ya annen ya ben diyen eş

şuradan şuraya gitmek nasip olmasın ki
yüz kere de bin kere de hanımım.
annem gelmiş 70 yaşına
bana ne hayrı var bu saatten sonra.

benim yerim hanımın yanıdır.

bunu soracak kadından uzak durun.

bunu soracak kadın zaten hayatıma giremez hem anam kız alacak bana zaten köyden.

anne atılmaz. senden can parçanı, özünü, canını silmeni isteyen ve seni böyle bir tercih yapmaya zorlayan eşe hadi oradan demen gerekir kardeşim.
mantıktan ve vicdandan uzaklaşmamalı..

uzak durulması gereken sürtüğün tekidir. gözünün yaşına bakmadan anında boşarım ve bir daha asla konuşmayacak şekilde yanımdan kovarım o şımarık kadını. annenin yeri ayrı, eşin yeri ayrı. eş, her zaman bulunur fakat anne bir tanedir. evliliğinde kocası ile kaynanasına nasıl davranacağını bilmeyen böylesi ahlaksız kadınlardan uzak durun çünkü bunlar, yeri geldi mi annenizi sokağa atabilir. size, bu dengesizce soruyu soran kadınlara ya baban ya ben diye sorduğunuzda ikiyüzlülük yapıp önce size bağıracak daha sonra sizi boşayacaktır. herkes, haddini ve yerini bilecek.
bu durum, anne kuzusu olmak değil tam tersine gerçekleri görerek aklı başında davranmaktır. evlilikte anne kuzusu olmak bambaşka bir durumdur. senin karın, annene saygısızlık yapıyorsa normal olarak karını boşarsın çünkü seni dünya'ya getiren ve bu yaşına kadar binbir emekle büyüten annendir.

aile önemli ama hangi aile daha önemli ona karar vermek gerek. türkiye'de ebeveynler çocuklarının evliliklerine fazla burunlarını sokuyorlar, bilerek yada bilmeyerek kendi ebeveynlerinden gördükleri toksik davranış şekillerini çocuklarına yansıtabiliyorlar. yada çocuklar evlenseler bile ailelerinden bağımsızlıklarını çeşitli sebeplerle kazanamıyorlar ve özgürlük alanlarının sınırlarını çizip koruyamıyorlar. elbette anne babanızı sevmeye devam edeceksiniz. ama artık onlarla yaşamadığınızı ve hayatınızın yeni ve farklı bir evresine girdiğinizi kabul etmeniz lazım.

o yüzden kadın yada erkek fark etmeksizin insanlar evlenip yeni bir aile kuruyorlarsa anne babalarıyla olan ilişkilerine bir sınır getirmeyi öğrenmeleri gerek. anne babanızdan tavsiye almak ile onları yeni ailenizdeki sorunlarınızın karar mercii haline getirmek farklı şeyler. yoksa kişiler ebeveynlerinden özgürlüğünü kazanamaz ve beraber bir ömür geçirmek istedikleri insanı kaybedebilirler. biliyorum bu ültimatomu genelde kadınlar veriyorlar. ama iki cinsiyet de kendi ebeveynleri söz konusu olduğunda yeni ailesini ve eşini ikinci plana atabiliyor. o yüzden gerekirse erkeklerin de boşanma pahasına tepkilerini göstermeleri şart. zira işlevsiz bir aileyi zoraki yürütmeye çalışmaktansa ayrılmak en mantıklısı. bir kere geldiğimiz dünyada kimsenin nesiller boyu devam eden zehirlenmiş bilinçlere sahip ailesine hoşgörü göstermemeliyiz.

tüm bu sebeplerden dolayı, mal ayrılığı rejimi çok faydalı ve iki tarafı da koruyor. böyle durumlarda insanlar artık sevmedikleri yada ailevi birlikteliği devam ettiremeyecekleri kişileri malını mülkünü kaybetme korkusu olmadan görece kolayca bırakabilirler. elbette kişilerin evlilik öncesinde finansal bağımsızlığını kazanmış bireysel yaşamaktan gocunmayacak kişilikte olmaları da önemli.

böyle biriyle evleneceksem hemen canımı al yarabbi.

duruma göre değişir.
huzursuzluk cıkaran bir annem varsa eşimi secerdim, ama herhangi bir sorun cıkarmadan sadece kopek gibi alan işaretlemek için laf soyleyen şırfıntı eşim varsa onuda anasından ayırmam ve evelsi gun avukata giderim, secimimi mahkeme kağıdından anlar.

sadece kimlikler üzerinden konuşmak doğru sonuç vermez önce olayın içeriğini bilmen lazım.

anlaşamıyorsa konuşmasın bak buna itiraz etmem ama bana bunu dayatamaz, şayet böyle saçmalarsa sonuçları onu memnun etmeyecektir.

ana kuzuları kudurmuş.

anneme laf söyleyecek cesareti var ise geri kalan ömrünü bensiz geçirebilir çok rahat.

odaya 2 tane odunu koyar, ikisini de kilitler giderim. hiç uğraşamam.

eğer ana gibi ana olsaydı başımda başlarım çarkına der hayatımdan geri dönüşsüz gitme bileti alma hakkı kazanırdı...

ama şu noktada annenin tavrı ve hali önemli, önce iki tarafı da dinler ondan sonra karar verilir... uzlaşma yolu olmuyor ve eğer eş haksızsa yukarıdaki yazımı uygulardım yok anne haksızsa, ona olabildiğince açık olur ve her dem konuşmaya çalışırdım...

evli kaldığım süreç boyunca ve ayrı kaldığım zamanda da anaya eşten daha çok kıymet verdiğim için hiçbir zaman saygıda kusur etmedim... en kötü lafları bile dese etmedim etmem de... içim yandı da yandı ama kızılcık suyunu da içtim...

fikir ayrılıkları olacaktır tabiiki hepimiz kendimize özel insanız, ama eş (koca ya da kadın) bu konuya mahal vermeyecek insanlarla evlilik yapmalı, eğer evliliğinde bu durum gelindiyse oturup konuşulmalı ama o da olmuyor eş zorluk çıkarıyorsa o evlilik bitmeli... eş bulunur da ana bulunmuyor...

bir ana olarak bu tarz konulara karşı çok hassasım... gelecek olan gelin, damat vs önce çocuğuma ve bana saygısı olan birisi olmalı...

aile reisi olmak zaten o lafı karısına soylettirmemekle oluyor.

şimdi elbette ne yaşandığı önemli.
şımarık bir eşse bunu söyleyen ve gerçekten bunu söylemesini gerektirecek bir durumda değilken söylemişse hatanın büyük çoğunluğu kadında olsa da birazı erkektedir.
çünkü daha aile ve kişi dengesini oturtamamış bir kadınla evlenmek hatası vardır.
kadın kendi ailesinde sevgi görmemiştir, aile duygusunu tatmamıştır vs her şey olabilir. (onu haklı çıkartmaz)
sonradan düzeltilebilir duygular bunlar.
iş yine erkeğin, kadınına aile olabilmeyi ve aile sevgisini aşılaması noktasında tıkanıyor.
evet, o zaman eşten boşanıp anne tercih edilebilir.

he gelelim çetrefilli tarafa.
gerçekten anne bu cümleyi haklı çıkartacak şeyler yaptıysa, erkek aile kavramının direği olarak eşini seçmek durumundadır.
çünkü yola çıkarken "aile" olmak için çıkılmıştır ve artık 1. ailesi eşidir.
eş haklıyken anne diyecek erkek zaten bu korkaklıkla evlenip, kuyruğunu kıstırarak yaşadığı hayatı kimseye zehir etmesindir. annenin kuzusuysan, annen hatalıyken bile onun tarafını tutuyorsan git ananın dizinin dibinde yaşa. ne bileyim getirdiği keki falan ye, yanına sütünü iç. belli ki senin olurun bu yani.

aile kurmak, aileye önderlik etmek, güçlü sevgi bağları oluşturmak falan belli ki senin çapını aşan işler.