unsere mütter unsere vater

kabaca "annelerimiz babalarımız" şeklinde çevrilebilecek 3 bölümden oluşan 2. dünya savaşı konulu mini dizi. diger gösterim adı:generation war. savaşı almanların tarafından anlatan dizi de savaşın başlangıç, ilerleme, duraksama ve gerileme safhalarında seyirciye psikolojiyi çok iyi aktarmış olduklarını da eklemek isterim.*

ikinci dünya savaşı hastası insan evlatlarının soluksuz izledikleri nadir birkaç sanat eserinden biridir. çok kesin ifadeler yazmak istemiyorum ama ana karakterlerden friedhelm winter'de ufaktan paul baumer** almanız olası.

2013 yapımı, 3 bölümlük alman mini dizisi. ikinci dünya savaşı'nı amerikan perspektifinden izlemekten sıkılmış, savaşın içine atılmış sıradan wehrmacht askerlerinin, alman yahudilerin, askeri hemşirelerin hikayesini izlemek isteyenler için idealdir.

ikinci dünya savaşını almanların gözünden anlatan ender yapımlardandır. savaşın müttefikler kısmını anlatan onlarca film varken, almanlar tarafından izlemek değişik bir tat katıyor.


--! spoiler !--

rus cephesinin dramatik şartları, polonyalıların yahudi avına çıkmaları, rus askerlerin zafere doğru cephe gerisi tacizleri, alman ss'lerin ruh hastalıkları ve en önemlisi entelektüel bir gencin savaşın sonuna kadar uğradığı değişim. dizi içindeki gerçekçilik payının en göze çarpan kısımları.

--! spoiler !--

biraz fazla dramatik bir dizidir. pek iç açıcı olduğu söylenemez. yine de "her alman nazi değildir" mesajını vermeye çalışmışlar ve her fırsatta "biz de çok acılar çektik" demeyi unutmamışlar. izlenir mi, kesinlikle. zira aman yahudiler incinmesinci kitle yüzünden şu savaşı tarafsızlıkla ele alan yapım yok. bu da tarafsız değil, ama diğerlerinden iyidir.

amerikan ve rus kahramanlıklarını ve son yıllarda da yavaş yavaş japon kahramanlıklarını konu alan ve almanları hep kötü gösteren dizilere karşılık almanların 'eeee yeter ama bizim de analarımız babalarımız savaştı' diyerek ortaya çıkardığı gayet kaliteli bir ikinci dünya savaşı dizisidir.

nazi rejimi yüzünden yüz binlerce alman savaşta ağır yara almış, ölmüş, mülteci durumuna düşmüştür ve dizide almanların hepsinin yahudi kanı içmeye meraklı olmadığı ifade edilmeye çalışılmıştır.

keşke hafızamdan silinse de tekrar başlasam diyebileceğiniz türden bir "mini dizi"dir. lakin bence filmdi, iki buçuk- üç saatlik bir şey diye hatırlıyorum. das boot'dan daha kısadır, orası kesin xd!

2. dünya savaşını almanların gözünden anlatan üç bölümlük mini dizi. dizide özellikle alman ordusunda görevli iki kardeşin - wilhelm winter [volker bruch]ve friedhelm winter [tom shilling]- savaşın başından, sonuna kadar değişen duygu durumları, idealleri, savaşa bakışlarındaki değişim; bir toplumun savaşla yoğurulması; gururun travmaya dönüşmesi inanılmaz iyi aktarılmış.

diziyi güzel yapan en önemli detay, başlangıçta mutlu ve yaşamaktan keyif alan gençlerin karakter dönüşümleri. hayatta olmayan greta ve friedhelm dahil. onların dönüşümü almanya'yı yansıtıyor.

ilk bölümün başında eğlendikleri sahnede firedhelm "savaş içimizdeki kötülüğü ortaya çıkartacak" demişti. rus cephesinde kendilerine yalan söyleyen rus köylülerini canlı mayın avı olarak sürdükleri sahnede bu sözünü tekrarlamıştı abisi ile olan konuşmasında. savaş hakkında söylenmiş en yerinde sözlerdendir bu.

çok iyi yapım.

almanların 2. dünya savaşını kendi gözlerinden bakarak çektikleri über 3 bölümlük mini dizi. dizi de “yaptık tamam ama sor bakalım niye yaptık?” mesajı bol bol verilmiş.

esasoğlanın değişimi, mekanları, görselliği ile 2. dünya savaşına dair yapılan işler içinde öne çıkıyor.

çok sevgili sülo beğ'in önerisiyle izlemiş olduğumuz, savaş filmlerine karşı olan önyargılarımın içinden geçen ve bu gecemi derin bir hüzne boğan üç bölümlük ikinci dünya savaşını konu alan savaş/dram dizisi.

savaş filmlerindeki vurmalı kırmalı ve sadece savaşın gösterildiği filmler pek ilgimi çekmez. bu dizide ilgimi çeken asıl şey insan psikolojisini ve savaş konusunun insanı ne hâle getireceğini çok net bir şekilde göstermiş olmasıydı.
dizideki her karakter yaşanan savaş sonrasında çok daha farklı insanlara bürünüyorlar, bürünmek zorunda kalıyorlar. o değişimi detaylarıyla izlemek her ne kadar can yakıcı bir durum olsa da beni fazlasıyla etkiledi.
ağlamamak için kendimi çok zor tuttuğum ama dizinin üç bölümünü de gözlerim dolu dolu izlediğim dizilerden biri oldu.

filmde beş arkadaşın savaş boyunca yaşadıkları şeylerden bahsediliyor diyebiliriz kısaca.
hikaye wilhelm karakterinin ağzından anlatılıyor. wilhelm ailesi tarafından savaşta fazlasıyla iyi olacağı düşünülen ve savaş psikolojisine hazırlıklı olan birisi. savaşa gittiğinde wilhelm'in başarılı olacağından herkes emindir ve bu konuda kuşku duymazlar.
friedhelm; wilhelm'in erkek kardeşi olan ve kendisiyle savaş konusunda kendisiyle fazlasıyla zıt görüşlere sahip , korkak olarak nitelendirilen erkek kardeşi.
charly; yıllardır wilhelm'e platonik olan ve onların savaşa gittiği bölgeye hemşire olarak gönderilen kişi.
viktor; arkadaş grubunda yahudi olan tek kişi.
greta; şarkıcı olma hayaliyle yanıp tutuşan ve viktor'un sevgilisi olan kadın.

bu karakterlerin hepsi için saatlerce bir şeyler yazabilirim, hepsinin yeri ayrı bende.
ve hepsi de dizinin başında gösterilen hayat dolu olan enerjilerini savaşın getirdiği psikolojiyle kaybediyorlar zamanla.
dizinin her bölümünde daha da derinleşiyor her şey, her olay daha ayrı yara bırakmaya başlıyor.

acı çekeceğimi ve deli gibi duygulanacağımı bile bile yine de birçok kez izleyeceğim dizilerden biri oldu.

son zamanlarda izlediğim en etkileyici ve kaliteli içeriklerden biri olduğunu da söylemeliyim. en sevdiğim diziler listesinde de kesinlikle birinci sıraya girebilecek düzeyde.
mükemmel bir şeydi.