zevk alınan sapıklıklar

şu başlığın bana kalması harika.

bilen bilir. bir yerde ‘sapıklık’ ve ciddiyet varsa ben de varım..

dışarıya çok güçlü biriyim ben yansıması tutan insanların zayıf noktalarını keşfedip manipüle etmek.

o kadar çeşidi var ki. mühim olan bunu hissettirmemek. gülümseyerek sanki onu o an bir tek ben anlayabiliyormuşum gibi. egolarını sarsma istersen eşleriyle birlikte ol. kolum girsin etiklere. faso fiso bunlar.

bazen çok iyi bir dost, bazen birlikte tekneye atlayıp çok uzaklara kadar gidebilecek bir sevgili.

minik, sevimli bir tenis topu gibi oynuyorum insanlarla.. bir kedinin yerde çırpınan sinekle oynaması gibi.

atıp tutmasın istiyorum insanlar, dürüst olsunlar. ben bu hikayede kötü biri gibi durabilirim ama ya onlar, başkaları.

başlığı açan tek tek yazamayacağı icin ortalama bir seyler gevelemiş. hadi dökül çekinme az çok ne olduğunu biliyorum.

benim zevk aldığım sapıklığım. kedilerimin sevdiği bir şeyi yedikten sonra patilerini ve bıyıklarını o mutlulukla yalamasını izlemek.

minübüste veya otobüste otururken, kalkacakmış gibi toparlanıp başımda bekleyene ümit vermek.

derin kestiğin tırnağın dibine uzun tırnakla bastırmak, acıtır ama keyif verir.

basketbol topunu yere vurarak kafayı eğmek. topun nereye düşeceğini bilmemek adrenalini yükseltiyor. fakirler böyle heyecanlanıyor işte.

(bkz: yine ne hikayesi yazıyorsun lucifer abi)

kalabalık bir ortamda sevgiliyi tahrik etmek.

para sayarken yarıda bırakıp külçe altınların yerini değiştirmek.

uyuyan kedinin dibine kadar girip bağırarak "karlaaaaar düşeeeerrr" diye şarkı söylemek, sonrası hep hüzün, sonrası hep tırnak yarası.*

playmate tarihini araştırmak.

biri de çıkıp dememiş; sapıklık zevk alınmak için yapılan bir şeydir.
yani "sapıklıklar" şeklinde açılabilirdi başlık.
neyse benim sapıklığım sanırım gördüğüm kadınları puanlamak.
aslında sapıklık sayılmaz bir çeşit kadın imdb si falanım.

farklı hediyeler almak.

haftasonları da alarmı kuruyorum sonra kapatıp oohhhh tatil diye uyuyorum

kardeşin yer sofrasında komple uyuşan ayağına inadına basıp elektrik şoku vermek.
acıdan gülmesini izlemek.

büyük bir mercimek yahut pirinç torbasına elimi daldırmak. ufak ama zevk verici bir sapıklık. sayılırsa

honda 2.0 accord im ile vtec sesini duymaktır. hele şu sıralar bombos istanbul sokaklarında deli gibi yapılan sapıklığimdir.

hunharca dudaklarımı yiyerek kanatmak.

süpermarkette alışveriş yaparken biskivüleri parçalamak, kola su vb. toplu halde satılan ambalajlı içeceklerin ambalajına parmak sokmak, manav reyonundan bir meyve alıp et reyonuna bırakmak.

google'a kafadan uydurulan bir yeri yazıp haritadan bakmak.

sahibinden vb platformlarda yer alan ilanlara çok düşük fiyat teklifinde bulunmak.
not: almayacak olmama rağmen.