1.
"olmayan, bulunmayan, var olmamış, ortaya çıkarılmamış" anlamına gelen bir kelimedir.
devamını gör...
2.
gazapizm araması.
"alo
- gazap n'apıyo'n bilader?
iyi başkan sen n'apıyo'sun?
- bilader telefon aldım bak, iki saat vaktimiz varmış, iki saat içinde bulduk bulduk
hadi ya
- aynen, ama iki saati bak geçmemesi lazım bilader yani maksimum iki saat vaktimiz var
tamam bilader görüşürüz
basmane garından çıkıp ucuz bi' pansiyona
sığınacak muhtemelen diyip bakınca tansiyona
olmadığını anladım, sakıncaz aksiyondan
müzikhol ve tavernaların hepsine bakındım
yok
nerede bilmiyorum
az ilerde bi' şahinden inenler patlıyodu
ateşlenen silahlar kaldırımda sızanların hiçbirini uyandırmaz
mülteciler koşturuyor
kadın ve uyuşturucu ticareti, oluşturur rezaleti
soruşturup nezaketi bulmayacağın bir yer burası
ghettolar ve sosyeteyi birbirine bağlayan bir çukur sanki
çok da nadir boş gezen
junkielerin arasından sıyrılıp ben ilerlerken
türkü bardan tekme tokat kovulur bi' müzisyen
bi' ağlayıp, bi' gülümser
soğutur bu şehirden bu manzara ki
aramaktan çok yorulup alsancak'a ilerlerken
gece saat dört sıfır beş
olay yeri inceleme gelir, örtülür ceset
sonra lozan kapısı'nda toplanır bi' kalabalık
coplanır ve biber gazı ortalık karışır döngüsünde
yok amirim görmedim ben alakam yok hiçbir şeyle
diyip volta alcam derken ters kelepçe ben ekipte
tek gerekçe olay yerinden geçmemken
en gecinden sabahçıyım şubede, aldık başa iş gene
sokakların lambaları tek tük yanarken
ve memurlar çocukları masum sanarken
her yer aynı, bu şehirde her yer aynı
her yer aynı, sabaha karşı her yer aynı
aşağılık adamları köşelerde saptarken
aydınlık caddelerde karanlığını saklarken
güzel izmir'i gece beşte görün bi' de
iki yakası da fark etmiyo' her yer aynı
bu izmaritler dönüş yolumu bulmam için
davranışları hiç tekin değil yanımdaki piçin
bende güven hissi az, onda var gibi biraz
kafası güzel belli gözü sanki cam gibi beyaz
burası benim kentim ama semte yabancıyım çok
kendim gelirim demiştim, belli inanmamış göt
emanetim yok, olsa belki rahatlatırdı
o kadar ışıklı bi' karanlık ki kafam karıştı
yapışmış yumurta poşetleri, bu parkların motifleri
bu kadar çok baliyi hangi manyak üfledi?
dikkat etmedin mi hiç sokaklar anlatır sana
içinde bulunduğun o kaçınılmaz vahameti
karşımda belirdi suratı beni bekleyen itin
korkabilirim fakat belli etmemem gerek kesin
ilk defa canım polisi görmek istedi bugün
şu an nezarethane belki en güvenli yer düşün
yok, o kesin bulur demişlerdi
bu gezdiğim üçüncü semt, yüzde yüz fişlendim
önce demirköprü, sonra gümüşpala, şimdi yamanlar
hepsinde aynı yüzler, rahatsız adamlar
bayraklı'ya uğramı'ca'm, yoruldum artık çok
bedavadan kendimize çok sorun çıkardık
karşıyaka'da yok, belki gazap bulmuştur
belki çoktan eve dönmüş, hatta uyumuştur"
oysa hep basmane'deydim ben?
"alo
- gazap n'apıyo'n bilader?
iyi başkan sen n'apıyo'sun?
- bilader telefon aldım bak, iki saat vaktimiz varmış, iki saat içinde bulduk bulduk
hadi ya
- aynen, ama iki saati bak geçmemesi lazım bilader yani maksimum iki saat vaktimiz var
tamam bilader görüşürüz
basmane garından çıkıp ucuz bi' pansiyona
sığınacak muhtemelen diyip bakınca tansiyona
olmadığını anladım, sakıncaz aksiyondan
müzikhol ve tavernaların hepsine bakındım
yok
nerede bilmiyorum
az ilerde bi' şahinden inenler patlıyodu
ateşlenen silahlar kaldırımda sızanların hiçbirini uyandırmaz
mülteciler koşturuyor
kadın ve uyuşturucu ticareti, oluşturur rezaleti
soruşturup nezaketi bulmayacağın bir yer burası
ghettolar ve sosyeteyi birbirine bağlayan bir çukur sanki
çok da nadir boş gezen
junkielerin arasından sıyrılıp ben ilerlerken
türkü bardan tekme tokat kovulur bi' müzisyen
bi' ağlayıp, bi' gülümser
soğutur bu şehirden bu manzara ki
aramaktan çok yorulup alsancak'a ilerlerken
gece saat dört sıfır beş
olay yeri inceleme gelir, örtülür ceset
sonra lozan kapısı'nda toplanır bi' kalabalık
coplanır ve biber gazı ortalık karışır döngüsünde
yok amirim görmedim ben alakam yok hiçbir şeyle
diyip volta alcam derken ters kelepçe ben ekipte
tek gerekçe olay yerinden geçmemken
en gecinden sabahçıyım şubede, aldık başa iş gene
sokakların lambaları tek tük yanarken
ve memurlar çocukları masum sanarken
her yer aynı, bu şehirde her yer aynı
her yer aynı, sabaha karşı her yer aynı
aşağılık adamları köşelerde saptarken
aydınlık caddelerde karanlığını saklarken
güzel izmir'i gece beşte görün bi' de
iki yakası da fark etmiyo' her yer aynı
bu izmaritler dönüş yolumu bulmam için
davranışları hiç tekin değil yanımdaki piçin
bende güven hissi az, onda var gibi biraz
kafası güzel belli gözü sanki cam gibi beyaz
burası benim kentim ama semte yabancıyım çok
kendim gelirim demiştim, belli inanmamış göt
emanetim yok, olsa belki rahatlatırdı
o kadar ışıklı bi' karanlık ki kafam karıştı
yapışmış yumurta poşetleri, bu parkların motifleri
bu kadar çok baliyi hangi manyak üfledi?
dikkat etmedin mi hiç sokaklar anlatır sana
içinde bulunduğun o kaçınılmaz vahameti
karşımda belirdi suratı beni bekleyen itin
korkabilirim fakat belli etmemem gerek kesin
ilk defa canım polisi görmek istedi bugün
şu an nezarethane belki en güvenli yer düşün
yok, o kesin bulur demişlerdi
bu gezdiğim üçüncü semt, yüzde yüz fişlendim
önce demirköprü, sonra gümüşpala, şimdi yamanlar
hepsinde aynı yüzler, rahatsız adamlar
bayraklı'ya uğramı'ca'm, yoruldum artık çok
bedavadan kendimize çok sorun çıkardık
karşıyaka'da yok, belki gazap bulmuştur
belki çoktan eve dönmüş, hatta uyumuştur"
oysa hep basmane'deydim ben?
devamını gör...
3.
tankurt manas'ın hemen hemen her cümlesinin anlamlı olduğu eski şarkılarından birisi.
devamını gör...
4.
efsane bir çamur şarkısı.
dert çekmeye, acı çekmeye bire bir..
özellikle 3’üncü dakikadan sonra kelimeler kifayetsiz kalıyor.
dert çekmeye, acı çekmeye bire bir..
özellikle 3’üncü dakikadan sonra kelimeler kifayetsiz kalıyor.
devamını gör...
5.
eypio’nun önüne gelene pıçağı sapladığı , alayına diss kafasında sistem eleştirisi parçası.
rüşveti vermeden arsa da yok!
idris naimlere parende yok!
doping yoksa sana madalya da yok
cemaat varsa kanarya yok
amerika’ya gidip eren de var
bakanlara bürokrattan parende var
ölünce korkma la gömen de var
rüşveti vermeden arsa da yok!
idris naimlere parende yok!
doping yoksa sana madalya da yok
cemaat varsa kanarya yok
amerika’ya gidip eren de var
bakanlara bürokrattan parende var
ölünce korkma la gömen de var
devamını gör...
6.
çamur'un -bu aşkın ızdırabını- albümünün en babası:
yok,
gelecem de dermanım yok.
kime gülsem şu yüzümü?
diyemez oldum sözümü.
yok, sözüm yok.
dökecem de gözyaşım yok.
silebilsem tüm her şeyi,
ateşe atsam kendimi.
yok, bir şey yok.
>>
<<
yok,
gidecem de yollarım yok.
sabahı yok mu gecenin?
yürüyemem ki düşerim.
yok, gücüm yok.
diyecem de, dillerim yok
varamam ki nasıl özledim,
bakamaz ki sana gözlerim.
yok, bir şey yok.
>>
son kere olsun, duyan yok mu?
hallerimi gören yok mu?
giderim bu yolu,
kanım aksın, canım yansın.
yaran yok mu?
<<
yok,
gelecem de dermanım yok.
kime gülsem şu yüzümü?
diyemez oldum sözümü.
yok, sözüm yok.
dökecem de gözyaşım yok.
silebilsem tüm her şeyi,
ateşe atsam kendimi.
yok, bir şey yok.
>>
<<
yok,
gidecem de yollarım yok.
sabahı yok mu gecenin?
yürüyemem ki düşerim.
yok, gücüm yok.
diyecem de, dillerim yok
varamam ki nasıl özledim,
bakamaz ki sana gözlerim.
yok, bir şey yok.
>>
son kere olsun, duyan yok mu?
hallerimi gören yok mu?
giderim bu yolu,
kanım aksın, canım yansın.
yaran yok mu?
<<
devamını gör...
7.
ışığını kendi içine veremiyor. ki gömülmüş de kendi bedeninde. etrafını besleyen güçlü bir kaynak olsa da huzursuzluğu kabuğunun içinde. içinde küçük bir dünya var fakat kendisi orada persona non grata. ara ki bulasın onu bu dünyada. varsa da yok, yok ise var aslında. hiç dinmeyen aşkın olamayan iki parçası. kavuşamayan aşıklar misali. hangisi aslında gerçekten aramızda? birleşebilselerdi belki, o vakit cevap belliydi.
devamını gör...
8.
yok, hiçten fazladır.
devamını gör...
9.
yalnızlığımın dengi yok,
hayallerimin rengi yok,
at hazır, eyer hazır, meydan hazır, üzengi yok;
kendimle tutuştuğum savaşta bana yengi yok.
hatırlıyorum, başı var, başladığı yerde bengi yok.
hep cenaze, hep ölüm, hep yas, çalgı çengi yok.
yok olanlar zaten yok, var olanlar da sanki yok.
binlerce yok arasından seçmem gerek: hangi yok?
k., mayıs '24.
hayallerimin rengi yok,
at hazır, eyer hazır, meydan hazır, üzengi yok;
kendimle tutuştuğum savaşta bana yengi yok.
hatırlıyorum, başı var, başladığı yerde bengi yok.
hep cenaze, hep ölüm, hep yas, çalgı çengi yok.
yok olanlar zaten yok, var olanlar da sanki yok.
binlerce yok arasından seçmem gerek: hangi yok?
k., mayıs '24.
devamını gör...
10.
"bunca yokların arasında yaşamaya gerek yok."
devamını gör...