yeni bir anayasayı tartışma vakti geldi

laf ola beri gele yazmış danışmanlar, şahsım da kağıdı okumuş. maksat gündemi değiştirmek, kurun gazını almak.
yeni anayasa işi öyle kolay değil. 600 sandalyeli meclis’te yeni anayasanın referanduma sunulabilmesi için 360, referandumsuz kabul edilmesi için 400 oy gerekiyor.
referanduma götürebilmek için dahi; chp, iyi parti, hdp üçlüsünden en az birinin desteği gerekiyor. yeni anayasa için her üç partinin de kırmızı çizgisi güçlendirilmiş parlementer sistem.
şahsımın keseri kendine yontma şansı yok.bu aritmetikte.

yeni anayasa geçirme formülü:
1-toplumun genelinde rahatsızlık uyandıran maddelerinde değiştirilmesini taahhüt et,
2-toplumun genelinde umut uyandırmanın önündeki maddeleri kaldır, zıttı maddeler ekle,
3-anayasa değişikliğinde olmayan ancak yök gibi çoğu insanın rahatsızlık duyduğu "cunta kurumlarının" kaldırılacağını vaat et,
4-kendi istediğin maddeleri ve çıkarına maddeleri ekle,


sonuç: yetmez ama evet! ve popüler desteklemeler ile anayasayı geçir.

senaryosunun uygulanacağını düşündüren sözdür. bunlar hep yapıldı!

gündem değiştirmek için güzel açıklama. yarın ortalık karışır.

her kuşu sevdin bir leylek kaldı çünkü

mhp için baraj düşürülecek, hdp'ye kayyumdan öte yaptırımlar uygulanacak, yeni partilerin önü kesilecek, cumhurbaşkanının yüzde 50 ile seçilmesi şart koşulmayacak vs. kuralları kendi belirleyip yarışa sokuyor sonra maşallah demokrasi fışkırıyor.

sokağa çıkma yasağı saatlerini doğru ifade edemeyip envai çeşit kombinasyon üretilmesine sebep olan tayfanın, birbirinin zıttı kararnameler çıkartıp sonra da her ikisini de iptal eden sözde hukukçuların, iki lafı bir araya getiremeyip promter arıza yaptığında donakalan sözde hatiplerin hayal dünyasını süsleyen devasa iş. önce bir kararname nedir ve nasıl doğru kaleme alınır ve ifade edilir onu kotarın..

daha yeni tartışmadık mı?yetmez ama evet denilmişti.yetmemiş gerçekten.daha ne kadar dibe çekecekler acaba ülkeyi?

çevir kazı yanmasın durumu, 18 yıldır aynı nakarat ne zaman sıkıştık,vur masaya anayasayı, isteyen 18 yıl içinde 18 ana yasa yazardı, hazırlardı.
ana yasa,ana yasa,halka verdiler baba yasa.
aslında biz yine boşuna yazıyoruz çünkü şimdiden alkış kıyamet sanki daha önce söylenmemiş sözler.
neyse biz yinede izmir'deki yağmuru konuşalım, ne yağdı bere.

ilk özelliği yazılı değil sözlü olacak olmasıdır, ağızdan ağıza, nesilden nesile ve muhtemelen üstten asta komut şeklinde aktarılacaktır.

mâlum, bugün böyle yarın öyle... saniye saniyeyi tutmuyor.

edit hun: imlâ

"bu anayasa; atatürk'ün, hilafetin tekrar kurulmasını amaçladığını bildiren gizli vasiyeti üzerine hazırlanmıştır"

olmaz mı? (zannediyorsun)

şuralarıma da biraz demokrasi tadında gelişme. hoşgeldin 1982

sevmelere doyamadım güzelim ülkeyi daha çok sevmek istiyorumun farklı bir deyişi. bir kulağımızın arkası kalmıştı gel çekinme reis.

tüm gücü elinde tutan bir saray ahalisi var zaten herşey sizin elinizde derdiniz darbe anayasalarından kurtulmak değil, derdiniz kendi ideolojinize göre bir anayasa belirlemek. memlekette o kadar sorun var ve şu an tek derdimizin anayasayı değiştirmek olması üzücü bir durum.

osmanlı’nın yıkılış devrine bir öykünme söz konusu. o zaman işe yaramadı, şimdi de yaramayacak.

eğer hakkıyla tartışılabilecekse , tartışmasında beis görmediğim türkiye cumhuriyeti başkanının söylediği söz.

he ramazan he eskini beşir ettin yenisi kaldı. çok reformist buldum desteklenmeli.

(bkz: şahsım cumhuriyetinde sıradan bir gün)

sayın cumhurbaşkanımızın 1 şubat tarihinde açıkladığı bir gerçektir .tabi bu gerçekler nasıl çıkıyor ortaya ? başkanlık sistemi ile daha çabuk çözümlere ulaşacağız dediler sonuç bulmadı ve bunu toplumun her kesimi hissetmeye başladı.peki şimdi bahsedilen ney:
yeni anayasa yani başkanlık fiyaskosu ile sınıfta kalan cumhurbaşkanının yüzde elli artı bir tabusunu yıkması ana teması olarak düşünülebilir.tabi bunu yaparken de çanakçı ortağını da düşünüyor. çünkü yüzde on barajı da ortağının başında bir bela geçemeyeceğini bildiği için .
demem o ki dostlar yine kendi koltuklarının derdindeler. anlayana sivri sinek saz ,anlamayana davul zurna az . karar sizin.

bu ülkenin sadece doğasına insanına geleceğine yaşamına ekonomisine tarımına eğitimine değerlerine değil, hukukuna yasasına da verdiğimiz zarar ortada.

benim deri montum, marlboro trençkot'um bile 15 yıl oldu ve eskimedi çöp olmadı.

daha dün yeni anayasa yapmadık mı?
yenisini yapsak bile bu zihniyet ile kaç gün dayanacak?
sorun anayasa hukuk değil.
hiçbir yasa bizi bir arada yaşama kültürü içinde insan gibi hayatımızı geleceğimizi idame ettirme, doğaya insana yaşama devlete aileye geleceğe uygun iyi insanlar yapıp, bir birine saygı içinde hak hukuk korunarak barış huzur sağlık refah içinde yaşamayı sağlayamaz.

hangi yasa kanun rejim bunları verecek garanti edecek söyler misiniz?
sorun yasa hukuk değil.
beni yola tükürmek, komşunun kafasına halı çarpmaktan, arabada yüksek sesle müzik dinlemekten hangi kanun yasa engelleyecek ve bunları bir daha asla yapmayacağım.

toplumda yaşanan çürüme yozlaşma çökme bizim sorunumuz.
canımız sıkıldıkça çıkardığımız yeni anayasa yeni kanun yönetmelik bakanlar kurulu cumhurbaşkanlığı kararı ile bunlar çözülemez.

evet bugün de abudabi anayasasını tartışalım diyor gibi geldi bana da.