venezuela’dan peynir ithal etmek
başlık "bystander" tarafından 23.05.2021 17:57 tarihinde açılmıştır.
21.
rezalet rezalet rezalet.
bunun sorumluları adi şerefsizler yar-gı-la-na-cak!
yargılamayan sorgulamayan da en adi şerefsizdir.
bunun sorumluları adi şerefsizler yar-gı-la-na-cak!
yargılamayan sorgulamayan da en adi şerefsizdir.
devamını gör...
22.
özel bir çeşit olan " pudra şekerli venezuela peyniri ", kitleler tarafından coşku ile karşılandı. pudra şekerlerinin homojenik yapısı ise bu peyniri bu kadar revaçta tutan etmen sanırım.
(bkz: kars kaşarı vs venezuela kaşarı)
(bkz: kars kaşarı vs venezuela kaşarı)
devamını gör...
23.
bu peynirler özel peynirler burundan tüketilirler
devamını gör...
24.
peynir sözcüğünün türkçeye farsça panir sözcüğünden geçtiği söylenir.
farsça ve orta farsça (pehlevice veya partça) aynı anlama gelen panīr پنير sözcüğünden alıntıdır.
peynir özellikle kahvaltıların olmazsa olmazı olan bir süt ürünü olmakla birlikte gün içinde de olur olmaz tüketilebilir. bol çeşidi olan peynirde en iddialı ülkeler özellikle fransa, isviçre, italya, hollanda gibi ülkelerdir ki bu saydığım ülkeler venezuela’ya bir nefes kadar yakın değildir.
venezuela klasik bir latin amerika ülkesidir. kahve, kakao ve petrol ihracatı ile uğraşmakta olan 30 milyon nüfuslu ülkemizin peynirle pek de ilgisi yoktur.
o zaman ne olmuş olabilir? peynir denilince aklımıza her zaman insiyaki olarak fare gelir. ya bir labirentin içinde peynir sevdasıyla dönenmekte ya da kapana konmuş bir peynir uğruna kolunu, bacağını, belini kırdırmak için uğraşmaktadır.
peynir muktedirler tarafından kullanılan bir metafordur o zaman. venezüela’dan peynir ithal ettik derken metaforik bir anlatımla bizi hem aptal yerine koyup bir labirente hapsettiklerini söylüyor hem de bu konuda konuşmaya, eleştirmeye devam edersek kapandaki bir fare gibi olacağımız imasında bulunarak aba altından sopa gösteriyor olabilirler.
ancak bizim güzel bir abimiz olan erich fried der ki:
“fare
fare kapanında
ölü bir kedi
gördüğünden bu yana
devrim planları yapmakta.”
farsça ve orta farsça (pehlevice veya partça) aynı anlama gelen panīr پنير sözcüğünden alıntıdır.
peynir özellikle kahvaltıların olmazsa olmazı olan bir süt ürünü olmakla birlikte gün içinde de olur olmaz tüketilebilir. bol çeşidi olan peynirde en iddialı ülkeler özellikle fransa, isviçre, italya, hollanda gibi ülkelerdir ki bu saydığım ülkeler venezuela’ya bir nefes kadar yakın değildir.
venezuela klasik bir latin amerika ülkesidir. kahve, kakao ve petrol ihracatı ile uğraşmakta olan 30 milyon nüfuslu ülkemizin peynirle pek de ilgisi yoktur.
o zaman ne olmuş olabilir? peynir denilince aklımıza her zaman insiyaki olarak fare gelir. ya bir labirentin içinde peynir sevdasıyla dönenmekte ya da kapana konmuş bir peynir uğruna kolunu, bacağını, belini kırdırmak için uğraşmaktadır.
peynir muktedirler tarafından kullanılan bir metafordur o zaman. venezüela’dan peynir ithal ettik derken metaforik bir anlatımla bizi hem aptal yerine koyup bir labirente hapsettiklerini söylüyor hem de bu konuda konuşmaya, eleştirmeye devam edersek kapandaki bir fare gibi olacağımız imasında bulunarak aba altından sopa gösteriyor olabilirler.
ancak bizim güzel bir abimiz olan erich fried der ki:
“fare
fare kapanında
ölü bir kedi
gördüğünden bu yana
devrim planları yapmakta.”
devamını gör...
25.
venezuela ekonomik olarak çökmüş bir ülke. bir çok isyan çıkmasına rağmen ülke de türkiye’nin ithal etmesi orası icin bir nebze rahatlama getirilebilir. fakat öncelik kendi ülkemiz olmalı.
devamını gör...
26.
afrika’dan su getirttirmek gibi bir şey bu. onca doğal kaynak, çiftçilik bilmem ne hepsini çöp ettiler bu nedir anlayamadım.
devamını gör...
27.
daha kendi ülke vatandaşları yemek bulamazken gidip venezuela ya yardım yapmak çok iyiymiş. şu ülkede bir gün doğal afet ya da savaş olsa hiç bir ülke bize yardım etmez aç kalırız. bizimkiler önüne gelene yardım ediyor.
devamını gör...
28.
ticaret bakanı mehmet muş, venezuela'dan peynir ithalatına dair kamuoyunda yer alan iddialara ilişkin bir açıklama yaptı. bakan muş, ''2020 yılında venezuela'dan türkiye'ye 1 gram dahi peynir ithal edilmemiştir.2021 yılında ise; bugüne kadar gerçekleşmiş peynir ithalatı bulunmamaktadır'' ifadelerine yer verdi.
kaynak: bundle.app/aadsF1lY
devamını gör...
29.
uyuşturucu ticaretini bir tarafa bırakırsak, hikaye olarak imzalanmış sözleşmelerden birisidir.
bir ülke, bir başka ülkeyle imtiyazlı bir ticaret sözleşmesi imzladığında, bu tek taraflı değildir.
yani venezuela size ticari olarak, ürünlerinize imtiyaz tanıyorsa, sizin de ona imtiyaz sağlamanız gerekir.
venezuela binlerce kalem üründe türkiye'ye imtiyaz sağlamıştır. karşılığında, peynir konusunda bir imtiyaz verilmiş.
devletler peynir ithal etmezler, şirketler peynir ithal ederler. üstelik türk pazarı peynir konusunda rekabetçi bir piyasa değildir, fiyatlar oldukça yüksektir. buna rağmen kimse venezueladan peynir ithal etmemiştir.
aynı hikaye tunus ile olan dış ticaretimizde de meydana gelmiştir. tunus hep türkiyeden ithalat yapmaktadır ve tunus ticaret bakanlığı, yahu size birşeyler ihraç edelim dediğinde, sizin ana kaleminiz nedir diye sorulmuş, zeytin yağı cevabıyla, tunus zeutin yağına imtiyaz verilmiştir.
tunus'dan da 1 lt zeytin yağı ithal edilmemiştir.
devletler tek taraflı ticaretten kaçınmak için, daha doğrusu salt ithalatçı olmamak için bu tip atraksiyonlar yaparlar.
önemli olan o pazardan ne kadar ithalat yapıldığıdır.
bu ülkeye ne venezueladan peynir ne de tunus'dan zeytin yağı ithalatı olmamıştır.
türkiye'den net ithalatçı olan ülkelerle yapılan ticari anlaşmalarda böyle absürt ürünler görmeniz normaldir.
biz de net ithalatçı olduğumuz rusya, abd, çin, fransa gibi ülkelere yauuu bizden birşeyler ithal edin diye bastırıyoruz. ama ya karşımıza gıda kodeksi ya kalite kriterleri ya da fiyat gibi darboğazlar çıkıyor.
çin bizden ithalatı daraltmayın size 2 milyon turist yollayacağız diye bize yıllardır yalan söylüyor.
bu tip yalanlara gülün geçin.
ülkelerin kendisini dış ticarette korumasının yolu ithal ikamesidir.
ama petrol, doğalgaz ve teknolojik ürünlerin ikamesi yoktur.
bir ülke, bir başka ülkeyle imtiyazlı bir ticaret sözleşmesi imzladığında, bu tek taraflı değildir.
yani venezuela size ticari olarak, ürünlerinize imtiyaz tanıyorsa, sizin de ona imtiyaz sağlamanız gerekir.
venezuela binlerce kalem üründe türkiye'ye imtiyaz sağlamıştır. karşılığında, peynir konusunda bir imtiyaz verilmiş.
devletler peynir ithal etmezler, şirketler peynir ithal ederler. üstelik türk pazarı peynir konusunda rekabetçi bir piyasa değildir, fiyatlar oldukça yüksektir. buna rağmen kimse venezueladan peynir ithal etmemiştir.
aynı hikaye tunus ile olan dış ticaretimizde de meydana gelmiştir. tunus hep türkiyeden ithalat yapmaktadır ve tunus ticaret bakanlığı, yahu size birşeyler ihraç edelim dediğinde, sizin ana kaleminiz nedir diye sorulmuş, zeytin yağı cevabıyla, tunus zeutin yağına imtiyaz verilmiştir.
tunus'dan da 1 lt zeytin yağı ithal edilmemiştir.
devletler tek taraflı ticaretten kaçınmak için, daha doğrusu salt ithalatçı olmamak için bu tip atraksiyonlar yaparlar.
önemli olan o pazardan ne kadar ithalat yapıldığıdır.
bu ülkeye ne venezueladan peynir ne de tunus'dan zeytin yağı ithalatı olmamıştır.
türkiye'den net ithalatçı olan ülkelerle yapılan ticari anlaşmalarda böyle absürt ürünler görmeniz normaldir.
biz de net ithalatçı olduğumuz rusya, abd, çin, fransa gibi ülkelere yauuu bizden birşeyler ithal edin diye bastırıyoruz. ama ya karşımıza gıda kodeksi ya kalite kriterleri ya da fiyat gibi darboğazlar çıkıyor.
çin bizden ithalatı daraltmayın size 2 milyon turist yollayacağız diye bize yıllardır yalan söylüyor.
bu tip yalanlara gülün geçin.
ülkelerin kendisini dış ticarette korumasının yolu ithal ikamesidir.
ama petrol, doğalgaz ve teknolojik ürünlerin ikamesi yoktur.
devamını gör...