1.
birçok kişinin eninde sonunda mecbur kaldığı, zorlu ama sonucunda insanı rahatlatan eylem. ben kendi tecrübemi paylaşacağım, çektirmeden önce ve sonra insanların deneyimlerini okumak bana iyi gelmişti çünkü. ancak her şeyi olduğu gibi yazacağım, korkarsanız sorumluluğunu almam. *
19 yaşımdayken tel taktırmıştım, o zamanlar yirmilik dişlerim arada yokluyordu ama çektirmekten çok korktuğum için doktor önermesine rağmen çektirmemiştim. yıllar boyu özellikle alttakiler ağrımaya, halsizlik ve ateş yapmaya devam etti dönem dönem. ama o kadar korkuyordum ki çektirmektense dayanmayı seçtim.
ta ki bu yıla kadar. bu yılın başlarında bir sağ alt bir sol alt durmadan ağrımaya başladı. üstüne bir de iltihaplandılar. ağrı kesicilerle bile dayanamayacak hale geldim ve korkuma rağmen kendilerinden kurtulmam gerektiğini fark ettim. *
ben dördünü de çektirdim. toplam iki seferde çekildi, ilkinde sol alt üst ikincisinde ise sağ alt üst çekildi.
ilk çekim için gittiğimde haliyle çok korkuyordum, o dişçi koltuğunda titremem durmadı. ama tabii kaçış yoktu. derin nefes ala ala biraz kendime gelince doktor anesteziye başladı. kendimi çok kastığım için resmen mahvoldum. yanlış hatırlamıyorsam 3 tane iğne vurdu, hepsini batırıp içeride gezdirdi tabii. çok kötüydü, hiç korkmayın falan diyemeyeceğim maalesef. * bir dakika bile sürmemiştir uyuşturması belki ama gerçekten travmatik bir deneyimdi.
daha sonra önce alt sonra üst dişimi çektiler. çekilirken acı hissetmedim ama çekildiğini hissettim ve hiç ama hiç hoş bir his değildi. çok kötü oldum ama yine de kendimi telkin ettim bitsin de kurtulayım diye. diş hekimi kısa sürede çekti ikisini de zaten. bitince dikişlerimi attı, yarım saat ağzımda tutmamı tembihlediği steril pamuğu koydu, ilaçlarımı yazdı ve buz torbamı verip gönderdi.
eve gittiğimde hala travmatize olmuş haldeydim. * buzu yanağımda tuta tuta uzandım. yastığınızın yüksek olması gerekiyor ama, siz de benim gibi uzanmaya kalkarsanız buna dikkat edin. yaklaşık bir saat boyunca ağzımı hiç açmadım, hatta o pamuğu nasıl çıkarıp atacağımı kara kara düşünüyordum. çenem kilitlenmişti resmen, asla açamıyordum. ama bir saat sonunda çok az açıp zorla o kandan simsiyah olmuş pamuğu çıkarıp attım.
o arada kanamaya devam ediyordu tabii dikişlerim, ama bu noktada tükürmemek çok önemli. midem bulana bulana o kanı yuttum. sonra gittim yine uzandım, biraz kendime gelmeye çalıştım.
ilk iki saat öyle geçti. ama sonra ilaç saati geldi. bir antibiyotik, gargara ve ağrı kesici vermişti doktorum. gargaraya ikinci gün başlanıyor, o yüzden o an tek düşüncem hapları nasıl içeceğimdi. yine ağzımı azıcık açarak o hapı azıcık suyla yuttum. ama resmen boğazım inanılmaz ağrıyordu. yutkunmak inanılmaz zordu. ve maalesef ilk gün böyle geçti. ilk öğünüm akşam 11 gibi bir kase ılık çorbaydı. onu da antibiyotik içeceğim diye zorla içmiştim. yoksa o ağrıdan canım hiçbir şey istemiyordu.
ikinci gün ilk güne göre biraz daha iyiydi. hala pek konuşamıyordum ama yutkunmak o kadar ağrılı değildi. ama yine de ağrılıydı. yanağım şişmemişti ama resmen sol gıdığım şişmişti. o gün yine sıvı gıdalarla beslendim diyebilirim. çorbanın içine biraz ekmek doğradım, sütle cici bebeyi mama haline getirip yedim. bir şekilde idare ettim. ağrı kesicilerimi hep içtim, yoksa dayanılmaz oluyordu o ağrı. boğazıma, kulağıma, başıma vuruyordu. ama ağrı kesici içince katlanabilir seviyeye iniyordu. o yüzden size de önerim ağrı kesicinizi aksatmadan içmeniz. ikinci gün aynı zamanda gargaraya başladım, o çok zor değildi. hatta naneli olduğu için biraz uyuşturuyordu.
üçüncü gün artık açlıktan mahvolduğum için katı gıdalara geçtim. kahvaltıda omlet yedim ama ağzımı yine çok açamıyordum, minicik lokmalarla minik minik çiğneyebildim. bir omleti 1 saatte yedim abartısız. sonraki günler ise artık iyice iyileşmeye başladım. yutkunmak normalleşti. konuşabiliyordum. ama ağzımı tam açabilmem iki haftayı buldu. o yüzden iki çekim arası en az iki hafta bekleyin derim.
ilk çekimden 3 hafta sonra ikinci çekime gittim. ilk seferde çenemin kilitlenmesinin sebebinin iğnede kendimi çok kasmam olduğunu düşündüğüm için bu defa o kadar kasmamak için elimden geleni yaptım ve gerçekten de daha rahat geçti. anestezi yine hiç acısız değildi ama ilkine kıyasla çok daha rahattı, o yüzden sizde nefes ala ala geçirin o aşamayı.
bu sefer alt dişim büyük olduğu için doktor bölerek aldı, bölerken canım biraz acıdı o yüzden yine anestezi yaptılar. o yüzden mi bilmiyorum ama bu çekimde dişlerin çekildiğini gerçekten hissetmedim. o yüzden hem çekim aşaması hem de iyileşme süreci baya rahat geçti. ilk gün yine çorbayla geçti ama ikinci gün katı gıdaya geçebildim yavaş yavaş ve kendimi çok zorlamadan. buz tutmayı yine aksatmadım ama bu defa yanağım şişti baya, iki üç güne indi. yutkunmada sorun yaşamadım, suyumu rahat rahat içebildim en azından. 4-5 güne baya normale dönmüştüm.
bu iki çekime bakınca en büyük fark kendimi kasmamdı gerçekten. rahat olmanın önemini buradan anlayabilirsiniz. bu arada benim dikişlerim kendinden eriyenlerdendi, o yüzden aldırmama gerek kalmadı.
şimdi çok rahatım, her ne kadar çekim süreci ve sonrası biraz zorlu olsa da iyi ki aldırıp kurtulmuşum diyorum. çünkü kendilerini fırçalamak bile dertti, mis gibi normal dişlerimle hayata devam ediyorum zorlanmadan. *
şimdiki aklım olsaydı kesinlikle tellerimi taktırmadan önce aldırıp kurtulurdum diyerek bitireyim.
19 yaşımdayken tel taktırmıştım, o zamanlar yirmilik dişlerim arada yokluyordu ama çektirmekten çok korktuğum için doktor önermesine rağmen çektirmemiştim. yıllar boyu özellikle alttakiler ağrımaya, halsizlik ve ateş yapmaya devam etti dönem dönem. ama o kadar korkuyordum ki çektirmektense dayanmayı seçtim.
ta ki bu yıla kadar. bu yılın başlarında bir sağ alt bir sol alt durmadan ağrımaya başladı. üstüne bir de iltihaplandılar. ağrı kesicilerle bile dayanamayacak hale geldim ve korkuma rağmen kendilerinden kurtulmam gerektiğini fark ettim. *
ben dördünü de çektirdim. toplam iki seferde çekildi, ilkinde sol alt üst ikincisinde ise sağ alt üst çekildi.
ilk çekim için gittiğimde haliyle çok korkuyordum, o dişçi koltuğunda titremem durmadı. ama tabii kaçış yoktu. derin nefes ala ala biraz kendime gelince doktor anesteziye başladı. kendimi çok kastığım için resmen mahvoldum. yanlış hatırlamıyorsam 3 tane iğne vurdu, hepsini batırıp içeride gezdirdi tabii. çok kötüydü, hiç korkmayın falan diyemeyeceğim maalesef. * bir dakika bile sürmemiştir uyuşturması belki ama gerçekten travmatik bir deneyimdi.
daha sonra önce alt sonra üst dişimi çektiler. çekilirken acı hissetmedim ama çekildiğini hissettim ve hiç ama hiç hoş bir his değildi. çok kötü oldum ama yine de kendimi telkin ettim bitsin de kurtulayım diye. diş hekimi kısa sürede çekti ikisini de zaten. bitince dikişlerimi attı, yarım saat ağzımda tutmamı tembihlediği steril pamuğu koydu, ilaçlarımı yazdı ve buz torbamı verip gönderdi.
eve gittiğimde hala travmatize olmuş haldeydim. * buzu yanağımda tuta tuta uzandım. yastığınızın yüksek olması gerekiyor ama, siz de benim gibi uzanmaya kalkarsanız buna dikkat edin. yaklaşık bir saat boyunca ağzımı hiç açmadım, hatta o pamuğu nasıl çıkarıp atacağımı kara kara düşünüyordum. çenem kilitlenmişti resmen, asla açamıyordum. ama bir saat sonunda çok az açıp zorla o kandan simsiyah olmuş pamuğu çıkarıp attım.
o arada kanamaya devam ediyordu tabii dikişlerim, ama bu noktada tükürmemek çok önemli. midem bulana bulana o kanı yuttum. sonra gittim yine uzandım, biraz kendime gelmeye çalıştım.
ilk iki saat öyle geçti. ama sonra ilaç saati geldi. bir antibiyotik, gargara ve ağrı kesici vermişti doktorum. gargaraya ikinci gün başlanıyor, o yüzden o an tek düşüncem hapları nasıl içeceğimdi. yine ağzımı azıcık açarak o hapı azıcık suyla yuttum. ama resmen boğazım inanılmaz ağrıyordu. yutkunmak inanılmaz zordu. ve maalesef ilk gün böyle geçti. ilk öğünüm akşam 11 gibi bir kase ılık çorbaydı. onu da antibiyotik içeceğim diye zorla içmiştim. yoksa o ağrıdan canım hiçbir şey istemiyordu.
ikinci gün ilk güne göre biraz daha iyiydi. hala pek konuşamıyordum ama yutkunmak o kadar ağrılı değildi. ama yine de ağrılıydı. yanağım şişmemişti ama resmen sol gıdığım şişmişti. o gün yine sıvı gıdalarla beslendim diyebilirim. çorbanın içine biraz ekmek doğradım, sütle cici bebeyi mama haline getirip yedim. bir şekilde idare ettim. ağrı kesicilerimi hep içtim, yoksa dayanılmaz oluyordu o ağrı. boğazıma, kulağıma, başıma vuruyordu. ama ağrı kesici içince katlanabilir seviyeye iniyordu. o yüzden size de önerim ağrı kesicinizi aksatmadan içmeniz. ikinci gün aynı zamanda gargaraya başladım, o çok zor değildi. hatta naneli olduğu için biraz uyuşturuyordu.
üçüncü gün artık açlıktan mahvolduğum için katı gıdalara geçtim. kahvaltıda omlet yedim ama ağzımı yine çok açamıyordum, minicik lokmalarla minik minik çiğneyebildim. bir omleti 1 saatte yedim abartısız. sonraki günler ise artık iyice iyileşmeye başladım. yutkunmak normalleşti. konuşabiliyordum. ama ağzımı tam açabilmem iki haftayı buldu. o yüzden iki çekim arası en az iki hafta bekleyin derim.
ilk çekimden 3 hafta sonra ikinci çekime gittim. ilk seferde çenemin kilitlenmesinin sebebinin iğnede kendimi çok kasmam olduğunu düşündüğüm için bu defa o kadar kasmamak için elimden geleni yaptım ve gerçekten de daha rahat geçti. anestezi yine hiç acısız değildi ama ilkine kıyasla çok daha rahattı, o yüzden sizde nefes ala ala geçirin o aşamayı.
bu sefer alt dişim büyük olduğu için doktor bölerek aldı, bölerken canım biraz acıdı o yüzden yine anestezi yaptılar. o yüzden mi bilmiyorum ama bu çekimde dişlerin çekildiğini gerçekten hissetmedim. o yüzden hem çekim aşaması hem de iyileşme süreci baya rahat geçti. ilk gün yine çorbayla geçti ama ikinci gün katı gıdaya geçebildim yavaş yavaş ve kendimi çok zorlamadan. buz tutmayı yine aksatmadım ama bu defa yanağım şişti baya, iki üç güne indi. yutkunmada sorun yaşamadım, suyumu rahat rahat içebildim en azından. 4-5 güne baya normale dönmüştüm.
bu iki çekime bakınca en büyük fark kendimi kasmamdı gerçekten. rahat olmanın önemini buradan anlayabilirsiniz. bu arada benim dikişlerim kendinden eriyenlerdendi, o yüzden aldırmama gerek kalmadı.
şimdi çok rahatım, her ne kadar çekim süreci ve sonrası biraz zorlu olsa da iyi ki aldırıp kurtulmuşum diyorum. çünkü kendilerini fırçalamak bile dertti, mis gibi normal dişlerimle hayata devam ediyorum zorlanmadan. *
şimdiki aklım olsaydı kesinlikle tellerimi taktırmadan önce aldırıp kurtulurdum diyerek bitireyim.
devamını gör...
2.
bu başlığı okuyacağıma, kafama sıkarım daha iyi.
kanal tedavisi, diş çektirmek, yirmilik diş gibi başlıkları ve tanımları okumam.
kanal tedavisi, diş çektirmek, yirmilik diş gibi başlıkları ve tanımları okumam.
devamını gör...
3.
diş sağlığıma ne kadar önem versemde bir tanesini çektirmekten kaçıyorum. çektirme işlemi neysede iyileşme dönemi çok sıkıntılı oluyor. bakalım sonu ne olacak ?
devamını gör...
4.
ben çektirdim. çok acı veriyor.
devamını gör...
5.
cumartesi günü ilk sınavımı vereceğim mevzu.
inan mecbur kalmasaydım ağrılarını çekmeye ben razıydım güzelim ama hayat şartları işte...
düzgünce çıksaydın ne beni ne kendini üzmeseydin ne olurdu???
inan mecbur kalmasaydım ağrılarını çekmeye ben razıydım güzelim ama hayat şartları işte...
düzgünce çıksaydın ne beni ne kendini üzmeseydin ne olurdu???
devamını gör...
6.
seneler öncesi...
yirmilik dişimin bir tanesi üstten kırılmaya, ufalanmaya başladı.
bir an önce çektirmezsem, başıma dert alacağımı biliyorum.
hemen çarşıda komşumuz olan diş hekimine gittim.
++''çekmem, çekemem'' dedi.
++''hastaneye gidip operasyonla aldıracaksın'' dedi.
sanki ; kürtaj yaptırıp, çocuk aldırıyoruz.
üstelik ben erkeğim, beni tanıyan yazarlar bilirler.
devlet hastanesine gittim, koskoca diş servisi var.
baş operatör doçent doktora dişimi gösterdim.
++''randevu alacaksın, anestezi uzmanı eşliğinde alacağız, üç aydan önce anestezi randevumuz yok'' dedi.
devlet hastanesinden çıktım, ssk hastanesine gittim.
orada da kocaman bir diş servisi var.
numaramı aldım, şansıma bir hanım doktor çıktı.
40 kg, 1,45 boyunda, çıtı pıtı bir kız.
muayene sıram geldi, odaya girdim.
''yirmilik dişim ufalanıp bitmeden çekip kurtar beni'' dedim.
morfini vurdu, ''dışarda bekleyin, uyuşunca içeri gelin'' dedi.
on dakika sonra felan çenem uyuştu, ben de odaya girdim.
koltuktaki hastayla işini bitirip, beni koltuğa aldı.
elinde kerpeden...
sökeceği dişi bir sağa bir sola kıvırdı.
veeeee.....
bingooooo...
dişim ; çıtı pıtı hekim kızımızın elindeydi.
boş laflara karnım tok.
neymiş efendim...
doçentmişşşşş.
neymiş ...
anestezi uzmanı eşliğinde alacaklarmışşşş...
bu çıtı pıtı kızı ömrüm oldukça unutmayacağım.
onu yetiştiren ana ve babaya helal olsun.
doktor dediğin böyle olur.
yirmilik dişimin bir tanesi üstten kırılmaya, ufalanmaya başladı.
bir an önce çektirmezsem, başıma dert alacağımı biliyorum.
hemen çarşıda komşumuz olan diş hekimine gittim.
++''çekmem, çekemem'' dedi.
++''hastaneye gidip operasyonla aldıracaksın'' dedi.
sanki ; kürtaj yaptırıp, çocuk aldırıyoruz.
üstelik ben erkeğim, beni tanıyan yazarlar bilirler.
devlet hastanesine gittim, koskoca diş servisi var.
baş operatör doçent doktora dişimi gösterdim.
++''randevu alacaksın, anestezi uzmanı eşliğinde alacağız, üç aydan önce anestezi randevumuz yok'' dedi.
devlet hastanesinden çıktım, ssk hastanesine gittim.
orada da kocaman bir diş servisi var.
numaramı aldım, şansıma bir hanım doktor çıktı.
40 kg, 1,45 boyunda, çıtı pıtı bir kız.
muayene sıram geldi, odaya girdim.
''yirmilik dişim ufalanıp bitmeden çekip kurtar beni'' dedim.
morfini vurdu, ''dışarda bekleyin, uyuşunca içeri gelin'' dedi.
on dakika sonra felan çenem uyuştu, ben de odaya girdim.
koltuktaki hastayla işini bitirip, beni koltuğa aldı.
elinde kerpeden...
sökeceği dişi bir sağa bir sola kıvırdı.
veeeee.....
bingooooo...
dişim ; çıtı pıtı hekim kızımızın elindeydi.
boş laflara karnım tok.
neymiş efendim...
doçentmişşşşş.
neymiş ...
anestezi uzmanı eşliğinde alacaklarmışşşş...
bu çıtı pıtı kızı ömrüm oldukça unutmayacağım.
onu yetiştiren ana ve babaya helal olsun.
doktor dediğin böyle olur.
devamını gör...
7.
gömülü ve bide üstüne üstlük yan ise, gereklilik olmadıkça çektirmeyin. cidden acıtıyor *
devamını gör...
8.
tatil dönüşü yaptıracağımdır. bir tanesini ağrısız sızısız olarak çektirdim. umarım bu da öyle olur.
devamını gör...
9.
çok sıkıntılı bir süreç. birkaç sene önce diş ağrıları içinde kıvranırken kendi diş doktorum tatilde olduğundan, başka bir diş doktoru bulup muayene olmuştum. yirmilik dişlerimde büyük sıkıntı olduğunu, çekmesi gerektiğini ama gömülü durumda olduğundan cerrahi bir işlem olacağını, hatta dikiş atacağını söylemişti. kolay kolay diş doktoruna güvenmeyen biri olarak kendisini baştan çok iyi araştırmıştım, o yüzden size güveniyorum, ne gerekiyorsa yapın dedim. evet bir çeşit cerrahi işlem ve dikiş sonrası birkaç gün sızlama yaşadım ama sonrasında çok rahatladım. uzun zamandır sürekli başım ağrıyordu. o dişler çekildikten sonra başım hiç ağrımadı. doktorum sağ olsun, işinin uzmanıydı. tek sorun, doktorun adı bahadır'dı ama ben adama sürekli barbaros bey deyip durdum.*o da sürekli beni düzeltiyordu, tam bir rezalet.*
devamını gör...
10.
benim dişlerim neden çıkmadı ya canım dişlerim gelin artık sizsiz eksiğiz
devamını gör...