türkiye'de artan çocuk istismarı
başlık "dagcocuu" tarafından 07.12.2020 00:08 tarihinde açılmıştır.
1.
özellikle son yıllarda artan ve içlerinde kamu ve güvenlik görevlilerinin de bulunduğu çocuk istismarı sorunu
devamını gör...
2.
son yıllarda artmamıştır zaten olan olaylar ayyuka çıkmıştır. internet be sosyal medyanın yaygınlaşmasının sonuçlarından biridir.
siz bu ülkenin cehaletini ve karanlık yüzünü hafife alıyorsunuz.
siz bu ülkenin cehaletini ve karanlık yüzünü hafife alıyorsunuz.
devamını gör...
3.
eğitimsizlikle gelen bilinçsiz üreme ile doğru orantılıdır
devamını gör...
4.
suç karşısında caydırıcı yaptırımın olmamasından, adam kayırmadan, değer oluşturamamış eğitimsiz topluluktan ve daha birçok sebepten kaynaklıdır. önüne geçilir mi bilinmez lakin tecavüzcüyle evlendirme diye bir rezilliğin konuşulduğu memleketten pek de bir umut beklenmiyor ne yazık.
devamını gör...
5.
aslında artmayan ancak iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan acı verici durum. söz konusu anadolu irfanına kanıt olabilecek bir olgu daha.
maalesef ki ülkemizde çocuk istismarı, taciz, tecavüzler uzun yıllardır yüksek orandadır ve bu politikalar, eğitimsizlik sonucunda artmaya devam etmektedir. ayrıca bu suçu işleyenlerin cezasız kalması, ailelerin bilinçsizliği, adaletin düzgün işlememesi de bunların nedenlerinden biridir.
hatta babanın kendi öz çocuğunu dahi istismar ettiği pek çok vaka günümüzde gün yüzüne çıkmaktadır. ülkemiz bu ve benzer konularda gerçek bir ahlaki çöküntü içerisindedir ve yapılması gereken pek çok şey bulunmaktadır.
bunlardan en başta geleni ailelerin, özellikle de, ataerkil bir toplum olduğumuzdan, annelerin bilinçlendirilmesi ve onlara eğitim programlarının sunulması gereklidir. özellikle kırsal kesim için bunun yapılması şarttır.
okul öncesi öğretmenleri, çocuklar istismardan nasıl korunur, çocuğa bu konuda nasıl eğitim verilir gibi konularda eğitim aldığından, okul öncesinin yaygınlaşması, ayrıca yalnızca çocuğa değil aileye de istismar konusunda eğitim vermesi gerekmektedir. çünkü istismarın en önemli sebeplerinden biri de bilgisizliktir. ayrıca ailelere, annelere gerek bu yolla, gerek de eğitim programları yoluyla istismar durumunda ne yapmaları gerektiği anlatılmalı, bununla karşılaşıldığında hangi kurumlara müracaat etmeleri gerektiği bilgisi verilmelidir.
ayrıca devletin bu konuyla ilgilenen kurumları da görevini hakkıyla yapmalı, bir istismar vakası olduğunda şikayetçi anneyi ve çocuğu öylece ortada bırakmamalıdır, ki daha geçen günlerde bırakmıştır. bu yüzden bu olayların en büyük sorumlularından biri de devlet ve güven vermeyen adalet organlarıdır.
ancak maalesef ki, istanbul sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmaya çalışıldığı bir ortamda bunlar ne kadar sağlanacak, kim sağlayacak bu da bir umutsuzluk ve tartışma konusudur.
yapılabilecek şeylerden biri de, bu konuda çocukların haklarını mücadele için çabalayan dernek ve kuruluşlara destek olmaktır. bu konuda mücadele veren bildiğim derneklerden biri de (bkz: ucim)’dir. merak eden ve bir şekilde destek olmak isteyen yazarlar araştırabilir.
maalesef ki ülkemizde çocuk istismarı, taciz, tecavüzler uzun yıllardır yüksek orandadır ve bu politikalar, eğitimsizlik sonucunda artmaya devam etmektedir. ayrıca bu suçu işleyenlerin cezasız kalması, ailelerin bilinçsizliği, adaletin düzgün işlememesi de bunların nedenlerinden biridir.
hatta babanın kendi öz çocuğunu dahi istismar ettiği pek çok vaka günümüzde gün yüzüne çıkmaktadır. ülkemiz bu ve benzer konularda gerçek bir ahlaki çöküntü içerisindedir ve yapılması gereken pek çok şey bulunmaktadır.
bunlardan en başta geleni ailelerin, özellikle de, ataerkil bir toplum olduğumuzdan, annelerin bilinçlendirilmesi ve onlara eğitim programlarının sunulması gereklidir. özellikle kırsal kesim için bunun yapılması şarttır.
okul öncesi öğretmenleri, çocuklar istismardan nasıl korunur, çocuğa bu konuda nasıl eğitim verilir gibi konularda eğitim aldığından, okul öncesinin yaygınlaşması, ayrıca yalnızca çocuğa değil aileye de istismar konusunda eğitim vermesi gerekmektedir. çünkü istismarın en önemli sebeplerinden biri de bilgisizliktir. ayrıca ailelere, annelere gerek bu yolla, gerek de eğitim programları yoluyla istismar durumunda ne yapmaları gerektiği anlatılmalı, bununla karşılaşıldığında hangi kurumlara müracaat etmeleri gerektiği bilgisi verilmelidir.
ayrıca devletin bu konuyla ilgilenen kurumları da görevini hakkıyla yapmalı, bir istismar vakası olduğunda şikayetçi anneyi ve çocuğu öylece ortada bırakmamalıdır, ki daha geçen günlerde bırakmıştır. bu yüzden bu olayların en büyük sorumlularından biri de devlet ve güven vermeyen adalet organlarıdır.
ancak maalesef ki, istanbul sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmaya çalışıldığı bir ortamda bunlar ne kadar sağlanacak, kim sağlayacak bu da bir umutsuzluk ve tartışma konusudur.
yapılabilecek şeylerden biri de, bu konuda çocukların haklarını mücadele için çabalayan dernek ve kuruluşlara destek olmaktır. bu konuda mücadele veren bildiğim derneklerden biri de (bkz: ucim)’dir. merak eden ve bir şekilde destek olmak isteyen yazarlar araştırabilir.
devamını gör...
6.
taaa 1800 lerde ihsan raif raif hanımın henüz 13 yaşlarındayken hemde babasının bey konağında başına gelen hadise,
ve kimseye etmem şikayet isimli şarkının güftesini yazmasına sebeptir.
ve kimseye etmem şikayet isimli şarkının güftesini yazmasına sebeptir.
devamını gör...
7.
şu türü en yaygın olanlardan biridir. buradan
duygusal istismar: ebeveyn ya da çocuğa bakan kişinin davranışları ya da sözleriyle çocuğun ruh sağlığını bozacak etkide bulunması ve çocuğun bu nedenle büyüme gelişme ve ruh sağlığı açısından genetik kapasitesine ulaşmasının engellenmesidir. bu durum bir süreç içinde, pek çok defalar tekrarlanabileceği gibi, tek bir seferde de gerçekleşebilir.
mesela bir sokak lincini veya şiddet içeren bir başka suçu çocuklarının izlemesine engel olmak yerine; çocuğun o linci izlemesine bilerek göz yuman hatta çocuğun da lince/şiddete katılmasını teşvik eden ebeveyn aslında bu bağlamda bir çocuk istismarcısıdır. tüm toplum fiziksel suçlara ya da cinsel suçlara kafa yorarken geleceğin kriminalini yetiştiren ebeveyni bildirmek de kimsenin aklına gelmiyor; şikayet olmaksızın ebeveyni yargılayacak ehil savcı/hakim de yok maalesef. hatta kimi zaman çocuklarını kendi işlediği suçta bir koruma kalkanı gibi kullanan ebeveynlere de rastlayabiliyoruz sosyal medyada, basında falan.
tam bir fasit aslında. çocuklar suç mahallerinde serbestçe dolanıyor; sonra büyüdüklerinde onlar da benzer suçları işliyorlar ve bu defa arkadan gelen neslin çocukları onların suçlarını izliyor...sonra onlar da fiziksel olarak büyüyor ama ruhları ebeveynlerince sakatlandığı için onlar da suç işliyor bu defa! sorsan çocuğum benim her şeyim diyor istismarcı ana-babalar bir de.
duygusal istismar: ebeveyn ya da çocuğa bakan kişinin davranışları ya da sözleriyle çocuğun ruh sağlığını bozacak etkide bulunması ve çocuğun bu nedenle büyüme gelişme ve ruh sağlığı açısından genetik kapasitesine ulaşmasının engellenmesidir. bu durum bir süreç içinde, pek çok defalar tekrarlanabileceği gibi, tek bir seferde de gerçekleşebilir.
mesela bir sokak lincini veya şiddet içeren bir başka suçu çocuklarının izlemesine engel olmak yerine; çocuğun o linci izlemesine bilerek göz yuman hatta çocuğun da lince/şiddete katılmasını teşvik eden ebeveyn aslında bu bağlamda bir çocuk istismarcısıdır. tüm toplum fiziksel suçlara ya da cinsel suçlara kafa yorarken geleceğin kriminalini yetiştiren ebeveyni bildirmek de kimsenin aklına gelmiyor; şikayet olmaksızın ebeveyni yargılayacak ehil savcı/hakim de yok maalesef. hatta kimi zaman çocuklarını kendi işlediği suçta bir koruma kalkanı gibi kullanan ebeveynlere de rastlayabiliyoruz sosyal medyada, basında falan.
tam bir fasit aslında. çocuklar suç mahallerinde serbestçe dolanıyor; sonra büyüdüklerinde onlar da benzer suçları işliyorlar ve bu defa arkadan gelen neslin çocukları onların suçlarını izliyor...sonra onlar da fiziksel olarak büyüyor ama ruhları ebeveynlerince sakatlandığı için onlar da suç işliyor bu defa! sorsan çocuğum benim her şeyim diyor istismarcı ana-babalar bir de.
devamını gör...
8.
devamını gör...
9.
bilmem farkında mıyız lgbt'ler çocuk evlat edinmemeli diyoruz ama çocuklara şiddet gösterenler genellikle kendini dindar addedenler oluyor.
hiçbir lgbt bireyin çocuklara vakıfta taciz ettiğini, öldürdüğünü görmedim.
göreceğimi de sanmıyorum, biz ne çektiysek muhafazâkar görünümlü yobazdan çektik. çekeriz de.)
hiçbir lgbt bireyin çocuklara vakıfta taciz ettiğini, öldürdüğünü görmedim.
göreceğimi de sanmıyorum, biz ne çektiysek muhafazâkar görünümlü yobazdan çektik. çekeriz de.)
devamını gör...