yatakta kahvaltı etmek vs mutfakta kahvaltı etmek

manitayla birincisini; eş, dost, akraba, arkadaş ile ikincisini tercih ettiğim karşılaştırma.

yatakta kahvaltı yapmak özel bir durumdur. sıkça yapılmaz zaten. en şanslılarımız için yılda bir kaç kez ancak. bir kutlama çeşididir. kahvaltı denince - son dönemde- aklımıza halil ibrahim sofrası geldiği için kafamıza yatmıyor. tabii ki yatakta sucuklu yumurtaya ekmek banılmaz. yiyeceğin bir tost biraz meyve yanımda çay ya da kahve. o da dökülmez zaten. günaf diye kasmayın kendinizi.

oldu olacak yedikten sonra yatağa s*çın dediğim başlık. yatakta kahvaltı ne oğlum

bir tık ötesi vardır ki olsa da etsek be!*
(bkz: balkonda kahvaltı etmek)

yatakta kahvaltı etmem. kırıntı falan düşer maazallah gece vakti ziyaret halinde olurlar. hiç o toplara giremem. mutfak iyidir.

ben hep salonda yapıyorum.

mutfakta kahvaltı yapılır. hatta kahvaltıdan sonra masa toplanmaz kahve keyfi yapılır.

sabahın köründe işe gitmeden önce kahvaltı edeceksen tezgahta kahvaltı etmek.

benim favorim (bkz: kucakta kahvaltı yapmak). biz kahvaltı etmiyoruz, kahvaltı yapıyoruz.
yatakta kırıntı oluyor, mutfakta gürültü oluyor en temizi kucakta kahvaltı yapmak oluyor.

büyük konuşmayı sevmem ama -hani hastalık olur, mecburiyettir bilemem- yatakta kahvaltı ömrümde yapmadım, yapmayı istemem de.
elini, yüzünü yıkayıp dişlerini fırçalamadan neyin kahvaltısı yahu! e bunları yapmak için kalktıysan niye geri yatıyorsun? yattığın yerde bir şeyler yenir mi, kırıntı dökülür.
tamamen özentilik yani. mantıklı hiçbir yanı yok yatakta kahvaltı etmenin.

yatakta kahvaltı bana göre değil bı yere yetisceksem yavaşlatabilir o yataktan uyku hissinden bı kurtulmam gerek güzelce ayilip mutfakta kahvaltı etmek bana göre daha iyi

yorganımı reçele buladıktan sonra kahvaltının kalıcı ikameti mutfak ya da balkon türevleridir. yumuşak zeminde kahvaltı sakat mevzudur.

mutfakta kahvaltı etmenin kazanacağı versus. bir kere yatakta kahvaltı etmek hiç bizim toplumumuza göre değil. her gün yorulmadan toz alan, çamaşır suyu ile ciğerinin bir parçasını klozete bırakan, cam silmek uğruna vücudunun dörtte üçünü aşağı sarkıtmış ve bu uğurda düşmekten korkmayan bir toplumda yatakta kahvaltı öyle mi? o ekmek kırıntıları dün serilen tertemiz çarşafın bekaretini bozacak ve türk kadını "ay çok romantiksiiin" diyecek. yatakta kahvaltı ancak eve ayakkabı ile girilen kültürlerde ilerler, burada zor.

yatakta bir şeyler yemeyi hiç sevmiyorum. arkadaşlar, yatak uyumak içindir ya. beyninizi de yatakta başka aktiviteler yapmaya alıştırırsanız oranın uyumak için olduğunu unutur, böylece yatağa girdiğinizde zor uykuya dalarsınız. kısacası ben mutfakta kahvaltı etmeyi seçerim. balkon da güzeldir. kalabalıksa çok güzeldir.

yatakta yemek yenmez mutfakta yenir.
yatağa ekmek kırıntısı falan düşerse gece rahatsız ederler. çarpılır çurpulursunuz kafanıza balkon düşer. yabancı filmlerde gördüğünüz her halt romantik değil. ayrıca klişe.

yatakta ne kahvaltısi. ya sabah kalkınca bir tuvalete gidip elinizi yüzünüzü yıkamadan ya da ihtiyacınızı gidermeden nasıl yemek yiyonuz

televizyon olan bir salon yada oturma odası tekte alır ikisinede

yatakta yemek yersen cin çarpar.

niye kahvaltı da akşam yemeği değildir bu hiç anlamam. sabah kahvaltısında reçel bal çay peynir vs herşey dökülmeye müsait. ama akşam yemeği düşünün ıspanak mesela. dökülmez dökülse bile çok etkisi olmaz. ama bir tutturmuşsunuz kahvaltı diye.

bence burada tartışılması gereken yatakta yapmak. yatakta kahvaltının erotizmle ilişkili bir boyutu olduğunu düşünüyorum.

erkeğin kadına kahvaltı hazırlaması onun için bir şey yapması bu yapılan basit bir şey de olsa romantik bir şey.

ayrıca bir şeyi yerken yarısını paylaşmak da romantik bir durum bence. bunun için yatakta olmanıza da gerek yok.

insan sevdiği kişinin yediğinden iğrenmez. ben iğrenmem mesela. bilmiyorum belki genel olarak çok steril yaşamadığım için de olabilir ama seven insan farklı görüyor dünyayı.

yatakta yok ekmek kırıntısı oldu yok reçel lekesi çıkmaz diye kahvaltı yapmamak da ne bileyim bana fazla kontrolcü olmak gibi geliyor.

cicim dönemi geçince zaten başbaşa yapılanların sizde bıraktığı anıların motivasyonu ile bir ilişki yürüyor ya da yürümüyor.

bu nedenle ben bu tip anılar biriktirmek gerektiğine inanıyorum. bazıları diyor ya düğün mü yoksa avrupa tatili mi.

ikisine birden bütçeniz yoksa bence romantik bir balayı geçirin derim. bu avrupa olmak zorunda değil. hatta gezmeli bir balayı yorucu da geçiyor olabilir.