zaman tüneli

bilader bırak peşimi. kardeş ne istiyorsun..

semiallahu limen hamideh...

3g, 4g, 4,5g, 5g teknolojileri ne işe yarar tam anlamıyla bilmiyorum. sanırım öğrenme ihtiyacım da yok.
telefondan beklentim her zaman işimi görecek bir fiyat performans olmuştur. ne gösteriş ne de statü derdim oldu.
ortalama 25 yıldır cep telefonu kullanıyorum. telefonların geldiği nokta gerçekten şaşırtıcı yıllar öncesine göre. her telefonu zamanın şartlarına göre araştırarak aldım. bir önceki telefonum her zaman acil bir durum olabilme ihtimalinden dolayı yedek olarak kaldı.

son olarak telefonunuz 5g desteklemiyorsa bile zaten bir sonraki destekleyecektir ve siz bunun farkında bile olmayacaksınız.

bundan birkaç yıl öncesine kadar halı sahada akşamları iş çıkışı top oynuyordum.

bir pozisyonda sağ ayağım ters döndü, tık diye içerden bir şey koptu gibi geldi ama o anda hiç ağrı sızı olmadı oyuna devam ettim.

sabahında uyandım işe gidecem, ayak direk gibi amk kıvıramıyorum.

neyse öyle topal topal işe gittim. üç dört hafta kadar koltuk değneğine muhtaç bir topallık yaşadım ve ben o zaman engelli insanların sıkıntılarını anladım.

o gündür bugündür ben engellilere üzülmem, yardımcı olurum elimden geldiğince.

engelleri olanların gününü kutlarım.

not: arka çapraz bağ koptu sandım, doktor minüsküs dedi. neyse sonuçta topladı geçti, ameliyatsız.

ay dün akşam misafirlerim vardı.
cennet çorbası, buğu kebabı ve pilav yapmıştım.
salata olarak da havuç tarator ve roka.

ilaç mümessili - doktor

evlendiler diyelim. çocuk da yaptılar. mustafa destici gibi bir şey oldu, evlerden ırak. ne yapacaklar?
keşke evlenmeseydik diyecekler. o yüzden evlenmiyorlar genşler. tehlike...

eksen eğikliği kaynaklıdır

şarkı değilse bile bir şiir..
"yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.."
çünkü yaşamak bir direniş, bir kavgadır; ölüm ya da kötüye karşı.. ve unutmayın:
yaşadığınız sürece de sürüyor demektir kavga..

bencil olduğunu düşündüğüm hiçbir insanı hayatımda tutmuyorum. dünyanın en aptal insanı da olabilir ama bencil olmasın. benim arkadaşlık kriterlerimde çok da akıllı olması şart değil.

damla çikolatalı portakallı kurabiye

eziktir. eziksiniz olm.
telefon dediğin benimki gibi olacak. şu anda 8g teknolojisini destekliyor, 8g yok bile. olacağı da yok.

servetini kendi çabasıyla değil de ailesinden miras yoluyla elde etmiş kişilere denir.

bu olaylar ilk yaşandığında videoyu bile izleyememiştim doğru düzgün, kadının tüm tedirginliğini hissetmiştim videonun sadece birkaç saniyesinde bile.
şimdi ise bu silktiğimin andavallarının tekrardan topluma karıştığının haberi karşıma çıkıyor, gerçekten deliye dönüyorum.

tecavüze yeltenmek ne zamandan beri bu kadar basit bir şeye dönüştü, onu da bilmiyorum.
e bunun cezası neden bu kadar basitleşti, onu da bilmiyorum.
bu şahıslar bile içerde dışarı salınırken içeridekiler kim, onu da bilmiyorum.
bildiğim bir şey varsa insanların kendi haklarını kendilerinin aramalarını artık anormal bulmuyorum.

bunu yapabilecek şerefsizlikte olan şahısların bir yıl gibi bir süreç içerisinde nasıl normale dönebileceğini bekliyorlar aklım almıyor.
bu beklentide olmadıklarını düşünsem bu sefer de bu durumu önemsemiyor olmaları kafayı yedirtiyor.

işin içinden çıkılacak bir durum değil, neresinden tutsam elimde kalıyor kısacası.
umarım en büyük acılara tanık olurlar, acı çektikleri anları görmeyi gerçekten çok isterdim.

ürolog ve psikiyatrist. kadın olan psikiyatrist.
ne alaka derseniz, ben böyle bir çift tanıdım. ikisi de profesör. diyelim ki ürolojik sorununuz var, hastaneye yatacaksınız. bu adamın muayenehanesinden geçince işler bir kolaylaşıyor bir kolaylaşıyor, sormayın.
aynı şey eşi için de geçerli. hasta amatem'e yatacak ama yer yok. bunun muayenehanesine gidiyorsunuz. hemmmeen yer buluyor. öpücük karşılığında.
böylece karı koca balyayı dolduruyor. bundan iyi uyum olur mu?
ha çocukları yokmuş. ne zaman nasıl yiyecekler o parayı merak ediyorum.

bi boku yok.
hasta olmadığı halde doktora-sağlık kuruluşuna muayeneye giden kişilere konulan teşhis. resmiyette nfm yani normal fizik muayeneye denk düşen durumdur.

kozyatağı’dan üsküdar’a yürümüşlüğüm var.

pardonda niye bakmiyorum?
bu olgunluk degil, bildigin..... herneyse... ayip olmasin.

"mayışlı" şahsiyyet/siz/ler var efenim. işleri bu..
(ola ki onlardan değilse işi yok, vakti bol ve marifet sanıyordur.. nereden bilelim.)

her şeyi doğru yapsaydın olurdu. kendimizi kandırıp avutmayalım.
bu cümle için sanırım kasıt bu; “elimden geleni yaptım ama olmadı”.
buna varım, elinden geleni yap sen, olursa olur, olmazsa olmaz…

türkiye hukukun iktidarın fahişesi olduğu bir diktatörlüktür. hukuk devleti değildir.