türk vergi sistemi

beyan usulüne dayanır. gelirim bu, kazancım bu, servetim bu. hep katakuli dönmesinin sebebi de bu.

üzerine tez yazılabilecek fakat değmeyecek bir konu çünkü asla iplemeyecekler.

öncelikle şu terimlerden bahsetmek isterim: vergiden kaçınmak, vergi kaçırmanın aksine suç değildir, vergi yükü mükelleften bir başka kişiye aktarılabilir.
vergiden kaçınmak ve vergi kaçırmanın birbirine girdiği, dolayı verilerin yüzde 80'leri gördüğü bir ülkedeyiz.
not: yazdığım şeylerin doğruluğu net değil, okuyun geçin :))))))))

dünyada karmaşıklık açısından ilk üçtedir.

bu ailecek bir yemek yiyelim dedik. 25 tl kdv kesildi.
ayıp değil mi?

"sistem" kelimesi sizi asla aldatmasın. zengin p..ine bu yıl bir tane daha porche alabilsin, maaşlı kesim daha iyi sömürülebilsin diye uydurulmuş cümleler bütünüdür aslında.

bugün türkiye'de vergi kaçırmayan bir işletme neredeyse yok. kurumsal firmalarda işler tam olarak nasıl dönüyor bilmiyorum ancak bugün nereye gidersem gideyim, bir ürün satın aldığımda şu cümleyi kesinlikle duyuyorum; faturasız alırsan şu kadar.

bu durumun sebebi türkiye'de vergi denetiminin olmaması. faturasız ürün taşıyan arabaların çevirilmemesi, faturaların ve irsaliyelerin kontrol dahi edilmemesi ile birlikte insanlar faturasız mal satın alabiliyor ve satabiliyorlar. e devlet bu durumun farkında tabii ama bunu denetlemekle uğraşmak yerine sigaraya, alkole, akaryakıta, otomobillere, gümrük vergilerine vesaire neredeyse birçok ürüne dayıyor vergiyi. sen ne kadar vergi kaçırırsan kaçır, ne kadar faturasız ürün satarsan sat, evine yaptığın harcamaları işletmene yaptığını göster vesaire, senden o parayı devlet bir şekilde alıyor. mesela osman gazi köprüsünü kullanan bir ticari araç, binek araca göre daha fazla para verip geçiyor. bunun sebebi de bu. normal şartlarda ticari aracın arkasında %18 kdv'si devlete ödenmiş bir mamül var, hem devlet kazanıyor, hem o ürünü üreten, hem o ürünün hammaddesini üreten, hem o ürünü alacak olan toptancı, toptancıdan alacak olan parekendeci vesaire. yani vatana millete faydası var o ticari arabanın. ancak devlet o ticari aracın arkasındaki ürünlerin faturası kesilmiş mi, kesilmemiş mi bilmediği için daha fazla para alıyor. faturasız sattıysan sıkıntı yok ama faturalı ürünü götürüyorsan o araç ile kurunun yanında yanıyorsun. e insan bir yanar iki yanar, sonra faturasız ürün satmaya başlar.

yani anlayacağınız burada yine ağzı yanan işçi sınıfı oluyor. çünkü onlar vergi kaçırmadan fahiş vergi ödemek zorunda kalıyorlar. işte türkiye'deki vergi sistemi budur ve vergilerin yüksek olmasının sebebi de budur. bugün amerika'daki gibi katı bir vergi denetleme sistemi olsa, insanların faturasız ürün satmaya korksalar, herkes vergisini paşa paşa ödese devlet aldığı vergileri bu kadar yüksek tutmak durumunda kalmayacak.

o ney gardaş, yarısını bana ver'e dayalı olması muhtemel.

bir sana iki bana sistemi

türk vergi sisteminin ana kuralı vergi kalkınmanın temeli olması ile beraber
yandaş zenginlerin vergi ile herhangi bir sorunu olmayışıdır.
esnafın en büyük elem konusu haline getirdiği vergi konusu zamanla içimizde bir yara oluşturmaya başlamıştır.
dükkanına astığı tabeledan bile vergi alınan esnaf ne yapsın

kaçır(a)mayandan vergi toplamak üzerine sistemleştirilmiştir.

bir sana üç bana sistemidir kısacası.

kılçıklı balık gibidir. ayıklaması zor ama tadı enfestir. binden fazla vergi çeşidi olan sistemin genel adıdır.

türk vergi sistemini anlamak ve öğrenmek isteyenlere ozan bingöl'ün kitaplarını önerebilirim. kendisi çok basit ve eğlenceli bir şekilde konulan verginin amacını, oranını ve varsa da yanlışını çok güzel özetliyor.

kitaplar;

vergi sistemini anlama kılavuzu : bir halkın vergi ile imtihanı
kontrolsüz güç - vergilerimiz nerede?
obez devlet : devleti besleyenler, devletten beslenenler
türk vergi sisteminin temel sorunları ve çözüm önerileri

dünyanın en absürdüdür.

çok ilginç bir sistemdir, mevzuat ve öğretide “dolaylı vergi yasaktır” denir ama uygulamasa kdv nin ötv sini çatır çatır alır sizden.

vakti zamanında finaline sarhoş kafayla girip geçtiğim ders.

türk vergi sistemi yüzlece kanunla, mevzuata boğulmuş arap saçına dönmüş bir durumda. vergi dairesi çalışanları dahi ne yapacağını bilemiyor.
devlet gelir-kurumlar vergisi toplayamıyor. esnaf-tüccar, sanayici vergi kaçırıyor. cezalar caydırıcı değil.
devlet dolaylı vergilere yükleniyor. sonuç vergi adaletsizliği. bu günkü durum.
buradan

"her verginin elbette bir vergisi olacaktır."