diyete başlayacaklara tavsiyeler

kilo sorunu yaşayan arkadaşlar için naçizane önerilerin paylaşıldığı başlıktır.

"esas olay diyet bittikten sonra başlar" şeklinde verilebilecek tavsiye(ler)dir.

çünkü yapılması gereken(ler) tekil değildir.*

yavaş yavaş azaltma diye bir şey yoktur. kesmeniz gereken ne varsa kesmelisiniz.
özellikle abur cubur yasak. arada yalnızca bitter çikolata olabilir. o da günlük bir kareyi geçmeyecek.
akşam altıdan sonra hiçbir şey yemezseniz, spor yapmasanız bile belli bir kilo verebilirsiniz.
ekmek çok güzel evet ama kahvaltı harici tüketmemelisiniz.
tatlı ihtiyacınızı meyvelerle giderin.
diyet tatlı tarifleri paylaşan çok güzel instagram sayfaları var. oldukça da güzel oluyorlar.
diyeti günlük yürüyüşle mutlaka destekleyin.

- ilk günler hep zordur, ben sakız çiğnemiştim.
- diyet bir zaman için değildir, hayat biçimi değişimidir
- bol bol su için
- tabaklarınızı küçültüp sanki çok yiyormuşsunuz gibi gösterin
- yerken yavaş olun ve zaman geçirin
- her şeyi yemek zorunda değilsiniz, arkanızdan ağlamıyorlar
- spor yapmayı unutmayın (özellikle de çok kilo vermeniz gerekiyorsa gerilme hareketleri yapın)
- ani kilo vermeyin, yavaş ve düzenli gidin ki sonra tekrar almayın
- çok özel bir diyet almıyorsanız (sıvı diyeti gibi) mümkün olduğunca "detoks" falan içmeyin, daha kalorilidir ve daha çabuk acıktırır.
- yemeğin yerini tutacak bir uğraş bulun
- mutlaka bir diyetisyen hekimle ya da kendi doktorunuzla konuşun ve kontrollerinizi yaptırın.

kulaktan duyduğunuz, internetten bulduğunuz yöntemlerle diyete başlamayın. azıcık paraya kıyın ve profesyonel destek alın!
(bkz: diyetisyen)
(bkz: beslenme ve diyetetik uzmanı)

diyetisyene gidin. bunu söylemekten bıkmayacağım.

yazarımızdan biri de demiş buradan

ciddiye alınmaması gereken öneriler.

diyete mutlaka pazartesi günü başlayın. hatta çıtayı yüksek tutun ve müteakip ayın ilk pazartesi günü olsun.
büyük ihtimalle vaz geçeceksiniz ve ne o aç kaldığınız günler için ne de diyeti bozunca duyacağınız pişmanlık için üzüleceksiniz.

(bkz: rejim karşıtı)

eğer diyetisyene gidecekseniz kariyerini "az az ye, sık ye" üzerine inşa etmiş diyetisyenlerden uzak durunuz. diyetisyeniniz makro hesabı yapmıyorsa, kalori saymıyorsa gene o diyetisyenden hızla kaçınız.
disiplini elden bırakmayınız, sabırla devam ediniz. belli bir zaman sonra o beslenme şekline alışacak ve canınız o çok sevdiğiniz şeyleri istememeye başlayacaktır.

gerçekten diyet yapmaya niyetli, yiyerek ama her şeyi yiyerek zayıflamak isteyen varsa diyetisyen feride yıldızı takip etsin. kendisi meşhur olmadan daha küçük bir tıp merkezinde 5-6 metrekarelik bir odada diyetisyenlik yaparken danışanıydım. hamburger, dürüm, tatlı yiyerek ayda ortalama 3-4 kilo vererekten toplamda 6 ayda 15 kiloya yakın verdim. daha sonra türkiye’de hiç bir diyetisyenin uygulamadığı yasaksız diyet ile meşhur olunca kendisi özel muayenehane açtı beylikdüzü’ne taşındı. uzak olunca da kendisini bırakmak zorunda kaldım. sonra da her diyet bırakan gibi kilomu geri aldım. ama diğer önceki diyetlerden farklı olarak bu sefer kiloyu çok uzun zamanda geri aldım.

fazla kilolu birey olarak ihtiyacımın olduğunu düşündüğüm tavsiyelerdir.

diyetisyenizi iyi araştırın. ben uzun süre yanlış diyetle uğraşıp mutsuz oldum. başka bir diyetisyene başladım her şey güzelleşti. ayrıca bir ayda 5 kilo 10 kilo verdim olayı yalandır. vücudunuz bir ayda en fazla 2-3 kilo yağdan verebilir, gerisi ödemdir. sağlıklı bir diyet bir sene sürer 15 kilo verip bırakırsanız daha fazlasını alırsınız. tabii bu dediklerim 3 kilo fazlası olanlar için değil. ve son olarak mutlaka istenen tahlilleri yaptırın, sevgiler.

tatlı püsküt(bkz: biskuvi) yemeyin.

diyet yerine aralıklı oruç işine girin. hem daha az zorlanırsınız hem daha sağlıklı şekilde kilo verirsiniz. tabii adı diyet değil diye her bulduğunuzu da gömmeyin öyle.

öncelikle bir anda hırslanıp tam 20 kilo veren bir kadın olarak size söylemek istediğim şey;

ilk koşul ; çelik gibi irade. karar vereceksiniz ve verdiğiniz andan itibaren asla yaptığınız diyeti bozmayacaksınız.eğer bozarsanız, başa dönersiniz.
bu noktada zihinsel denge çok önemli.hedefe kitlenip, hedefte kalın.


ikinci koşul ; kendinizi sürekli motive edecek bir şey bulun ama “diyete devam etmeniz için.”

mesela fiziğine sahip olmak istediğiniz bir mankenin resmini telefonunuza ana ekran yapın.her gördüğünüzde sizi kamçılasın ve yemek yemek aklınıza geldiği anda resme bakarak virajdan dönün.

üçüncü koşul; duygusal meselelerinizi kontrol etmeyi öğrenin.kadın öyle bir varlıktır ki sırf kendini mutlu etmek için yer, sıkıldığında yer, regl olduğunda bahanesi olur yer.. nereden biliyorum? kendimden..
ama hepimizin bildiği üzere bunlar bahane..

özellikle mutsuzluğunuzu bastırmak için sakın yemeyin çünkü bu hayat boyu sizinle yaşayacak bir problem olabilir.istediğiniz kiloya inseniz bile, bu “ kontrol edilemeyen duygusal çöküntü” durumu sebebiyle kilonuzu sabit tutamayabilirsiniz.

dolayısıyla mutsuzluğunuzu aşmak için başka hobiler edinin.mutfak ve buzdolabı dışında olsun.

evde kendinize hobi edinin, bir kursa kayıt olun, en kötü olasılığınız varsa evcil hayvan edinin.. onunla uğraşmaktan ve sevmekten buzdolabının dışında hayat sürersiniz zaten.en kötü uzun yürüyüşlere çıkın..

hiç yapamıyorsanız, bir koşu bandı sipariş edin, televizyonu gören bir yere yerleştirin, normal gündüz kuşağında ne izliyorsanız onu izlerken üstünde yürüyün.. bir bakmışsınız belki 3 saat süren program boyunca kendinizi kaptırıp sadece yürümüşsünüz..

kısa sürede bu rutin sayesinde iğne ipliğe dönersiniz..

ama arkadaşlar ana koşul; kırılmaması gereken irade.korursanız, başarırsınız.

ben yapmıştım ki ben ölümüne kilolu bir kadın değildim.sadece inmek istediğim bir kilo vardı ve fazlalıklarımı fazlasıyla atmıştım..

içiniz rahat olsun. beni yoldan döndürmek için neler yaptılar? önüme şekerpare konan sofra biliyorum ben ama dönmedim..

karar verin ve uygulayın?❤️

diyeti değil de sağlıklı beslenmeyi hayat tarzı haline getirmeye başlasanız keşke. bir diyet listesine bağlı kalmaya değil de araştırmaya ve kendi vücudunuza uygun beslenme şeklini oluşturmaya meraklı olsanız keşke. söyleyeceklerim bu kadar. sıfır bilginiz varsa bir uzmandan yardım almanız en mantıklısı.

ilk aylarda bir deftere sık tükettiğiniz gıdaları ve karşılarına kalori değerlerini yazın ve yediğiniz herşeyi aynı deftere not edin. sonra her günün kalori değerini ertesi sabah hesaplayın.

iki diyetisyene gidin.

doğru düzgün bir diyetisyene gidin paraciklariniza kıyın. online diyetisyen, online liste şu bu boş işler.

iyi diyetisyen sizi ilk etapta aç bırakmaz ama değişiklik yapar günlük su kadar et sınırsız salata gibi. spora başlayacaksaniz bunu söyleyin ona göre beslenme programı alın.

kabaca hazır liste veren, az yedirip kalori azaltan diyetisyenler den uzak durun diyete başlamak demek hayatınız da bazı alışkanlıkların değişmesi olduğunu unutmayin.

bol bol yürüyüş yapmak.

şimdi burada iki tane temel opsiyon var.

birincisi, bir diyetisyene gitmek. ben bunu tercih etmedim ama siz edebilirsiniz. iyi bir diyetisyenin mutlaka yardımı olacaktır.

ikincisi, beslenme alışkanlığınızı kendiniz değiştirmek.

ben 19 yaşıma kadar falan 50'li kilolardaydım. boy da 1.83. yani iskelet gibiydim, haha.

sonra her sene 5-7-8 vs. kilo alarak 110 kiloyu gördüm sonunda. 20'lerimin sonlarında.

obezite başlangıcındaydım ve öyle biri olmak istemediğimden, diyet yapmaya karar verdim.

yediklerimin aynısını yedim ama porsiyonlarımı çok küçülttüm ve 7 ay gibi bir sürede 69-70 kiloya indim.

hızlı verilen kilo geri alınır denir ya. bende öyle oldu gerçekten. sonra hızlıca 90 kiloya çıktım ve ardından yavaş yavaş gene 100 kiloya yaklaştım. ondan sonra biraz dikkat ederek 80'li kilolara indim ve senelerdir 80'li kilolardayım. bir iki kere 91-92 kiloya çıkmışımdır. şimdi 85 kiloyum. bu sefer sanki gene istediğim kilo olan 70'e gene inebilecek gibiyim ama yavaş kilo verdiğimden bir daha da almam herhalde. ayrıca bu kiloda da fena değilim. asla öyle sıkı bir rejim yapmayacağım artık. olmasa da olur yani. sanki olacak ama.

herkesin metabolizması farklıdır ama kilo vermek isteyen herkesin yapması gereken aynı şeydir özünde: beslenme alışkanlığını değiştirmek. evet, alışkanlıkları değiştirmek zor bir şeydir ama bunun tek yolu da budur. ha, kilolu olmayı pek iplemiyorsanız bunu tercih etmeyebilirsiniz de tabii.

benim kilo vermedeki asıl sırrım şu: tabağıma makul porsiyonlar koyuyorum. yani doyacağım kadar. belki biraz az, bazen. ve belirli saatlerde yemek yiyorum. vücut alışıyor bir-iki hafta sonra ve açlık sinyali yollamıyor. zira yemeğin hangi saatlerde geleceği belli. gene de bazen ekstra öğün yiyorum tabii. dediğim gibi, ilk sıkı rejimimden sonraki rejimlerim sıkı değil. hatta artık rejim gibi de değil. sadece eskidenki yanlış beslenme alışkanlığımı değiştirdim.