zaman tüneli

ali haydar saltık, 1923-2011 yılları arasında yaşamış türk bir asker ve siyasetçi olup 12 eylül 1980 darbesi'nin asıl mimarıdır. şöyle ki: orgeneral haydar saltık, ekim 1979'da kenan evren'e ülkedeki kaosu durdurmak için askeri bir darbe yapılmasını söyler ve evren de bunu onaylar. ardından 1980 yılında ünlü 12 eylül darbesi yapılır ve sağ-sol çatışması durur. sonraları ise bilindiği gibi 1982 anayasası'nın kabulü ve 1983-1989 yılları arasındaki turgut özal'ın anavatan partisi'nin 6 yıllık tek başına iktidarı..
1985'te askeriyeden emekli olan haydar saltık, aynı zamanda 1986-1989 yılları arasında türkiye'nin bern büyükelçiliğini yapmıştır.

ferman padişahın, dağlar bizimdir.

(bkz: komşudan gelen seslerle karakter analizi yapmak)
bacım bize karşı ne kadar hırçın bir koç burcu kadını imajı çizmeye çalışsan da biz senin içindeki geyşayı an be an duyduk.
sesin de özgüvenin kadar yüksekmiş diyecektim ama beni seviyor musun sorusunu 7. kez soruşunda ben de bir tık kırıldım.

hiç düşünmeme gerek yok, aha biri bu.
sonradan karardı ama şerefsiz kdjdk

dımbıllan dayımı yazdı gazetede merak ettim.

hala bunu hazmedemeyip bir gün "constantinople"ı geri alma hayalleri kuran balkan milletlerini görünce önemini daha da iyi anladığım tarihi olay. ermeniler, pkk'lılar, fransızlar gibi bilimum türk düşmanları da yunanların yada genel olarak ortodoks balkan milletlerinin bu hayaline destek çıkıyorlar. avrupalı milletler binlerce yıldır birbirlerini katledip sınırlarını değiştirmişler, hatta kendileri de başka yerlerden göçüp avrupa'ya gelmişler. ama türkler anadolu ve balkanlara gelip yerleşince moğolları geri göndereceğiz diyorlar. "siz aslında ermeni, yunan, kürt, arap karışımısınız, türk değilsiniz" diye düpedüz kafatasçılık yaparak türk milletini yok saymaya çalışıyorlar. kendileri hiç başka milletlerle karışmamış sanıyorlar. ikiyüzlü sırtlanlar...akp'nin koyunlarından farksız derece aptal ve nefret dolular. yani 600 yıla yakın zaman önce yaşanmış bir olayı ve türklerin 1000 yıldır bu topraklarda yaşamalarını kabul edemiyor olmaları gerçekten inanılmaz. madem istanbul'u bu kadar çok seviyordunuz, haçlılar niye istanbul'u talan ederek zayıf düşürdü diye sorsak kem küm edip konuyu değiştirirler.buradan

bir diğer sıkıntı da adnan-turgut-tayyip ekolünde olup istanbul'u beton çöplüğü çarpık bir megaköye çeviren sözde müslüman sözde milliyetçi siyasetçilerin hala halktan destek görüyor olmaları. güya herkesten çok osmanlı'yı ve padişahlarını sahiplenirler, osmanlı'nın yükselme devrine özlem duyup cumhuriyete küfrederler. ama cumhuriyetin sağladığı imkanlarla çok sevdikleri istanbul'u yönetme şansı yakaladıklarında içine sıçarlar, her cm2'sinden rant çıkarmaya çalışırlar. yani aslında dünya tarihine mal olmuş, dünyanın öbür ucunda bir köylünün bile adını bildiği bir şehrin türklerin eline geçmesi her ne kadar çok önemli olsa da, gördüğünüz gibi beraberinde pek çok tartışmayı getiriyor. zaten türk milleti osmanlı'nın yükselme devrinde bile imparatorluğun zenginliğinden pek pay alamıyordu, anadolu neredeyse hiç yatırım almıyordu, o yüzden özlem duymak, istanbul'un 1918'deki yada günümüzdeki durumunu göz ardı ederek yüzyıllar öncesiyle övünmek çok da doğru değil bence. bu olayı kutlarken bunların bilincinde olmalıyız.

ingilizlerin britanya imparatorluğu osmanlı gibi bilinen dünyanın lideriyken kendi ülkesini mimari, teknolojik, sosyal açılardan nasıl dönüştürmüş ve zenginleştirmiş diye sorup türk milleti olarak osmanlı ailesini sadece hak ettiği kadar övmeliyiz, daha fazla değil. sadece zaferlere odaklanıp pembe gözlüklerle tarihe bakmamalıyız. yoksa aynı hatalar tekrarlanmaya, biz de en çok devlet kuran millet olmakla övünmeye devam ederiz. neden bu kadar çok devlet kuruyoruz, kurduğumuz devletler niye yıkılıyor ve devamlı olmuyor diye sormak şart. istanbul'un alınışını bu bakış açısıyla değerlendirmenin teröristlerin bizzat devlet başkanlığı koltuğunu işgal eden kişi tarafından yüceltildiği 2025 türkiyesi'nde hayati önem taşıdığını düşünüyorum.

halaskar gazi mustafa kemal atatürk'ün yurtta sulh cihanda sulh sözüne uygun bir davranış olmuştur. bu bağlamda reyizi tebrik ediyorum. elbette pakistan bizim için dost bir ülkedir.
aynı kanada, küba, iran, israil ve a*erika gibi kardeştir.
sanırım kardeşlik çerçevesi anlaşılmıştır.
azerbaycan ise candır.
bu arada başlık sahibi üretimden dem vurmuş, tebessüm ettirdi.

bursa’da öğrenci evi yıllarımda yan odadan bile geldiğini duyduğum için ben alışığım bu tarz şeylere.

kitap okumayı bırakmamın edebi bir sebebi yok; tamamen ekonomik! (250₺)

(bkz: hoşlanılan kıza rko çekmek)

benim yöntemim ve taktiğim

yemek yerken ağır yaşamlar programını izleyin.

cipsli çiğ köfte dürüm.

evet memur bey bu başlık.

yaz aylarında ve gecenin ilerleyen saatlerinde denk gelme olasılığınız yüksektir.

ordayım, ordayız, gelin çıkın çıkın gelin.

biraz 90’lar olmasın mı biraz neşelenmeyelim mi*

iyi yayınlar.

çağ böyle açılır...
avrupa'da özgür düşünce gelişti.
pozitif bilimler önem kazandı.
bilim ve sanat gelişti.
kiliseye olan bağlılık azaldı.
avrupa'da okuma-yazma oranı arttı.
birçok özgür sanat eseri yaratıldı.
reform hareketlerinin başlamasında etkili oldu.

merhabalar dostlar, güzel insanlar. umarım keyfiniz yerindedir. bu akşam 90'lar hareketli listesiyle sizinle beraber olacağız.
bana yayında eşlik edecek olan sevgili dostum birdemetpapatya ile hep beraber keyifli bir program yapmayı düşünüyoruz.

katılım sağlayacak, destek olacak siz sayın dinleyicilere şimdiden teşekkürler efenim.

saat: 22:00'de görüşmek üzere efenim.

radyo linkimiz: tık tık

konuk olmak için ise: t.me/patagonyali

(bkz: közde kahve)