zaman tüneli

#3812416
dilim dönmüyor be dayı ahahshshs

gerçekçi ve dürüst olalım.. sizce, sabah akşam, şafak demeden; ha bire nefessiz operasyon yapılan bir ülkeye benziyor mu halimiz..?
( hah.. bende onu diyorum işte..)
kesin olan şu ki: "halk ciddi bir operasyon yapmadığı sürece", operasyonda bile enflasyon yaşamaya/seyretmeye devam edeceğiz..
size cümleten iyi seyirler efenim.. :)

dediklerimi tekrarla bakayım. "eşhedüenlaaailaaah..." şaka şaka.

kezbanın merakından

bize ne

yemekleri bir üst seviyeye taşıma konusunda uzman olduğunu düşünüyorum

mizah bile yasak bu ülkede.
www.youtube.com/shorts/Cpbu...

herkes camiye ben buraya... herkese günaydın...

pazar görüşürüz.

genelleme değildir. hedef kitleye selam.
kendini bilenlere " saygılar".

mortal kombat (1995) filminde shang tsung karakterini süper canlandırmasıyla akıllara kazınan, oynadığı bazı başka yapımlarla birlikte çok sevdiğim bir dizi olan the man in the high castle'daki nobusuke tagomi karakteriyle de hafızamda yer eden, wiki'ye göre ilk oynadığı film de çocukluğumda bana en büyülü gelen film olan küçük çin’de büyük bela olan, dün maalesef hayatını kaybeden japon asıllı amerikan aktördür. r.i.p.

japon asıllı amerikalı deniyor başka yerlerde ama wiki japon doğumlu amerikan ve rus demiş. bilemedim. gerçi şimdi baktım, amerikan ve japon ile birlikte rus vatandaşlığı da varmış denmiş reddit'teki bir içerikte, aktör de rusya ile babası ve amcasından gelen köklü bir bağının olduğunu belirtmiş.

hadi eyvallah *

ülkenin en azından son 25 yılı..

barkın'a o konuda ben de kırgınım diye gezdiklerine dair rivayetlere ben de inanmaya başladım. bu arada barkın'a o konuda ben de çok kırgınım.*

burada tanıyıp sohbet ettiğim veya görüştüğüm tüm sözlük erkeklerine teşekkür ederim şahsım adıma.. herkesin üstteki arkadaşın yazdığı gibi olmadığını biz sisterlarınıza gösterdiğiniz için..

bir kadınla bir erkeğin arkadaş olabilmesi aslında o kadar zor bir denklem değil.. mesele, iki tarafın da niyeti temiz, egosu sakin, kapasitesi yerinde olduğunda başlıyor..
yani konuşmayı flörte çevirmeyen, her gülüşü yanlış tolere etmeyen, “birlikte vakit geçiriyoruz demek ki bir şey var” kafasına düşmeyen insanlar var ya.. işte onların alanında mümkündür bu..

kadın, ilişkiyi tanımlama baskısına girmeden konuşabildiğinde…
erkek, kadının ilgisini “bana bir şey anlatmak istiyor” gibi algılamadığında…
denge diye bir şey kendiliğinden kurulur..

bazen bir kahve içersin, sohbet akar..
kimse kimseyi etkilemeye çalışmaz, yarışmaz, imada bulunmaz..
o rahatlık var ya, işte orası gerçek dostluğun çekirdeğidir..

çünkü arkadaşlık gerçekten olgun bir şey ister..
karşındakini kadın/erkek olarak değil, insan olarak görebilme becerisi..
ve herkesin harcı değildir bu; o yüzden zor sanılır..
ama zor olan mümkün değildir demek de saçma.. sadece biraz “kalite kontrol” isteyen bir şeydir..

iki kişi de kendi duygularıyla kavgasız, kendi hayatıyla barışık olduğunda,
arkadaşlık var olur, büyür, gölge istemez, anlam yüklenmez...

özetle
bir kadın ve bir erkek arkadaş olabilir...
hatta çok da iyi arkadaş olabilir...

kadın ve erkek ayırmaksızın karşınızdaki insanın size sadece hitap şeklinden dolayı yavşama olayına girerseniz önce kendinize dönüp bakmalısınız..

piremses oluvermiş çoğu

gsli ve fb li top tepicilerin direkt veya dolaylı yoldan kendi takım maçlarına bahis yaptığı tespit edilmiş. kaptan logar bir cisim yaklaşıyor diyecem de bir halt olmaz normal hukuk normlarının olduğu bir ülke olsaydı bu iki sarışın kavgasına bir alt ligde devam ederdi.

adamlığının zekatını verse hepimizin ihya olacağını iddia edenler var. versenize şu zekatı biraz da biz nasiplenelim.