ümit özdağ'ın tutuklanması

birilerinin ,adım adım önceden planlanmış bir plan dahilinde kendini ömür boyu iktidarda tutma operasyonu,geregi son zamanlarda sivri çıkışlarının dozajını ve volümünü yükseltmeye başlayan özdaga bir çelme atması gerekiyordu herhalde.

hakkında hazırlanan iddianameyi görmedim ama sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla tutuklanma nedeni son haçlı seferi içerikli konuşma değil.

2020 yılından başlayan bazı tweetleri tutuklama gerekçesi olarak gösteriliyor. siyasi parti lideri olarak sınırlı sayıda tv programında ve sosyal medyada yaptığı konuşmaların neredeyse hepsini düzenli takip eden biri olarak son konuşma da dahil şahsi fikrim halkı din dil ırk siyasi düşünce vs ayırarak kin ve düşmanlığa sevk ettiğini düşünmüyorum.

elbette normal bir devlette hukuk devleti altında adil yargılanma kapsamında hakimlerin vereceği karara saygı duymak gerekir diyebiliriz ancak siyasetin yargıyı ele geçirdiği bir ülkede siyasi parti genel başkanı birini tutuklamak bana göre siyasidir.

internet üstünden işlendiği iddia edilen suçlar için ne delilleri karartmak mümkündür ne de tanıkları korkutmak ve aleyhine ifade vermeyi engellemek söz konusu olabilir.

sayın özdağ'ın işlediği iddia edilen suç adi bir suç değil. topluma karşı tehdit oluşturan bir suç da değil.

kaçma şüphesi olduğunu düşünüyorsak ona da katılmıyorum zira türk siyasetinde genel başkan düzeyinde bir figür olan insanın politik bir suç isnadı ile ülkeden kaçmasının ihtimali bana göre yok.

severiz sevmeyiz ama birini tutuklu yargılamak için gerekli nedenler yokken tutuklamak hukuki değildir. ne yazık ki ülkemizde tutuklamak bir çeşit cezalandırma yöntemine dönüşmüş durumda.

selahaddin demirtaş'ın hukuksuz şekilde içeride tutulduğu konusunda insan hakları mahkemesi kararı var. elbette kararı okumadım sadece basına yansıdığı kadar biliyorum ama eğer hukuk devletini savunuyorsak kim olduğuna ya da siyasi yelpazede nerede durduğuna bakmadan hukuk önünde eşit davranılmasını ve adaletin tecelli etmesini beklemeliyiz.

selahaddin demirtaş'ın iktidara açıkça cephe aldığı ve bu nedenle kandil - imralı ittifakı ile üstünün çizildiğini düşünüyorum.

siyasal kürt hareketinin yükselen yıldızı olmasa, ilk açılım sezonunda saz çalıp türkü söylettirildiğinde halkın teveccühüne mazhar olmasa kandil - imralı ittifakının radarına da girmezdi.

sayın özdağ'ın durumu ile selahaddin demirtaş'ın durumu ne alaka diye düşünenler olacaktır onları da anlıyorum ancak hukuk güvenliği ve adil yargılanma hakkı hepimize lazım.

haksız bir tutuklama. neticede bu adam ezilen bir halkın sorunlarını anlattı.
buraya kadar herkesin hakkı.

uzun vadede. akp hükümeti; ekonomik olarak, etnik olarak, sınıf olaralk ezilen, horlanan kitlelere umut olarak yükselmişti. akp'den önce milli irade askerin, yargının elinde birer şamar oğlanıydı. bayağı bayağı bir ezginliğin sonucuydu akp.. ama sonuç? erdoğan'da aynı yollardan geçti. bu ülke işgal yemiş bir ülke. hele hele de nato'ya girmek işi sıkıntıya soktu. onun için seçmen ilkeli olacak ve kimseye uzun vadede güvenmeyecek. liderin siyasi görüşüne, söylemlerine değil yaptılarına bakacaksın. adaletten, eşitlikten, fikir özgürlüğünden taviz verdiği gün bırakacaksın. sizinki değil, bizim ki kazansın diye diye bu hallere geldik.

ben bayılıyorum bu türk milliyetçilerinin zamanında yanında durup alkış tuttuğu adamlar karşılarına çıkınca hemen atatürkün ismini kullanıp arkasına saklanmalarına. kendilerini dağ başına koymak, üstten bakmak(dağ başı derken, gerçek bir dağ başı). öncelikle bu adama zerre sempati duymam, yaptığı şeyleri de(aslında yaptığı bir şry de yok, ortalıkta herkesin bildiği sorunları anlatması dışında bir icraati yok) takip etmem, umursamam. ama şunu bilirim ki, "tek doğru yol benim gittiğim yoldur" felsefesinde ilerlürsen, menzilin doğru, ya da yanlış, o menzile varamazsın. solcuları ötekileştirdi, dincileri de, hatta milliyetçileri bile bölüyor bu adam. bölüyor derken oy bölmekten bahsetmiyorum. şuan da hapse girdi diye suikasta uğrayacağından korktuğu bir yazı paylaşmış. sen kendini neden bu kadar önemli zannediyorsun be adam.

bu adamı, bunun s***k partisini başa geçirseler ülkede neler olacağı belli, ama ağzının salyaları öyle de kalacak, ümit özdağ. zamanında çıkardığın aday bile rakibine gitti boyun eğdi, şimdi aynı rakip senin de sonunu getirmek istiyor gibi.

bu adam katı bir akp düşmanı olabilir, milliyetçi olabilir(milliyetçiliğin iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum bu arada), her şey olabilir, ama asla ciddiye alınıp eline yetki verilecek bir adam olamaz. kendi partisinde bile kendi diktatörlüğünü kuran adam, yetkiyle kim bilir neler yapar.

akp-mhp istibdatının ümit özdağ üzerinden türk milletine gözdağı verdiği ilgili olaydır çünkü bunların sonu geldikçe iyice kuduruyorlar. kim ne derse desin, biz türk milliyetçileri sonuna kadar başbuğ özdağ'ın yanındayız!..

ben hiç şaşırmadım. geçen gün now'da sabah haberlerine çıkmıştı ve yaptığı açıklamaları ile fazlasıyla gündem olmuştu. ümit bey'i bu ülkede güvenilir tek siyasetçi olarak görmekteyim. keza profesör olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak, kendisi zaten eğitimin tüm seviyelerini zorlamış zekası ile, böyle bir iktidar için fazlasıyla uçuk ve kontrol edilemez bir güçtü. üstüne kendisinin göz altına alınması söylediği her şeyin doğru olduğunu ve kendisinden son derece çekinildiğini kanıtlıyor zaten. sevgili iktidar yine kendisini kurtarmaya çalışırken, kendi ayağına sıkmış bulundu. bir beyefendinin söylediği her kelime, böylesine a'dan z'ye tek hareketle doğrulanabilirdi şükür başardılar. :)

yine de ümit bey'in içeride kalacağını düşünmüyorum. göz dağı vermek adına içeri aldıkları kanaatindeyim. keza kendisi o parlak zekasına ve her şeyini ezbere bildiği anayasa hükümlerine dayanarak mutlaka kendisini savunmanın en doğru yolunu bulur ve dışarı çıkar. savaş açtıkları beyefendi, zamanında chp ile ittifak karşılığında milli savunma bakanlığını talep etmişti. yani haklarından, ülkenin anayasasından bi haber bir siyasetçiye işlem yaptıklarını düşünüyorlarsa, maalesef çok yanılıyorlar. profesörlük ünvanı beleşe gelen bir ünvan değildir. adam milli savunma ve türk tarihi konusunda bir deha. :)

olay antalya mitingi ya da tweet meselesi değil olay %1 diye dalga geçilen bir partinin potansiyelini engellemek.
unutmayınız ki ümit özdağ ortaya çıkana kadar tüm partiler sığınmacıları entegre etmeyi planlıyordu. buna iyi parti de dahil. seçimde de kendisini gösterdi ki kilit partinin kürtçü hdp değil milliyetçi kitlenin son sözü söyleyeceğini görmüş olduk.
iktidarı da muhalefeti de fetö, pkk, uyuşturucu bilimum her noktadan kuduz köpek gibi saldıran en sert eleştiriyi yapan yine kendisiydi. kendisine basın sansürü uygulanmasına rağmen gittiği her yerde gördüğü ilgiden korktu iktidar.
ümit özdağ doğamızı katleden cengiz holdingin sahibine seni cengizhan yasalarıyla yargilayacagim demiş adam gibi adamdır.
yeter ki vazgeçmesin biz desteklemeye devam edeceğiz.

bir akepe klasiğidir kanımca. ortada gerçek bir suç olduğunu düşünüyorum zira öyle olsa akepe ortak olurdu. 128 milyar dolarlar, ayakkabi kutuları vs... neleri yuttu bu hukuk sistemi, neleri görmezden geldi. gerçekten suçlu olsa ya da memleketin çıkarlarına ters bir durum olsa tutuklanacağını sanmıyorum ki bu durumda birçok siyasetçi var el üstünde tutulan iktidar tarafından. tamamen siyasi bir hamle gibi görünüyor.
imamoğlu soruşturması, chpli belediyelere yapılan operasyonlar vs derken anlaşılan o ki, rte yeni hamlelerini daha rhat yapabilmek için toplu sindirme politikası peşinde. ayağına takılacak en ufak taşa tahammülü yok.
bindik bir alamete...

zafer partisini 'siyasi misyonu sona erdi' gibi yorumlarla karalamaya çalışmalarından sonra, bebek katilini içeriden çıkarma girişimleri halk nezdinde büyük tepkiyle karşılaşınca, ümit özdağ da otomatik olarak hedef tahtasına oturdu.

türkiye'nin çeşitli yerlerinde yaptığı mitingler vb aktivasyonlar, halihazırda tepkili olan halkın tepkisini göstermesine vesile oldu. tabi o koltuklarda oturanlar böyle şeylerden hoşlanmaz.
öyle protesto, anayasal hak falan hikaye.

en komiği de adalet bakanının çıkıp burası bir hukuk devletidir demesi
işlerine gelmedi ümit özdağ'ın önünü kestiler. geçmiş olsun.

yahu bu ülkede cumhurbaşkanı çıkıp, 'turpun büyüğü daha heybede ha' diyor.
ben daha ne söyleyebilirim ki?

yakın zamanda içeriden çıkacağına inanıyorum.
fakat bu olay tahmin edilenden daha büyük bir infial yaratacak bence.
herkesi malum milliyetçi olduğunu iddia eden parti mensupları gibi sanmayın.
türk milliyetçileri gidişattan oldukça rahatsız.
umarım türk siyasetinde doğru flörtleşmeler görürüz önümüzdeki aylarda, zira 2026 yılında bir seçime gideceğiz gibi görünüyor.

bu ülkede cumhuriyet dönemi ,102 senedir yüzbinlerce, milyonlarca marksist-leninist devrimci sosyalist,ilerici vatansever demokrat gözaltına alındı,tutuklandı,hüküm yedi,asıldı( yasadışı infaz,işkence cabası) ,itirafçı yada dönekler hariç hepimiz dik durduk.
ulan 3 ay ismini vermeyen kadın yoldaşımız vardı ,hacer'in yüzünü yaktılar hep dik durdular , tokyolu tahta ranzada yatmış ağlıyor.

aaaa tokyolu ümit hapse girdi,
aaaaayyy çok kötü fena.
ben savcının yerinde olsan en önce yeni sahra olayında söylediklerini soruştururdum ,ez daha insanlar ölecekti .
ikiz yatak mı vereceklerdi hücrede .

chp'li belediyelere kayyum atanırken halkın iradesi elinden alınırken ne yaptı da şimdi halkın ondan yana çıkmasını bekliyor?

çakalların koyunları kandırarak kangalları hapis etme olayı. geçer bu günler seninleyiz ümit hoca

maksat zafer partisi'ni engellemek falan değil. maksat öcalan'ın serbest bırakılması öncesi herkese gözdağı. "susun yoksa hepinizin sonu bu olur" diyorlar olay tamamen bu.

terazisini bozduğun kantar gün gelir seni de tartar.

hicbir partiyi tutmam.
bu yasima kadarda bir kez bile oy vermedim.
ama bu olaydan sonra ilk secimde usenmeden konsolosluga gidip ozdaga oy verecegim.
eger o gune kadar oldurmezlerse adami.

bir skandaldır. öte yandan solcu arkadaşlar, devrimcilere aynısı yapılırken neredeydi diye sormuş.
devletinin yanındaydı.
ancak biz solcular onlar gibi değiliz. herkes için adalet istiyoruz.
varsın bize terörist desinler. bizim farkımız bu. eğer bu adamı yapıp ettikleri üzerinden vurmaya kalkarsak, onların sağ ve sığ zihinlerinden farkımız kalmaz.