geçen gün arkadaşa kafa sözlükte yazdığımı söyledim. çok ısrar etsede nickimi söylemedim. ertesi gün seni buldum. yoldaş benjamin değil mi dedi. ne diyim.
devamını gör...

yeri gelince küstüren ama küseni de nasıl barıştıracağını bilen aynı kandan aynı candan insanlardan oluşan sosyalliğin öğrenildiği ilk kurum.
devamını gör...

henüz ilişkiye başlamadan önce başlayan ve ilişki sürecinde de terk edemediğin, terk ettiğinde de araya soğuk girdiği düşünülen olay.
devamını gör...

eski türkçeden gelen, belli kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, melodi anlamına gelmektedir.
ezginin bir diğer anlamı da eziyettir.
ezgi, dinlemeyi bilene melodi bilmeyene eziyet olur.
devamını gör...

en nefret ettiğim insan tipidir. mutlaka ve mutlaka uzak durulması gerekir.
devamını gör...

sabah haberini duyar duymaz kendimi mezarlıkta buldum. gün boyu filmi geriye sarıp yaşadıklarımız güzel günleri düşünmeye çalıştım. etkilenmemek elde değil, alışması zor.
devamını gör...

son yaşananlar yeni gelişmeler üzerine toplumun büyük bir kesiminin düşüncesi bana göre istanbul sözleşmesinin çok abartıldığı yönündedir.

yani ben modern ve laik bir vatandaş olarak kopan fırtınanın sebebini anlamıyorum. bayanlar bana göre bir çiçektir ve asla ve asla dalından koparılmaması gerekiyor. sanki bu sözleşme olmasa kadınların hak ve özgürlükleri ellerinden alınmış gibi hava yaratılmaya çalışılıyor. açıkcası burada insanları provoke etmek isteyenlerin bu sözleşmeyi okuduklarını da düşünmüyorum.

noldu şimdi bayanlar seçme ve seçilme hakkını mı kaybetti? ya da bayanlar ikinci sınıf bir vatandaş haline mi geldi?
yooo aksine bayanlarımız yine baş tacımız. evet bayan cinayetleri toplumsal bir problem ama bu vahşet bir sözleşmeyle giderilmez.

benim devletimize güvenim tamdır. kim devletin başında olursa olsun bayanların haklarını sonuna kadar koruyacağına inancım tamdır. istanbul sözleşmesi bu bağlamda benim gözümde bir hiçtir.
devamını gör...

mehmet güreli'ye ait bir şarkıdır. neredeyse birçok jenerasyon bilir bu şarkıyı. son zamanlarda birkaç dizide de çaldı zaten.

''bulut geçti gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde''
devamını gör...

-1944 haziran ayında bir tiger tankı, 3900 metreden bir t-34 tankını vurmuştur.. bir t-34'ün bunu yapabilmesi imkansızdır..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
-88'lik topuyla bi koydu mu, t-34'müş, sherman'mış dinlemez, mermisi önünden girer arkasından çıkar.. 88'lik mermisinin namludan çıktıktan sonra neredeyse 1km kadar dümdüz gidebilmesi, o zamanların en kaliteli zeiss optikleri ile birlikte düşman tanklarının menziline girmeden uzaktan uzaktan avlayabilmesine olanak sağlamıştır.. 200 metre atışlarında %100 isabet oranına sahiptir.. çağının ötesindedir..
-ağırlığından dolayı oldukça hassas olan şanzımanı, günümüzdeki otomobillerin otomatik viteslerine ön ayak olmuştur..
-iyi eğitilmiş bir mürettebat ile savaş alanındaki en etkili, en tehlikeli, en ölümcül tank olabilmekteydi.. bu sebeple "tiger ace" isimli ikinci dünya savaşı sırasında en fazla düşman tank imha eden tiger tanklarının komutanlarının olduğu bir liste vardır..
+(bkz: kurt knispel) - 168
+(bkz: michael wittmann) - 138
+(bkz: martin schroif) - 161
+(bkz: johannes bölter) - 139+
+(bkz: paul egger) - 113
+(bkz: arno giesen) - 111
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
-kursk muharebelerinde tek bir tiger tankı 50 adet t-34 tankıyla karşılaşmış, bunlardan 22 tanesini imha etmiş ve en sonunda kalan t-34'ler geri çekilmiştir..
-milletin tankında kontrol için levyeler var iken, bu tankta hidrolik direksiyon vardı.. t-34'lerin ise tareti dönerken nişancı taretin içinde kendisi dönmek zorundaydı.. düşünün aradaki teknoloji farkını.. ağırlığına rağmen nispeten seri de bir tanktı, azami hızı 40 km/h civarlarındaydı..
-bu tank zamanında almanya'nın düşmanları tarafından adı öyle bir duyulmuştu ki, o zamanların düşman askerleri arasında "tiger fobisi" oluşmuştur.. gördükleri her alman tankını tiger tankı zannediyorlardı..
-tüm bu sofistike özellikleri maalesef kendisinin dezavantajıydı.. kendisinin üretimi zordu, 50000 sherman tankına karşılık sadece 1300 civarında üretilebilmişti..
-bir ingiliz subayı "tiger la savaşmak anlamsızdı, yapabileceğiniz tek şey kaçmaktı. neyse ki etrafta fazla tiger olmuyordu" demiştir..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tiger tankı çok başarılı bir tanktır.. eğer almanya ham madde, lojistik gibi sıkıntılar yaşamasaydı da, bu tanktan sherman'lar, t-34'ler kadar üretebilmiş olsaydı, şu an çok farklı bir dünyada yaşıyor olabilirdik bu tank sayesinde..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

türk erkeklerinin %70'inde olduğunu düşündüğüm sendrom.
gel gör ki bizimkiler normal olanın bu olduğunu sanıyor. ilginç.
devamını gör...

zirveler zaten bunun için var.
devamını gör...

sabah 5 te kalkıp işe gitmek, hele ki uyku saati gece yarısını geçmiş bir gecenin sabahında.
devamını gör...

türkiyenin önde gelen doktorlarından. akla türkan saylan gelince düşünülen ilk şey şüphesiz cüzzam oluyor. cüzzamla savaş derneği ve vakfı'nı kurarak sadece türkiye’de değil, tüm dünyada yaygın olan hastalığın azalmasını sağlayan doktorlardan. 1986 yılında uluslararası gandhi ödülünü aldı. çağdaş yaşamı destekleme derneği'ni kurdu. başta kızlar olmak üzere çocukların eğitimine çok önem verdi eğitimlerine destek olmayı amaçladı. uzun yıllar mücadele ettiği kanser hastalığının en ağır döneminde, ergenekon soruşturması kapsamında hakkında soruşturma açıldı. 18 mayıs 2009’da hayatını kaybettikten bir süre sonra, hakkındaki tüm suçlamaların asılsız olduğu ortaya çıktı. ''modern, çağdaş türk kadını'' dendiğinde benim aklıma ilk gelenlerdendir. okuduğum bölümü okumamda katkısı büyüktür. kendisine teşekkür etmek istiyorum. bütün türk kadınları adına. umarım daha nice kadınlarımız bu başarıyı elde eder. huzur içinde uyusun...
devamını gör...

karakteristik sesi, belirgin alman aksanı ile söylediği ingilizce şarkıları ve duru güzelliğiyle hatırladığımız yirminci yüzyıl şarkıcılarındandır.

asıl adı christa päffgen olan 1938 doğumlu alman model, oyuncu, şarkıcı ve söz yazarı. kariyeri de bu sıralamayla gelişmiştir. nico adını aşık olduğu nikos isimli bir film yapımcısından almış ve hem özel hem de pofesyonel hayatında hep bu ismi kullanmıştır.

1954'de keşfedilip modelliğe başladı, 1958'de ilk film rolünü kaptı ancak birkaç filmden sonra bu defter geçici olarak kapandı. amerika'ya taşınıp orada yaşamaya başladıktan sonra bir gece kulübünde şarkılar söylemeye başladı, sonra müzik camiası ve yapımcılarla tanıştıkça ünlendi. bu tanışıklıklardan en önemlisi ve nico'nun kariyerinde sıçrama yaratanı da andy warhol ile olan iş ilişkisi oldu. 1967'de ilk solo albümü olan chelsea girl'ün kayıtlarına başladı. warhol, nico'yu biraz zorla menajeri olduğu the velvet underground gurubuna dahil etti. gurupla başarılı işlere imza atsa da gurup içi anlaşmazlıklar ve özellikle grupta önemli bir yeri olan lou reed ile olan çekişmesi sonrası guruptan ayrılarak solo çalışmaya başladı. ancak solo dahil hiçbir projesinde tek başına söz sahibi olamadı.

müzik kariyeri boyunca sırasıyla the velvet undergrond&nico, chelsea girl, the marble ındex, desertshore, the end, drama of exile ve camera obscura albümlerini yayınladı.

o dönemde ünlü olan herkes gibi üretmek için uyuşturucu kullanıyordu ve yine birçoğunun ölümü gibi onun ölümü de bununla bağlantılı oldu. 1988'de alain delon'dan olan oğlu ari ile ibiza adasında tatildeyken, oğlunun ifadesine göre uyuşturucu almak için bisikletle çıktığı yolda düşerek, beyin kanamasından ölmüştür.
devamını gör...

dizi boyunca da yaptığım yorumları içimden ingilizce yapıyorum. zaten içimden ingilizce konuşurken benden iyisi yok.
devamını gör...

sevsen gider miydin?

yok, böyle olmadı, çok bayık, çok batık, çok klişe.

sevdiysen niye gittin?

hah, bu daha iyi sanki, ucu da açık.
harbiden niye gittin? tamam eyvallah korktun, yanında benim de ödüm bokuma karışıyordu ama yine de olabilir ve olabilirim hükmüne inandım, inandırdın çünkü. galiba esas soru bu, neden inandırdın, çünkü ben inanmak kelimesinin tüm dillerdeki anlamları ile dalga geçmeye senden çok daha önce başlamıştım, ya kendine inanmayı bırakan adamdım ben, benliğimi yolda düşürsem almaya değer bulmam, boş verirdim.
neyse, doğum günümden bir gün önce daha önce zaten deklare ettiğin ayrılık belgesinin noter onaylı yazısını da yolladın, ki her sabah belki yanlış anlamışımdır diye tekrar tekrar okuyorum onu,
yanlış anlama yok, kelimeler düzgün, anlatım şahane, giriş gelişme sonuç mükemmel, gidişat boktan, ayrılık kör noktam.

yazıyı da böyle lank diye bitireyim, nedeni yok, öyle işte?
devamını gör...

öncelikli olarak sürekli bu filmin çekilme aşamasında çektikleri videoları izliyorum ve sonra diyorum ki adam montun duruşunu dahi düşünüyor askıdaki montun duruşunu bile. boşuna nuri bilge ceylan olmamışsın be.ahlat ağacına gelirsek sinan üniversiteyi bitirdikten sonra kendisini yine ailesinin yanında buluyor çok fazla çatışmalar yaşıyor ailesiyle babasıyla hesaplaşmaları, yazdığı kitabı bastırmaya çalışması .sinan oldukça mutsuz, yenilmiş,çıkmaya çalıştığı o yerden çıkamıyor.aslında tüm karakterler gerçekten hayatımızda olan örneğin hatice okumaktansa zengin koca bulma hayaliyle yaşıyor. bunlar birebir gerçek hayatta yaşadığımız şeyler ve o kadar doğal anlatılıyor ki.örneğin imam sinanla tartışmaları sırasında sürekli kendi haklılığını iddia etmeye çalışıyor. sadece tartışma olduğunu haklı haksız aranmadığının farkında bile değil.sinan etrafında dönüyor film ve sinan kitabını bastırınca yine bir hayal kırıklığıyla karşılaşıyor kitabı hiç satılmıyor sinan bu labirent gibi yoldan çıkamıyor bir türlü. depresyon ve mutsuzluğu devam ediyor.3. ve 4. izleyişimde başka başka anlamlar çıkaracağıma eminim anlamadığım birçok noktalar olduğuna da eminim.derinliklere indiriyor sizi. nuri bilge ceylan ve zeki demirkubuz izleyiniz.
devamını gör...

meksikalı devrimci emiliano zapata tarafından yapılan meksika'nın en radikal reform planının ismi.
devamını gör...

orta dünyanın kötücül yaratıklarından birisi olan shelob, ungoliant'ın kızıdır. orklar tarafından ''hanımefendi'' sıfatı kendisine layık görülmüş ve kendisinden bu şekilde bahsedilmiştir.

önceleri elf diyarında yaşamış olsa da, bu dönem hakkında çok fazla ayrıntı yoktur. bu dönemin sonunda kalıcı konutu olan torech ungol'a yerleşerek yaşamını orada idame ettirmeye başlamıştır.

yaydığı koku sayesinde avının zihnini bulandıran hanımefendi, burada kendisi için stokları ağzına kadar dolu bir ambar inşa etmiştir.

avlarını sarmış sarmalamış özenle ambarına yerleştirmiştir.

insanlar, elfler ve orklardan oluşan leziz yemek portföyüne hobbitleri de eklemek istemiş ancak bu konuda başarılı olamamıştır.

orta dünyanın cesur evladı samwise gamgee, shelob'u karnından yaralamak suretiyle geri püskürtmüştür.

shelob sam'in elinde yıldız camını da görünce, far görmüş tavşandan hallice, güç bela kendisini mağarasına atmıştır. bu da kendisine kapak olmuştur. bu olaydan sonra hanımefendi kayıplara karışmış bir daha kendisinden haber alınamamıştır. öldü mü kaldı mı, halen milleti sarıp sarmalayıp midesine indiriyor mu? ne yazık ki bunun bilgisini haiz değiliz.

shelob aslında sauron için ileri karakol vazifesi görmüştür. ''torech ungol''da yaşamasına izin verilmesinin sebebi tamamen duygusaldır. sauron mordor'a geldikten sonra, ülkesine gizlice girişlerin önünü shelob sayesinde kesmiştir. bu yüzden de kendisine dokunmamıştır. hatta dokunmayı bırakın, hanımefendiye hediyeler göndermiş ve her daim karnını tok sırtını pek tutmuştur.

netice olarak bu kıllı dev örümceği hiç bir zaman sevemedim. babasını da sevmezdim zaten.
devamını gör...

bu kitabın yazarının kesinlikle çok zeki olduğunu ve evreni sorgulayıp onla ilgili varsayımlarını da masalın içine belli yerlere yerleştirdiğini düşünüyorum.
alice’in bir solucan deliğinden uzunca bir süre aşağı düşmesi :
-uzaydaki solucan delikleri teorisi
alice’in sürekli büyüyen ve küçülen boyu, hayvanların konuşabilmesi ,zamanın izafi işlemesi :
-farklı boyutlara geçilmesini ifade ediyor sanki.

düdüt: bir matrix fanı olarak aklıma geldi de; neo filmin başında da yine başka boyuta geçmesini sağlayacak olan white rabbit dövmeli kızı takip etmesi sonucu , gerçeklerle yüzleşmesi sağlanıyordu.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim