yerli film sevmemek

tür sineması olarak değerlendirdiğimizde korku ve komedi dışında diğer türlerin örnekleri çok az. bu iki türde de zaten iyi örnekler nadir. yerli film seviyorum diyebilmemiz için aksiyon, bilim-kurgu, romantik, savaş hatta belgesel gibi türlerde de öne çıkabilecek örnekler görmemiz gerekiyor sanırım.

(bkz: zeki demirkubuz) ve (bkz: nuri bilge ceylan) disindaki yönetmenlerin filmlerini izleyemem. o kadar basit, kalitesiz, sanattan yoksun geliyorlar ki...

yerli filmlerin büyük bir kısmı klişe ve bel altı şakalardan oluştuğu için sevmeyenlerin ayıplanmaması gerekir.

kaybedenler kulübü gibi filmlerin sayısı artarsa bu durumun değişeceğini düşünmekteyim.

sanırım bir şeylerin eksik olduğu hissinden kaynaklanıyor. muhtemelen de son yılların popüler türk sineması örnekleri kastediliyor. sırf yerli olması sevilmemesi için geçerli bir argüman değil sonuçta. sevmek zamanı’nı nasıl sevmezsin mesela?

görüntü yönetmenlerinin kontrast ve saturation ayarlarından bihaber olmaları, konsepti düzgün aktaramamaları, görüntülerde kodlama mantığı kullanılmaması, karakter, bina gibi belirteçler gösterilirken ekranın sağ ve soluna alan derinliği ile blurlanmış objeler koymamaları, amacın sadece güldürmek ya da dram ile hayatı yerin dibine sokmak temeli olan senaryolar. dış alan stüdyosu eksikliği, vfx artistlerinin az para alması sebebiyle yurtdışında çalışmaları, kalanların da doğru düzgün bir çaba göstermemesi. bunun gibi bir sürü etmen var, bazen iyi filmler elbette oluyor ama geneli malesef böyle.

sevmemek değil de sevememek sanırım. çünkü kaliteli işler yok, yerli diziler gereksiz uzun, en son, bir zamanlar kıbrıs’ı izleyeyim dedim iki saat falan haliyle insan sıkılıyor 3 günde falan izliyorum, onun yerine gidip yabancı dizi izliyorum 40 dakika mis, bu aralar yabancı filmler bile çok kötüyken yerli de ‘küfür edelim nasılsa gülerler’ tarzından gittikleri için ben gitmiyorum açıkcası. tercih meselesi tabiki, yoksa yabancı filmlerde birbirini tekrarlıyor orası ayrı.

"yerli" diye sevilmiyorsa düpedüz andavallıktır. tek derdimiz kontrast ve saturation ayarları ise tamam, ki değil. bir filmi iyi yapan nedir? herhalde kontrast ve saturation ayarları değildir. temelde sıkıntımız var. senaryo gibi. bütçe de yazılabilir ancak iyi film çıkarmanın temel taşlarından değildir.

çekemiyorlar çünkü.*

2-3 yönetmen takip ediyorum onun dışında gerçekten zamanımıza değmez türk filmleri. tutulacak iyi bir yanı yok yani.
kısa film çeken güzel kişiler var ama kısa filmlere göz atabilirsiniz.

kendini marjinal zannetmektir.

film bu dili,ulkesi olmaz.
ıyi film kotu film vardir.

“ben yerli film izlemiyorum abi” bu sizi entellektuel,daha kulturlu biri yapmaz.