadım, birinin hakkına bilerek girmedim, kimseye cinsel ya da fiziksel bir saldırıda bulunmadım. okan bayülgen'in bir lafı vardır. edepsizlik sözlerde değil; tavırdadır, davranıştadır. ben buna inanıyorum.

toplumların, ülkelerin, devletlerin ahlakı olmaz, olamaz. neye göre bir topluma ahlaklı diyeceğiz? filistin'de çoluk çocuk katleden israil de ahlaksız, ona ses çıkarmayan amerikan devleti de ahlaksız. ama mesela abd'de yaşayıp israil'i protesto eden halk, öğrenci topluluklarını bu konuda ahlaksız olarak nitelendirebilir miyiz? bu protestolarından dolayı hayır. ama o protestolara katılan insanları birey birey incelediğimizde elbette bize ahlaksız gelen davranışlara rastlayacağız. peki bu bütün bir toplumu, devleti ahlaklı/ahlaksız yapar mı?

istanbul'da taksisine aldığı kızları taciz eden, izmir'de kendisine yardım eden taksiciyi öldüren küro da ahlaksız. tekirdağ'da kendi kızına tecavüz eden, gördüğü haksızlıklara çıkar uğruna sesini çıkarmayan türko da ahlaksız.

kendi gözlemlerin doğrultusunda yaşadığın tecrübeler doğrultusunda vardığın kanı ile; spesifik olarak bir toplumu, halkı, ırkı ahlaksız olarak yaftalamak ne kadar ahlaklı bir davranış? kafamda deli sorular.

t: geçerliliği olmayan bir iddia.

doğrudur. hırsızlık bizde, torpil kul hakkı bizde, insanları gruplaştırma hor görme bizde, hile bizde, kalitesiz şeyleri fahiş fiyata satmak bizde, milletin namusunun bekçiliğini yapmak bizde. ne ararsan var.

bunu demek için önce ahlak ne ona karar vermek lazım. ikincisi akıllardaki türk toplumu kimleri kapsıyor? bunları netleştirmeden herkes havaya konuşacak.

bence de, türk toplumu gayet ahlaklı ama aralarında bazı karakter yoksunu insanlar var.

gördünüz mü, neyi tartışacağız, neye itiraz edebilirsiniz? ahlaklı dedim geçtim. neyi yaptığı ya da yapmadığı için ahlaklı belli mi, yok. kimleri kastettim belli mi, yok. kafatasçı gibi sadece soyu türk olanları mı seçeceğim. zamanında gelip yerleşip, farklı kökene sahip ama türk olduğunu söyleyenleri mi kastediyorum ya da bugün türkiye cumhuriyeti içinde yaşayan herkes gibi genel bir tanım mı yapıyorum, belli değil. bunlar çok civcivli konular. çok da şaapmamak lazım.

genelleme yapmak doğru değil ama gerçek şu ki çoğunluğumuz da ahlak denen şeyin zerresi yok.

herkes kendi menfaati doğrultusunda yakaladığını öpmeye çalışıyor.

bir grup ekonomik ahlaksız( bunlardan çok var), diğer grup ise birinin karısına kösnedim diye şov yapıyor diğer deyyusu ekberler de onu takdir edip alkışlıyor. böyle ilişki ahlaksızları namussuzları da var.

ürün yelpazemiz oldukça geniş bu hususta, nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilmeyenlere selam olsun.

niye acaba?

gavurların ganı bizden daha mı lırmızı?

toplumumuzun ahlaksız olmasının sebebi; tefeci, tekelci ve köleci düzenle alakalı durum.

ekonomik kriz bir tolumdan ilk ahlakı alır.

senin iktisadi sistemin hain nahum sistemi.
aç, yoksul, borçlu, işsiz bir toplum.

e tanrın da ( mezhepçilerin tanrısı) nedense; aç, yoksul, işsiz ve dertli insanı seviyor.

iki paralel yapı arasındaki danklemi kurup, sonucun bu olduğunu gormen ilazım!

youtube.com/shorts/oxL-teKM...

toplum bireylerden oluşur. ve ahlak ( kişiden kişiye, kültürden kültüre ) göreceli tanımlanabilen aslında kişisel bir kavramdır. bir genellemeyle toplumları ahlaklı ahlaksız diye niteleyemeyiz. aynı toplum içinde dahi farklı kesimler, bölgeler, farklı ahlak anlayışında olabilir. çoğunlukça genel kabul görmüş ahlak anlayışı bile zamana bağlı olarak değişebilir.

meşhur cüzdan deneyi var japonya birinci geliyor...bulduğu cüzdana hiç dokunmadan kolluk kuvvetlerine teslim etmek mevzu...çoğu içindeki parayı alıp teslim ediyor, atayıst caponlar hiç dokunmadan götürüyor...biz mi ? sonlardayız....

ne yazık ki öyle. üstelik daha da kötüye gitti. düzelmedi, iyice kötürüm oldu.

daha geçen gün sahte içkiden resmi 11 , gayrı resmi 19 kişi öldü. sırf merak ettiğim için şöyle bir taradım ---> her gün uçaklarla şehirleri yıkılan almanya ' da 2. dünya savaşı'nın ta ortasında bile böyle bir alçaklığı kimse yapmamış!!

türk ' lerin alçak ve şahsiyetsiz çok insanları var. ve çok paragöz türk insanı. para için herşeyi yapar. çok kişi paraya tapıyor. güce tapıyor.