zaman tüneli
yazarların şu an bulunduğu şehir ve semt
saint james, port of spain, trinidad tobago.
devamını gör...
yazarların şu an bulunduğu şehir ve semt
gonya meram.
gelin etlekmekkk ısmarlayım.
sonra da nargileye geçeriz.
crazy nights in konya.
gelin etlekmekkk ısmarlayım.
sonra da nargileye geçeriz.
crazy nights in konya.
devamını gör...
yazarların şu an bulunduğu şehir ve semt
ve kapı numaraları ve paralarını nerde sakladıkları
devamını gör...
sözlüğe bir şey söyle
öyle denilince hiçbir şey diyesim gelmedi ama bu da bir şeydir topuğuma sıktım
devamını gör...
çekingen erkek vs yırtık yüzsüz rahat stil erkek
cekingenin sevdiği kızı diğer yırtık yüzsüz erkek hunharca silkerken çekingen evde 31'e devam eder.
devamını gör...
3 aralık dünya engelliler günü
whatsapp'tan engel yiyen ergen şimdi dram yapar engelliyim diye.
devamını gör...
sözlüğe bir şey söyle
bizim ülkenin özeti gibisin sözlük. çok güzelsin ama yönetenlerin kötü. dolasıyla senlik bir durum yok.
devamını gör...
sözlükte asosyal olmak
#984330
ahanda ben..
ahanda ben..
devamını gör...
2 aralık 1977 odtü'de faşist saldırı
tam olarak ne anlattığını okumadım ama gibi dizisin repliği var ya " ne dediğini dinlemedim ama bence kesinlikle haksızsın" diye bence bu durum tam olarak o.
50 yıla ramak kala halen geçmişle hesabını kapatamamış insanlar -ki yüksek ihtimal o tarihte çoğu doğmamış bile sürekli bir nefret bir kin pompalıyor.
solcusunuz siz aydın olun bi geleceğe bakın sürekli kızdıkları cenah gibi mağduriyet kasmalar, zırlamalar ve ne toplu ölüm var ırkındab, inancından dolayı ne başka şey.
azıcık götlerini sıkı tutup direneydiler.
50 yıla ramak kala halen geçmişle hesabını kapatamamış insanlar -ki yüksek ihtimal o tarihte çoğu doğmamış bile sürekli bir nefret bir kin pompalıyor.
solcusunuz siz aydın olun bi geleceğe bakın sürekli kızdıkları cenah gibi mağduriyet kasmalar, zırlamalar ve ne toplu ölüm var ırkındab, inancından dolayı ne başka şey.
azıcık götlerini sıkı tutup direneydiler.
devamını gör...
sözlüğe bir şey söyle
reklamı kapa, ne okuduğumuz anlaşılmıyor.
devamını gör...
sözlüğe bir şey söyle
sen çok bozdun diyorlar. kendini toparla, yoksa bozuk para gibi harcarlar seni...
devamını gör...
3 aralık dünya engelliler günü
sadece bedensel engel değil ruhsal engel diye bir şey de var. ruh ya da beyin yerinde olmayınca bu bedene de nüksedebiliyor. bazı günler kendimi o kadar enerjiden ve güçten yoksun hissediyordum ki kafa olarak, dışarıdan babayiğit bir adam olarak gözükmeme rağmen bir yerimden kalkıp ufak bir masayı sandalyeyi kaldıramadığım günleri bilirim. normal şartlarda gücümün yeteceği şeylere gücüm yetmeyebiliyordu mesela. iki elimde birer tane beş litrelik su taşımak bile işkenceye dönüşebiliyordu. sağlığınızın kıymetini bilin diyorum %78 engelli raporu olan bir kardeşiniz ya da abiniz olarak.
devamını gör...
sözlüğe bir şey söyle
çocuk değilsin
çocuk ruhlusun
saf sevgin ordan geliyor
dizlerin yerine kalbin kanar düştüğünde .
nasıl düştüğüne bakmaz kimin düşürdüğüne bakarsın .
kalbin avucumda ürkek serçe
siper etmissin mutluluğunu gözlerinle
çocuk ruhlusun
saf sevgin ordan geliyor
dizlerin yerine kalbin kanar düştüğünde .
nasıl düştüğüne bakmaz kimin düşürdüğüne bakarsın .
kalbin avucumda ürkek serçe
siper etmissin mutluluğunu gözlerinle
devamını gör...
3 aralık dünya engelliler günü
kutlu olacak günlerden değil. sosyal medyada kutlandığını görmem akıl tutulması gibi geliyor. bu günü hatırlarsın, anarsın, güne dikkat çekersin ama kutlanacak günlerden değil.
geçtiğimiz 6 ay engelli birey olarak yaşamış biri olarak yeni yürümeye başladığım bu dönemde yürüyememek, tekerlekli sandalye ile gezebilmek, walker ile yürümek, koltuk değneği ile yürümek gibi aşamalardan geçip günümüze ulaşabildim. ki ben bu ürünleri maddi imkanım olduğu için alabildim, benim için inanılmaz bir konfordu. ancak bir çok engelli birey bu kadar şanslı değil. herhangi bir engelinizin olması hayatınıza devam etmeniz için ufak bir zorluk çıkarmak dışında büyük bir sorun yaratmasa da ülkemiz ne yazık ki hiç bir açıdan engelli bireylere uygun değil.
hastanelerde engelli yerine park eden yüzlerce sağlam insan gördüm, kesinlikle utanma, sıkılmaları yok. ben engelliyim buraya park edemiyorum diyorum, yürümeye devam ediyor. nerdeyse hiç bir binada engelli rampası yok, olan rampalarda tekerlekli sandalye ya da koltuk değnekli kişi için kesinlikle uygun değil. gezmek isteyeceğin hiç bir yer sahil olsun, çarşı içi olsun engelli bireylere uygun değil. tekerlekli sandalyemle arnavut kaldırım olan yerlerde gitmem mümkün değildi. inanılmaz zor sürülüyordu ve yaram titremeler yüzünden sürekli olarak sancıyordu. kısaca ülkemiz yerel yönetimleri ve merkezi yönetimleri engelli birey evde otursun, biz ona göre bu ülkeyi inşaa etmiyoruz diyor. gittiğim restoranlar, cafeler engelli tuvaleti olmadığı için eziyet haline geliyordu. hatta çoğu mekanda masaya yanaşmak bile çok zordu.
halk nasıl derseniz inanılmaz yardımcıydı insanlar. eşimin beni tek bırakıp bir yerlere gitmesi, arabayı park etmesi gerektiği durumlarda hemen birisi yanıma koşup size nasıl yardım edebilirim diyordu. sanırım ülkedeki insanlardan ümidini kesmiş ben için güzel bir cevap oldu bu durumlar.
yaşadığım tek sorun engelli olsam da dışarıya çıktığımda insanların bana sürekli acıyarak bakmasıydı. defalarca "ay çok gençmiş, halimize şükür" denildiğini duydum. engelli olduğum dönem boyunca durumumu hiç garipsemedim. insanlardan sürekli yardım istedim, sürekli dışarı çıktım. gittiğim yerler engelli bir bireye uygun olmadığı için söylendim. söylenmeye de devam edeceğim.
geçtiğimiz 6 ay engelli birey olarak yaşamış biri olarak yeni yürümeye başladığım bu dönemde yürüyememek, tekerlekli sandalye ile gezebilmek, walker ile yürümek, koltuk değneği ile yürümek gibi aşamalardan geçip günümüze ulaşabildim. ki ben bu ürünleri maddi imkanım olduğu için alabildim, benim için inanılmaz bir konfordu. ancak bir çok engelli birey bu kadar şanslı değil. herhangi bir engelinizin olması hayatınıza devam etmeniz için ufak bir zorluk çıkarmak dışında büyük bir sorun yaratmasa da ülkemiz ne yazık ki hiç bir açıdan engelli bireylere uygun değil.
hastanelerde engelli yerine park eden yüzlerce sağlam insan gördüm, kesinlikle utanma, sıkılmaları yok. ben engelliyim buraya park edemiyorum diyorum, yürümeye devam ediyor. nerdeyse hiç bir binada engelli rampası yok, olan rampalarda tekerlekli sandalye ya da koltuk değnekli kişi için kesinlikle uygun değil. gezmek isteyeceğin hiç bir yer sahil olsun, çarşı içi olsun engelli bireylere uygun değil. tekerlekli sandalyemle arnavut kaldırım olan yerlerde gitmem mümkün değildi. inanılmaz zor sürülüyordu ve yaram titremeler yüzünden sürekli olarak sancıyordu. kısaca ülkemiz yerel yönetimleri ve merkezi yönetimleri engelli birey evde otursun, biz ona göre bu ülkeyi inşaa etmiyoruz diyor. gittiğim restoranlar, cafeler engelli tuvaleti olmadığı için eziyet haline geliyordu. hatta çoğu mekanda masaya yanaşmak bile çok zordu.
halk nasıl derseniz inanılmaz yardımcıydı insanlar. eşimin beni tek bırakıp bir yerlere gitmesi, arabayı park etmesi gerektiği durumlarda hemen birisi yanıma koşup size nasıl yardım edebilirim diyordu. sanırım ülkedeki insanlardan ümidini kesmiş ben için güzel bir cevap oldu bu durumlar.
yaşadığım tek sorun engelli olsam da dışarıya çıktığımda insanların bana sürekli acıyarak bakmasıydı. defalarca "ay çok gençmiş, halimize şükür" denildiğini duydum. engelli olduğum dönem boyunca durumumu hiç garipsemedim. insanlardan sürekli yardım istedim, sürekli dışarı çıktım. gittiğim yerler engelli bir bireye uygun olmadığı için söylendim. söylenmeye de devam edeceğim.
devamını gör...
spotify wrapped
spotify kullanmadığımdan ötürü bakamadığım listedir.
devamını gör...
2 aralık 1977 odtü'de faşist saldırı
24 saat dolduğuna göre ikinci entriyi girebilirim. değil mi aziz ve sevgili moderasyon?
sıradan gidelim:
1) faşitlerle aynı okulda okumanın sonuçlarını herkes biliyor. ankara üniversitesinde, küpe takıyor diye erkek bir araştırma görevlisinin kulak memesini kesen insanlar bunlar. o günlerde faşitler arkalarına devleti alıp okullarda patır kütür solcu öğrenci öldürüyorlardı. odtü'de de 1974 yılında kissenger'i ülkemize gelmesi üzerine yapılan protesto boykotuna, o dönemde okulda olan faşitler silahlı saldırı düzenlemişler. ondan sonra okulda faşit bırakılmamış. yahu adamların sloganı "ya tam susturacağız ya kan kusturacağız". bunlarla aynı yerde yaşanır mı? nereden tanıyorlarmış? kötü kokuyor, aya karşı uluyorlardır.
2) 12 eylül öncesinde anarşi ortamı yoktu. devlet destekli faşit çetelerin saldırısı ve buna karşı direniş vardı. şimdi o çeteler, yedi sülalesine küfrettiğiniz apo'nun kuyruğuna yapıştı.
3) odtü'yü devlet satsın, evet. odtü kapatılsın yerine imam hatip ve ilahiyat fakültesi açılsın. bize layık olan bu. yalnız övüne, gerine bir hal olduğunuz savunma sanayini oluşturan mühendislerin %90'ı odtü mezunudur. arabistan'dan getirirsiniz.
4) dün saat 12'de odtü'de, 2 aralık 1977'nin anımsatma töreni vardı. törende ilk konuşan kişi, 1977'de odtü öğrenci temsilcisi olan, soyadını bilmediğim hüsnü adında bir devrimciydi. öyle uzak bir geçmiş değil. istediğiniz toplumun hafızasını silmek değil mi? şehirlerin adını değiştirin. mahallelerin, sokakların adını görünümünü değiştirin. caddelere melih gökçek adı verin. verin ki kimse geçmişte ne oldu bilmesin değil mi? istediğiniz bu.
zulme uğrayan insanlar unutmuyor ama. unutmuyor ve geleceğe aktarıyorlar. korkunuz da bu. unutulmaması.
sıradan gidelim:
1) faşitlerle aynı okulda okumanın sonuçlarını herkes biliyor. ankara üniversitesinde, küpe takıyor diye erkek bir araştırma görevlisinin kulak memesini kesen insanlar bunlar. o günlerde faşitler arkalarına devleti alıp okullarda patır kütür solcu öğrenci öldürüyorlardı. odtü'de de 1974 yılında kissenger'i ülkemize gelmesi üzerine yapılan protesto boykotuna, o dönemde okulda olan faşitler silahlı saldırı düzenlemişler. ondan sonra okulda faşit bırakılmamış. yahu adamların sloganı "ya tam susturacağız ya kan kusturacağız". bunlarla aynı yerde yaşanır mı? nereden tanıyorlarmış? kötü kokuyor, aya karşı uluyorlardır.
2) 12 eylül öncesinde anarşi ortamı yoktu. devlet destekli faşit çetelerin saldırısı ve buna karşı direniş vardı. şimdi o çeteler, yedi sülalesine küfrettiğiniz apo'nun kuyruğuna yapıştı.
3) odtü'yü devlet satsın, evet. odtü kapatılsın yerine imam hatip ve ilahiyat fakültesi açılsın. bize layık olan bu. yalnız övüne, gerine bir hal olduğunuz savunma sanayini oluşturan mühendislerin %90'ı odtü mezunudur. arabistan'dan getirirsiniz.
4) dün saat 12'de odtü'de, 2 aralık 1977'nin anımsatma töreni vardı. törende ilk konuşan kişi, 1977'de odtü öğrenci temsilcisi olan, soyadını bilmediğim hüsnü adında bir devrimciydi. öyle uzak bir geçmiş değil. istediğiniz toplumun hafızasını silmek değil mi? şehirlerin adını değiştirin. mahallelerin, sokakların adını görünümünü değiştirin. caddelere melih gökçek adı verin. verin ki kimse geçmişte ne oldu bilmesin değil mi? istediğiniz bu.
zulme uğrayan insanlar unutmuyor ama. unutmuyor ve geleceğe aktarıyorlar. korkunuz da bu. unutulmaması.
devamını gör...
scaremongering
#3810849
benim bachla ismail ykyı aynı potada eritmişlğim var kanka. bence senin liste daha aklı başında ssdjshdsj.
benim bachla ismail ykyı aynı potada eritmişlğim var kanka. bence senin liste daha aklı başında ssdjshdsj.
devamını gör...
sözlüğe bir şey söyle
allah akıl fikir versin.
devamını gör...

