orijinal adı : prometheus desmotes
yazar : aiskhylos
yazım yılı: mö. 472 ile 458 arasında yazıldığı düşünülüyor.
prometheus, ateşi tanrılardan çalıp insanlara verdiğinde tanrılara karşı geldiği için cezalandırılır ve zincire vurulur. akıl-kaba kuvvet çatışmasını ele alan eserde, aklın galibiyeti anlatılmaktadır.
yazar : aiskhylos
yazım yılı: mö. 472 ile 458 arasında yazıldığı düşünülüyor.
prometheus, ateşi tanrılardan çalıp insanlara verdiğinde tanrılara karşı geldiği için cezalandırılır ve zincire vurulur. akıl-kaba kuvvet çatışmasını ele alan eserde, aklın galibiyeti anlatılmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "evernevergreen" tarafından 19.04.2021 23:16 tarihinde açılmıştır.
1.
dücane cündioğlu nun da akılda kalıcı bir yazısı vardı şeytan ile karşılaştırdığı. prometeus, akıl, şeytan. nihayetinde ateşi çalıp insanlara vermiş.
devamını gör...
2.
burada ateş diye bahsedilen düşünme gücü, bilgidir. prometheus bir kahindir ve tanrı zeus bu durumdan rahatsızlık duymaktadır. zeus ateşi halka veren prometheus’u zincirlerle sarp kayalara bağlatır ve bir kartal her gün prometheus’un karaciğerini yemektedir. prometheus ölümsüz olduğu için karaciğeri her gün yenilenir. prometheus’un bildiği önemli bir sır vardır. zeus, oğlu tarafından öldürülecek ve zeus’un egemenliğine son verecektir. prometheus’un kehaneti gerçekleşir ve zeus ölünce prometheus kurtulur. *
devamını gör...
3.
yunan tragedyasıdır.
yunan tanrıları insanları sadece onlara muhtaç olduğunda severdi. prometheus ise adildi. ateşi insanlara hediye etti. sonuçta zeus tarafından zalim bir cezaya çarptırılsa da zeus tarafından yakalanmamış,bunu zeus'a kendisi bildirmiştir. iş bankası yayınlarındaki basımı goethe'nin şu dizeleriyle biter:
karart göklerini zeus,
duman duman bulutlarla;
diken başlarını yolan çocuk gibi de
oyna meşelerin, dağların doruklarıyla.
ama benim dünyama dokunamazsın,
ne senin yapmadığın kulübeme
ne de ateşini kıskandığın ocağıma.
...
yunan tanrıları insanları sadece onlara muhtaç olduğunda severdi. prometheus ise adildi. ateşi insanlara hediye etti. sonuçta zeus tarafından zalim bir cezaya çarptırılsa da zeus tarafından yakalanmamış,bunu zeus'a kendisi bildirmiştir. iş bankası yayınlarındaki basımı goethe'nin şu dizeleriyle biter:
karart göklerini zeus,
duman duman bulutlarla;
diken başlarını yolan çocuk gibi de
oyna meşelerin, dağların doruklarıyla.
ama benim dünyama dokunamazsın,
ne senin yapmadığın kulübeme
ne de ateşini kıskandığın ocağıma.
...
devamını gör...
4.
anlaşılması daha kolay olduğunu düşündüğüm için mitolojik metinlerin kendisinden ziyade bu metinleri yorumlayan yazıları okumayı daha çok severim. bu kitapta da azra erhat öyle bir önsöz yazmış ki gerçekten metnin kendisinden daha doyurucu, daha keyifli.bir de kitabın sonuna prometheus'u anlatan diğer metinleri/şiirleri eklemiş olmaları daha da güzelleştirmiş.
prometheus'un hikayesini mitoloji ile ilgili olan herkes az çok bilir. zeus'un zulmünden insanları kurtarmak için ateşi yani bilgiyi bir rezene sapı içerisinde kaçırıp insanlara götürüyor.
önsözde de dendiği gibi "insanlık başkaldırıdır." her tanrının yıkılışı da her iktidarın inişi de başkaldırı sayesinde olur ve insanı insan yapan en önemli özelliklerden biridir bu. bu başkaldırıda prometheus'un karakerli duruşu beni en çok hayran bırakan kısımdır. karşındaki kim olursa olsun, başına gelecekler ne kadar acı olursa olsun yolundan dönmez.günümüz insanlığının epey ihtiyacı olan bir erdem olduğunu düşünüyorum.
zavallı io'nun hikayesine de tanık oluyoruz bu oyunda. kendini kovalayan beladan kaçmak için dünyanın her yerini gezerken prometheus ile karşılaşıp başına gelecekleri öğreniyor. sırf önsözü için bile okunabilecek bir kitap.
ek not:
tevfik fikret de promete isimli şiirinde bu tanrıdan bahsetmiştir.
promete
kalbinde her dakika şu ulvî tahassürün
minkar-ı âteşini duy, daimâ düşün:
onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?..
yükselmek âsmâna ve gülmek ne tatlı şey!
bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa...
ey müştâk-ı feyz ü nûr olan âtî-i milletin
meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin
yüklen, getir -ne varsa- biraz meskenet-fiken,
bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen
esmâr-ı bünye-hîzini, boş durmasın elin
gör dâima önünde esâtir-i evvelin
gökten dehâ-yı nârı çalan kahramânını...
varsın bulunmasın bilecek nâm ü şânını.
prometheus'un hikayesini mitoloji ile ilgili olan herkes az çok bilir. zeus'un zulmünden insanları kurtarmak için ateşi yani bilgiyi bir rezene sapı içerisinde kaçırıp insanlara götürüyor.
önsözde de dendiği gibi "insanlık başkaldırıdır." her tanrının yıkılışı da her iktidarın inişi de başkaldırı sayesinde olur ve insanı insan yapan en önemli özelliklerden biridir bu. bu başkaldırıda prometheus'un karakerli duruşu beni en çok hayran bırakan kısımdır. karşındaki kim olursa olsun, başına gelecekler ne kadar acı olursa olsun yolundan dönmez.günümüz insanlığının epey ihtiyacı olan bir erdem olduğunu düşünüyorum.
zavallı io'nun hikayesine de tanık oluyoruz bu oyunda. kendini kovalayan beladan kaçmak için dünyanın her yerini gezerken prometheus ile karşılaşıp başına gelecekleri öğreniyor. sırf önsözü için bile okunabilecek bir kitap.
ek not:
tevfik fikret de promete isimli şiirinde bu tanrıdan bahsetmiştir.
promete
kalbinde her dakika şu ulvî tahassürün
minkar-ı âteşini duy, daimâ düşün:
onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?..
yükselmek âsmâna ve gülmek ne tatlı şey!
bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa...
ey müştâk-ı feyz ü nûr olan âtî-i milletin
meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin
yüklen, getir -ne varsa- biraz meskenet-fiken,
bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen
esmâr-ı bünye-hîzini, boş durmasın elin
gör dâima önünde esâtir-i evvelin
gökten dehâ-yı nârı çalan kahramânını...
varsın bulunmasın bilecek nâm ü şânını.
devamını gör...
"zincire vurulmuş prometheus" ile benzer başlıklar
prometheus
22