yazarlardan riyakarlık örnekleri

çalışılan yerde, bölüm yöneticisinin kötü esprilerine kahkahalarla gülmek gibisi yoktur.

büyük bir şirketin satın alma bölümünde toplantı yapılıyormuş. satın alma müdürü çok kötü bir fıkra anlatmış ve bütün toplantı salonu gülmekten yerlere yatmış. birisi hiç gülmüyormuş. "arkadaş fıkrayı anlamadı galiba" demiş müdür. gülmeyen adam da "ben başka departmanda çalışıyorum" demiş.

gönüllü çalışılan bir ekip içerisinde bazı yanlışları açıkça sahiplerine belirtmeniz üzerine uzun süre mimlenmenin ve dışlanmanın ardından daha yukarıdan birinin kontrol amaçlı yaptığı ziyarette kontrole gelen kişiye her şeyin güllük gülistanlık gösterilmesi ve sizi de sevmedikleri halde vıcık vıcık bir samimiyet göstermeleri.

bir de memurlar arasında biraz çalışma imkanı bulanlar bilirler, siz oradayken herkes sizi sever fakat ortamda anlayamayacak biri varken bile arkanızdan dönen ironiler havada uçuşur...

*memur değilim. ayrıca hoşsohbet ilerleyen bir yayına konu olan başlıktır.

başka şehirde yaşayan sevgilisi ile vakit geçirmek için 2. sevgilisine iş seyahati diyip otogara kadar kendini bıraktıran birini tanıyordum zamanında. canlı canlı dinlediğim en baba riyakarlıklardan biriydi bence.

telefonda sen hiç öyle bir şey demedin deyip yanındayken şu yerde şunu dedin demesi. pes yani ne diyeyim.

riyakarlıktan nefret ederim diyen insanın, bunu söylerken bile riyakarlık yapmasıdır.

örneğin;