üniversitelerin kuramsal düşünce üretememesi

haliyle üniversitelerdeki hocalara bile kuramsal düşünce öğretilmediği ya da öğretilemediği sonucu ortaya çıkar.

üniversiteler bilim yapması gereken kurumlardır. bilim için de kuramsal düşünce mutlak surette gereklidir. kuramsal düşünce yoksa , duygu durumları ile anlık üretilmiş yalapşap çözümler çıkar ortaya.

sorun çözme becerileri dumura uğramış binlerce mesele var önümüzde. ekonomi, din, bilgi, bilim, adalet, yönetim, felsefe v.s gibi. bu kavramların hiçbiri temel amaçları doğrultusunda iş görmüyor. hepsine virüs girmiş. ve toplumun geneli bunlara virüs girdiğinin farkında bile değil.

bu bulanıklığı dağıtmak, bu kavramları berraklaştırmak ve üniversitelerin kurumsal bir yapı haline gelmesi için, üniversitelerin kuramsal düşünce becerilerini felç eden virüslerden ivedilikle kurtulması lazım.

ülkenin ezici çoğunluğu kuramsal düşünce üretmektense ileride karnını nasıl doyuracağı derdine düştüğünden üzerine çok düşünmüyor ne yazık ki. ataması var mı, özel sektörde maaşları nasıl, kolay iş bulabilir miyim soruları hepsinden önemli.

9 eylül iktisat anlamında bazı çalışmalar yapardı bi zamanlar ama yaptıklarıyla kaldılar ne yazık ki. dinleyen eden yok malum birisi çıkıyor "ben ekonomistim" diyip tüm ülkenin içinden geçiyor. sen de istediğin kadar bağır yanlış yapıyorsunuz diye, takan kim?

memlekette her sey a'dan z'ye bozuktur.
dr. refik saydam (basbakan 1939-1942)