1.
dilimize yedinci hayat şeklinde çevrilmiş, 2017 yapımı, konusu başarılı fakat işlenişi çalakalem gidilmiş bir film.
yakın gelecekte dünyada bir kıtlık hasıl oluyor ve buna mukabil devlet sıkı bir nüfus politikası uyguluyor. her aile en fazla 1 çocuk sahibi olabilir. fakat kıtlık sırasında genetiğiyle çokça oynanmış besinler de çoğul gebeliğe sebep oluyor. devlet fazla çocuğun büyütülmesine müsaade etmiyor, fazla çocuğu donduruyor. bu tantana içinde bir ablamız yediz doğuruyor. ve doğum sırasında vefat ediyor. dedeleri çocukların dondurulmasına karşı koymak için bir strateji geliştiriyor konu bu. sonrası spoiler.
şimdi dedem sen bu çoluk çocuğun parmağını niye kesiyorsun, bi kere bu bir. akıl karı bir iş mi bu yaptığın dedem? madem her çocuğun farklı bir yönünü sivriltecek ve içlerinden birini de nerd yetiştireceksin, parmağı kopan kızı nerd yetiştir senin kafan çalışmıyor mu? dursun evde, çıkmasın, adını da sunday yap pazar günleri nasılsa işe gitmez, çok çıkası gelirse eldiven geçirip markete falan gitsin, nedir yani, zaten hepsi zindan hayatı yaşamıyor mu? 6 sağlam çocuğun parmağını kesersen bu çocuklar ‘bu ne boktan hayat’ diye birbirine düşman da olur, her şey de olur senin kafana tüküreyim dedem.
sonra bu çocuklar gelişim çağlarında nasıl hiç dikkat çekmez bu iki. 7’sinin aynı dişi aynı anda mı düştü, aynı sivilceler aynı yerlerde mi çıktı, hiçbir öğretmeni “çocuğum sen dün salıncaktan düştün bugün dizin sapasağlam x-men misin sen” demedi, hepsinin fiziksel gelişimi günlük bire bir aynı mı ilerledi aynı anda aynı boyu mu attılar mesela, bi gün kısa bi gün uzun çıkınca kimse demedi mi ‘karen bizi mi koparıyon?’ verdiğiniz maksimum gerginlik dün okuduğu şiirden pasaj soran çaçaron apartman görevlisi. kimse de ağzının payını vermiyor şu adama, senle mi uğraşcaz avel herif muhatap olma benle demiyor hiçbiri. bunu da geçiyorum.
abicim bu devlet aptal mı gerçekten? çoluk çocuğu bayıltıp yakacak tıynette adamlar insanları bileklikle mi ayırt ediyor, tebrikler. parmak izi denen bi şey var, yapacağınız sisteme sokayım. çok sinirlendim ve size laflar hazırladım ama değmezsiniz.
nerd olan friday apartmanı patlatıyor, daire kapısında kafasına naylon maske geçiren devlet yetkilisi yüzünde çizikle aşağı inip thursday’i kovalıyor. siz kafayı mı yediniz apartman uçtu demin. inanılır gibi değil. bunu da geçelim.
sessiz sedasız halletmemiz gerekiyor kisvesi altında sokakta adam vura vura insan kovalıyorsunuz, abicim siz sessizin kelime anlamını bildiğinize emin misiniz, güvenlikçiler vuruluyor, daireler patlatılıyor, yolda yolakta çata çuta adam vura vura koşuyorsunuz, çıldırdınız mı?
bunlar senaryo ilerlesin diye ‘neyse kaktırırız bi şekil’ hesabı seyir zevkini bozan pürüzler. kızları savaşçı yetiştiren dedeme bak eve 1 tane altı patlar koymuş, yetkili geliyor elinde kalaşnikofla, kızlar kalaşnikofa çöküp gar gar gar adam tarıyor, ömrünüzde taramalı tüfek mi gördünüz bu ne ehil adam taramak ya, hadi birader.
yakın gelecekte dünyada bir kıtlık hasıl oluyor ve buna mukabil devlet sıkı bir nüfus politikası uyguluyor. her aile en fazla 1 çocuk sahibi olabilir. fakat kıtlık sırasında genetiğiyle çokça oynanmış besinler de çoğul gebeliğe sebep oluyor. devlet fazla çocuğun büyütülmesine müsaade etmiyor, fazla çocuğu donduruyor. bu tantana içinde bir ablamız yediz doğuruyor. ve doğum sırasında vefat ediyor. dedeleri çocukların dondurulmasına karşı koymak için bir strateji geliştiriyor konu bu. sonrası spoiler.
şimdi dedem sen bu çoluk çocuğun parmağını niye kesiyorsun, bi kere bu bir. akıl karı bir iş mi bu yaptığın dedem? madem her çocuğun farklı bir yönünü sivriltecek ve içlerinden birini de nerd yetiştireceksin, parmağı kopan kızı nerd yetiştir senin kafan çalışmıyor mu? dursun evde, çıkmasın, adını da sunday yap pazar günleri nasılsa işe gitmez, çok çıkası gelirse eldiven geçirip markete falan gitsin, nedir yani, zaten hepsi zindan hayatı yaşamıyor mu? 6 sağlam çocuğun parmağını kesersen bu çocuklar ‘bu ne boktan hayat’ diye birbirine düşman da olur, her şey de olur senin kafana tüküreyim dedem.
sonra bu çocuklar gelişim çağlarında nasıl hiç dikkat çekmez bu iki. 7’sinin aynı dişi aynı anda mı düştü, aynı sivilceler aynı yerlerde mi çıktı, hiçbir öğretmeni “çocuğum sen dün salıncaktan düştün bugün dizin sapasağlam x-men misin sen” demedi, hepsinin fiziksel gelişimi günlük bire bir aynı mı ilerledi aynı anda aynı boyu mu attılar mesela, bi gün kısa bi gün uzun çıkınca kimse demedi mi ‘karen bizi mi koparıyon?’ verdiğiniz maksimum gerginlik dün okuduğu şiirden pasaj soran çaçaron apartman görevlisi. kimse de ağzının payını vermiyor şu adama, senle mi uğraşcaz avel herif muhatap olma benle demiyor hiçbiri. bunu da geçiyorum.
abicim bu devlet aptal mı gerçekten? çoluk çocuğu bayıltıp yakacak tıynette adamlar insanları bileklikle mi ayırt ediyor, tebrikler. parmak izi denen bi şey var, yapacağınız sisteme sokayım. çok sinirlendim ve size laflar hazırladım ama değmezsiniz.
nerd olan friday apartmanı patlatıyor, daire kapısında kafasına naylon maske geçiren devlet yetkilisi yüzünde çizikle aşağı inip thursday’i kovalıyor. siz kafayı mı yediniz apartman uçtu demin. inanılır gibi değil. bunu da geçelim.
sessiz sedasız halletmemiz gerekiyor kisvesi altında sokakta adam vura vura insan kovalıyorsunuz, abicim siz sessizin kelime anlamını bildiğinize emin misiniz, güvenlikçiler vuruluyor, daireler patlatılıyor, yolda yolakta çata çuta adam vura vura koşuyorsunuz, çıldırdınız mı?
bunlar senaryo ilerlesin diye ‘neyse kaktırırız bi şekil’ hesabı seyir zevkini bozan pürüzler. kızları savaşçı yetiştiren dedeme bak eve 1 tane altı patlar koymuş, yetkili geliyor elinde kalaşnikofla, kızlar kalaşnikofa çöküp gar gar gar adam tarıyor, ömrünüzde taramalı tüfek mi gördünüz bu ne ehil adam taramak ya, hadi birader.
devamını gör...
2.
1:22:27 zamanlı sahnede "arkada kaldın arkada gel buraya!" diyaloğunun geçtiği şaşırtan film.
i'm mother kıvamında müthiş bir film olmuş bence. dünyadaki tek sorun bilinçsiz gebelik değil elbette ama bence yakın gelecekte insanlara bakamayacakkarı kadar çocuk yapmama kontrolü getirilmeli. istismara uğrayan, satılan dövülen aç bırakılan savaşlarda ölen çocuklar bu dünyada yaşıyor diye mutlu olmuyorum ki bu yaşamakta olmuyor.. eğitim, bilim ışığında iskandinav gelişmişliği istiyorum. çok zor? ortadoğunun zenginliği, petrolü vs bırakalım ne halleri varsa görsünler biz yukarılara, gelişmişlik düzeyine çıkalım.. hayır çıkamayavaksak yüce yaradandan ahiret indirimi isteyelim.. isveçli ile ben burada aynı dünyayı yaşamıyoruz nihayetinde :/
i'm mother kıvamında müthiş bir film olmuş bence. dünyadaki tek sorun bilinçsiz gebelik değil elbette ama bence yakın gelecekte insanlara bakamayacakkarı kadar çocuk yapmama kontrolü getirilmeli. istismara uğrayan, satılan dövülen aç bırakılan savaşlarda ölen çocuklar bu dünyada yaşıyor diye mutlu olmuyorum ki bu yaşamakta olmuyor.. eğitim, bilim ışığında iskandinav gelişmişliği istiyorum. çok zor? ortadoğunun zenginliği, petrolü vs bırakalım ne halleri varsa görsünler biz yukarılara, gelişmişlik düzeyine çıkalım.. hayır çıkamayavaksak yüce yaradandan ahiret indirimi isteyelim.. isveçli ile ben burada aynı dünyayı yaşamıyoruz nihayetinde :/
devamını gör...
3.
film ile ilgili farkettiğim şu ikilem var. dünyada kıtlık var ve evet nüfus artışı kontrol altına alınmak isteniyor. bu nedenle de gizli şekilde insanlar öldürülüyor. bu filmde bu durumun kötülüğü anlatılıyor. peki son sahne nedir?
spoiler veriyorum, duyduk duymadık demeyin:
son sahnede suçlu ifşa olmuştur ve evet bu görünen mutlu sondur. peki sonrasında gösterilen o insan kalabalığı nedir? dünyada adım atacak yer kalmamıştır. bu da aslında iyi sonlanmış görünümündeki bu filmi, kötü sonla bitirmiş olmuyor mu?
spoiler veriyorum, duyduk duymadık demeyin:
son sahnede suçlu ifşa olmuştur ve evet bu görünen mutlu sondur. peki sonrasında gösterilen o insan kalabalığı nedir? dünyada adım atacak yer kalmamıştır. bu da aslında iyi sonlanmış görünümündeki bu filmi, kötü sonla bitirmiş olmuyor mu?
devamını gör...
4.
açıkcası insana panik atak geçirtecek bir durumu ele alan film..
nedense bir ikizimin olması bana bir açıdan ürkütücü geliyor..düşünsenize evde size birebir benzeyen biri daha var.. insan bence psikolojik olarak etkilenir bu durumdan.. tabi böyle doğan insanlar için bu normalite olabilir ama dışarıdan biri için gayet ürkütücü olabilir bu “ baya benzeme” durumu.
şimdi siz 7diz olduğunuzu düşünsenize? evde sizden 6 adet daha var? insan panik atak geçirir..
filme gelirsek: çok distopik olduğunu düşünüyorum. “dünya’da yaşamı daha kolay hale getirmek için, üreme fonksiyonunu kısıtlama” hamlesine benzeyen bir olgu var..
“ herkes tek cocuk olsun”
yani konu aslında tatlı ama bence fazla kurgusal hale getirilmiş.belirli bir yerden sonra film marvel’a dönüyor.. ben bir filmde aşırı fantastik öğe olduğunda( bunun gibi) filmden kopuyorum.. inandırıcılık ne kadar ölürse, film kendisini o kadar aşağı çekiyor bende..
mantığını sevdim ama işleyememişler bence.. hele finali..
nedense bir ikizimin olması bana bir açıdan ürkütücü geliyor..düşünsenize evde size birebir benzeyen biri daha var.. insan bence psikolojik olarak etkilenir bu durumdan.. tabi böyle doğan insanlar için bu normalite olabilir ama dışarıdan biri için gayet ürkütücü olabilir bu “ baya benzeme” durumu.
şimdi siz 7diz olduğunuzu düşünsenize? evde sizden 6 adet daha var? insan panik atak geçirir..
filme gelirsek: çok distopik olduğunu düşünüyorum. “dünya’da yaşamı daha kolay hale getirmek için, üreme fonksiyonunu kısıtlama” hamlesine benzeyen bir olgu var..
“ herkes tek cocuk olsun”
yani konu aslında tatlı ama bence fazla kurgusal hale getirilmiş.belirli bir yerden sonra film marvel’a dönüyor.. ben bir filmde aşırı fantastik öğe olduğunda( bunun gibi) filmden kopuyorum.. inandırıcılık ne kadar ölürse, film kendisini o kadar aşağı çekiyor bende..
mantığını sevdim ama işleyememişler bence.. hele finali..
devamını gör...
5.
daha yeni bitirdiğim film.
dünyada kıtlık yaşandığı için gdo'lu tarıma başlıyorlar. sonra bu gdo'lu tarım birden fazla çocuk doğmasına sebep oluyor (ikiz, üçüz..). bir çocuk harici de diğerlerini derin uykuya yolluyorlar.
sonra kaçak bir yerde bir dedenin kızı yedi çocuk dünyaya getiriyor. bunlar ispiyonlanmıyor. ergenlik gösterilmemiş, cidden mantık olarak bakarsak senaryo çöküyor. aynı yerlerinde sivilce de çıkamaz hepsinde. bir şeyler fark edilirdi. belki de teknoloji geliştiğinden onlara da çare buldular. ne bileyim.
izlemek isteyen izlesin. güzel ve farklı bir konu
çocukları öldüreceklerine hamileyken zorunlu olarak daha yeni döllenmiş yumurtalar veya döllenmiş hücreler alınabilirdi. bu kadar madem teknoloji gelişti. sürekli mantık hatası bulunuyor aslında bakarsak. yoksa senaryo, film olmazdı.
düzenleme: ekleme.
dünyada kıtlık yaşandığı için gdo'lu tarıma başlıyorlar. sonra bu gdo'lu tarım birden fazla çocuk doğmasına sebep oluyor (ikiz, üçüz..). bir çocuk harici de diğerlerini derin uykuya yolluyorlar.
sonra kaçak bir yerde bir dedenin kızı yedi çocuk dünyaya getiriyor. bunlar ispiyonlanmıyor. ergenlik gösterilmemiş, cidden mantık olarak bakarsak senaryo çöküyor. aynı yerlerinde sivilce de çıkamaz hepsinde. bir şeyler fark edilirdi. belki de teknoloji geliştiğinden onlara da çare buldular. ne bileyim.
izlemek isteyen izlesin. güzel ve farklı bir konu
çocukları öldüreceklerine hamileyken zorunlu olarak daha yeni döllenmiş yumurtalar veya döllenmiş hücreler alınabilirdi. bu kadar madem teknoloji gelişti. sürekli mantık hatası bulunuyor aslında bakarsak. yoksa senaryo, film olmazdı.
düzenleme: ekleme.
devamını gör...