uzay araştırmaları

dünya üzerinde en çok para harcanan bilim dalıdır uzay araştırmaları. 50 lerde bu yarışı başlatan rusya'nın ardından amerika da bu furyaya katıldı ve uzay araştırmaları enstitütuleri bu ülkelerin ana bilim dallarından biri haline geldi.
bugün uzaya fırlatılan bir mekigin döndükten sonraki bakımı bazı küçük ülkelerin toplam hazinesi kadar. yıllık harcanan meblalar ise zilyon dolarlar. ve insan düşünmeden edemiyor 50 yıldır astronomik paralar harcanan bu mesele üzerine insanlık ne gibi ilerleme kaydetti. uzaya uydu fırlatmak dışında her zaman reklamını yaptıkları gibi -insanlık namına- ne gibi bir gelişme oldu.
yeni model melikler ve roketler çıkararak daha da fazla para harcayip uluslararası arenada gövde gösterisi yapmak dışında,50 yıldır yapılan bu araştırmaların insanlığa ne gibi gelişmeler kattığını merak ediyorum.
jeff bezos astronomik paralar harcayarak apollo 11 roket parçalarını okyanus dibinden çıkarıyor. ve ben sormadan edemiyorum, senin tamamen havaya atacak gazilyon dolarin var, bunu neden gerçek manada insanlık namına kullanmıyorsun bre ey o'nun cocugu neden ırzına geçtiğiniz ülkelerin birinde sizin yardım eliniz yok sadece uzay boşluğuna bu paraları atıyorsunuz.cunku firavun gibi adam ölmek istemiyor, çünkü kendine tanrilik makamı vermiş, ama ölümden kaçış yok, o zaman iz bırakmam lazım diyor, ismim insanlık tarihine kazinsin. hiç bir şekilde insanlık namına bir düşünce yok ortada aslında, hepsi ben, ene, düşüncesi, aynı gerçek bir firavun gibi. kıyamet sonrası dünyadan kaçış planları yapıyorlar, beyne bak ki kıyamet sanki sadece dünyaya kopacak, yeni yaşam alanları aranıyor 50 yıldır ama yok, buraya hapissin ve 50 yıldır müptezel gibi bunun için servetini harcıyorsun. ve hiç bir zaman da bulamayacaksin. hepsi ölmek yok olma korkusundan, çünkü ölüm adamlar için aynı uzay tanımı gibi büyük hiçlik. ve bu düşünce akıllarını başından alıyor. dünya dışında hiç bir yerde insan organizmasının hayatını surdurebilmesi için doğru bir çevre yok. bunu biliyorlar ama 50 yıldır bunun masalını anlatmaya devam ediyorlar, halk çıkıp demesin sokarım sizin uzayiniza benim vergim paramla bunu yapamazsın.
uzay araştırmaları dünyadaki mazlum fakir ac insanların hakkı olan paralarıyla yapılan lüzumsuz ve sonu gelmeyecek bir malayaniyattir.

"kaşif medeniyet değilsen tanrılar bize öfke kusuyor dersin" kardeş bunu kimse demiyor, amazon da umpa lumpa kabilesinde yaşıyorsan bu senin için normal, telefonu nasıl elde ettin asıl mesele o. anlaşılamayan hadise şu ki bu ve bunun gibi kasifligin tarihinin daha 50 yıl öncesine dayandığını sananlar, yapılan bir icraate eleştiri getirildiğinde bunu idrak edemiyor devreler yanıyor, içinde bulunduğumuz dönemi daha taze keşif dönemi sanıyor. ilkokul bilgilerinle hayatı yaşarsan kuracağın cümleler bunlar gibi oluyor işte. buna göre dünyada iki oluşum var kaşif ve geri kalmışlar. ama 2022 yılında yaşıyorsun artık herhangi bir buluş ve hareket global olarak ilgilendiriyor sadece salt o devleti değil. herkes her şeye çok çabuk erişiyor herkes her şeyden haberdar oluyor artık. yapılan her şey tartışmaya açıktır geçen gün kaşif medeniyetin aşısını tartışıyorduk. bunun gibi saflarda bir şeylerin üzerine düşünme mekanizması min düzeyde bir de başkalarının koyun gibi seni yönettiği konusunda boyundan büyük cumleler kurar.
elimde kaşif devletin icat ettiği telefon insanlığın en faydalı buluslarindan biri, insanlık bunu ayakta alkisliyor, bedelini ödeyerek kullanıyor, aynı zamanda senin ülkende telefon üretiyor merak etme yil 2022 kardeş duvara attığın centikler mi karıştı.
tam olarak hollywood effect bu işte bak, uzay güzeldir diyor, bir de matematikte güzelmiş, eyvallah.. matematigin tarihini bir daha google la. çıkış medeniyetine de bir bak. soğuk savaş döneminde matematik bulundu sanıyor garibim. kaşif devletlerin kaşif devlet olana kadar ki geçirdiği merhalelerde o maddi kaynağı bulmak için kaç devlet ve milletin ekonomisinde yıkıma savaşa yol açtığı meselesi kafasında belirmiyor kaşif devletin, başka devletlerin coğrafyasında söz hakkı olduğuna bunların kaynakları ile -insanlık namına- adı altında harcanan dolarları o ülkenin parası sana ne bana ne diyor.
kaldı ki tartışılan insanlık için başlığı altında yapılan ve zibilyonlar harcanan uzay araştırmalarının insanlığa katkıları bu harcanan parayla eş değer midir? kaşif devlet rusya şu an ukraynada kardeş.
al bak kaşif devlet oldun. normalsozluk.com/b/turkiye-...

2022 yılında kaşif devlet edebiyatı yapıyor, gülünç bir durum. orta çağ tarihini sosyal bilgiler kitabından taze okumuş gariban. bir türlü 21. yy i kabullenemiyor. fikri olmadan zikri olan bu kemik tayfa yüzünden ülkede sağlıklı bakış açısı oluşmuyor işte. adam sana 100 yil öncesi basmakalıp cümleler ile geliyor, temel fıkrası falan anlatıyor.

astronomi ve uzay bilimleri bölümlerinde okutulan derslerden biri.

ilk tanımda katıldığım bazı noktalar var. dünyada gücü ve zenginliği elinde bulunduran kesim gerçekten gözü başka gezegenlere dikmiş durumda. aslında dünyayı yaşanmaz duruma getirenler de bu tipler ve gidebilirlerse eğer, gittikleri yeri de aynı duruma getireceklerinden emin olabilirsiniz. zira bu kesim daha fazla güç ve daha fazla para uğruna savaşlara, silah üretimine, oy için cehalete ve aklınıza gelebilecek birçok olumsuz duruma göz yumuyor. göz yumdukları canavar büyüyüp güçlendikçe kendilerini de yutacak, bunun farkındalar. yine de huylu huyundan vazgeçmiyor.

öte yandan, uzay araştırmaları faydasız bir oyalanma ve oyalamadan ibaret değil. bugün dünya üzerinde kullandığımız teknolojinin büyük bir kısmı, uzay çalışmaları esnasında icat edilip geliştirildi. tabii burada "uzay araştırmaları olmasa da bir şekilde bunlar yine geliştirilebilirdi" diye bir itirazınız olabilir haklı olarak ama öyle olmamış işte.

"mesela ne geliştirildi?" sorusu gelebilir akıllara. kısaca bakalım. peşin olarak şunu da söyleyeyim; bunlardan bazılarının temeli daha eski olsa da geliştirilip insanlığa sunulmaları uzay araştırmaları neticesinde gerçekleşti.

1- ısıya, ateşe dayanıklı malzemeler

bu malzemeler her na kadar uzaydaki güneş ışınları ve radyasyona karşı dayanıklı uzay giysileri için üretildiyse de, itfaiye ekipmanlarında ve benzer birçok meslekte kullanılıyor.

2- göz ameliyatı olarak bildiğimiz lasik teknolojisi

astronotların gözlerinin uzayda nasıl etkilendiğini araştırırken ortaya çıkardıkları bir teknoloji. ben de oldum bu ameliyatı ve iyi ki de olmuşum.

3- elimizden düşmeyen kameralı telefonlar

evet, akıllı telefonlar nasa'nın uzay araştırmalarında kullanılabilecek kadar küçük kameralar geliştirmeye çalışan jet propulsion laboratory birimi tarafından geliştirildi.

4- cat scan denen tıbbi teknoloji

bilgisayarlı tomografi olarak da bildiğimiz teknolojinin temelinde, uzay araştırmaları için görüntü elde etme teknikleriyle ilgili çalışmalar yatıyor.

5- spor ayakkabıları

bunun da temelinde uzay araştırmaları var.

6- su arıtma sistemi

astronotların temiz su içebilmesi için geliştirildi.

7- yalıtım malzemeleri

yine uzaydaki radyasyonu engellemek amacıyla geliştirildiler.

8- gps ve haberleşme sistemleri

bunlar uydular ile sağlanıyor ve doğrudan uzay araştırmalarını temel alarak ortaya çıktılar.

9- led

televizyonlardan ampullere kadar kullanıyoruz ve yine temeli uzay aratırmaları.

güneş panelleri, kablosuz kulaklıklar, dondurulmuş hazır gıda, yapay organlar, laptop ve elimizin altında olup hemen hemen her gün kullandığımız daha birçok alet... bunların hepsinin temelinde yatan şey uzayda kullanıma uygun alet ve malzeme geliştirme çalışmaları.

sadece teknoloji değil, tıp alanında da bazı gelişmeler, uluslararası uzay istasyonu'ndaki deneylerden ve yine astronotların sağlığını korumak için yapılan çalışmalardan kazanıldı. organ naklinde sıra beklemeyi gelecek yıllarda tarihe karıştırması beklenen yapay organlar, sesle kontrol edilebilen tekerlekli sandalyeler, yapay kalp pompası, insülin pompası, programlanabilen kalp pilleri vesaire...

bunlar ve burada ismini saymadığım daha birçok teknoloji ve tedavi yöntemi, uzayda işleri kolaylaştırmak için çabalayan şirketlerin çalışmalarından bize miras kaldı.

elbette ben de isterdim mars'ı dünyalaştırmaya çalışmaları yerine dünya'yı eski hâline getirmek için uğraşmalarını. fakat çok uzun vadeli düşünürsek; eğer o tarihlerde insanlık hâlâ var olursa eğer, bir gün güneş o kadar genişleyecek ki dünya yaşanabilir bir gezegen olmaktan çıkacak. dolayısıyla her ne kadar insanlığın önünde bunun için çok uzun bir zaman olsa da, mars'a gitmek, orada yerleşmek, orayı dünya gibi yaşanabilir bir gezegen durumuna getirmek de pek kısa sürecek bir iş değil ve buna şimdiden başlamak akıllıca. o yüzden mars programları var olmalı. hatalı olan tek şey, nasılsa bir gün dünyadan gidilecek diyerek burayı hor kullanmaya devam etmek ve ne yazık ki bunu dünya ülkelerinin çok büyük bir kısmı yapıyor. bazıları savaşlar ve nükleer silahlarla, bazıları ormanlık arazileri yerleşime açarak...

yukarıda arkadaşın saydığı sözde -gelisimlerden- hiç birisi, bir küçük ülke ekonomisi harcanarak uzaya her yıl gonderilen uzay mekiklerinin veya emellerinin açıklaması değillerdir.
mars da insan yaşamını sürdürecek kolonilesmesine imkan sağlayacak bir coğrafya bir atmosfer bulunmamaktadır. insanları başka gezegende yaşamasına imkan sağlayacak bir plan, teknoloji ve yeterli kaynak yoktur. insanlar bunun hala sci fci üretimlerine pompalama çabası olduğunu görecek ferasetten yoksun. bu komik fantezinin gerçek olduğunu varsayarsak, zannediliyor mu süper güç ülkeler seni marsa alıcak. nasıl bir hegomonya olacağına dair en ufak bir fikir var mı?
insan uzayda yaşamaya uygun yaratılmış bir canlı değildir. bir astronot uzaya çıktığı anda vücut bu kılıksızın artık kemik gücüne ihtiyaci yok, nasılsa yer çekimi yok diyerek kemik sertliği yumuşamaya başlıyor. eğer bir insan uzayda yaşamaya kalksa iskelet yapısı aynı balıklarda olduğu gibi kılçık kıvamına gelecek. bunun için tek yöntem yine bir servet değerinde olan makineler ile her astronotun bone density ilerini muhafaza etmek için iki saat antrenman yapmalari. ve 3 ay uzayda kalan astronot dünyaya döndügu zaman bazen 1 seneye yakın kendine gelememektedir.
insan organizmasının bu denli dengesini bozan bir çevrede yaşam inşa etmek fantezisini ciddi ciddi bir de anlatmaya çalışanları dinlemek güzel bir sci fci filmi gibi.

"insanları başka gezegende yaşamasına imkan sağlayacak bir plan, teknoloji ve yeterli kaynak yoktur." evet yok. ben de zaten var diye bir iddiada bulunmadım. sadece bunu yapmak isteyen bir bilim çevresi var ve buna bugün başlarsanız kim bilir ne zamana böyle bir teknoloji sahibi olur da gidip yerleşirsiniz ya da acaba yerleşebilir misiniz mars'a, orası belirsiz.

insan uzayda yaşayamadığı için astronotları sağlıklı tutabilmek adına bunca icat yapıldı zaten. yoksa girip paşa paşa kalırlardı yörüngede de mars'ta da yıllarca. bunca çabaya gerek olmazdı. mecbur kalındı özetle bu keşiflere ve hâlâ çözülemeyen sorunlar var bu konuyla ilgili. işin içinde olan, daha doğrusu mesleği uzay olan biri olarak yeterince biliyorum bu konuları.

hiçbir zaman belirli bir kesimin art niyetli hedeflerini komplo teorisi olarak da görmedim. evet, farklı amaçlar için bu işleri basamak yapan bir kesim var dünyada. ama bu uzayı keşfetmemek ya da bunu denememek için bir gerekçe olmadığı gibi belli ki bunu yapabilecek ülke de biz değiliz. şu hâlde eleştirmek yerine oturup gelişmeleri izlemekten başka çaremiz de yok.

bütçeye gelince... o bütçeler bizim için devasa ama mesela nasa'nın bütçesi abd'nin yıllık federal bütçesinin sadece 0,5'i. azdan az, çoktan çok gidiyor. dünya halklarını o kadar fazla sömürüyorlar ki normal bütçeleri devasa olduğundan bunun 0,5'i bile bize göre devasa oluyor. bizim de çenemizi yoruyor işte. zaten başkalarının hakkını sömürerek o bütçeleri elde eden ülkelerin o bütçeleri yine başka ülkelerin yararı için doğrudan kullanacağını ummak için aptal olmak gerekir.

edit: flood yasak olduğundan devamını bu şekilde tartışmayı doğru bulmuyorum. bu tanım da silinebilir her an. bilginize...
eit2: hep nasa demişim ama esa, jaxa, roscosmos vesair uzay ajansları da benzer çalışmaları yapıyor. bunu da unutmamak gerek.

mesleği uzay olan biri nasa nin amerika'da uzay çalışmaları yapan kurumlardan sadece biri olduğundan bihaber. bu arkadaşın da mesleği yazdığı başlığa göre güncelleniyor yalnız. yarın da terzi olarak görebiliriz. " mesleği terzi olan birisi olarak geniş pantolon ağlarının erkek üreme organlarina pozitif etkisinden söz etmek istiyorum"
kardeş sen sol kulağını sağ elinle kafanın üstünden tutarcasina tezlerde bulunuyorsun. ee sonuç? astronotun sağlığı için yapılan kıyafet upgrade i ile milyarlar harcanarak yapılan çalışmaların ve bu konudaki fantezilerin insanlığa ne gibi bir katkısı var. demek istediğim meseleyi sürekli çarpıtiyor idrak etme de problem yaşıyorsunuz.

teknoloji düşünemediğimiz bir ivmeyle hızlanıyor.

hiç biriniz bilmez, 90'lı yılların ortalarında cep telefonu ve bir hat bir servet değerindeydi. o zamanlar bana "senin de bir cep telefonun olacak" deseler g.tümle gülerdim. (1995 yılında en ucuz telefon ve turkcell hat 4000$ civarındaydı. teknolojinin ulaşabileceği en üst seviyede olduğumuzu düşünürdüm. [1900lerde "teknolojinin ulaşabileceği en üst nokta budur" diyen cahiller gibiydim])

demem o ki; james webb ufkumuzu nasıl genişletecek, tahmin dahi edemeyeceğimiz teknolojik gelişmeler bilimi nasıl etkileyecek... eminim ki 2030'a girmeden dünya dışı ilk yaşam kanıtlanacak.

türkiyede 2022 yılında 18 milyon 708 bin tl yatırım yapılmıştır.
peki diyanete ne kadar?
92 milyon 441 bin tl

nerdeyse 5 katı.

ülkenin özeti.