zaman tüneli

animeler candır izleyin izlettirin.
şu sıralar gintama izliyorum şimdiden bitince üzüleceğimi bildiğim için üzülmeye başladım (bkz: swh)

günün birinde çocuk sahibi olduğumda da onunla birlikte one piece izleyelim diye one piece izlemiyorum.

otaku değiliz oğlum normal insanlarız boş vakitlerimizde açıyor izliyoruz işte, size ne zararı var.

allah

trt çocuk çizgi filmi 15 haziran 2015'de yayınlanmaya başladı. yönetmen sinan ölmez tarafından hazırlanmıştır. seslendirmenler akif yardimci, hakan bozbey, alp pazarli, elif küçük, berna konur, duygu biçer, murat inal'dır.

çocuklarımıza böyle masum ve hayal güçlerini geliştiriecek şeyler izletelim derim ben. gerçi ben de izliyorum artık çok heyecanlı bir çok televizyon dizisinden daha mükemmel bir hikayesi ve vizyonu var. iyi seyirler.

aylardır bu durumdayım. bir arkadaşla buluşmaya gitmek nasıl bir şeydi unuttum. telefonla bir yere kadar bu işler. insanın canı burnuna geliyor bir süre sonra

benim bu erkek fakat çok çıkmayı sevmeme sebeplerim sanırım bu ülkenin toplumu, ortam,içerik ve sunucu kalitesizliğidir.
sevmiyorum ulan işte herkesin özentilik doğrultusunda sürekli yaptığı aynı şeylerin bir parçası olmayı da sürekli dışarı çıkmayı da.

evde geçirdiğim vakit daha kaliteli ve verimli oluyor benim için, çok bunalırsam çıkıp dolaşıyorum tabii ama her akşam farklı bir mekanda veya farklı bir etkinlikte olamam. sevgilim olacak kadın bana sadece bu haftasonu şu tiyatroya gidiyoruz ertesi gün de şu senfoniyi dinlemeye gidelim desin canımı yesin ama haftaiçi her akşam bir mekana gidelim yemeği sürekli dışarda yiyelim kesinlikle çıldırırım ki zaten dışarıda olmayı bu kadar çok seven birisiyle de sevgili olabileceğimi sanmıyorum.

benim yapacağım iş yurtdışında bir hayat kurabildiğimde arabamla veya karavanımla bütün avrupayı,iskandinavya'yı dolaşmak olurdu.

cimriliği ile meşhur bir zengin, gıdasızlıktan hastalanmış. halk arasında “varyemez” diye adlandırılan ve kendi canına acımayan bu pintiye oğulları acımış, doktor getirmişler.

doktor muayene ettikten sonra kuvvetli gıdalar tavsiye etmiş. “pirzola, tereyağı, reçel, yumurta, süt, kaymak, muhallebi vesaire böyle besleyici gıdalar yemezse ölür” demiş.

küçük oğlu da doktorun tavsiye ettiği bu yiyecekleri almak için, babasından para istemiş. dermansız, mecalsiz, oğlunun yüzüne bakan varyemez:

“hele oğul, ört ki ölem," demiş...

oda sana olur, başkası olsa hayatta vermem

bana gelişi bu zaten, valla zarar ederim

ilk söyleyenin malatyalı olduğuna eminim ama kanıtlayamam

işe 2 saat geç gelmek. evet son günlerde öyle canım çıkıyor ki geç gelmek ilaç gibi geldi

seve biliyorsan ne mutlu, içinden sevmek gelmiyorsa ne yaparsan yap sevemezsin

çocukluğumdaki sevimli kahramanları izlerim. tom ve jerry, casper, şirinler, temel reis, scooby do, taş devri gibi.
trt çocuk, cartoon network, disney channel, minika bana hitap etmiyor.

sadece düne göre daha iyi hissediyorum. yeterli

bir süredir bunlar...

bırakın gitsinler bırakın yağmalasınlar!

"abi avrupada böyle değil yaaa"

çocukluktan beri kız kısmı çok gezmez diyerekten eve hapsedilen kızlarımızın kendi ayaklari üzerinde durmalarından sonra kendilerini gezip tozmaya adamaları gayet normal. toplum baskısının sonucu diyebiliriz.

liyakat, hukukun üstünlüğü ve devlet olmak böyle bir şey işte.

bizdekileri de fetöden gönderip ortalık durulunca geri getiriyorlar.

imreniyorum böyle insanlara, kadınına da erkeğine de.

içlerinden hep bi gezmek dolaşmak yeni yerler görmek geliyor ve planlayıp uygulamaya koyuluyorlar.
benim hiç içimden gelmiyor çıkıp dolaşmak. tatile bile gitmiyorum yaz aylarında. sadece her yılın sonbahar dönemlerinde gün batarken gezip dolaşmayı ve suyun kenarında oturup güneşin batışını izlemeyi sevdiğim bir park var, senede 3 ay çıkar her akşama doğru oraya gider 1-2 saat yürür gelirim.

tek derdim çok uzaklara gitmek ve etrafımda kimsenin olmaması sanırım.

gezip eğlenmek güzel bir şey sanırım ama ben anlamlandırmayı başaramadım.
sevenlerine de iyi gezmeler diliyorum.