zaman tüneli
2000 tanım yazan yazara at hediye edilmesi
onu görünce içim dıgıdık dıgıdık olacaksa verin.
olmayacaksa istemez.
olmayacaksa istemez.
devamını gör...
bilinç altını hortumla yıkamak
tazikli köpükle foşur foşur yıkansa harika olur.
devamını gör...
anın fotoğrafı
bugün önemli bir gün.
bu yüzden erken uyandırdık arkadaşı.
trip yiyorum şu an.
bu yüzden erken uyandırdık arkadaşı.
trip yiyorum şu an.
devamını gör...
müslümanlara 41 soru
devamını gör...
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik
kendini sevmek
devamını gör...
insan neyle yaşar
gençken hayalleri
yaşlanınca anıları ile
yaşlanınca anıları ile
devamını gör...
insanların sanat yapma nedeni
anlaşılmak istemek, anlamsızlık .
devamını gör...
müslümanlara 41 soru
soru 16:
nuh peygamberin anlatıldığı hûd suresinin 40. ayetinde: “nihayet emrimiz geldiğinde ve tandır kaynadığında şöyle dedik: geminin içine her birinden birer çift, aleyhinde hüküm verilmiş olan dışında aileni ve iman edenleri bindir!’ onunla beraber çok az kişi iman etmişti.”
bu ayette nuh peygamberin tufan öncesinde bu gemiye her hayvandan ikişer tane (yani bir çift) koyması emredilmiştir. bilim insanlarının araştırmalarında milyonlarca türün yok olmasına karşın günümüzde 8 milyon 700 adet canlı türü tespit edilmiştir. aslında şu haliyle bile doğal hayatta ki canlı türleri sayısının 100 milyonu bulabileceği tahmin ediliyor. günümüzde bilim insanları her yıl 15 bin yeni tür keşfediyor. bu bilgilere göre günümüzde sadece tespit edebildiğimiz 8 milyondan fazla canlı türü vardır, tahmin edilense yaklaşık 100 milyon canlı türü olduğu yönündedir, günümüzde keşfedilmeyenleri saymazsak nuh peygamber bu 8 milyon 700 canlı türünden her birinden bir dişi bir erkek alsa çift olarak, yani toplamda 17 milyondan fazla canlı türünü ne kadar zamanda toplamıştır?
kutuplardaki penguenlerden, çin’deki pandalar; yırtıcı hayvanlardan, zehirli örümceklere kadar tüm bu hayvanları tehlikesizce nasıl yakalamayı başarmıştır? ayrıca 17 milyon hayvanın sığacağı büyüklükte bir gemiyi tek başına nasıl yapabilmiştir?
dünyanın en kalabalık şehirlerinden olan istanbul’un nüfusu bile 18 milyonken, 17 milyon canlının sığacağı büyüklükte devasa bir gemi nasıl olabilir? ve nuh peygamber her birinin farklı gıda ihtiyaçları olan 17 milyon hayvanı nasıl besleyebilmiştir?
nuh peygamberin anlatıldığı hûd suresinin 40. ayetinde: “nihayet emrimiz geldiğinde ve tandır kaynadığında şöyle dedik: geminin içine her birinden birer çift, aleyhinde hüküm verilmiş olan dışında aileni ve iman edenleri bindir!’ onunla beraber çok az kişi iman etmişti.”
bu ayette nuh peygamberin tufan öncesinde bu gemiye her hayvandan ikişer tane (yani bir çift) koyması emredilmiştir. bilim insanlarının araştırmalarında milyonlarca türün yok olmasına karşın günümüzde 8 milyon 700 adet canlı türü tespit edilmiştir. aslında şu haliyle bile doğal hayatta ki canlı türleri sayısının 100 milyonu bulabileceği tahmin ediliyor. günümüzde bilim insanları her yıl 15 bin yeni tür keşfediyor. bu bilgilere göre günümüzde sadece tespit edebildiğimiz 8 milyondan fazla canlı türü vardır, tahmin edilense yaklaşık 100 milyon canlı türü olduğu yönündedir, günümüzde keşfedilmeyenleri saymazsak nuh peygamber bu 8 milyon 700 canlı türünden her birinden bir dişi bir erkek alsa çift olarak, yani toplamda 17 milyondan fazla canlı türünü ne kadar zamanda toplamıştır?
kutuplardaki penguenlerden, çin’deki pandalar; yırtıcı hayvanlardan, zehirli örümceklere kadar tüm bu hayvanları tehlikesizce nasıl yakalamayı başarmıştır? ayrıca 17 milyon hayvanın sığacağı büyüklükte bir gemiyi tek başına nasıl yapabilmiştir?
dünyanın en kalabalık şehirlerinden olan istanbul’un nüfusu bile 18 milyonken, 17 milyon canlının sığacağı büyüklükte devasa bir gemi nasıl olabilir? ve nuh peygamber her birinin farklı gıda ihtiyaçları olan 17 milyon hayvanı nasıl besleyebilmiştir?
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının merak ettiği şeyler
nereye gidiyor bunca uyku? ben ne zaman uyuyor, ne zaman uyanıyorum? uykuyu da geçtim, genel olarak ne yapıyorum? yaptığımı da bilirim ancak niye yapıyorum? hadi onu da anladım diyelim, bunun sonu ne olacak? tamam, bir son yoksa o zaman halimiz nasıl kalacak?
devamını gör...
mafya sözlük olsa alınabilecek nick
böcek keser bela salar huzur savar
devamını gör...
mafya sözlük olsa alınabilecek nick
müge ama ansız
devamını gör...
mafya sözlük olsa alınabilecek nick
pedat seker
devamını gör...
insan neyle yaşar
bir damla kan ve binbir endişe ile
devamını gör...
aşık olunası roman karakterleri
(bkz: eppur si muove (yazar))
devamını gör...
bilgili insanların mutsuz olması
ilgili insanların mutsuzluğu ile kapışır
devamını gör...
anne babayı iş üstünde yakalamak
travmatiktir. ben bu şeyi kime nasıl açıklarım şimdi diye geceler boyu düşünür durursunuz. seksüelliği bastıran bir kişilik olursanız sorun olabilir. yoksa bir anı olarak kalır hafızanızda.
devamını gör...
hayat nasıl yaşanmalı sorunsalı
yaşamı yaşayabilmek için kendi imkanlarımız ile bile olsa gezgin, entelektüel ve biraz alim olmanız gerekir. yaşamı yaşamak her şeyden biraz anlamayı gerektirir. yaşamı yaşamak iyi yaşamak, mutlu yaşamak, istediğin gibi yaşamak vs değildir.
devamını gör...
aynaya bakarken yaşlandığını fark etmek
önceleri, tesadüfen gördüğün beyaz saçlarını,artık her aynaya baktığında hemen görebilmektir.
devamını gör...
2000 tanım yazan yazara at hediye edilmesi
yanına avrat ve silah isteyenler olur. vazgeçin.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının garip rüyaları
gözlerimi açtığımda kendimi ölüm soğukluğunda durgun bir deniz üzerinde sırt üstü beklerken buluyorum. ne bir ses ne de bir suret var beni oradan çekip alabilecek. güneş tepemde beni sınarken gölgeleriyle bana yardım elini uzatabilecek kuşları bekliyorum. lakin son kalan da sağ alt ikinci sırada öylece duruyor; diğerlerini kaybetmenin acısı ile taş kesilmiş gibi... aniden kocaman bir dalga beliriyor ve tek bir vuruşta beni bulunduğum uçsuz bucaksız ummanın ortasından uzak bir yere doğru sürüklüyor. ıssız, rüzgarlı ve güneşe küsmüş bir kıyıda buluyorum kendimi. uzun bir süre ne inme inmişçesine hareketsiz beklerken kendime geliyorum. sahil boyunca saçma sapan hareketlere bir uçtan öbür uca koşturup dururken yoruluyorum ve oturup beklemeye karar veriyorum. bu bekleyiş esnasında kumların üzerine edepsiz resimler çizerken çok uzaklardan bir ses işitiyorum... "eşeeeek!!! eşeeeeeeeek!!!!..." gülümseyişinin kelimelerine yansıdığını hissettiğim bir kadından gelen bu sesin sahibini ararken karşıma ağlayan bir eşek çıkıyor. gözlerinden damla damla yaşlar süzülen eşeğe binip ormanın derinliklerine doğru ilerlemeye başlıyorum. devasa ağaçlarn arasından cennet gibi bir yere geliyorum. ışıl ışıl parlayan bir göl, rengarenk yapraklı çiçekler ve kocaman bir ağaç ev var burada. üzerinden iner inmez göz yaşları duran eşek oracıkta can veriyor ve ardından ağaç evden belli belirsiz sesler gelmeye başlıyor... "geel... beni bulmak istemiyor muydun?.." sesler yine aynı kişiye ait. bu kez gülümseyişten ziyade acıyı hissediyorum. orada yukarıda, ağaç evin içerisinde beni beklediğini biliyorum fakat çok yüksek ve ben yüksekten korkuyorum... cesaretimi toplayıp zar zor tırmanarak içeri giriyorum. pencerenin kenarında sırtı dönük bekliyor. upuzun kızıl saçlı ve bembeyaz tüllerden bir elbise var üzerinde. ona doğru her adım atışımda ağaç sallanmaya başlıyor ve her sallantıya eşlik eden kelimeler dökülüyor dudaklarından. dokunabileceğim mesafeye kadar geliyorum. elimi uzatıp kendime doğru çevirmek isterken durmamı istiyor... "dur, lütfen, lütfen... benim için bir şey yap ve en başa dön. beni hiç görme, sesimi hiç duymadığın zamana dön... lütfen... boşluğa sarıl ve beni unut... belki daha sonra, daha çok istersek..." göğüs kafesimin içerisinde milyonlarca iğne ve hayal kırıklığı ile yanına gidip pencereden aşağı bırakıyorum kendimi. ağaç evden aşağı süzülürken bedenim dönerek yukarı doğru bakıyorum ve yüzünü görebiliyorum. düşüşümden keyif alıyormuşçasına gülümserken bir yandan sanki beni tutup kurtarabilecekmişçesine çaresizce uzatıyor sağ elini. zaman sanki hiç akmıyor ve öylesine uzun sürüyor ki hiç sonlanmayacağını düşünerek saatime bakmaya başladığım anda yere çakılıyorum ve kapanan gözlerimin ardından telefonun alarm sesi ile uyanıyorum.
devamını gör...