zaman tüneli

filistinli direniş lideri basel el-araj, israil'in 2014'te gazze'yi işgalinden kısa bir süre önce, israil'e karşı savaşın temel kurallarını belirledi.
hamas üyesi olmayan el araj'ın kuralları, israil güçlerinin gazze'ye saldırısına filistin bakış açısı sağlıyor. israil'in üstün ateş gücü (hava kuvvetleri, füzeleri, tankları, zırhlı personel taşıyıcıları, insansız hava araçları, deniz kuvvetleri, mekanize birimleri ve topları) çoğu sivil olmak üzere çok sayıda filistinlinin ölmesini mümkün kılarken, israil tüm mahalleleri yerle bir edebilir ve hastaneleri, okulları, elektrik santrallerini, su arıtma tesislerini, fırınları, camileri ve kiliseleri beton yığınlarına dönüştürmek, filistinli direniş gruplarının yenilgisi anlamına gelmiyor.
al-araj, israil'le mücadelenin ölü sayılarıyla ölçülemeyeceğini savundu. israilliler çok daha fazla sayıda filistinliyi öldürebilecek. direniş hareketlerinin her zaman orantısız kayıplara uğradığını yazdı. cezayir'deki bağımsızlık savaşında 1954 ile 1962 yılları arasında 1,5 milyondan fazla cezayirli (nüfusun yaklaşık yüzde 10'u) fransızlar tarafından öldürüldü. ülkenin başkenti cezayir'deki havaalanında kocaman bir tabelada şöyle yazıyor: "cezayir'e hoş geldiniz. bir milyon şehidin ülkesi.”
"bedel ödeme konusunda çok daha yetenekliyiz, bu nedenle karşılaştırmaya veya rakamların büyüklüğü karşısında paniğe kapılmaya gerek yok" diye yazdı.
filistin yönetimi hapishanelerinde açlık grevine öncülük eden el araj, uzun süredir israil'in hedefiydi. israil'in terörle mücadele birimi yamam, 6 mart 2017'de el bireh'deki evine baskın yapmadan önce aylarca onu takip etti. iki saat süren silahlı çatışmanın ardından binaya roket atan israil güçleri içeri girip onu yakın mesafeden infaz etti. 31 yaşındaydı.
el-araj, filistinlilere israil'le mücadelenin "arapların ve müslümanların afganistan, ırak, lübnan ve gazze'deki deneyimlerimiz sayesinde ustalaştığı gerilla savaşı veya hibrit savaş mantığını takip etmesi gerektiğini" hatırlattı. asla “sabit noktaları ve sınırları” savunmayın. hafif direniş ve taktiksel geri çekilmeyle düşmanı bir pusuya çekin. yanlara ve arkaya saldırın. asimetrik savaşın hesabı konvansiyonel savaştan çok farklıdır. israil'in başarı olarak tanımladığı toprakların ele geçirilmesi, çok sayıda ölüm, altyapı ve binaların yıkılması da direniş savaşçısı için pek önemli değil. filistinli savaşçıların amacı zor yakalanmayı sağlamak, yıldırım gibi vurmak ve molozlara ya da gazze'nin altındaki geniş tünel ağına geri çekilmek.
hamas'ın silahlı kanadı el kassam tugayları, son iki gün içinde gazze'deki 27'den fazla tank ve araç da dahil olmak üzere 160'tan fazla israil askeri hedefini kısmen imha ettiğini açıkladı. 11 kasım'da el kassam tugayı, israil askerlerini batı şeria'da yanan bir arabaya doğru çektiğini ve araçlarını ıed ile havaya uçurduğunu açıkladı. 10 kasım'da el kassam tugayları, saraya el kudüs ve el aksa şehitleri tugayları, israillilerin gün boyunca önemli bir muhalefetle karşılaşmadan ilerlemesine izin verdiklerini söyledi. akşam saatlerinde israil güçlerini tel el hava'nın batısında, el şifa hastanesi çevresindeki bölgelerde, el şati mülteci kampının batısında ve gazze şeridi'nin kuzeyindeki beyt lahia'nın batısında pusuya düşürdüler. filistinli savaşçılar, israil'in askerlerini kurtarmak amacıyla ağır bir bombardıman başlattığını söyledi. israil'in çok sayıda kayıp verdiği bildirildi. el kassam tugayları, 9 kasım'da juhr al-dik'te israil askerlerini pusuya düşürüp anti-personel roketiyle hedef aldıklarını açıkladı. israil askerlerinin "yakın mesafeden" öldürüldüğünü söylediler. 6 kasım'da el kassam tugayları, gazze şehrinin kuzeybatısında yassin 105 roketleriyle beş israil tankını imha ettiklerini açıkladı. 2 kasım'da el kassam tugayları, gazze şehrinin kuzeybatısında bir saat içinde altı tank ve iki askeri aracı imha ettiklerini iddia etti. el kassam tugayları sözcüsü ebu ubeida, "kayıpların sayısı, düşman liderliğinin açıkladığından çok daha yüksek" dedi.

israil, yabancı basının gazze'den haber yapmasını yasakladı. 40'tan fazla filistinli gazeteci ve medya çalışanını öldürdü. ayrıca internet ve cep telefonu hizmetlerinde de uzun süreli kesintiler yaşandı. hiç şüphe yok ki bu sert sansür, sivil kayıplarına ilişkin korkunç görüntüleri sınırlamak için yapılıyor. ancak bunun aynı zamanda israil'in beklediğinden daha sert, daha uzun süreli ve daha maliyetli bir kara saldırısına ilişkin görüntüleri engelleme amacı taşıdığından da şüpheleniyorum.
israil, propaganda kampanyasına muazzam miktarda kaynak ayırıyor ve cnn gibi ağların konuşma noktalarını tekrarlamasını sağlıyor. jake tapper israil savunma kuvvetleri'nin (ıdf) fahri sözcüsü olmalıdır.
al-araj, israil'in, israillilerin önemli yerleri ve kamusal alanları işgal ettiği fotoğraf ve videoları yayınlayarak savaşçıların moralini bozma girişimi konusunda uyardı.
sosyal medyada paylaşılan bir videoda gazze'deki bir plaja israil bayrağının göndere çekildiği görülüyor. bir grup asker bayrağın etrafını sararak israil milli marşını söylüyor.
geçen yılın ekim ayında yahudi yerleşimciler, batı şeria'nın hebron kasabasındaki ibrahimi camisini işgal etti; burada yahudi yerleşimci barach goldstein, 1994 yılında dua ederken 29 filistinliyi vurarak öldürmüştü. yerleşimciler camide müzik festivali ve dans partisi düzenlediler. çatıya israil bayrağı astılar. filistinlileri karalayan ve alay eden videolar ortalıkta dolaştı.
al-araj, israil'in propagandasının paniğe yol açmak, filistinlileri şeytanlaştırmak ve yenilgiyi yaymak için tasarlandığını yazdı.
israil güvenlik kabinesi üyesi ve tarım bakanı avi dichter, 1948'de katliamlar, filistinli kadın ve kızlara tecavüz ve yerle bir etme yoluyla filistinlilerin topraklarından etnik temizliğine atıfta bulunarak, "şimdi gazze nakba'yı başlatıyoruz" dedi. siyonist milisler tüm köyleri yok etti. "operasyonel açıdan bakıldığında, israil silahlı kuvvetleri'nin gazze'de yapmaya çalıştığı gibi tanklar ve askerler arasında kitlelerle savaş yürütmenin hiçbir yolu yok." "gazze nakba 2023. böyle bitecek" diye tamamladı.
israil, filistinlileri nazilerle eşit tutuyor. israil'in eski başbakanı naftali bennett, 12 ekim'de sky news'e verdiği röportajda, "nazilerle savaşıyoruz" dedi. başbakan binyamin netanyahu, almanya başbakanı olaf scholz ile birlikte düzenlediği basın toplantısında hamas'ı "yeni naziler" olarak nitelendirdi.
ıdf şu tweeti yayınladı: “bir daha asla şimdi değil. ıdf güçleri, gazze'de hamas'ın terörist üssü olarak kullanılan bir çocuğun yatak odasında hitler'in kötü şöhretli kitabı 'mein kampf'ın arapçaya çevrilmiş bir kopyasını buldu. kitap, teröristlerden birinin kişisel eşyaları arasında, üzerinde açıklamalar ve vurgular bulunan bir kitap bulundu. hamas, yahudi halkının yok edilmesinden sorumlu olan hitler'in ideolojisini benimsiyor."
filistinliler mutlak kötülüğün vücut bulmuş halidir. (diyor israil)
israil, filistinlilerin ve filistinli mahkumların israilliler tarafından aşağılandığını ve istismar edildiğini gösteren görüntüler yayınladı. aynı srail kendisini şefkatli olarak tanıtıyor.
geçtiğimiz günlerde “hamas reddettikten sonra ıdf askerleri gazzeli sivillere su verdi” başlıklı video dolaşıma girdi. açıkça sahnelenen video bana, 1995 yılında srebrenica'da çocuklara şeker dağıtan ve ardından 8.000 erkek ve oğlan çocuğunun infazına nezaret eden bosnalı sırp komutan orgeneral ratko mladiç'in görüntülerini hatırlattı.
el-araj, "düşman bazı direniş sembollerine suikast düzenlemek için taktiksel ve niteliksel operasyonlar gerçekleştirecek ve bunların hepsi psikolojik savaşın bir parçası" diye yazdı. “ölenler ve ölecek olanlar direnişin sistemini ve bütünlüğünü hiçbir zaman etkilemeyecektir. çünkü direnişin yapısı ve oluşumları merkezi değil, yatay ve yaygındır. amaçları direnişin destek tabanını ve direniş savaşçılarının ailelerini etkilemek çünkü direnişin erkeklerini etkileyebilecek tek kişiler onlar."
her savaşta bilgi silah haline getirilir. ancak yalnızca israil'in anlatısına güvenmek, yalnızca israil'in işlediği savaş suçları konusunda değil, savaşın doğası konusunda da aldatılmak demektir. filistinliler düşmanlarını anlıyor. çok fazla deneyime sahip oldular. bunun geleceğini biliyorlardı. gazze'deki çatışmaların uzun süre devam edeceğini düşünüyorum. israil, 7 ekim'de filistinli savaşçıların sınırlarını ihlal etmesiyle ağır bir bedel ödedi. gazze'de bunun bedelini daha da ağır ödeyecek.