yalnızken yapılacak en güzel aktivite

rezil bir şekilde dans etmek

kahve ve kitap ikilisidir.

özellikle aksam güzel bir yemek phiuvvvvvv mis gibi yanina da salata. elektrikleri söndür etrafa da minik mumlardan 7-8 tane .sonra aç spotify'ı gönder george michael'dan karisik bir liste . harika olur.

playlist yapmak.

bilmedigin sarkilarla beraber olusturdugun playlisti dinlemek ayri keyifli oluyor.
e tabi betonlar arasinda yasayinca dalga sesi ya da gunbatimi gibi seyler pek olasi durmuyor

ağlamak
dans etmek
şarkı söylemek/ dinlemek

listemin başında kadıköy vapuruna binmek geliyor.deniz ve gökyüzü inanılmaz huzur veriyor bana.çevremde bulunanları duymamak için yüksek volümde müzik ve çantama koyduğum soğuk kahvemle dalıyorum kendi alemime.şayet bunun için vakit darsa bir iki saat gibi bir zaman dilimine sahipsem ya kitap geliyor yada bbc, nhk world gibi kanallardan podcastlar izlemek belgesel tadında.

alışveriş yapmak çünkü dost ile ye iç alışveriş yapma - atasözünü doğru mu yazdım bilmiyorum linclemeyin beni-.

tefekkür etmek.

esenlikler...

yıl 2015 falan sanırım. esnaflığı bırakmayı kafaya koymuşum ama öyle boş beleş bırakmayacağım, 2. ünivi bitirdim (iş güvenliği) uzmanlık sınavına girip uzmanda oldum, dedim yetmez, göt gibi kalmayayım ortada. yeni çıkmış bir meslek var. tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı
bir kurcaladım... benim diyen mühendis kazanamıyormuş sınavını. 3 hakkınız var. sınavda, sorumlu olduğunuz 2 ciltlik 1000 sayfa kitap serbest, evet evet yanınıza alıp istediğiniz gibi bakabiliyorsunuz.
30 soru 4 saat! müsade. lan dedim ilkinde sorulara bakarım 2 yada 3 de kazanırım dedim. mecburi kursu var 15 gün, devam şart. (servis elemanım kursun ilk gününde polis tarafından yakalandı, yatarı varmış) tek başıma kaldım iş yerinde, hocalarla görüştüm 15 günlük imzayı attım. (bu arada bir kamyon para vermiştim kursa) neyse konuya dönelim.
bayram tatiliydi, eşim ve kızlarım tirabzona gittiler 1 haftalığına. yalnızım evde, sınava 10 gün var ve ben tınnnnnnnnnnnn. netten kurcalıyorum tabi sınavı, soruları gördükçe ufo görmüş masum köylü moduna giriyorum, neyse search search search... bir link çıktı karşıma tmgd sınavına hazırlık bla bla bla, tıkladım paralıymış, neyse satın aldım girdim... kadının biri tahtanın önünde anlatıyor işte...şöyledir böyledir... gittim bir kasa bira aldım, 2 gün full konsantre kadını dinledim.
yalnızken yaptığım en iyi aktiviteydi. neyse gittim ankaraya, full uykusuz...millet o 2 ciltlik kitabı
panayır yerine çevirmiş, her yerine notlar, postitler, renkli renkli boyamalar...
sonuç: sadece "süreniz bitti" cümlesini hatırlıyorum. nasıl abandıysam artık o 4 saat nasıl geçti.
sonuç2: sadece 4 yanlış yapmış 82 puan almışım.
sonuç3: aylarca işsiz gezdim... bir soru koyayım şuraya....

32 ( yaş itibariyle )

uzanıp tavana ya da telefona bakmak, bunlardan güzelini bilmiyorum.

69 (pozisyon itibarı ile)

film dizi izlemek , yoga , yürüyüş , pilates

uyumak.
yormaz, zamanı hızlı geçirir, etraf dağılmaz, sakatlık kaza riski yok.

ağlamak bence
oturup ağlayacaksın arkadaş
bütün içinde ki sıkıntıları
o gözyaşlarıyla atacaksın
sonra gözyaşların dindiği zaman
farklı biri olarak devam edeceksin hayatına

şöyle mis gibi bir şarkı açıp içinden geldiğince dans etmektir. zira insanların düşünceleri, eleştirileri, bakışları ve bizzat kendileri çok rahatsız edici.

uyumak. yalnızlık bazen çok sıkıcı olabiliyor.

(bkz: self abuse) *

kahve eşliğinde kendini dinlemek

benim icin butun aktiviteler yalnizken daha guzel cunku yalnizlik cok guzel..