normal sözlük yazarlarının merak ettiği şeyler
başlık "agırroman" tarafından 13.11.2022 08:14 tarihinde açılmıştır.
1.
2.
telefonunu açar açmaz heyecanla, “dostum sana çok mühim bir şey söyleyeceğim!” demişti. saçma sapan şeyler yüzünden meşguldüm, “biraz işim var, seni en kısa zamanda arayacağım, kusura bakma olur mu?” dedim ve unuttum. berbat günler geçiriyordum. ne birkaç saat sonrasında ne de başka bir zaman diliminde; onu bir daha arayamadım. arayamazdım da. günlerce kendisine ulaşamadıktan sonra vefat haberini almıştım. uçup gitmişti artık; bilinmezler alemine, kendi deyimiyle o çok merak ettiği hiçliğin dibine...
gittiği günden beri ona olan özlemim artıyor. rüyalarımda gördüğümde hep iyi olduğunu söylese de o gün bana ne diyeceğini bir türlü öğrenemeyeceğim. bir gün tekrar bir araya gelir miyiz bilmiyorum fakat söylemek istediği şey her ne olursa olsun ömrümün sonuna dek merak edeceğim.
gittiği günden beri ona olan özlemim artıyor. rüyalarımda gördüğümde hep iyi olduğunu söylese de o gün bana ne diyeceğini bir türlü öğrenemeyeceğim. bir gün tekrar bir araya gelir miyiz bilmiyorum fakat söylemek istediği şey her ne olursa olsun ömrümün sonuna dek merak edeceğim.
devamını gör...
3.
bir program yazmak için program yazma uygulamasına ihtiyaç duyuyorsak ve bu program yazma uygulaması da bir programdan oluşuyorsa ilk programlama sistemi nereye programlandı ve nasıl programlandı?
devamını gör...
4.
dincilerin neden böyle hırsız olması.
devamını gör...
5.
can güvenliğinden korktuğu halde aynı kişi ile bir kaç yıl sonra bir insan neden görüşür? kişi mi yalancı yoksa hırs sen nelere kadirsin mi?
devamını gör...
6.
normal sözlük yazarlarının merak ettiği değil de benim merak ettiğim acaba ücretli mi çalışıyorlar :)
devamını gör...
7.
uyumadığım anlarda düşlerimin kalan kısmında neler oluyor, unuttuğum tüm o düşlerde yaşadıklarımı tekrar hatırlayabilecek miyim, yoksa asıl rüyada olan ben miyim ve bütün bu yaşadıklarım aslında bir rüyaysa, rüyalarında çoğu kez yardımcı oyuncu olduğum asıl kahraman kim?
mütemadiyen merak ediyorum.
mütemadiyen merak ediyorum.
devamını gör...
8.
kendisine kolay gelen
ve doğru olduğunu zannettiği bir fikrini
karşı tezi okuyarak
ve uygulaması kendine zor gelen fikir ile
değiştiren var mıdır acaba.
ve doğru olduğunu zannettiği bir fikrini
karşı tezi okuyarak
ve uygulaması kendine zor gelen fikir ile
değiştiren var mıdır acaba.
devamını gör...
9.
bir çoğunuz yanımdan geçip gidiyorsunuz
merak ediyorum bu kalabalıkta nasıl yürüyorsunuz arkadaşlar biraz hızlanır mısınız lütfen?
merak ediyorum bu kalabalıkta nasıl yürüyorsunuz arkadaşlar biraz hızlanır mısınız lütfen?
devamını gör...
10.
akşama kim ne pişiriyor.
devamını gör...
11.
insan neden herşeyden bir anda vazgeçme noktasına gelir? eglenemekten, gülmekten, zevk aldığın herşeyden hatta yaşamaktan bile...
devamını gör...
12.
radyo 3 kaçıncı kanalda uyduda ?
devamını gör...
13.
taksim-hacıosman metrosu ile eve dönüyordum. her zamanki gibi balık istifi dolmuştu vagonlar. bir kız ve bir erkek, muhtemelen üniversite öğrencisi iki çocuğun önünde ayakta yolculuk yapmak zorunda kalmıştım. kendimi tutamadım ve merakıma yenilerek konuşmalarını dinlemeye başladım. kızın hoşlandığı çocuktan bahsetmesiyle iyice emin oldum; sevgili değillerdi. gayet arkadaşça yaklaşıyordu esas oğlana. lakin diğer tarafta durum hiç de öyle görünmüyordu. kıza her bakışında içi gidiyordu sanki. gözlerini bakışlarından kaçırıyor, sesi titriyordu. mevzubahis diğer çocuk olduğunda ise hiç de olumlu şeyler söylemiyordu. kız ise bu halleri fark edecek gibi değildi. durum vahim görünüyordu... tam da inmem gereken durağa yaklaşırken kendimi tutamadım ve eğilerek kızın kulağına fısıldadım:
"farkında değil misin? bu çocuk senden hoşlanıyor..." kızın şaşkın bakışları ve tedirgin oğlanın ne dediğimi öğrenmek için ondan cevap bekleyişi esnasında kendilerine el sallayarak vagondan çıktım.
seneler geçti bu olayın üzerinden. acaba o kız kulağına fısıldadığım şeyi yanındaki malum çocuğa söyledi mi? gerçeği söylediyse çocuğun tepkisi nasıldı? haklı çıkmışsam eğer arkadaşlıklarının akıbeti ne olmuştu?
o gün bugündür hikayelerini feci şekilde merak ediyorum.
"farkında değil misin? bu çocuk senden hoşlanıyor..." kızın şaşkın bakışları ve tedirgin oğlanın ne dediğimi öğrenmek için ondan cevap bekleyişi esnasında kendilerine el sallayarak vagondan çıktım.
seneler geçti bu olayın üzerinden. acaba o kız kulağına fısıldadığım şeyi yanındaki malum çocuğa söyledi mi? gerçeği söylediyse çocuğun tepkisi nasıldı? haklı çıkmışsam eğer arkadaşlıklarının akıbeti ne olmuştu?
o gün bugündür hikayelerini feci şekilde merak ediyorum.
devamını gör...
14.
nereye gidiyor bunca uyku? ben ne zaman uyuyor, ne zaman uyanıyorum? uykuyu da geçtim, genel olarak ne yapıyorum? yaptığımı da bilirim ancak niye yapıyorum? hadi onu da anladım diyelim, bunun sonu ne olacak? tamam, bir son yoksa o zaman halimiz nasıl kalacak?
devamını gör...
15.
lise zamanlarıydı. karnelerin alınmasına birkaç gün vardı sanırım. beyin yakan berbat bir sıcağın etkisini üzerimizde yapış yapış hissetirdiği bir haziran günü okuldan eve dönüyordum. bindiğim otobüs balık istifi doluydu. içinde kilima falan hak getire tabi. bildiğin körüklü külüstürlerden biriydi işte. içerisi iyiden iyiye ısınmaya başlamıştı. kavurucu güneş ışınlarının etkisiyle yanıyorduk. onca sıcakta bir de kalabalık eklenince insanlar terliyor haliyle; kokudan nefes alamaz olmuştuk. pencere kenarında kendime bir yer edinmiş, ayakta zar zor yolculuk yapmaya çalışırken bir ses geldi kalabalığın içinden; "hoop çocuk, şu pencereyi aç da nefes alalım be!.." ve sonra ona eşlik eden diğerleri... isteklere boyun eğmek zorunda kaldım ve o küçük pencerelerden birini açmak için hamlemi yaptım. olmadı... daha sonra bir kez daha, yine olmadı... homurtular yükseldi ve yine aynı sesin sahibinden şu cümleyi duydum; "nasıl delikanlısın sen ya, hiç mi gücün yok?!" bu söyledikleri gururuma dokundu. sinirlendim ve olanca kuvvetimle pencereye asıldım! bu kez açıldı. fakat dirseğimin sert bir şekilde bir yere çarptığını hissettim ve ardından o acı çığlık!.. hemen arkamda güzeller güzeli bir kız vardı ve ben pencereyi bir hışımla açarken dirseğimle burnunu patlatmıştım. kanlar içindeydi. hıçkıra hıçkıra ağlıyordu... otobüs durmuş herkes onunla ilgilenmeye başladı. sanki bunu kasten yapmışım gibi suratıma pis pis bakıyor, bazıları hakaret ediyor, azarlıyordu. utancımdan yerin dibine girmiştim. kaş yapayım derken göz çıkarmak denen şey bu olsa gerekti. otobüsün durmasını fırsat bildim ve insanların lanet bir pislikmişim gibi üzerime çevirdikleri delici bakışları arasında şoföre kapıyı açtırarak kaçtım. üstelik evime birkaç kilometre daha yol kalmıştı...
o talihsiz güzel kızın burnu kırılmış mıydı? kırılmışsa eğer bugün ne durumdadır? yaşadığı bu kötü olayı kolaylıkla unutabilmiş midir? ve beni affetmiş midir? üzülerek merak ediyorum.
o talihsiz güzel kızın burnu kırılmış mıydı? kırılmışsa eğer bugün ne durumdadır? yaşadığı bu kötü olayı kolaylıkla unutabilmiş midir? ve beni affetmiş midir? üzülerek merak ediyorum.
devamını gör...
16.
yaşamın sırlarını kim çözebilir?
devamını gör...
17.
fenomenal dünyanın ötesindeki numenal dünyayı uzay ve zaman algımız sebebiyle algılamamız mümkün değilse, kant bu dünyayı kendisi nasıl bulmuştur ?
devamını gör...
18.
herkes geleceğine yatırım yapmak, çoluk çocuğuna birşeyler bırakmaya çalışıyor ya; ama malum şuan ev almak kolay değil ki herkes ev alıp bıraksın.
şimdi benim sorum şu, filmlerde falan görüyoruz 40 senelik elli senelik diyip bir kadehinin bile çok pahalı olduğunu söylüyorlar ya viskilerin vs.
şuan ucuz olan yeni birkaç şişe viskiyi alıp saklasam 30-40 sene sonra onlar da değerli olur mu? ev alamam ama birkaç şişe alkol alabilirim çünkü. alkol zamanla bozulan birşey mi, o yarım asırlık alkoller diğerlerinden farklı olmamasına üretildiği tarihte sıradan ucuz alkollerden olmasına rağmen sadece zamanla öyle beklediği için mi değerleniyor yoksa onların üretim şekli farklı özel olarak mı üretiliyor, içinde farklı malzemeler mi var?
şimdi benim sorum şu, filmlerde falan görüyoruz 40 senelik elli senelik diyip bir kadehinin bile çok pahalı olduğunu söylüyorlar ya viskilerin vs.
şuan ucuz olan yeni birkaç şişe viskiyi alıp saklasam 30-40 sene sonra onlar da değerli olur mu? ev alamam ama birkaç şişe alkol alabilirim çünkü. alkol zamanla bozulan birşey mi, o yarım asırlık alkoller diğerlerinden farklı olmamasına üretildiği tarihte sıradan ucuz alkollerden olmasına rağmen sadece zamanla öyle beklediği için mi değerleniyor yoksa onların üretim şekli farklı özel olarak mı üretiliyor, içinde farklı malzemeler mi var?
devamını gör...
19.
#2490610
sofra şarabı yıllanmaz zaten türkiye'de bu işi fazla yapan da yok. bir şarabın yıllanmasını istiyorsan avrupa'dan birkaç kaliteli şarap alıp bekletmen gerekir, onlar bu işte çok iyiler.
edit: en önemli şeyi yazmayı unutmuşum... her şarap yıllandırmaya uygun olmuyor. bir de bunu bulmak lazım. çok uğraş yani. en iyisi kenara altın koymak gerçekten. ya faize yatırın ya da alın altın biriktirin. altın düşecek gibi durmuyor.
sofra şarabı yıllanmaz zaten türkiye'de bu işi fazla yapan da yok. bir şarabın yıllanmasını istiyorsan avrupa'dan birkaç kaliteli şarap alıp bekletmen gerekir, onlar bu işte çok iyiler.
edit: en önemli şeyi yazmayı unutmuşum... her şarap yıllandırmaya uygun olmuyor. bir de bunu bulmak lazım. çok uğraş yani. en iyisi kenara altın koymak gerçekten. ya faize yatırın ya da alın altın biriktirin. altın düşecek gibi durmuyor.
devamını gör...
20.
çocukken beraber büyüdüğüm en yakın arkadaşımla beraber filmlerden etkilenip küçük bir teneke bisküvi kutusunun içerisine bir şeyler koyup toprağa gömmüştük. yaşımız kırkı geçince açmak için sözleşmiştik. birkaç oyuncak, bozuk para, beraber çektirdiğimiz bir fotoğraf, kan kardeşi olduğumuz andan kalma kanlı parmak izlerimizin olduğu bir kağıt ve iki mektup. uzunca bir şeyler yazmıştık o mektuplara. geleceğe, kendimize, hayallerimize dair. yazdıklarımızı birbirimize okumamıştık. sürpriz olacaktı ikimiz için de...
gömülü olduğu yerde arşa değen kocaman çirkin binalar var artık. kutuya ne olduğu ise meçhul. muhtemelen makinelerin altında parçalanmış ve hiç bulunmamıştır. 32 sene evvel kutunun içerisine koyduğumuz o mektuplarda neler yazmıştık çok merak ediyorum.
devamını gör...